by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
ING Basketbol Süper Ligi ve Turkish Airlines EuroLeague ekiplerinden Fenerbahçe Beko, Eurohoops kaynaklarının doğruladığı bilgiye göre son olarak UCAM Murcia forması giyen Jarell Eddie’yle anlaşmaya vardı.
ABDli forvetle 1+1 yıllık sözleşme üzerinde anlaşan Sarı-Lacivertliler için bu transferin nasıl etki edeceğini değerlendirmek üzere Eurohoops Fırın olarak hazır bulunuyoruz.
North Carolina’daki Cannon School’da lise basketbolunda boy gösteren Eddie burada geçirdiği sezonlarda 2 bin 500 sayı barajını geçerken 2008-09 sezonunda 25.0 sayı ortalaması elde etti. 2010 yılından itibaren Virginia Tech’te kolej basketboluna geçiş yapan Jarell, burada geçirdiği 4 sezonun son 2’sinde çift haneli sayı ortalamalarıyla oynamayı başardı.
2014’te NBA Drafti’ne giren 1991 doğumlu oyuncu herhangi bir takım tarafından seçilmeyip G-League’de Austin Spurs formasını terletmeye başladı. 2015-16 sezonunda Washington Wizards‘la NBA kariyerine başlayan Jarell Eddie, NBA ve NBA G-League arasında gitgeller yaşadığı süreci 2018’de geride bırakarak Avrupa’ya kanatlandı.
Bir yıl Fransa ProA’de SIG Strasbourg forması giyen 28 yaşındaki forvet, geçtiğimiz sezon İspanya’da UCAM Murcia formasıyla ACB’de çıktığı 22 maçta 14.4 sayı – 3.1 ribaund ortalamaları yakaladı.
Vakit kaybetmeden Jarell Eddie’nin halihazırda oluşmakta olan Fenerbahçe kadrosuna katabileceklerini, katamayacaklarını, pozitif yönlerini ve eksikliklerini değerlendirmeye başlayalım.
Fenerbahçe’nin Yeni Transferi Dyshawn Pierre, Sarı-Lacivertliler’e Ne Katar?
Edgaras Ulanovas: Artıları ve Eksileriyle Fenerbahçe’nin Yeni Transferi
Johnny Hamilton: Polis Komiserliği Hayalinden EuroLeague’e!
Lorenzo Brown: Beklentiler ve Soru İşaretleriyle Fenerbahçe’nin Yeni Transferi
Fenerbahçe’nin Yeni Transferi Danilo Barthel Sahada Ne Vaat Ediyor?
Elit Şutör, Başka?
Jarell Eddie’yle ilgili dün tarafların anlaştığının öğrenilmesinin ardından sürekli dış şut meselesi konuşuldu sosyal medyada taraftarlarca. O yüzden bu noktada ayrı bir parantez açıp hücumunun diğer noktalarına öyle geçmek doğru olur diye düşünüyorum.
Fenerbahçe’nin şu an kağıt üzerinde çok baskın bir şekilde görülen dış şutör ihtiyacını önemli ölçüde giderecek oyuncunun Eddie olduğunu düşünebiliriz ve bunu düşünmek için de pek çok haklı sebebimiz olur.
Bunlardan birkaçını sıralamak gerekirse Jarell Eddie’nin şut mekaniği pek savunulabilir türden bir şey değil. Topu elinden hızlı çıkarışı ve sadece ayakları sabitken değil, kurulu olmadığı hareketli anlarda bile çok yüzdeli atmasını sağlayan şeylerden birisi bu konsantrasyonuyla doğru orantılı olan mekaniği. Üzerinde savunma varken de iyi bir görüntü çizmesini karşımıza sunuyor bu olgu.
Öte yandan onun bu kadar güvenilir bir dış şutör olmasının koç Igor Kokoskov’un playbookuna da önemli bir çeşitlilik getireceğini düşünmek mümkün. Eddie’ye topsuz perde çıkışı üçlükler üzerinden (örnek olarak Real Madridli Jaycee Carroll’ı aklınıza getirebilirsiniz) çeşitli oyunlar ve kısaların içeriye girip kick-outlarla dışarıda eline güvenilecek bir oyuncu aradığı durumlar yaratabilmek onlar açısından epey keyif verici olacaktır.
Ondan dış şut bağlamında yararlanılabilecek bir diğer noktaysa 4 oynatıldığı dönemlerdeki pick & poplar olabilir tabii. Avrupalı basketbolseverlerin onu izlediği 2 sezonda gözlemlediği şeylerden birisi de perdeyi kurduktan sonra ayak hareketlerinin çabukluğu ve seri biçimde boşa çıkabilmesi.
Fakat yazının devamında da bahsedeceğim üzere 4 oynatılmasının avantajları kadar dezavantaj getirileri de oluyor.
Jarell Eddie transferinin de resmiyete dökülmesiyle çok fazla alan açacak oyuncusu olacak Fenerbahçe‘nin. Bu da açıkçası bu yapılanma nasıl istikrarlı bir konuma gelecek diye insanın merak dozunu artırıyor. Çünkü alanı açmak her ne kadar kritik olsa da bazen daraltmaya da ihtiyaç duyabiliyorsunuz ve bundan topyekûn uzakta bir takım kurmak ne kadar doğru iş, bilemiyorum.
Aynı şekilde topsuz oyunda etkili olan çok fazla oyuncusu da oldu Sarı-Lacivertliler’in. Dyshawn Pierre, Edgaras Ulanovas, her ne kadar son yıllarda topla daha çok haşır neşir olsa da kaptan Melih Mahmutoğlu…
Bu durumun nasıl lehte idare edileceğini izleyip görmeyi dilemekten başka bir şey söyleyemiyorum şu an.
Topsuz oynuyor demişken şunu da söyleyelim ki, ABDli forvetin hücumdaki eksikliklerinden birisi top dağıtıcılık. “Yahu topsuz oynuyorsa niye top dağıtmaya ihtiyaç duysun ki?” sorularını duyuyorum şimdiden.
Eğer 4 numarada boy gösterecekse ki kadroda kendi mevkisindeki diğer 2 oyuncu gibi onu da 4 oynarken görme ihtimalimiz yüksek olacak; Mutlaka top dağıtmak zorunda kalacak.
Strasbourg döneminde Vincent Collet oyuncuyu çok fazla 4 oynatıyordu ve bu yüzden de hücumdaki güçlü yönleri büyük ölçüde saklanıyordu gibi bir izlenimim var.
Bir 3 numara olarak takip ettiğimiz zaman da topu yönlendirdiği anların sayısı çok az. Yani Fenerbahçe‘ye transferi topla yaratıcılık konusunda takıma pek bir şey katmaz. Bu böyle gözüküyor.
Fakat Murcia’daki tek sezonunda 3 numara ağırlıklı oynamaya başlayınca da yavaş yavaş üstüne koyduğunu görüyorduk bu tarz detaylarda.
Fenerbahçe’nin açık sahada gerçekten çok iddialı bir kadrosu oldu ve bu kadroya açık sahada da mesafeyi koruyup, hızlı hücumlarda kaldırıp atabilecek bir oyuncu cidden lazımdı. Eddie’nin transferini gerekli bulduğum noktalardan birisi de bu.
Söz Savunmanın
Jarell Eddie’nin savunmasıyla ilgili söyleyebileceğimiz şeylerden birisi ve bence en önemlisi odak noktasını doğru ayarlayamaması. Bu izlenimimi temelsiz bırakmamak ve daha açmak adına için de farklı bileşenlerin nasıl aynı dezavantajı meydana getirdiğini anlatmak istiyorum.
Yardım savunmasında özellikle dipçizgideki meşhur kanat yardım savunmalarında izlemesi keyifli oluyor Eddie’yi.
Fakat şöyle bir problemi var ki, eşleşmesini bu yardımlarda ya da yardım savunmasından bağımsız alan savunmalarında haliyle bırakmak zorunda kaldığı için boştaki rakibine top gittiği zaman ona yetişmekte geç kalıyor.
Evet, Jarell vurdumduymaz bir oyuncu değil ve kendini parçalıyor gerçekten ama son anda el gösterdiği oyuncuların çok fazla isabet kaydetmesinin Alonso’yu çılgına çevirdiği çok oldu geçen sezon.
Bunun belki zamanlamadan başka bir sebebi de olabilir ama çok da anlayabildiğim bir durum değil. Farkındalığını daha ileriye taşıması lazım diye düşünüyorum.
Öyle çok pas kanallarına atak yapan bir profili yok. Yani topsuz savunmada, topsuz hücumdaki kadar aktif değil genele vurduğumuz zaman.
İş birebire döküldüğü zaman rakibinin karşısında hakikaten iyi kalıyor. Merak ettiğim noktalardan birisi de kısa savunmasına nasıl katkı yapacağı.
İşte dediğim gibi bazı izlenimlerim var bu noktada rakibinin karşısında iyi durduğuna dair ama oyunu fiziksel mücadeleye dayalı olmadığından dolayı bir yıldırıcılığı yok.
Sito Alonso’nun kumandasındaki Murcia ev sahibi olduğu maçlarda gazla çalışan bir ekipti ve savunma, temponun yükseldiği anlarda iyi iş çıkarıyordu. Jarell Eddie’nin de bu tip durumlarda spektaküler bloklarına denk geldik 2019-20 sezonunun ACB aksiyonunda. Sıralamada 16. konumundaydılar ama nadiren de olsa keyif verdikleri anlar olmuyor değildi.
Kağıt Üzerinde Fizikli Fenerbahçe + Jarell Eddie = ?
Yukarıda, savunma bölümünde de bahsettiğim gibi Jarell Eddie’nin başarılı olması için fiziksel mücadeleyi ön planda tutan, atletik bir takımda boy göstermesi şart.
Fenerbahçe‘nin bu sezon o yönde bir yapılanmaya gittiğini düşününce bu transfer insanın aklına yatıyor aslında.
Yine Maurizio Gherardini – Igor Kokoskov imzasıyla şu ana kadar kurulan takımın ne kadar fizikaliteyi önemseyen oyunculardan oluştuğunu ve ribaund konusunda eski sıkıntıların çekilmeyeceğini düşününce bir sıkıntı göze çarpmıyor ama Eddie 4 numaraya çekildiği zamanlarda ribaundlarda ezilir. Pek şaşaalı bir rebounding geleneği ve sertliği yok açıkçası.
Aynı pozisyonda Dyshawn Pierre ve Edgaras Ulanovas’la beraber hem 3 oynayıp hem 4’e çekilebilecek 3. oyuncusu Eddie olacak Fenerbahçe‘nin.
Çeşitlilik açısından baktığımız zaman diğer ikisine göre elit bir şutör olduğu için bence yadırganmayacak bir durum olsa gerek.
Ancak Strasbourg ve Murcia dönemlerinde topsuz oyunda daha çok öne çıktığı için karşımıza fazla gelmeyen bir durum var: Kısalarla olan ilişkisi nasıl ilerleyecek?
Hücum kısmında kısa ikili oyunlarda önemli bir silah olabileceğini öne sürmüştüm ama bunu ne kadar tercih edecekler, bu bir soru işareti olarak karşımızda duruyor.
Kanat rotasyonunda tüm soru işaretlerine rağmen iyi iş çıkardı bence Fenerbahçe. Aldıkları 3 oyuncuyu da ne için aldıkları rahatça anlaşılabiliyor. Ancak o tüm soru işaretleri de az buz şeyler değil işte.
Oyuncuların ikisinin hemen hemen aynı tip olması, saf 4 numara olarak elde sadece Danilo Barthel’in bulunması (bunu da Johnny Hamilton ve Jan Vesely gibi iki uzunun olduğu yerde anlamak çok zor değil diye düşünüyorum) taraftarların kafasını karıştırıyor gibi sanki.