Zeljko Obradovic’in 9 EuroLeague Şampiyonluğunun Öyküsü

03/Ağu/20 10:05 Ağustos 9, 2021

admin69

03/Ağu/20 10:05

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın sizleri Avrupa basketbolunun efsane koçu Zeljko Obradovic’in şampiyonluklarına göz atmaya davet ediyor.

by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bir konuda alanının “en iyisi” olmak kavramı, sıklıkla tartışmaları da beraberinde getirecek ve hatta çok büyük mücadelelere sebep olacak fikir ayrılıkları demektir.

Avrupa basketbolu, bu yönde yetiştirip bünyesinden çıkardığı koçlarının kariyerleri doğrultusunda sıralamaları yapılırken epey şanslı gözüküyor. Çünkü “en iyinin” kim olduğuna dair 2020 yılı itibarıyla çok keskin fikir ayrılıkları mevcut değil.

Zeljko Obradovic, 1991’de henüz 31 yaşındayken takım arkadaşlarına koçluk yaparak başladığı kariyerinde geçen 29 yılda tam 9 kez EuroLeague şampiyonu takımları çalıştırdı.

5 farklı takımla 9 şampiyonluk…

Bu ekiplerden 3 tanesi ilk ve son şampiyonluklarına Obradovic yönetiminde ulaştılar. Kimisi bir daha zirvenin yolunu bulamadı yahut yakınlarından geçmekle yetindi.

Eurohoops Fırın olarak Avrupa basketbolu tarihinin en özel figürleri arasına tereddüt etmeden en başlara yazılacak Sırbistanlı koç Zeljko Obradovic’in şampiyonluklarına göz atacağız.

1992 – Partizan

EuroLeague’e 2. turdan dahil olan Partizan ilk karşılaşmalarını Szolnoki Olaj’a karşı oynayıp grup safhasına kalmayı başarıyor. Joventut Badalona, Estudiantes ve Milano’nun arkasından grubunu 4. bitirerek çeyrek finaller için son bileti alan genç Belgrad takımı için şimdiye kadar her şey normaldi.

Çeyrek finalde Virtus Bologna gibi köklü bir ekibi daha sonra ezeli rakiplerinden birisi haline gelecek Ettore Messina’nın ilk başantrenörlüğü döneminde 3 maçta 65’in üzerinde sayı yemeden geçip Final Four’a kalıyor Crno-Beli.

Yarı finaldeyse Barcelona’yı eleyip gelen ancak Meneghin, McAdoo ve D’Antoni gibi yıldızlarını kaybetmiş Milano‘yla karşılaştılar.

Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oynanan Final Four’un ilk ayağında Milano’yu yarı finalde 82-75’lik skorla elemeyi başardı Obradovic ve takımı.

Finalde karşılaşacakları rakip zorluydu.

Lolo Sainz tarafından yönetilen 7up Joventut Badalona, Jordi Villacampa gibi yetenekli bir kısanın etrafına Rafa ve Tomas Jofresa gibi 2 guard, uzun rotasyonunaysa Ferran Martinez ve Corny Thompson gibi kalıplı isimlerin yerleştirildiği bir takımdı.

Maça iyi başlangıç da yaptılar fakat Partizan çok enerjikti sahada. İlk yarıda dış şut güçleri olan Danilovic, Djordjevic ve Nakic’i kullanmayı başardılar. Devreye girerken 40-34’lük bir üstünlükleri söz konusuydu.

Karşıda Corny Thompson gibi bir isim olunca da Partizan’ın genç ve çelimsiz uzunlarıyla ribaund konusunda fark kaçınılmaz oluyor. 27’ye 38 gibi bir üstünlüğü vardı İspanyol ekibinin.

Harold Pressley ve Tomas Jofresa o maçta epey zorluk çıkarıyorlar Obradovic’in ilk koçluk deneyimindeki savunma kurgusuna ancak nafile.

Partizan yine rakibini 70 sayıda tutuyor. T. Jofresa, Sale Djordjevic’i geçip çok zor bir pozisyonda basketi kaydediyor.

Mola alamıyorlar o esnada. Slavisa Koprivica topu hemen Djordjevic’e iletti. Devamında bitime saniyeler kala gelen Djordjevic üçlüğüyle Obradovic gibi bir antrenör ilk şampiyonluğunu elde etmiş oldu.