by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bir konuda alanının “en iyisi” olmak kavramı, sıklıkla tartışmaları da beraberinde getirecek ve hatta çok büyük mücadelelere sebep olacak fikir ayrılıkları demektir.
Avrupa basketbolu, bu yönde yetiştirip bünyesinden çıkardığı koçlarının kariyerleri doğrultusunda sıralamaları yapılırken epey şanslı gözüküyor. Çünkü “en iyinin” kim olduğuna dair 2020 yılı itibarıyla çok keskin fikir ayrılıkları mevcut değil.
Zeljko Obradovic, 1991’de henüz 31 yaşındayken takım arkadaşlarına koçluk yaparak başladığı kariyerinde geçen 29 yılda tam 9 kez EuroLeague şampiyonu takımları çalıştırdı.
5 farklı takımla 9 şampiyonluk…
Bu ekiplerden 3 tanesi ilk ve son şampiyonluklarına Obradovic yönetiminde ulaştılar. Kimisi bir daha zirvenin yolunu bulamadı yahut yakınlarından geçmekle yetindi.
Eurohoops Fırın olarak Avrupa basketbolu tarihinin en özel figürleri arasına tereddüt etmeden en başlara yazılacak Sırbistanlı koç Zeljko Obradovic’in şampiyonluklarına göz atacağız.
1992 – Partizan
EuroLeague’e 2. turdan dahil olan Partizan ilk karşılaşmalarını Szolnoki Olaj’a karşı oynayıp grup safhasına kalmayı başarıyor. Joventut Badalona, Estudiantes ve Milano’nun arkasından grubunu 4. bitirerek çeyrek finaller için son bileti alan genç Belgrad takımı için şimdiye kadar her şey normaldi.
Çeyrek finalde Virtus Bologna gibi köklü bir ekibi daha sonra ezeli rakiplerinden birisi haline gelecek Ettore Messina’nın ilk başantrenörlüğü döneminde 3 maçta 65’in üzerinde sayı yemeden geçip Final Four’a kalıyor Crno-Beli.
Yarı finaldeyse Barcelona’yı eleyip gelen ancak Meneghin, McAdoo ve D’Antoni gibi yıldızlarını kaybetmiş Milano‘yla karşılaştılar.
Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oynanan Final Four’un ilk ayağında Milano’yu yarı finalde 82-75’lik skorla elemeyi başardı Obradovic ve takımı.
Finalde karşılaşacakları rakip zorluydu.
Lolo Sainz tarafından yönetilen 7up Joventut Badalona, Jordi Villacampa gibi yetenekli bir kısanın etrafına Rafa ve Tomas Jofresa gibi 2 guard, uzun rotasyonunaysa Ferran Martinez ve Corny Thompson gibi kalıplı isimlerin yerleştirildiği bir takımdı.
Maça iyi başlangıç da yaptılar fakat Partizan çok enerjikti sahada. İlk yarıda dış şut güçleri olan Danilovic, Djordjevic ve Nakic’i kullanmayı başardılar. Devreye girerken 40-34’lük bir üstünlükleri söz konusuydu.
Karşıda Corny Thompson gibi bir isim olunca da Partizan’ın genç ve çelimsiz uzunlarıyla ribaund konusunda fark kaçınılmaz oluyor. 27’ye 38 gibi bir üstünlüğü vardı İspanyol ekibinin.
Harold Pressley ve Tomas Jofresa o maçta epey zorluk çıkarıyorlar Obradovic’in ilk koçluk deneyimindeki savunma kurgusuna ancak nafile.
Partizan yine rakibini 70 sayıda tutuyor. T. Jofresa, Sale Djordjevic’i geçip çok zor bir pozisyonda basketi kaydediyor.
Mola alamıyorlar o esnada. Slavisa Koprivica topu hemen Djordjevic’e iletti. Devamında bitime saniyeler kala gelen Djordjevic üçlüğüyle Obradovic gibi bir antrenör ilk şampiyonluğunu elde etmiş oldu.
1994 – Joventut Badalona
1993-94 sezonu itibarıyla Zeljko Obradovic, bir sene önce Abdi İpekçi’deki EuroLeague Finali’nde devirdiği Joventut Badalona’nın yeni koçu olarak göreve getirildi.
Obradovic‘in takımı devralışıyla Badalona’nın savunma potansiyeli daha da öne çıkarken kendilerini teker teker turları geçerken buldular.
Efes Pilsen’in 10 galibiyetle lider çıktığı B Grubu’ndan Panathinaikos ve Virtus Bologna’yla beraber çıkan 4 takımdan birisi olan Badalona, playofflarda ligdeki en büyük rakiplerinden biriyle yani Arvydas Sabonisli Real Madrid‘le karşılaştı.
Zeljko’nun elindeki uzun rotasyonu o sezon kimseye boyun eğecek gibi değildi. 2-0’la Los Blancos’u geçerek Final Four’a isimlerini yazdırdılar.
Barcelona ilk rakipleriydi. Aito Garcia Reneses kariyeri boyunca bir türlü EuroLeague şampiyonluğu yaşayamamıştı ve aç bir isimdi.
Juan Antonio San Epifanio hariç o maçta etkili olabilen bir isim çıkmadı Barça’dan. Epi, 23 sayıyla oynamıştı. Ona en yakın desteği veren oyuncu 10 sayıyla Tony Massenburg’du. 65 sayıda kaldı Katalanlar o mücadelede.
Finaldeyse ilk maçta ezeli rakibi Panathinaikos‘u deviren Zarko Paspalj, Panos Fasoulas, Giorgos Sigalas, Milan Tomic ve Roy Tarpley gibi isimlerden kurulu Olympiacos‘la karşılaştılar.
O maçın son çeyreğine girilirken Olympiacos, Paspalj ve Sigalas’ın çabalarının yanında Fasoulas’ın çember savunmasıyla önemli bir üstünlük yakalamıştı.
Ancak son periyotta inanılmaz bir şey oldu. Olympiacos son 6 buçuk dakika boyunca sayı atamadı. Paspalj’ın üst üste serbest atışlar kaçırması, Sigalas’ın rotasyon sebebiyle kenara geldikten sonra etkisiz kalması gibi pek çok nedenle Giannis Ioannidis tarafından yönetilen Olympiacos skor üretemedi.
O esnada geri gelen Badalona’da Ferran Martinez’in 17 sayı – 10 ribaundla müthiş bir maç çıkarmasının yanı sıra son bir dakika içinde Jordi Villacampa ve Corny Thompson’dan gelen üçlükler skoru bir anda 57-59’a getirdi.
Yaş 34, Obradovic’in 2. şampiyonluğu. O dönemki yardımcılarından birisi de Fenerbahçe‘de de uzun yıllar beraber çalıştığı Josep Maria Izquierdo’ydu.
1995 – Real Madrid
Real Madrid 1994 yazında Zeljko Obradovic’le anlaştı.
Obradovic Sabonis’te nasıl bir iz bıraktıysa Sabonis de Obradovic’te aynı izi bırakacaktı. O da onu çalıştığı en özel oyuncular arasında konumlandırmıştır hep.
Takımın büyük ikilisi Arvydas Sabonis ve Joe Arlauckas’tı.
Yarı finalde rakip, 1993’te yarı finalde kaybettikleri Limoges’du. Tek maç usulü klasik EuroLeague Final Four’u. Savunmada Zeljko Obradovic’in hüneri konuştu.
Michael Young, Richard Dacoury gibi isimlerden kurulu Limoges’a 49 sayı attırdılar bir Final Four maçında, 49!
Sabas da 21 sayı – 9 ribaundla üzerine düşeni yapmış, Zeljko Obradovic’i şampiyonluğa bir adım daha yaklaştırmıştı.
Alexander Volkov, Giorgos Sigalas, Milan Tomic ve Edward Johnsonlı Olympiacos’u devirmeye çalışacaklardı artık.
Ayrıca o takım yarı finalde ezeli rakibi Panathinaikos’u üst üste ikinci kez devirerek finale çıkmıştı. Üstelik en büyük yıldızlarından Paspalj artık Panathinaikos‘taydı.
Obradovic önceki sezon da Olympiacos‘u finalde kupadan etmişti Badalona’nın koçuyken.
Maç boyunca Arlauckas 16 sayı üretti, 8/21’le oynadı. Sabonis ise 6/9 ikilik, 2/2 üçlükle 23 sayı.
Olympiacos 7 ribaund fazla çekmişti o gün ama ne fayda? Kim durdurabilirdi ki böyle bir hücum gücünü o gün?
Maçı da 73-61’lik skorla kazanarak şampiyonluğa eriştiler.