NBA: En Kötü 16 Takma Ad

03/Ağu/20 10:47 Ağustos 5, 2020

Mehmet Bahadır Akgün

03/Ağu/20 10:47

Eurohoops.net

Herkesin lakabı “Kral” veya “Swaggy” gibi havalı olmuyor…

by Brandon Anderson – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 3 Mayıs 2017 tarihinde Medium‘da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Herkesin lakabı olacak diye bir kaide yok. Ayrıca her lakap, unutulmamaya değecek diye bir kaide de yok. NBA’in doğası gereği her bir Earvin “Magic” (büyü) Johnson ve Hakeem “The Dream” Olajuwon’un tam karşısında birer de Harold “Baby Jordan” Miner ve Amar’e “STAT” Stoudemire var.

Bazı lakaplar komik, bazıları ise direkt kötü. Klay Thompson’ın “Big Smokey” (Koca Polis) lakabı biraz fazla aşikar. Corey Magette’in lakabı ise sinkaflı. Ancak NBA’de şu an en kötü lakap yalnızca tek bir oyuncunun olabilir. Biz de bu sebeple biraz araştırma yapıp ligdeki en kötü 16 lakabı bir araya getirdik ve bunları da kura usulü eleyerek zirveye doğru ilerlemenizi bekliyoruz.

Image for post

Armadillo Cowboy (Armadillo Kovboyu) — Joe Johnson

Muhtemelen Joe Johnson’ı Iso Joe ya da Joe Cool olarak biliyorsunuz. Kevin Garnett ise ona “Joe Jesus” diyor çünkü “Onu çağırdığınızda belki yardıma gelmez ama ihtiyacınız olduğunda sizin yanınızdadır” diyor. Ancak 10 yıl kadar önce The Starters’ın patronu J.E. Skeets, ona Johnson The Armaillo Cowboy demeye karar verdi. Neden? Hiçbir sebebi yok belli ki. Bazı lakaplar sadece varlıklarını sürdürüyorlar, sebepsiz. Bu lakabın herhangi bir kökeninin olmaması, ESPN’den Neil Everett’i ya da Charlotte Hornets yayıncısı Eric Collins’i bu lakabı kullanmaktan alıkoyamadı. Şimdi neden dursunlar?

Bean Burrito — Nick Young

Arya Stark’ın aksine Nick Young’ın birçok ismi var. Takım arkadaşları ona USC döneminde Noodles diyorlardı. Bir süre de The City olarak biliniyordu. Siz onu en çok Swaggy P olarak biliyorsunuz muhtemelen ancak Wizards‘taki çaylak sezonunda Nick Young Bean Burrito olarak biliniyormuş. Washington Post’tan Dan Steinberg bu lakabın hikayesini şöyle anlatıyor:

“Nesilden nesile aktarılıyordu” diyor Young. “Yalnızca büyük efsanelerin ismi Burrito oluyordu. Michael Jordan’a ‘Black Bean Burrito’ diyorlardı mesela ten renginden ötürü. Kafası da fasulye gibiydi. Kobe’ye guacamole diyorlardı.”

Yalnızca Nick Young, kendisini MJ ve Kobe ile kıyaslayabilirdi zaten. Dion Waiters bile kendisine Kobe Wade diyecek kadar cesur davranabildi. Dahası, Kobe’nin adında gerçekten ‘Bean’ varken ona guacamole diyecek salak kimdi acaba?

Big Honey (Büyük Bal) — Nikola Jokic

Big Honey, “big” ile başlayan harika lakaplar kervanına katılıyor. Kervanın diğer üyeleri arasında Big Shot Bob (Horry), Big Baby (Davis), The Big Aristotle (Shaq), The Big Ticket (Garnett) ve The Big Fundamental (Duncan) yer alıyor. Big Honey ise Denver Nuggets‘ta Will Barton’ın yumuşak bilekleri ve harika paslarıyla meşhur Jokic’in bal kıvamındaki melanininden geliyor. Big Honey Hunt da bir Berenstain Bears kitabının ismi bu arada.

Blue Magic (Mavi Büyü) — Bradley Beal

Blue Magic, hindistan cevizli bir saç kreminin veya özel bir metal temizleme kreminin adı. Ayrıca 1970’lerde popüler olan bir R&B grubunun da adıydı.

Elbette Blue Magic, 1960’lı yıllarda bir dönem Harlem uyuşturucu kralı Frank Lucas tarafından satılan ve mavi rengi ile yüksek saflık düzeyi (ve tabii ki aşırı doz oranları) ile bilinen kuvvetli eroinin de adı. Elbette Bradley Beal da lakabını buradan alıyor: Çok saf şutu sayesinde.

Breaking Bad isimli dizide Walter White’ın kristal meth laboratuarından esinlenilmiş bir açık renk maviye çalan Blue Magic lakabı olduğu da düşünülebilir. Bir de tabii IBM bilgisayarları ile ilgili Washington Wizards‘ın sahibi Ted Leonsis’in yazarlarından olduğu Blue Magic isimli bir kitap da var. Belki de Beal, Big Panda olarak anılıp yoluna bakmalı.

El Chapo — James Harden

El Chapo’nun Meksika kartelinden güçlü bir uyuşturucu kralı olduğunu muhtemelen biliyorsunuzdur. Şimdilerde kendisini yüksek güvenlikli bir hapishanede. Belki kaçmıştır. Belki de tekrar hapse dönmüştür. Bu yazıyı ne zaman okuduğunuza bağlı. El Chapo’nun aynı zamanda değişik, garip sakal anlamına geldiğini de biliyorsunuz. Bu anlamda James Harden’ın yüzündeki kıl dağınıklığına benziyor. El Chapo’nun doğrudan bir çevirisi yok ama Culiacan argosundan geliyor ve “kısa, tıknaz erkek” gibi karşılıkları var.

Sıkılacak koca yanakları olan iri, sevimli bir çocuğun yanaklarını sıkan bir büyükbaba gibi düşünebileceğiniz Chaparrito kelimesiyle de bğalantılı. Harden, bu lakabı Warriors ile oynanacak bir maç öncesi soyunma odasında kendi dolabının üzerine asarak kendisi verdi belli ki. Yani… Harden’ı durdurmak zor sonuçta.

El Contusión (Yara) — Manu Ginobili

Manu Ginobili’nin ismi o kadar eşsiz ki hiçbir lakaba gerek yok. Büyük bir isabet sonrası “GINOBILIIIII” diye bağırmak bu kadar keyifliyken neden başka bir lakap bulursunuz? Ancak Spurs‘ten takım arkadaşı Brent Barry’yi Ginobili’ye “Yara” demekten alıkoyamadı bu durum. Bu lakap, Manu’nun sahadaki “acımasız ama kontrollü feragat” hâline atıfta bulunuyor. Barry şöyle anlatıyor: “Antrenmanda ona karşı oynarken tam anlamıyla kahva ederdim ama aynı zamanda kendisinin yaralanacağından çok kişiyi yara bere içinde bırakacağını bilirdim.”

Count Blockula (Kont Blokula) — Hassan Whiteside

Count Blockula, 1990’lı yıllarda sütünüzü kahverengi yapıp 17 dişinizi çürüten mısır gevreğini hatırlatıyor insana. Muhtemelen Hassan Whiteside da bu ismi oradan bulmuştur zira bu lakabı kendisi taktı. Whiteside’ın ilk kendi kendine taktığı lakap da değil bu. Bir zamanlar kendisine “Agent Block” diyordu, o da başarısız bir denemeydi. Count Blockula konusunda sorun şu: Bazı insanlar Anthony Davis’e de aynı lakabı takıyor ve onun tek kaşlılığı, “Count” kısmı için daha uyumlu ve milyon kez daha mantıklı. Diğer sorun ise www.countblockula.com linkinin bir Heat sayfasına değil, lego sayfasına çıkıyor olması. Diğer bir sorun da Count Blockula lakabının başlı başına saçma olması.

The Drunken Dribbler (Sarhoş Driplingci) — Corey Brewer

Bakın, her lakabın inanılmaz bir hikayesi yok. Bu lakabın hikayesi de çok basit. Corey Brewer’ın NCAA’de iki şampiyonluğu ve 10 yıllık NBA tecrübesi var. Ayrıca NBA’de Şubat 2014’ten beri maç kaçırmadı ve gerçek bir Demir Adam. Ancak bütün bunlar, Brewer’ın topla dripling yapabildiği anlamına gelmiyor. Bu yüzden University of Florida’daki takım arkadaşları da ona Sarhoş Driplingci diyorlardı. Bu günlerde Brewer, dripling yapmayı denemiyor bile.

Durantula — Kevin Durant

Kevin Durant için mükemmel lakabı hiç bulamadık ama insanlar denemekten vazgeçmedi. Durantula ise Durant ve tarantulanın kötü bir şekilde birleştirilmiş hâli. Sebebi Durant’in sekiz adet kıllı bacağı olması falan mı? Durant’in bacakları uzun ama Durantula biraz abartı ve KD de nefret ediyor bu lakaptan.

Kevin Durant, “Slim Reaper” (İnce Ölüm) olmalı. Reddit’te biri, bu lakabı buldu ve işin içinde sanatsal bir kısım var. Ayrıca muhteşem bir lakap ve ince fiziği ile öldürücü oyununa da atıfta bulunuyor. Ancak Durant belli ki bundan da nefret ediyor, o yüzden o lakabı da temizledi. Tıpkı hep olması gereken Slim Reaper gibi…

Bill Simmons’ın programında konuşan Durant “Ben ölümle ilgili biri olmak için burada değilim. Bana ‘The Servant’ diyebilirsiniz. Herkese, takım arkadaşlarıma, yer göstericilere, taraftarlara hizmet etmeyi seviyorum” demişti. Durant daha sonra ‘The Servant’ın da şaka olduğunu, yeni bir lakap denerken öylesine uydurduğu bir şey olduğunu söyledi.

Gobert Report — Rudy Gobert

Gobert Report, Comedy Central’ın eski satirik haber programı The Colbert Report’a aleni bir atıf. Gerçekten berbat bir lakap değil ama The Stifle Tower, The French Rejection ve Gobzilla çok daha iyi lakaplar. Ayrıca herkese sakatlık durumunu haddinden fazla hatırlatıyor. Kariyerinin ilk playoff maçında daha 20 saniye oynamışken sakatlık nedeniyle kenara gelen bir oyuncu için fazla aleni. Gobert Report’un kötü bir Utah Jazz podcasti ismi veya berbat bir yazı başlığı gibi olduğunu düşünüyorsanız haklısınız. İsim babası ise Şubat 2016’da Sports Illustrated’dan Ben Reiter idi.

The Great Rudini — Rudy Gay

Spordaki birçok lakap gibi The Great Rudini de ona tecrübeli bir yayıncı tarafından verildi. O yayıncı, Sacramento Kings‘in renkli ismi Jerry Reynolds. Bir dönem takıma koçluk da yapmış ve rezalet Kings basketbolunun altın günlerinde 170 maçta 56 galibiyet almıştı. Ne yazık ki The Great Rudini, Cosby Show’daki Rudy’nin de lakabı. Oradaki küçük kız için bu lakap, büyülü yeteneklerine bir atıf. Ayrıca Cosby Show… Yok, almayalım.

Humble Moses (Mütevazı Musa) — Malcolm Brogdon

Malcolm Brogdon’ın göbek adı Moses. Kendisi de belli ki hayli mütevazı ve saygılı bir lider. Hayalleri arasında hem Yılın Çaylağı ödülü hem de açlık ve kıtlık ile savaşmak var. Bunlar insanın içini ısıtan şeyler ancak David “The Admiral Robinson” veya A.C. “The Virgin” Green gibi rakipleri korkutacak cinsten değil pek. Brogdon’ın ik ağabeyi ona yıllar önce bu lakabı takmış.

The Parisian Torpedo (Parisli Fişek) — Tony Parker

Basketball Reference’a göre Tony Parker’ın lakapları Fiery Francophile ve Parisian Torpedo. İkisi de meşhur bir röportajdan geliyor. San Antonio Spurs koçu Gregg Popovich, röportajlarda çok zor biri ve bazen muhabirler farklı bir üslup takınabiliyor. Scoops Callahan, 1920’lerden kalma rutin ile şöyle bir soru soruyor:

“Şampiyon, şampiyon… Bana Fiery Francophile, Parisian Torpedo, Tony Parker’dan bahset…”