by Michael C. Wright – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 28 Mart 2019 tarihinde ESPN‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Editör notu: Bu yazı, Ginobili’nin 20 numaralı formasının Spurs tarafından emekli edilmesi öncesinde güncellenmiştir.
Steve Kerr, Manu Ginobili’nin büyüsünü çok önceden görmüştü.
“Manu ile çaylak sezonunda birlikte oynadım. Her gün aldığı keyfi, rekabet tutkusunu ve hevesini görebiliyordunuz” diyor Golden State Warriors koçu. “Sean Elliott, Manu’nun koridor bulup penetre etmesiyle ilgili en doğru şeyi söylemişti. Dedi ki ‘Trafikte arabaların arasından geçmeye çalışan bir sincap gibi.’ Böyle gidiyor ve önünde duramıyorsunuz. Sonra birden potaya doğru patlıyor.”
Spurs efsanesinin forması emekli edilirken biz de gelin kronolojik sıra ile Ginobili’nin basketbol dünyasına bıraktığı 20 unutulmaz anı hatırlayalım.
1. Draft günü: 30 Haziran 1999
Spurs genel menajeri R.C. Buford, ilk olarak 1997 yılında Avustralya’da 22 yaş altı dünya şampiyonalarında izlemişti Ginobili’yi. Buford, Arjantinli genç guardın adını daha önce duymamıştı bile.
“Yabani bir tay gibiydi orada” diyor Buford. “Acayip işler yapıyordu: Bazıları mantıklı, bazıları mantıksız.”
Haziran 1999’da Ginobili, tüm draft tahminlerini incelemişti ancak 2013’te bir soru & cevap röportajında da dediği üzere hiçbirinde kendi ismi yoktu. Hâl böyle olunca Arjantin milli takımı ile yalnızca uçak veya gemi ile gidilebilen Brezilya Amazon’undaki bir yerde maça hazırlanan Ginobili, draft gecesini unutup uyumaya gitti.
İlk NBA şampiyonluğuna birkaç gün önce ulaşan Spurs, dokuz All-Star ve üç de Yılın Altıncı Adamı ödülü kazananı çıkaran draft sınıfında Ginobili’yi 57. sırada seçti.
“Biri gecenin bir yarısı beni uyandırıp öyle söyledi” diyordu Ginobili 2013’te. “Dedim ki ‘Son NBA şampiyonundan bahsediyoruz, emin misin?’ Beni izlediklerini bile bilmiyordum. Heyecanlandım tabii ki. Ama tabii 57. sıradan seçilince oynama şansımın o kadar yüksek olmadığını biliyordum.”