Damian Lillard: Büyüdüğü Sokaklar ve O Sokaklardan Gelen Tutkusu

18/Ağu/20 21:29 Ağustos 18, 2020

Mehmet Bahadır Akgün

18/Ağu/20 21:29

Eurohoops.net

Portland Trail Blazers’ın kahramanı Damian Lillard’ın hikayesi… Eurohoops Çeviri’den!

by Logan Murdock – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 17 Ağustos 2020 tarihinde The Ringer‘da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Damian Lillard, Cumartesi günü Memphis Grizzlies karşısında aldıkları 126-122’lik galibiyetten saniyeler sonra, namını salmış bir adam olarak sahadan ayrıldı. 31 sayı, 2 ribaund ve 10 asistlik performansı, yalnızca takımı Portland Trail Blazers‘a playoff biletini kazandırmadı, aynı zamanda NBA’in yakın geçmişinin en unutulmaz bireysel serilerinden birinin ihtişamını perçinledi.

16 günde çıktığı dokuz maçta Dame, 37 sayı ortalaması yakaladı, fanus MVP’si seçildi ve elenmenin eşiğindeki Portland’ı Lakers ile oynayacakları playoff ilk tur eşleşmesine taşıdı. Bu süreçte Lillard, Sixers‘a 51, Dallas’a 61 sayı attı ve Nets karşısında sezonu kurtaran galibiyette de 42 sayı daha yolladı ve herkese adeta “bu isme saygı duyacaksınız” dedi.

O patlama, başarısızlıktan -hatta iki başarısızlığın sonucunda- gelen bir patlamaydı. Clippers karşısında 18 saniye kala 1 sayı farkla gerideyken Dame, Portland’ı öne geçirebilecek iki serbest atışı kaçırdı. Daha sonrasında kenarda Marcus Morris ve Patrick Beverley kendisi ile alay etti. Beverley bileğine dokundu, Lillard’ın “Dame Time” kutlamasını taklit etti. Morris ise kahkaha attı. Paul George, daha sonra bu ikiliye katılarak Instagram üzerinden Lillard’ın kaçırdığı şutlarla ilgili bir yorum yaptı ve Portland guardının kardeşi de daha sonra bu atışmaya dahil oldu.

Ancak Lillard’ın ailesi ve arkadaşları için yıldız ismin tarihi cevabı hiç de sürpriz olmadı.

Lillard’ın motivasyon kaynağını anlamak, memleketini anlamak demek. 98. Cadde’den sağa döndükten sonra Edes’ten bir kez daha sağa dönüp Lillard’ın ergenlik döneminde oyununu geliştirdiği Jinkins Recreation Center’da durmak demek. Nine-Eight’e gidip International’dan sola döndükten sonra Lillard’ın çocukluğunda oynadığı Rainbow’a park etmek demek. En önemlisi de direniş ve Afroamerikalı toplumun azmini ortaya çıkaran şehri bilmek demek.

San Francisco’nun gölgesindeki Oakland, Bay ile karıştırılan şehir. Black Panther Party burada kuruldu. Tupac Shakur, “oyunu” burada öğrendi. Oakland ayrıca yüksek suç ve “keder” oranları ile de biliniyor. Tüm bunlar, şehrin sakinlerinin huylarıyla birleşiyor.

Lillard’ın ailesi ile yakın bağları olan Oakland sakini Aalim Moor, şunları söylüyor: “Bize saygı duymadığınızı düşünüyoruz. Bize daha düşük insanlar gibi bakıyorsunuz. Bize insanların gitmek, bulunmak istemediği bir yer gibi bakıyorsunuz.”

Lillard, Oakland’ın en tarihi mahallelerinden Brookfield’da büyüdü. Brookfield’da konut geliştirme 1940’larda başladığında hedef, İkinci Dünya Savaşı Sırası’nda işçi akını için konaklama yeri oluşturmaktı. Güney’den gelen Afroamerikalıların Büyük Göç’ü ile birleşen savaş, Siyah Amerikalıların, Bay bölgesine binlerce kişi hâlinde gelmelerine neden oldu. 1940’lı yıllarda Siyah nüfusu 8.462’den 21.770’e fırladı ve siyahlar, Eimhurst, Brookfield ve komşu Sobrante Park’ta evler alarak The Town etrafında yerleşmeye başladı. Irkçılık, Batı’ya da kayarken Oakland, siyah halkın “American Dream”den bir parça görebildiği bir yer gibiydi. Ancak yıllar içerisinde birbirine sıkı sıkıya bağlı olan toplum, “crack (kokain) salgını” ile parçalandı. Uyuşturucu, şehrin siyah halk tarafından yerleşilen bölgelerinde dolaşırken tacirler de kendi bölgeleri için savaşıyordu ve neticede cinayetler fırladı. Dame’in doğduğu 1990 yılında Oakland’da 146 kişi öldürüldü.