by Utkan Şahin & Semih Tuna / info@eurohoops.net
Elinizin altında geride kalan 20 yılı bir kitap gibi birleştirecek bir düğme olsaydı ve siz bu düğme bassaydınız… Nasıl olurdu?
Bu sorunun cevabını hayatın diğer alanlarında belki veremeyebiliriz ama sizi, bir takımın son 20 yılına götürebiliriz.
Bildiğiniz gibi Eurohoops Fırın, bu yolculuğa ilk olarak ING Basketbol Süper Ligi’nin köklü takımlarıyla çıktı. Son dönemde karşınıza ligimizdeki bazı takımların son 20 yılındaki kadrolarından en iyi isimleri alarak, “Milenyum Kadroları” oluşturduk.
Şimdi ise aynı formatı Turkish Airlines EuroLeague’e taşıyor ve ligin köklü takımlarından Barcelona’yı karşınıza çıkartıyoruz.
Oyunun kurallı belli: 2000’den bu yana Katalan ekibinin kadrosunda yer alan oyuncularından 12 kişilik bir kadro oluşturmak!
Neyse lafı uzatmadan gelin önce bizim oluşturduğumuz kadroya bakalım. Ardından siz de lütfen sosyal medya üzerinden “Milenyumdaki Muhteşem Kadronuzu” gönderin.
Not: Modern EuroLeague, 2000’den bu yana süregelen kısımdır.
Baskonia’nın Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Anadolu Efes’in Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Panathinaikos’un Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Fenerbahçe Beko’nun Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Zalgiris Kaunas’ın Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Real Madrid’in Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Maccabi Tel Aviv’in Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
CSKA Moskova’nın Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Olympiakos’un Modern EuroLeague’deki En İyi Kadrosu
Oyun Kurucular
#13 Sarunas Jasikevicius
Oynadığı sezonlar: 2000-2003
Sarunas Jasikevicius’un görkemli kariyerini bölüm bölüm ayırırsak, herhalde Barcelona günlerine çıraklık günleri dememiz yanlış olmaz.
Evet, kendisi daha önce FIBA EuroLeague’de Union Olimpija formasıyla kendini kanıtlamıştı ve hatta Olympiakos karşısında playoff’ta unutulmaz performanslar da sergilemişti ama Litvanyalı efsane, ilk kez burada Avrupa’nın en büyük kulüplerinden birinde oynamanın avantajlarını ve dezavantajları tattı.
Yaşadığı birçok an, onun için bir ilkti ama gösterdiği performans öyle “çırak” deyip geçebileceğimiz tarzda değildi.
Henüz genç yaşında bu önemli takımın, as oyun kurucusu olan Saras, büyük maçlarda ne yapabileceğini hemen gösterdi. Mesela 2001-2002 sezonunda Top-16 grubunda arka arka iki karşılaşma da maç kazandıran basketi atarak takımını ayakta tuttu.
2002-2003 sezonu da özeldi.
Takımın as oyun kurucusu olarak bir yandan saha içerisinde efsane Dejan Bodiroga, Gregor Fucka ve “genç” Juan Carlos Navarro’yu memnun etmesi, diğer yandan da yıldızının pek barışmadığı koç Svetislav Pesic’i tatmin etmesi gerekiyordu.
Saras, Final Four’a kadar bu görevi de harika bir şekilde yaptı.
Evet, Final Four performansı ondan görmeye alışık olduğumuz şekilde değildi. Belki de Avrupa kariyerinde ilk ve son kez onu bu kadar telaşlı bir şekilde gördük. Dolayısıyla da Barcelona’nın tarihinin ilk EuroLeague şampiyonluğunu kazandığı Final Four onun adına pek iyi geçmedi ama sezonun o noktasına kadar takımın en iyilerinden biriydi.
Saras, kariyerinin ilk büyük takım deneyimini Barcelona’da yaşadığı gibi, son büyük deneyimini de burada yaşadı.
2003 yazında takımdan ayrıldıktan tam 9 yıl sonra geri dönen efsane isim, 36 yaşında olmasına rağmen özellikle playoffta kritik katkılar verdi ve kariyerinin son Final Four’unu Barcelona formasıyla oynadı.
Özel bir oyuncuydu ve gençken de yaşlıyken de bu takımın tarihine damgasını vurdu. Şimdi ise ondan beklenen aynısını koç olarak yapması…
#10 Jaka Lakovic
Oynadığı sezonlar: 2006-2011
Jaka Lakovic’in Barcelona günlerini görkemli başladı, vasat ilerledi ve mutlu sonla bitti.
Kariyerinin başında KRKA Novo’da sergilediği muazzam bireysel performanslarla herkesin dikkatine çeken Sloven efsane, sonrasında Panathinaikos‘ta Zeljko Obradovic‘le birlikte Avrupa’nın en özel kısalarından biri olmayı başardı.
Onun 2006’da Barcelona’ya geçmesiyse ortalığı karıştırdı.
Atina’da takımın liderlerinden biriydi ve Panathinaikos‘un 3 yıllık bir aradan sonra Final Four’a dönmesinde büyük bir rol oynamıştı fakat 2006’da playoff’ta işler ters gidince sürpriz bir şekilde o da kariyerini Barcelona’ya taşıdı. Bu transfer Lakovic’i Zeljko Obradovic‘in kara listesine girmeyi başaran iki isimden biri yapmaya yetti.
Lakovic’in Barcelona günleri ise beklentilerin biraz aşağısında kaldı.
İlk yıllarında iyiydi. Özellikle Navarro’nun olmadığı sezonda tek başına takımı ayakta tutmayı başardı ama sonrasında yaşla birlikte performansı düştü. Yine de 2010’da Barcelona tarihinde ikinci kez EuroLeague zaferini yaşarken o da kadronun bir parçasıydı.
Özellikle de Real Madrid‘e karşı oynanan playoff serisinde 3. maçta deplasmanda kritik bir katkı vererek Katalanların, ezeli rakibini geçmesinde önemli bir rol oynadı. Sanırım iki takımın arasındaki ezeli rekabeti düşünürsek bu bile onun kadroya girmesi için yeterli…