NBA: Basketbolun Oynanış Şeklini Değiştiren 10 Oyuncu

26/Ağu/20 11:21 Ağustos 26, 2020

admin69

26/Ağu/20 11:21

Eurohoops.net

NBA basketbolu düzenli olarak evrim geçiriyor ve bu değişimin arkasındaki en büyük sebep oyunu oynayan büyük yıldızlar…

by Zach Buckley, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 22 Temmuz 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Dönem dönem, basketbolun yaşayan efsanelerinden bir tanesi NBA’den geçer ve oyunun üzerinde inkar edilemez bir iz bırakır. 

Bu kadar etkili olan oyuncular genellikle oyunu değiştiren isimler olarak nitelendirilirken listemizdeki 10 oyuncu ise ligi tamamen değiştiren isimler. Oyunun oynanma şeklinden saha dışında oyuncuların gücüne kadar birçok farklı alandaki işleyişi değiştiren bu oyuncular kafamızdaki süperstar sporcu algısını değiştiren isimler oldu. 

Listeyi mantıklı bir boyutta tutabilmek için sadece modern dönemin basketbolcularına mercek tutacağız ve lige NBA ile ABA’in birleşiminden sonra gelerek oyun üzerinde direkt etki oluşturan oyuncuları sıralayacağız. 

Kareem Abdul-Jabbar

Kareem Abdul-Jabbar’ın arkasında bıraktığı basketbol mirasında birçok NBA rekoru barındırıyor. Basketbol tarihinde kimse daha fazla skor üretmedi (38,387), kimse daha fazla MVP ödülü kazanmadı (6), kimse daha fazla All-Star maçında yer almadı (19). Kariyeri boyunca altı şampiyonluk ve iki Finaller MVP’si kazanan Abdul-Jabbar, ikinci kez bu ödülü kazandığında 38 yaşındaydı. Tüm bu rekorların yanı sıra Abdul-Jabbar, basketbol tarihinin gördüğü en durdurulamaz şutlardan biri olan skyhook’u da basketbola kazandırdı. 

Tüm bu başarılara rağmen Abdul-Jabbar, saha dışında çok daha etkili bir süperstardı. 

1975 yılında Milwaukee Bucks’tan Los Angeles Lakers’a takas edilmesini sağlayan yıldız oyuncu, lig genelindeki oyuncuların çok daha güçlü hale gelmesinin yolunu açtı. Küçük marketteki takım sahiplerinin en büyük korkularından birisini gerçeğe dönüştüren Abdul-Jabbar’ın oynamak istediği şehirler listesinde Los Angeles ve New York yer alıyordu. 

“Buradaki insanları eleştirmek istemiyorum ancak Milwaukee ile aramda derin bir bağ yok.” diyordu bu takas döneminde Abdul-Jabbar. “Milwaukee’deki şeylerle ilişki kuramıyorum.” 

Abdul-Jabbar’ın basketbol dışındaki ilgi alanları belki de sonraki nesillerdeki oyunculara platformalarını nasıl kullanabileceklerini göstererek en büyük miraslarından birisini bıraktı. Sosyal sorunlardan popüler kültüre kadar birçok farklı alanda konuşmaktan çekinmeyen isim, harika bir yazar haline geldi ve A.B.D. Başkanı tarafından verilen özgürlük madalyasını kazandı.

Julius Erving

Julius Erving’in NBA’de oynadığı andan itibaren basketbol bambaşka bir hal aldı. 

Yıldız oyuncu basketbola bambaşka bir stil ve artistik hava getirdi. Atletizmiyle birlikte düzenli olarak akrobatik hareketler yapan yıldız isim, ABA’de düzenlenen ilk smaç yarışmasının da kazananı oldu. Çember üstünde sergilediği sihir ile taraftarları heyecanlandıran Erving, saha dışındaki mütevazı taraftarlarıyla da basketbolseverlerin gönlünü çaldı. 

“Basketbol sahası dışında Erving’ten daha iyi insanlara rastlayabilirsiniz. Bazılarımızın anneleri ve Papa buna örnek olarak gösterilebilir.” diyordu Sports Illustrated’a konuşan Pat Riley. “Ancak oyuncu olarak Dr. J gibisi sadece bir tane var.”

Erving, NBA ve ABA kariyerinin tamamı boyunca All-Star seçildi. 1980-81 sezonunda NBA MVP’si seçilen yıldız oyuncu, 1983 yılında da NBA şampiyonluğu yaşadı. Erving’in bastığı smaçlar, günümüzde bile basketbol kliplerinde sık sık yer alıyor. 

Saha dışında da Erving, sponsorluk anlaşmalarının başlamasında büyük bir rol oynadı. Converse ile 20 bin dolarlık bir ayakkabı anlaşması imzalayan Erving, sporcuların yer aldığı ilk lisanslı video oyununun da bir parçasıydı. (One on One: Dr J vs Larry Bird)

Larry Bird

Eğer Larry Bird olmasaydı NBA çok daha farklı bir yer olurdu. 

1980’li yıllarda Magic Johnson ile birlikte Larry Bird, ligin çok daha popüler hale gelmesini sağladı. Bir yıldız olarak basketbol seyircilerini NBA’e çekmekte çok önemli iş yapan Bird, NBA’in yayın ve reklam kimliğinin yeniden şekillenmesini sağladı ve maçların banttan yayınlandığı dönemin sona ermesinde de önemli rol oynadı. 

Oyunun efsanevi trash-talk’çularından biri olan Bird’ün oyunu, sözlerinden çok daha fazla ses çıkarıyordu. 2.06 boyundaki yıldız isim büyük patlamasını bir uzun forvet olarak yapmıştı ancak oyununu alçak post ile sınırlandırmamıştı. Bird; şut atabiliyordu, bir guard gibi top sürebiliyor ve pas verebiliyordu ve bununla birlikte bir oyuncunun fiziksel avantajıyla neler yapabileceğini herkese göstermişti. 

Bugünün şartlarında çok etkileyici bir üç sayılık atış özgeçmişine sahip olmasa da 1992 yılında basketboldan emekli olduğunda 2.06 boyunda veya daha uzun oyuncular arasındaki en yüksek 9 üç sayı sezonundan 5’inin altında Larry Bird’ün imzası vardı. Aynı zamanda guard olmayan oyuncular arasındaki en yüksek 13 asist ortalamasından 7’sine Larry Bird sahipti. Bird, lig tarihinde kariyeri boyunca 24 sayı – 10 ribaund – 6 asist ortalamalarını yakalayan tek oyuncu olma özelliğini devam ettiriyor. 

Magic Johnson

1980’li yıllarda NBA basketbolunu kurtaran ikilinin daha cana yakın olan tarafı Magic Johnson’dı. 

Yıldız oyuncunun basketbol sahasında yarattığı sihir, Showtime Lakers’ının tartışmasız şekilde Hollywood’un kralı haline gelmesini sağladı. Magic Johnson’ın oynadığı dönemde basketbol izlemesi çok daha keyifli bir hal almıştı ve yıldız oyuncunun ayağını gazdan çekmeyen oynadığı oyun ile bakmadan attığı paslar basketbolseverleri sürekli olarak şok etmeye devam etti. 

Magic gibi 2.06 boyunda olan bir oyuncunun böyle bir top kontrolüne sahip olmaması gerekiyordu. Ancak Johnson’ın sıradışı oyun kurma yeteneği, onu savunmaya çalışan daha kısa oyuncular karşısında kendisine büyük bir avantaj sağlıyordu. 

Johnson, o kadar etkili bir pasör haline geldi ki yıldız ismin kariyeri boyunca yakaladığı 11.2’lik asist ortalaması tarihin en yüksek ortalaması olarak karşımıza çıkıyor. Fiziksel özellikleriyle birlikte bu ortalamaları yakalayan oyuncu, basketbol taraftarlarının kafasında pozisyonlara göre oluşan limitlerin de kırılmasında önemli rol oynadı. Magic Johnson öncesinde 2.06 boyunda gösterişli saha generalleri yoktu. Gerektiği zaman pivot oynayan oyun kuruculardan hiç bahsetmiyoruz bile…

Basketbolun ötesinde de Magic Johson, başarılı sporcuların iş dünyasında da ne kadar başarılı olabileceğini herkese gösterdi. Yıldız oyuncunun iş ve eğlence dünyasındaki imparatorluğunun değerinin 1 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. 

Michael Jordan

NBA’in dünya çapında popülerleşmesinin köklerini, Air Jordan’ın tarihi uçuşlarına kadar takip edebilirsiniz.

Michael Jordan’ın lige geldiği andan itibaren basketbolun imajı tamamen değişti. Oyuncuların giydiği şortlar daha uzun hale geldi. Sokak aralarındaki sahalarda basketbol oynayan insanlar, şut atarken çok daha sık dillerini çıkarmaya başladılar. 

Jordan markası ve Jumpman logosu, sporcu sponsorluklarını bambaşka bir noktaya getirdi. Jordan, NBA’de oynadığı son maçın üzerinden neredeyse 20 yıl geçmesine rağmen oyuncuların imzaladığı ayakkabı anlaşmaları için hala standardı belirleyen isim. 

Fark ettiyseniz şu ana kadar Jordan’ın basketbol sahasında yakaladığı başarılardan bahsetmedik bile. Jordan’ın basketbol sahasında yaptıkları da en az bu kadar önemli ve inanılmaz. Altı kez şampiyon olan ve bu finallerin hepsinde MVP seçilen Jordan, kariyeri boyunca 10 kez sayı kralı ve 5 kez de MVP oldu. Tarihteki en yüksek verimlilik puanı ortalamasına sahip olan Jordan’ın iş modeli de kendisinden sonra gelen basketbolcuların potansiyel kazançlarının zirve yapmasında önemli bir örnek oldu.