by Tom Flight – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 8 Kasım 2016 tarihinde SportsCenter‘da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
76 yıllık tarihi boyunca NBA, dünyaya en ilginç kişiliklerden bazılarını sundu. Diğer spor dallarının aksine lig, her zaman oyuncuların kendilerini ifade etmelerine ve büyük kişiliklerin, kendi markalarının bir parçası olarak ligi yönetmelerine izin verdi. Bu durum, modern sosyal medya çağında daha da üst bir seviyeye çıktı zira oyuncular, Twitter gibi platformlarda günlük olarak taraftarlar ile görüşlerini paylaşabiliyorlar.
Hâl böyle olunca oyuncular kendilerini eleştiriye açık hâle getirebiliyorlar. Bugünlerde birçok insan, LeBron’ı küstah olmakla suçkuyor ve Jordan gibi olması gerektiğini söylüyor. MJ’in ise LeBron’ın hiç çıkamayacağı kadar kibirli bir isim olduğunu bilmiyorlar.Ancak bu listede sosyal medya ve 24 saat yayın yapan basın olmadığı için belki de hiç manşet olmayan hikayeler var.
Birçok NBA oyuncusu, zorlu ve dengesiz başlangıçlar yapıyorlar. Dolayısıyla bu oyuncular birden bütün dünyanın ilgisine maruz kalıp milyonlarca dolar kazanınca bazı ilginçlikler de ortaya çıkıyor.
15. Charles Barkley, Bir Adamı Pencereden Attı
Charles Barkley, NBA tarihinde şampiyonluk kazanmamış oyuncular arasında en iyilerden biri ve aynı zamanda saha içi ve dışında da lig tarihinin en ilginç karakterlerinden biri. Her zaman hislerini belli eden bir isim olan Sir Charles’ın sinirlenmesi çok da zor değil. Kariyeri boyunca sık sık bu yüzden başını sıkıntıya da sokmuşluğu var.
1997’de Orlando’daki bir barda Barkley, birinin kendisine bir içki fırlattığı bir kavganın içerisinde buldu kendisini. Charles, birden adamın yakasına yapıştı ve camdan dışarı attı. Barkley, pek pişmanlık da yaşamadı. Duruşmada hakim, pişman olup olmadığını sorduğunda “Evet, birinci kattaydık, onun için pişmanım” dedi. Klasik Charles.
14. James Worthy, İki Gizli Polise Yakalandı
Deplasman yolculukları sıkıcı olabiliyor. 1990’da Houston’da oynanacak bir maçtan önce Lakers efsanesi James Worthy, sıkıntısını gidermek için birkaç hayat kadını çağırmaya karar verdi. (Sonuçta vakit geçirmek için iyi bir yöntem, değil mi?) Maalesef söz konusu hanımlar, gizli polis çıktılar.
Worthy, o gün nezarete atıldı ve sonra Rockets – Lakers maçı başlarken 500 dolar karşılığında serbest bırakıldı. Worthy, ikinci çeyrek esnasında salona geldi ve taraftarlardan büyük tezahürat aldı. (Taraftarlar, böyle şeyleri kolaylıkla görmezden gelebiliyor.) Buna rağmen Lakers’ın uzatmada kazandığı maçta 24 sayı atmayı başardı. Worthy, kendisi için çok garip geçen günün ardından sıkıntısını gidermenin başka yollarını bulmuş olmalı.
13. Jason Terry, NBA Şampiyonu Olmadan Bir Yıl Önce Şampiyonluğun Dövmesini Yaptırdı
Basketbolcular, genelde özgüven sıkıntısı yaşamayan insanlar oluyorlar ancak Jason Terry’nin özgüvenine sahip çok az insan var. Kendisi, Ekim 2010’da takım arkadaşlarıyla bir araya geldikleri sezon öncesi toplantısında kolunu sıyırıp son dövmesini gösterdi. NBA şampiyonluğunda kaldırılan kupayı sağ koluna dövme olarak yaptırmıştı.
Takım arkadaşlarının çoğu, çılgın olduğunu düşündü. Mavs, iyi bir takımdı ancak şampiyonluk için daha favori görülen takımlar vardı. LeBron James, Miami Heat ile yeni sözleşmesini imzalamıştı ve insanlar, Big 3’nin ligi domine etmesini bekliyordu. Ayrıca Mavs, finalde de Heat ile oynadı. Terry, sezon öncesi verdiği kararın doğru olması için elinden geleni yaptı ve Mavs’in şampiyonluğu kazandığı altıncı maçın ilk yarısında 19 sayı attı. Dallas, şampiyonluğu kazandı; Terry ise büyük bir utançtan kurtuldu.
12. Allen Iverson, 2001 All-Star Hafta Sonunda 72 Saat Aralıksız Parti Yaptı, MVP Oldu
Dürüst olalım, kimse All-Star hafta sonunu ciddiye almıyor, özellikle de oyuncular. Ancak 2001’de DC’deki maçta Allen Iverson, başka bir seviyeye çıktı. Iverson, 72 saat boyunca parti yapıp uyumadan maça çıktı. Pazar günkü maçta 25 sayı ile oynadı, 15 sayısını son 9 dakikada attı ve maçın MVP’si oldu.
All-Star maçlarında genelde heyecan yükselmez ancak 2001’deki maç harika bir maç oldu. Doğu Konferansı takımı, son çeyrekte seri yakalayıp maçı 111-110 kazandı. A.I., tarihin en unutulmaz All-Star performanslarından birini sergiledi ancak o muhtemelen bunu pek hatırlamıyordur. En azından taraftarlara o muhteşem performansı sayesinde anlatacak bir şeyler bıraktı.
11. Bison Dele, Gizemli Bir Şekilde Denizde Öldürüldü
NBA tarihinin en karışık ve eksantrik karakterlerinden biriydi Bison Dele. Ancak hayatını kaybettiği trajik hikayeden daha gizemli değildi hiçbir şey. Sekiz yıllık NBA kariyeri sonrası Bison Dele, Pistons ile kalan 36,45 milyon dolarlık kontratını feshetti. Dele, “kendisin bulma” arzusuyla basketbolu bırakırken yeterince para kazandığını söyledi.
1998’de Brian Williams olan ismini değiştiren Dele, sevgilisi ve daha sonra da kardeşi Miles Dabord (daha önceleri Kevin Williams) ile birlikte “Hakuna Matata” isimli yatı ile dünyayı dolaştı. Williams kardeşlerin iddialara göre küçüklüklerinde zor bir ilişkileri olmuştu ve eski gerginlikler, denizde bir kez daha harlandı. Kimse ne olduğuna emin değil ancak Dabord’un Dele’yi, Dele’nin sevgilisini ve geminin kaptanını silahla öldürdüğüne inanılıyor. Dabord, 2002’de Tijuana’da bulunduğunda ise bilinçli olarak aşırı doz insülin almış, komaya girmiş ve hayatını kaybetmişti. Dolayısıyla kimse, asla ne olduğunu bilemeyecek.
10. Stephon Marbury, Kendi Hayatını Konu Alan Bir Çin Müzikalinde Rol Aldı
Stephon Marbury’nin sorgulanamayacak ölçüde yetenekleri vardı ancak NBA’de kalıcı olabileceği bir takımı hiç bulamadı. Wolves‘ta Kevin Garnett ile ters düştü, Suns‘ta performansı yetersiz kalınca yerine MVP Steve Nash getirildi ve Knicks‘te herkesle kavga edince Isiah Thomas, kendisini New York’un en çok küfredilen adamı ilan etti.
Marbury, neticede en beklenmedik yerde, Çin’de yuvasını buldu.
Beijing Ducks’ı Çin Ligi’nde iki şampiyonluğa taşıyan Marbury, Çin’de bir efsane ve Pekin’de bir heykeli bile var. Marbury, o kadar seviliyor ki “Marbury: Yalnız Kurdun Evrimi” isimli, genel hatlarıyla kendi hayatını anlatan bir müzikalde bile oynadı ve şaşırmayacaksınız ama çok garip bir müzikaldi. Ben, kültürel farklılıklar yüzünden anlayamıyor olabilirim ama gördüğüm birkaç videoya göre Marbury, sahnede tehditkar bir şekilde yürüyüp oyuncu dostlarına yumruk ve beşlik ile selam vermek dışında çok bir şey yapmıyor, sonra da yüksek tempo ile topu yere vurduğu bir dansa başlıyor. Yine de Knicks‘te geçirdiği beş yılın toplamından daha etkileyici.
9. Tim Duncan, NBA Tarihinin En Nazik İnsanı
Tim Duncan’ın lakabı, The Big Fundamental. Bu lakabı almasının sebebi de ister normal sezonun başlarında bir maç olsun, ister playoffların yedinci maçı, her akşam ondan ne alacağınızı biliyor olmanız. Ligde atışmayı seven oyuncular ona ne kadar sataşırsa sataşsın onu sinirkendirmek imkansızdı.
Ayrıca Duncan’ın da kimseye sataştığını duymanız neredeyse kesinlikle mümkün değildi. Aslında tam tersini duyma ihtimaliniz hayli yüksekti. Eski Wizards uzunu Etan Thomas, bir keresinde Duncan ile karşılaştığında yaşadıklarını anlattı. Duncan, Thomas’ın şutunu blokladıktan sonra iki oyuncu yere düşerlerken Duncan, Thomas’a şunu söylemiş: “İyi hareketti ama bana daha çok yaklaşman lazım.” Thomas, şaşkına dönmüş. Daha sonra Thomas, Duncan’ın tavsiyesini dinleyip şutu soktuğunda Duncan gülümseyerek “Çok daha iyi” demiş. Tim Duncan’ın özünde var iyilik.