Dejuan Blair ve İlginç Hikayesi: Çapraz Bağları Olmayan 2 Diz ile NBA Kariyeri

31/Aug/20 21:41 August 31, 2020

Mehmet Bahadır Akgün

31/Aug/20 21:41

Eurohoops.net

San Antonio Spurs’ün eski pivotu DeJuan Blair’ın ilginç hikayesi…

by Brian Rubin – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı ilk olarak 13 Şubat 2011 tarihinde Bleacher Report‚ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

İki dizinde de çapraz bağ yok.

NBA’de pivot olarak oynamak için çok kısa.

Kendi lisesinin betonlar içerisinde kapatıldığı bir toplumda büyüdü. İnsanları, işlerini ve tarihi yerlerini kaybeden bir toplumun içinde büyüdü.

54 maçın 45’ini kazanan San Antonio Spurs ilk 5 pivotu DeJuan Blair’ın kariyerinde bu noktaya gelene kadar zorlu bir yoldan geçtiğini söylemek, fazlasıyla hafife almak olacaktır.

2,03’lük bu ilk 5 pivotu, her şeye rağmen başarılı olmaya nasıl devam etti?

Bunu anlamaya, Blair’ın kariyerine başından itibaren bakarak başlayalım. Gençlik yıllarında basketbol oynayan anne-babası tarafından yetiştirilen Blair, daha çok genç yaşlardan itibaren basketbolla tanıştı. Blair, University of Pittsburgh kampüsünden 550 metre uzaklıkta, Pittsburgh Hill District’te büyüdü ve kolej basketbolu için de University of Pittsburgh’da okudu.

Bair, Schleney Lisesi’nde dört yıl boyunca ilk 5 oyuncusu oldu ve Pittsburgh City League’de çıktığı 57 maçın tamamını kazandı. Ancak lisedeki dört yıllık kariyeri devam ederken Blair, iki kez çapraz bağ ameliyatı geçirdi. Bu ameliyatlar sırasında Blair’ın doktorları iki çapraz bağı da bilerek almadılar ancak hasar gören bağları düzeltmekte başarısız oldular ve bu da çapraz bağların belki de tamamen yok olmasına yol açtı.

Evet, doğru okudunuz. İki dizindeki çapraz bağları da kaybetti. Ancak bir süreç hâlinde gerçekleşen bu olayda Blair’ın kasları ve diğer bağları, ekstra yüke yavaş yavaş uyum sağladı. İşin aslı Blair, çapraz bağlarının olmadığını bile bilmiyordu.

„Haberim bile yok“ diyordu Blair, çapraz bağlarının olmaması ile ilgili 2009 yılında yaptığı açıklamada. „Ben daha yeni öğrendim.“ 

Blair, University of Pittsburgh’da oynarken ülkenin ribaund kralı, Big East’in en iyi iki oyuncusundan biri ve son 50 yılda ülkenin en iyi takımına seçilen tek Pittsburgh oyuncusu olmasına rağmen Blair’ın iki dizinde de çapraz bağının olmadığı bilgisi, NBA Draftı’ndaki yerini ikinci tur, 37. sıraya kadar düşürdü. Birçok NBA gözlemcisi ve koçu, bunu draftın en iyi hamlelerinden biri olarak gördü. Blair ise mutlu değildi.

„Sert oynuyorum“ diyor Blair. „Benden çok daha uzun oyuncular olduğunu biliyorum. Ben ligin en kısa pivotlarından biriyim ama aynı zamanda bence ligdeki en büyük yüreklerden biri de bende. Sert oynamaya devam edeceğim.

Beni seçmeyen takımlar artık önemsiz, Spurs‚teyim. Beni seçmediklerine pişman edeceğim onları.“

Ve gerçekten de pişman etti.

2009 yılında Blair, New Orleans Hornets karşısında NBA’deki ilk maçına çıktı ve maçı 14 sayı ve 11 ribaund ile tamamlarken ESPN’in En İyi 50 Çaylak listesinde de ikinci sırayı aldı.

13 Ocak 2010 günü Blair, 28 sayı ve 21 ribaund ile Spurs tarihinde Tim Duncan’ın Oklahoma City Thunder karşısında uzatmada 109-108 kazanılan maçtaki performansından beri 20-20 şeklinde istatistik üreten (en az iki istatistiksel kategoride 20’li sayılara çıkabilen) ilk çaylak oyuncu oldu.

Çaylak yılına yaptığı harika başlangıç sayesinde Blair, Rookie Challenge’a davet edildi ve 22 sayı ve 23 ribaund ile Rookie Challenge maçında 20-20 istatistikleri üreten ilk oyuncu oldu ve Rookie Challenge tarihinin de ribaund rekorunu kırdı. Rookie Challenge MVP’si seçilmeyi başardı.

Evet, Blair harika bir çaylak sezonu geçirdi ancak kendisinden çok daha fazlası da istendi. NBA’de soru hep „Son dönemde benim için ne yaptın?“ şeklinde soruluyor. Bu sezon 36 dakika başına 14,7 sayı ve 12,4 ribaund ortalamaları ile oynadı Blair. Bu yıl NBA All-Star hafta sonunda Yükselen Yıldızlar maçına bir kez daha davet edildi.

Ancak Blair ile ilgili asıl muhteşem şey, basketbol kariyerinin yanı sıra benim de onun hayranı olmamı sağlayan şey -ki kendisi Manu Ginobili’den sonra Spurs‚te en sevdiğim oyuncudur- yalnızca sahadaki engelleri aşmış olması değil, sahaya koyduğu yüreği ve mücadelesi.

Blair’ın büyüdüğü ve çocukluğunu geçirdiği, ona bir basketbol potası ve bir rüyayı veren Hill District, son dönemde zor günler geçiriyor.

„Sert mahalleler konuşulduğu zaman Pittsburgh en serti“ diyor University of Pittsburgh basketbol koçu Jamie Dixon.

„Çıkıp bir lise ile tek başına konuşurdu“ diyor Pittsburgh basın ilişkileri direktörü Greg Hotchkiss. „Çıkıp kendi başına toplum hizmeti yapardı. DeJuan, San Antonio halkıyla konuşurdu ve onu burada çok severler. Eşsiz bir birey. Burada olması gerçekten büyük keyifti.“

Bazı profesyonel sporcular geçmişlerini geride bırakıyorlar ancak Blair, geçmişini de kendisiyle taşıyor. Defalarca mahallesine giden Blair, okulları ziyaret ediyor, sokak basketbolu sahalarında takılıyor ve motivasyon konuşmaları yapıyor.

„Komple paket“ diye bir şey varsa Blair işte o. Önce Spurs‚ün ihtiyaçlarını karşılıyor, aynı zamanda da Hill District’teki halkın moralini yükseltmek için çalışıyor.“