by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Avrupa basketbolunda yıllarca farklı şekillerde adından söz ettiren Milos Teodosic, kıta basketbolu tarihinin en iyi guardları arasına adını altın harflerle yazdırdı.
Öyle ki, genç yaşta Olympiacos‘ta başlayan EuroLeague kariyeri boyunca sayısız muhteşem hareketi, sayısız estetik işi bizlere izletmeyi başarmış bir oyuncu kendisi.
Onu sürekli kaybettiği için eleştirenler de oldu. 2016’da CSKA‘da kazandığı EuroLeague şampiyonluğuyla bu noktada da çok rahatladı.
Olağanüstü yeteneği, zaman zaman kontrolden çıkan güdüleri ve eşsiz oyun karakteri ile nevi şahsına münhasir bir yıldız Teodosic. Onunla ilgili anlatılabilecek sayısız hareket, sayısız maç var ancak Eurohoops Fırın olarak devam ettirdiğimiz serimizde onun çıktığı en iyi 10 maçı seçmek durumundayız.
Dolayısıyla bu listeyi oluşturmak hiç kolay olmadı ancak biz yine de şansımızı denedik.
NOT: En iyi 10 maç verimlilik puanı üzerinden değil, maçların önemi ve anlamı üzerinden belirlenmiştir. Ayrıca sıralama, maçların tarihlerine göre düzenlenmiştir.
NOT – 2: Liste modern döneme göre hazırlanmıştır.
Nando De Colo’nun EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
Bogdan Bogdanovic’in EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
Dimitris Diamantidis’in EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
Juan Carlos Navarro’nun EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
Vassilis Spanoulis’in EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
Sarunas Jasikevicius’un EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
Mirsad Türkcan’ın EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
Ekpe Udoh’un EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
Shane Larkin’in EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
Bryant Dunston’ın EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
Jan Vesely’in EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
Nemanja Bjelica’nın EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı
10- Olympiakos – CSKA Moskova: 71-67
Sezon: 2007/08 sezonu – Normal sezon 11. hafta maçı
Performans: 20 sayı, 4 asist, 3 ribaund, 7/9 saha içi, 25 EFF
İlk büyük maçlar asla unutulmaz.
20 yaşında büyük bir beklentiyle Olympiakos’a transfer olan Milos Teodosic’in de ilk büyük maçı buydu.
Teodosic o zamanlar genç bir oyuncu olsa da onun ne kadar büyük bir yetenek olduğu alt yaş gruplarında zaten biliniyordu. 1987 doğumlu yıldız oyun kurucu, 2007 yazında U20 Avrupa Şampiyonası’nın MVP’si olduktan sonra genç bir oyuncu için oldukça iyi bir kontratın karşılığında Olympiakos’la EuroLeague’e adım attı.
Hatırlarsınız; Pire ekibi, o yıllarda Panathinaikos‘un dominasyonunu kırmak adına delice paralar harcıyordu ve böylesi bir ortamda genç bir oyun kurucu için çok da kolay bir ortam değildi.
Buna rağmen Teodosic, henüz sezonun ilk bölümünde kendini kanıtlayacak bir performans ortaya koymayı başardı.
Grupta 2.’lik mücadelesi veren Olympiakos, 11. hafta EuroLeague’in bir numaralı şampiyonluk adayı olan CSKA Moskova’yı konuk etti.
O geceye kadar “çayla” Teodosic’in en iyi performansı 8 sayıydı fakat o gece Sırp yıldız, maça ilk beşte başlamanın da etkisiyle bambaşka bir performans ortaya koydu.
EuroLeague’in en sert savunma takımı karşısında kendini sınama şansı bulan Teodosic, bu sınavdan harika bir şekilde çıktı.
Maça kötü başlasa da özellikle 2. çeyrekteki resitaliyle maçı domine eden 20 yaşındaki Teodosic, Olympiakos’un kendi evinde CSKA Moskova’yı yıkmasını sağladı.
O gece ilk defa EuroLeague’de bir maçta çift haneli sayıya ulaşan yıldız isim, EuroLeague’in en güçlü takımı karşısında ortaya koyduğu 20 sayı – 4 asistle ne kadar büyük bir yeteneğin yaklaştığını herkese gösterdi.
9- Anadolu Efes – Olympiakos: 85-93
Sezon: 2009/10 sezonu – Normal sezon 9. hafta maçı
Performans: 17 sayı, 12 asist, 4 ribaund, 5/8 saha içi, 34 EFF
2009/2010 sezonu Milos Teodosic’in kariyeri için büyük dönüm noktalarından biriydi.
1.5 milyon euro gibi büyük bir bonservisle Pire’ye transfer olmasına rağmen ilk iki yılında takımın büyük yıldızlarının yanında CSKA Moskova maçı dışında pek ortaya çıkamayan Teodosic, yavaş yavaş başlayan homurdanmaları 3. sezonunda harika bir performansla kesti.
Takım yine yıldızlarla doluydu. NBA’den gelen Josh Childress, Linas Kleiza gibi süper yıldızların yanında Theo Papalouksa, Ioannis Bourousis, Nikola Vujcic ve Sofoklis Schortsanitis gibi Avrupalı yıldızlar vardı.
Yıldızlarla dolu takımın as oyun kurucusu olan Teodosic, 22 yaşında kariyerinin en özel performanslarından birini ortaya koydu.
Bu özel sezonda Teodosic, en iyi performanslarından birini ise İstanbul’da gösterdi.
O gece Olympiakos, normal sezonun 9. haftasında Anadolu Efes‘e konuk olurken ortaya izlemesi oldukça zevkli bir maç çıktı.
Çekişmeli geçen karşılaşmanın ilk 3 çeyreğinde Sırp yıldız, daha çok asistleriyle ön plandaydı. Son çeyrekte ise skorer kimliği ortaya çıktı.
Efes‘e karşı son bölümde tek başına direnen Teodosic, temsilcimizin geriden gelip maçı uzatmaya götürmesine engel olamasa da son 5 dakikada ortalığı kasıp kavurdu.
Uzatmayı tek başına domine eden yıldız isim, Efes karşısında Olympiakos’u galibiyete taşırken karşılaşmayı da 17 sayı ve 12 asistlik harika bir performansla tamamladı.
Bu karşılaşma Teodosic’in EuroLeague kariyerindeki ilk double-double’ydı ama çok iyi biliyorsunuz ki son da olmadı.
8- Olympiakos – Prokom: 83-79 & Olympiakos – Prokom: 90-73
Sezon: 2009/10 sezonu – Playoff serisi 1. maçı
Performans: 21 sayı, 6 asist, 5/12 saha içi, 22 EFF
Genç bir oyun kurucu da olsanız normal sezon ve TOP-16’da Olympiakos gibi dev bir kadroya sahip takıma liderlik yapmak çok büyük bir sürpriz değil.
İş playoff’a geldiği zaman ise işler değişir.
Daha önceki playoff maceralarında pek ortada gözükmeyen Teodosic, kendini kanıtlama sezonunda playoff’u da boş geçmedi.
Playoff’a kadar elini kollunu sallayarak gelen Olympiakos, ev sahibi avantajıyla Prokom karşısında büyük bir favoriydi. Teodosic’in görevi ise büyük bir sürprize engel olmaktı.
Sırp yıldız bu görevi harika bir şekilde yerine getirdi.
İlk maçta Prokom, Pire’de oyundan hiç kopmadı ve hatta ilk yarıyı önde bile kapatmayı başardı.
İlk yarıda hiç ortalıkta olmayan ve 0 sayıyla oynayan Teodosic’in ise tam bu anda sahneye çıktı. Linas Kleiza’dan görevi alarak skoru sırtlamaya başlayan yıldız oyuncu, ikinci 20 dakikaya tam 21 sayı sığdırarak takımını ayağa kaldırdı ve playoff serisinde 1-0 öne geçmesini sağladı.
O gece Teodosic’in reaksiyon göstermese Olympiakos, belki yine turu geçerdi ama işleri hiç bu kadar kolay olmazdı.
Sezon: 2009/10 sezonu – Playoff serisi 2. maçı
Performans: 14 sayı, 12 asist, 3 ribaund, 4/7 saha içi, 27 EFF
Serinin ikinci maçı ise Olympiakos adına bu sefer sahada “oynatan” bir Teodosic vardı.
Aslında ilk üç çeyrekte ilk maçın benzeri bir karşılaşma vardı ama son çeyrekte Teodosic’in asistleri her şeyi değiştirdi. Yıldız isim o gece 5’i son çeyrekte olmak üzere tam 12 asist yaparken Olympiakos’u çok muhtemel bir şok sonuçtan daha kurtardı.
Teodosic’in bu performanslarının ne kadar hayati olduğu Olympiakos, Polonya’daki ilk maçı kaybedince daha net ortaya çıktı. Yıldız isim olmasa işler onlar adına sarpa sarabilirdi.
Tam da bu yüzden normal sezon MVP ödülü ona gitti.
Aslına bakarsanız sezon boyunca öne çıkan isim Linas Kleiza’ydı fakat Teodosic’in Olympiakos adına sezonun kaderini değiştirmesi efsane ismi, 22 yaşında EuroLeague’in en iyisi yaptı.
Şimdilerde 22 yaş Luka Doncic sayesinde çok da etkileyici gelmeyebilir ama Teodosic, Sloven yıldıza kadar tarihin açık ara en genç MVP’siydi.
7- CSKA Moskova – Bilbao Basket: 79-60
Sezon: 2011/12 sezonu – Playoff serisi 2. maçı
Performans: 18 sayı, 9 asist, 7 ribaund, 6/13 saha içi, 27 EFF
Büyük bir oyuncu olarak Milos Teodosic’in kariyerinin hep bir karanlık, bir de aydınlık dönemleri oldu.
Bir yandan ondan beklenti hep çok yüksekti. Dediğim gibi daha henüz 17 yaşındayken herkes onun bir gün Avrupa’nın en iyisi olacağı konuşuldu. Bunun karşılığında onun için ortaya hep büyük paralar konuldu.
Hep büyük kadrolara oyun kuruculuk yapması istendi ve kariyerinin çok büyük bir kısmında onun için tek başarı standardı şampiyon olmaktı.
Böylesi bir dünyada inanılmaz yeteneklere sahip olsanız da hep bir tökezlemeniz gerekiyor. Teodosic için de hep böyle oldu.
Pire’de 22 yaşında MVP olacak bir performans sergiledi ama sonrasında şampiyon olamadı. Bir sonraki sezon ise daha da kötüsünü yaşadı ve Siena faciasını yaşadı.
Sonraki sezon CSKA, onu aldı ve rüya kadrosuna oyun kuruculuk yapmasını istedi ama İstanbul’da yaşadığı hayal kırıklıkları ve havaya top dikmeler onun adına hep en çok konuşulan şeyler oldu. O günlerde yaşananlar sebebiyle hep kaybeden olarak nitelendirildi.
Bazen çok büyük bir yetenek olmanız da başınıza böyle bela olabiliyor.
Yine de sonu İstanbul’da bir felakette biten sezondan Teodosic’in unutulmaz bir performansı var.
O sezonun playoff’unda Rus devi, Bilbao Basket karşısında elbette çok büyük bir favoriydi ama İspanyol ekibi de koç Katsikaris’in önderliğinde ligin bela takımlarından biriydi. CSKA‘ın bu belayı seri boyunca en çok hissettiği karşılaşmalardan biri de serinin 2. maçıydı.
Bugünden bakıldığında bu maçın oldukça farklı bir skorla bitmesi sebebiyle kolay geçtiğini düşünebilirsiniz ama işler hiç de öyle değildi. CSKA Moskova ne yaparsa yaprssınMaç boyunca asla kopmayan Bilbao, bitime 7 dakika kala sadece 6 sayı gerideydi.
O andan sonra ise bilin bakalım ne oldu? Teodosic devreye girdi.
Arka arkaya attığı sayılar ve yaptığı asistlerle maçı çözen yıldız isim, bir anda CSKA’ın çift haneli farkla öne geçmesini ve maçı kazanmasını sağladı.
Onun için kariyerinin karanlık sezonlarından biriydi ama o, bu karanlıkta bile yetenekleriyle ışıldamayı başardı.
6- CSKA Moskova – Lokomotiv Kuban: 94-93
Sezon: 2013/14 sezonu – Top-16 8. hafta maçı
Performans: 25 sayı, 3 asist, 6/13 saha içi, 19 EFF
Yine sonu karanlık biten bir sezonda parıldayan bir maç karşımızda…
2011’de İstanbul’da yediği büyük tokadın ardından CSKA, Avrupa’nın en büyük koçlarından Ettore Messina’yla da başını bir türlü yukarıya kaldıramadı.
2000’lerde bu takımı yıllar sonra şampiyonluklara taşıyan İtalyan koç, ikinci macerasında ise bir türlü o uyumu yakalayamadı. Özellikle de Final Four’larda yaşadıkları yeni hezimetler de bunu çok açık bir şekilde ortaya koydu.
Sonu Maccabi karşısında yaşanan hezimetle biten 2013-2014 sezonu da böyleydi. Teodosic ise sezonun son bölümünde sakatlığı sebebiyle ya yoktu ya da etkisizdi.
Fakat bu son yaşanmadan önce yıldız isim, Lokomotiv Kuban karşısında unutulmaz bir gece yaşadı.
Aslında son çeyreğe girilinceye kadar Teodosic yine ortalıkta yoktu. Yıldız isim faul çizgisinden bulduğu sayılarla sayesinde 10 sayı üretmiş olsa da şut performansı olarak gününde değildi.
Son çeyrekte ise kendine geldi.
CSKA‘ın son 10 dakikada attığı 26 sayının 15’ini tek başına üreten Teodosic, adeta Lokomotiv Kuban’a meydan okudu. Maçın bitimine 3 dakika kala yaptıkları ise gerçekten inanılmazdı.
Rus devi, son 3 dakikaya 81-86 geride girerken Teodosic, üst üste 3 pozisyon el üst üçlük sokarak bir anda CSKA Moskova’nın önden gelip maçı kazanmasını sağladı.
O sekans gerçekten tüyler ürperticiydi.
5- CSKA Moskova – Real Madrid: 95-81
Sezon: 2015/16 sezonu – TOP-16 3. hafta maçı
Performans: 23 sayı, 7 asist, 4 top çalma, 7/16 saha içi, 26 EFF
2009/2010 sezonu Teodosic’in kariyeri adına önemli dönüm noktalarından biriydi. 2015/2016 sezonu ise en büyük dönüm noktasıydı.
20’sinde adımını attığı EuroLeague’de 29 yaşına gelen Sırp yıldızım kariyeri sert söylemlerle doluydu.
Bir insan basketbolu bilmiyor bile olsa onu 5 dakika izlediğinde ne kadar özel bir yetenek olduğunu anlayabilirdi fakat yaşanan 9 yılın sonucu böyle değildi.
Herkes onun Avrupa’nın yeni kralı olmasını bekliyordu ama elindeki büyük takımlara karşı Teodosic’in şampiyonluğu yoktu. Haliyle de ortalık Teodosic için “kaybeden” yahut “büyük yetenek ama büyük oyuncu değil” söylemleriyle dolup taştı.
Sırp yıldızın Nando De Colo’yla birlikte kurduğu ortaklık ise bütün bu söylemleri boşa çıkardı.
Bugünlerde Larkin ve Micic sağ olsun, herkesin aklı fikri iki harika kısada ama onlardan önce de Teodosic ve De Colo vardı.
Bu durdurulması imkansız olan iki süper oyuncu, ortaya harika bir birliktelik koyarken herkes için izlemesi çok zevkli bir CSKA ortaya çıkardı.
Büyük ikilinin rüştünü ispatladığı maç ise Top-16’daki Real Madrid karşılaşmasıydı. Tarihin en zorlu TOP-16 grubunda bu seviyelerde hiç takılmayan CSKA‘ın bile hata yapma imkanı yoktu.
De Colo ve Teodosic ikilisi ise Rus devinin, Moskova’da son şampiyon Real Madrid‘i konuk ettiği gecede hata yapma niyetlerinin olmadığını herkese gösterdi.
İkisi de inanılmazdı.
Şöyle söyleyeyim; bu ikili o gece toplamda 51 sayı ve 14 asistle oynadı. Asistlerden gelen sayıları da eklersek toplamda CSKA’nın attığı 93 sayının 75’i bu ikiliden geldi.
İnanılmaz!
Bu büyük ikilinin kendini ispatladığı gecede Teodosic ise 23 sayı, 7 asist ve 4 top çalmayla işin kendine düşen tarafını kusursuz bir şekilde ortaya koydu.