Darüşşafaka Tekfen Takım Analizi: Sahada İstikrarın Anahtarı Transferde İstikrar

09/Eyl/20 10:27 Eylül 9, 2020

admin69

09/Eyl/20 10:27

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, sezon öncesi analizlerine Türkiye’de basketbolun köklü ekibi Darüşşafaka Tekfen’le başlıyor.

By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Çok bekledik. Mart ayından beri Türkiye’de ve EuroLeague’de basketbol oynanmadı. Basketboldan daha uzun süre uzak kaldığımız bir dönem olmuş muydu?

Maçlarına devam eden ligler oldu ancak yaşadığınız ülkede spor müsabakaları iptal edildiği zaman kendinizi iyi hissetmeniz ve spora doymanız pek mümkün olmuyor.

Ancak hasret sona erdi!

ING Basketbol Süper Ligi, 26 Eylül itibarıyla yeniden hayatlarımıza giriş yapıyor. Yerel liglerin pek de dikkate alınmamaya başladığı bir dönemde pandemi bizleri öyle bir vurdu ki, basketbolun kendisine muhtaç kaldık.

Bu heyecan ve coşkuyla Eurohoops Fırın olarak bir sezon öncesi klasiğimiz olan takım analizlerini yayınlamaya bugün başlıyoruz.

İlk olarak ele alacağımız ekip bu sezondan itibaren farklı bir uluslararası turnuvada -EuroCup’tan FIBA Şampiyonlar Ligi’ne geçtiler- mücadele edecek olan Darüşşafaka Tekfen. Fazla lafı uzatmadan, hazırsanız başlayalım!

Selçuk Ernak’ın Kumandasındaki Yapı

Selçuk Ernak, o zamanki adıyla Banvit’teki başarılarıyla adını Süper Lig’deki üst seviye yerli koçların arasına yazdırmış ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ni de TBL’den seviye yükselterek herkesin gözünde olumlu bir profil oluşturmuştu.

Aralık 2018’de Türkiye’nin köklü basketbol ekiplerinden Darüşşafaka‘yla yolları kesişen tecrübeli başantrenör, ilk sezonunda elbette takımı yarıda devralmıştı ve çok büyük bir beklenti içine girilmemişti. Ancak o haftaya kadar ligde oynadığı 9 maçta sadece 2 galibiyet alan Daçka’da değişim, kendisini göstermeye başladı.

Ligde sezon sonuna kadar 21 maçta 10 galibiyet alarak bir toparlanma sürecine girdiler. EuroLeague’de işler hiç istedikleri gibi gitmedi ancak ellerinde buna çok da uygun bir ekip yoktu. Hele ki 2016-17 sezonunda uygulamaya koyulan yeni formatın zorluk derecesini ekstra arttırdığı bir ortamda, özellikle de son EuroCup şampiyonu olarak EuroLeague’de yer aldıklarını düşünürsek…

Koç Ernak’ın Yeşil-Siyahlılar’daki ilk tam sezonu ise 2019-20 sezonuydu. Tabii, pandemi sebebiyle ne kadar “tam” bir sezon oldu, orası tartışmaya açık ancak Darüşşafaka adına iyi sinyaller aldığımız bir sezondu kesinlikle.

Bunun altında yatan sebeplerden birisi takımın kesinlikle iyi oluşturulmuş bir mühendislik ürünü olmasıydı. EuroLeague’de mücadele ettikleri kadroya bir bakıp ardından geçen sezonun rotasyonuna bir göz gezdirildiği zaman arada oynanan oyundan daha büyük bir fark olduğunu görmek mümkün.

Yazının başlığına ilham veren “transferde istikrar” kullanımı da tam olarak buradan geliyor. Türkiye’de ve Avrupa’da boy gösteren bir takımın oluşturulmasında, G-League ve Avrupa’nın görece zayıf liglerinin (özellikle İsrail’den gelen oyuncular) piyasasına hakim yöneticilerin ne denli büyük görevi olduğunu artık anlatmaya lüzum bile yok.

Geçen sezon Bonzie Colson, Gary Browne ve Johnny Hamilton gibi isimlerin gösterdikleri performansları hatırlayın. Bunlar tam anlamıyla birer transfer başarısı olmakla birlikte ayrıca koç meziyeti olarak görülmesi gereken bir olgu.

Ancak onlara ilişkin sahada özellikle en çekici olan şey, Kartal Özmızrak – Doğuş Özdemiroğlu ikilisinin yabancı oyuncularla harika bir harmoni içerisinde verimli olarak kullanılmasıydı. Bu elbette öznel bir görüş olsa da birçok okuyucumuzun buna katılım göstereceğine inanıyorum.

Doğuş’un savunmasından geçen sezonun öncesinde de herkes haberdardı, Kartal’ın potansiyeli de pek tabii biliniyordu. Fakat öyle bir an geldi ki, Doğuş bir anda ligin en önemli bench oyuncularından birisi halini alırken Türkiye Kupası’nda Kartal da skorer performanslarıyla takımı finale kadar taşıdı.

O turnuvada da sahiden çok iyi iş çıkarmışlardı.

EuroCup’ta Virtus Bologna’ya pek de hoş olmayan şartlar altında kaybederek elenen Daçka, orada da daha ileri gidebilecek bir takımdı. Tabii, sezon tümüyle iptal olduğu için bunları tartışmanın da pek bir alemi yok artık.

Nitekim yeni transferleri ve takıma ilişkin beklentileri de değerlendireceğiz ancak geçen sezonki Darüşşafaka Tekfen profili, BSL’de EuroLeague’e oyuncu çıkarabilecek diğer yapılanmalarda da olduğu gibi kadroya katılan isimlerle devam ettirilmek zorunda. Bu noktada Selçuk Ernak’ta karar kılan Daçka’da bu konuda ısrarcı olmak en büyük hedeflerden birisi olmalı.

Transfer Karnesi (A+ / D-)

Ryan Luther (B): Bu sezon Darüşşafaka adına merakla izlenilecek isimlerden birisi. 4 numarada ondan alınacak skor ve ribaund katkısı kritik önem arz edecektir.
John Gillon (B-): Uzunlarla olan iletişimini koruduğu müddetçe hem besleyecek hem beslenecek profilde bir guard.
Grant Jerrett (B+):
Pota altında klasik bir çivi pivottan çok daha fazlasını verebilecek bir isim. Ulm’deki performansıyla göz doldurmuştu.
Andrew Andrews (C-):
Saf skorer tabirini kullanmaktan çekinmeyeceğimiz bir oyuncu. Düzen içerisinde rolü doğru belirlenirse ve kendisi de o role uyum sağlarsa katkısı üst düzey olabilir.

En İyi Transfer: Jarmar Gulley (A-)

Darüşşafaka‘nın bu sezon yaptığı en iyi transferin Jarmar Gulley olduğu şimdiye kadar oynanan sezon öncesi hazırlık maçlarında oyuna yaptığı etki bakımından net biçimde gözler önündeydi.

Kendisi hemen hemen her şeyi sahada sunabilecek bir oyuncu olmasıyla sadece Daçka’nın değil, ligde bu yaz yapılan en iyi transferlerden birisi Gulley.

Geçen sezon İsrail Ligi’nde en skorer 3. oyuncu olarak dikkatleri üzerine çekmesi boşuna değil. Bu etkili performansı hafife alınacak bir ligde de göstermedi.

Topu elinde tuttuğu ve hücum yönlendirdiği vakit hem sırtı dönük oyunda hem de yüzü dönük oyunda çembere atak ederken ne kadar etkili olduğu bilinen Gulley ayrıca pas icrasıyla da çok göze batıyor. Fiziksel özelliklerini de işin içine katınca ribaund ve asist ortalamalarının yanında bu denli skorer olması onu çok daha özel bir oyuncu profiline sokuyor.

Durun, daha asıl bomba patlamadı.

Jarmar Gulley aynı zamanda sahanın diğer tarafında da topa baskı yapabilen, koç Ernak’ın her şekilde kullanabileceği, müthiş verimli bir 3 numara. Eğer bir aksilik, sakatlık vs. olmazsa onu en kötü birkaç yıl içinde bir EuroLeague ekibinde yahut köklü başka bir takımın kozları arasında görmemiz mümkün.

Kadro Dizilimi

Oyun Kurucu: John Gillon – Doğuş Özdemiroğlu – Mehmet Can Çetin
Şutör Guard:
Andrew Andrews – Sinan Güler – Doruk Dora
Kısa Forvet:
Jarmar Gulley – Erkan Veyseloğlu
Uzun Forvet:
Ryan Luther – Berk Demir – Selim Troy Şav
Pivot: 
Grant Jerrett – Emircan Koşut

Hazırlık Maçlarındaki Performansları

  1. Darüşşafaka Tekfen – Sigortam.net: 102-56
  2. Darüşşafaka Tekfen Beşiktaş: 93-67
  3. Darüşşafaka Tekfen – Pınar Karşıyaka: 72-70
  4. Darüşşafaka Tekfen Frutti Extra Bursaspor: 86-87

Daçka şimdiye kadar 4 hazırlık maçına çıkarken bunlardan sadece birini kaybetti. O da dün (8 Eylül) Bursaspor’a karşı evlerinde oynadıkları maçtı. Sigortam.net’le oynadıkları maçı burada bir kenara bırakırsak diğer 3 karşılaşma bizim için ciddi referanslar olabilir.

Özellikle Karşıyaka ve Bursaspor’a karşı oynanan maçlarda zorlandıklarına şahit olduk ve bu maçlardaki reaksiyonlarını, neler yapabilme potansiyeline sahip olduklarını da elbette gördük.

Karşıyaka ve Bursaspor maçlarında geri düştükten sonra sazı eline almayı başarmıştı Darüşşafaka. Tutku Açık’ın takımına karşı belki maç sonunda kaybettiler ancak yine de her iki maçta da iyi duruş sergilediler.

Mücadeleden ödün vermeyeceklerini epey gösterirken farklı hücum opsiyonlarını topu iyi paylaşmak suretiyle etkin kullandılar. Hücum verimliliği bakımından sıkıntı yaşayacaklarını düşünmememi sağlıyor hazırlık maçlarındaki Daçka.

Bu Takım Ne Oynar: İş Bitirici Yabancılarla Yerli Guardların Harmonisinden Ne Çıkar?

Darüşşafaka Tekfen geçtiğimiz sezon 4 guardına (Gary Browne, Sinan Güler, Doğuş Özdemiroğlu ve Kartal Özmızrak) ve uzun rotasyonundaki Johnny Hamilton gibi isimlere sırtını dayadı.

Ancak bu yıl göreceğimiz Daçka’da kanat rotasyonu çok daha etkili olacak. Takıma kattıkları skorer kanatların liderliğinde gelişecek hücumlardan çok yönlü sayı opsiyonlarına sahip olacaklar.

Jarmar Gulley ve guard John Gillon’ın top taşıdığı bir Darüşşafaka izlemek için sabırsızlanıyorum ama şunu da atlamamak gerekir ki, hazırlık maçlarındaki Doğuş artık ipleri yavaş yavaş eline alabileceğini gösteren bir Doğuş’tu.

Topu iyi paylaşan bir görüntü çizdiler bu hazırlık döneminde. Grant Jerrett’la orta mesafeden skor üretimiyle hücumları daha da çeşitlense de asıl silahlar elbette forvet oyuncuları olacak.

Jarmar Gulley ve guard John Gillon’ın Darüşşafaka Tekfen adına kritik roller üstlenmesini, Ryan Luther ve Grant Jerrett’ın onları desteklemesini bekliyorum elbette. Andrew Andrews ise tercihleriyle zaman zaman çıldırtabilir.

Yerli guardlar ise takımın adeta belkemiği statüsünde olacak. Sinan Güler ve Doğuş Özdemiroğlu’nun topa baskı meziyeti yıllardan beri bilinen şeylerden. Bunların üzerine Gulley de eklenince Daçka tam bir top hırsızı olabilir. Bu da daha fazla hızlı hücum şansı demek.

Ligi böylesine bilen 2 deneyimli oyuncuya sahip olmak (hatta ligi bilme noktasında kaptan Erkan Veyseloğlu da dahil edilir) onlar adına kesinlikle bir avantaj.

Sıkıntı çekebilecekleri bir konu olarak üçlükler göze çarptı hazırlık maçlarında. Yani bu ritimsizlikten de olabilir tabii ancak mesela Bursaspor karşısında doğru şutu defaatle bulmalarına rağmen sürekli kaçırdılar. Doğru şutlar kaçtığı zaman normal bir şuta nazaran çok daha fazla göze batıyor.

Yine aynı maçta Bursa uzunu Kenny Kadji’yi durdurmakta epey zorlandılar. Bu tüm sezon böyle devam etmeyecektir diye düşünüyorum.

Öte yandan rotasyona dahil edilmesi muhtemel Troy Selim Şav, Doruk Dora gibi isimlerin geleceği de merak uyandırıyor. Doruk, Bursa maçında iyi performans sergilemişti.

1-2-3 numaralardaki çeşitlilik, 4 numarada Luther’ın yanında Berk Demir opsiyonu fena bir rotasyon değil gibi gözükse de Jerrett’ın arkasındaki tek oyuncunun Emircan Koşut olması endişe verici olabilir. Emircan’ın performanslarına göre bu durum sezon içerisinde yeniden gündeme gelebilir.

Bu bölümü toparlamak gerekirse, Jarmar Gulley’nin daha çok yüklendiği ancak yüklerin olabildiğince paylaştırıldığı bir Daçka izliyor olacağız. BSL’nin yanı sıra Şampiyonlar Ligi’ndeki serüvenlerini de dikkatle takip edilecek.