by Jesse Dorsey, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 17 Nisan 2012 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Hatta NBA’in diğer sporlardan farkı, sahanın küçük olması ve sporcuların ekipman olarak fazla bir şey kullanmamasından dolayı sakatlıklar çok daha net şekilde görülebiliyor.
Dönen dizler, burkulan bilekler, akan kanlar ve ortaya çıkan kemikler… Tüm bunları görmekten sizi alıkoyan tek şey gözlerinizi kapadığınız elleriniz oluyor.
İşin en ilginç tarafı, bu sakatlıklardan birisinin videosuna denk geldiğinizde neredeyse kendinizi izlemekten alıkoyamıyorsunuz. Adeta mazoşistik bir cezalandırma yöntemi gibi videoyu sonuna kadar izliyorsunuz.
Bu yazıda, internetin derinliklerinde bir yerlerde videosu bulunan en kötü 10 sakatlığı sizler için sıralayacağız. Aslında bu sakatlıkların videolarının, yakılması ve bir daha asla izlenmemesi gerekiyor ancak bu klipler arada sırada da olsa karşımıza çıkmaya devam edecek…
Joel Przybilla’nın Diz Sakatlığı
Bu sakatlığın ne kadar ciddi olduğunu anlamak için Przybilla’nın dizini değil pozisyon sonrasındaki tepkisini seyretmeniz gerekiyor.
Przybilla, dizinin üstüne doğru çok rahat olmayan bir pozisyonda düşmüştü ve yere indiği anda dizi garip bir şekilde kalmıştı. Ancak durumu o kadar da ciddi gözükmüyordu.
Ancak kısa süre içerisinde sakatlığın ne kadar ciddi olduğu anlaşıldı. Yere düştükten sonra Przybilla’nın bütün vücudunu acı kaplamıştı. O pozisyonun sonucunda Przybilla’nın patella kemiği hem kırıldı hem de çıktı.
Josh Howard’ın Diz Sakatlığı
Bazı sakatlık videolarını izlemek ile alakalı en kötü durum, sakatlığın ne kadar kötü gözüktüğü değil kendinizi ne kadar kolay sakatlayabileceğinizi anlamanız ve sadece görüntünün bile size ne kadar kötü hissettirebileceğini fark etmek.
Birisi sakatlandığında salondaki herkesin sessizliğe gömülmesinin sebebi bu. Çoğu zaman, benzer sakatlıkları seyirciler de yaşadığı için empati yapabiliyorlar.
Bu yüzden Josh Howard’ın 2010 yılında Chiago’da dizi döndüğünde herkes onun acısını hissedebilmişti. Herkesin hayatı boyunca diz ameliyatı geçirecek seviyede bir diz sakatlığı yaşamadığı ortada. Ancak diz ağrısının ne kadar sinir bozucu bir şey olduğunu hepimiz biliyoruz.
Steve Nash’in Kırılan Burnu
Bazen bir sakatlığa şahit olmanın en kötü yanı, pozisyonun yaşandığı anı görmek değil sonrasında olanları izlemektir.
Steve Nash, Derek Fisher’dan aldığı darbe sonrasında burnu kırıldığında da tam olarak bu yaşandı. Sakatlığın ardından Nash’in burnu, adeta sallanıyordu.
Nash, normal bir insanın yapacağı gibi sahadan çıkıp kenarda oturmak yerine burnunu tuttu ve kendi kendisine yerine oturttu. Tam bu esnada kameraların zoom yaparak Nash’i çekmesi de ayrı bir şanssızlıktı.
Tony Allen’ın Talihsizliği
Alınan bazı kötü kararlar, peşinizi sonsuza kadar bırakmaz. Tony Allen’ın gösteriş yapmak için smaç basma tercihi de şüphesiz ki onu hayatının sonuna kadar takip edecek.
Düdük çaldıktan sonra smaç basmak için sıçrayan Tony Allen, kendisini çok iyi kontrol edemedi ve yere garip düşerek dizinin üzerine çok yük binmesine sebep oldu.
Bu pozisyonda çapraz bağları kopan Tony Allen, aylar süren bir rehabilitasyon sürecine girdi ve kariyerinin geri kalanı boyunca dizini etkileyen bir sakatlık yaşadı.
Allan Ray’in Gözü
Bazı sakatlıklar videolarda, gerçekte olduğu kadar kötü görünmez. Allan Ray’in yaşadığı sakatlık için de bunu söyleyebiliriz.
Allan Ray, bu sakatlığı yaşadığında henüz kolejdeydi ancak böyle bir liste yaparken bu sakatlığı listenin dışında bırakamazdık.
Ray, gözüne bir darbe aldı ve bu darbenin sonucunda gözü, göz yuvasından çıktı. Bu sakatlığı düşünmek bile insanın acı duymasına sebep oluyor.
Andrew Bogut’un Dirseği
Bu pozisyon, yakın geçmişte yaşanan en kötü sakatlıklardan birisi. Smaç basmak için potaya doğru yükselen Bogut, dengesini kaybedip kolunun üstüne düşünce kolu vücudunun altında kalıyordu.
Pozisyonu ilk izlerken bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ediyorsunuz. Ancak pozisyonunun tekrarını izleyene kadar Bogut’un kolunun üstüne ne kadar kötü düştüğünü anlayamıyorsunuz.
Bu pozisyon sonunda Bogut’un dirseği çıktı, eli kırıldı ve el bileği döndü. Bu sakatlıktan dönmek, Bogut’un tam olarak iki yılını aldı.
Jamal Crawford’ın Boynunun Üstüne Düşmesi
Bu pozisyonu canlı izlediğimi ve yaşandığında ne kadar korktuğumu çok iyi anlıyorum. Oyuncunun, hareket edebildiğini görene kadar herkesin dehşete düşmüş şekilde ses çıkarmadan beklediği anlardan bir tanesiydi.
Ne zaman bir sağlık görevlisinin sedyeyle sahaya çıktığını görseniz kötü bir şeylerin olduğunu anlarsınız. Ancak bir oyuncu, direkt olarak boynunun üzerine düştüğünde bu korku çok daha fazla artıyor.
Jamal’ın şansına, bu pozisyonda sadece boynunu zedeledi ve ertesi gün hastaneden taburcu edildi. Pozisyonun, yaşanan sakatlıktan çok daha kötü gözüktüğü ender pozisyonlardan bir tanesiydi.