by Vladimir Stankovic, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 24 Haziran tarihinde EuroLeague’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Vlade Divac’ın Olimpiyatlarda, Dünya Şampiyonalarında ve EuroBasket’te kazandığı madalyalara bakınca onun neden tartışmasız şekilde basketbol tarihinin en özel oyuncularından birisi olduğu daha net şekilde göz önüne çıkıyor. 3 Şubat 1968 yılında Sırbistan’ın Prijepolje şehrinde dünyaya gelen Divac, sadece Avrupa’da başarılı bir kariyere sahip olmakla kalmadı NBA’de de harika işler başardı. 20 yıllık mükemmel bir kariyere sahip olmasına rağmen Divac, yine de NBA şampiyonluğu kazanmayı başaramadı.
2001-02 sezonunda Divac, bir NBA şampiyonluğuna en fazla yaklaştığı günleri yaşıyordu. Sacramento Kings‘in izleyenlere keyif veren basketbol oynadığı takımının en önemli parçalarından birisi olan Divac, o sezonun konferans finallerinde Los Angeles Lakers ile mücadele etmişti. Seriyi 7. maçta kazanan Lakers, NBA Finallerinde New Jersey Nets‘i 4-0 gibi net bir skorla geçerek NBA şampiyonluğuna uzanmıştı. Eğer Kings, Lakers’ı elemeyi başarabilseydi New Jersey Nets karşısına favori olarak çıkacaktır.
Divac, NBA şampiyonluğu kazanmasa da lige adım atmış en özel Avrupalılardan birisiydi. NBA’de toplam 16 sezon forma giyen Divac; Lakers, Charlotte Hornets ve Sacramento Kings gibi takımların kadrolarında yer aldı. NBA’de toplam 1,134 maça çıkan yıldız uzun, 11.8 sayı – 9.2 ribaund – 1.4 blok ortalamalarıyla oynadı.
Saf Yetenek
Eğer bu seride hakkında yazdığım oyuncular içerisinden en iyi tanıdığımı ve en çok izlediğimi tercih etmem gerekse, o isim Vlade Divac olurdu. Divac’ın ileride çok büyük bir yıldız olacağını herkese gösterdiği maçı canlı izleme şansı yakalamıştım.
Yugoslavya Ligi’nin 1985-86 sezonunda oynanan ilk maçında Kızılyıldız, Sloga Kraljevo ile karşılaşmıştı. Kızılyıldız maçı kaybetse de o dönem kimsenin adını doğru düzgün bilmediği genç bir oyuncu onları çok zorlamıştı. Vlade Divac, karşılaşmayı 27 sayı ile tamamlarken ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu herkese gösteriyordu. Bir önceki sezon henüz 16 yaşındayken Sloga formasıyla profesyonel kariyerinin ilk maçına çıkan oynadığı 22 maçta sadece 20 sayı üretmişti. Ancak koçu Milan Bogojevic, ona fazlasıyla güveniyordu.
Bogojevic’in Divac’ın muhteşem kariyerinin arkasındaki en önemli figürlerden birisi olduğunu da söylemek gerekiyor. Çocukken Divac, memleketi Prijepolje’den ayrılarak anneannesiyle Kraljevo’da yaşamaya başladı. Divac, bir gün sokakta yürürken Bogojevic onu gördüğünde uzun boyundan fazlasıyla etkilenmişti. Bu yüzden Divac’ı Sloga’nın antrenmanına davet etti, bu da mükemmel bir kariyerin ilk adımları oldu. 1984 yazı esnasında Los Angeles’ta düzenlenen Olimpiatları izlerken Bogojevic, genç oyuncusunun kariyeri hakkında cesur bir tahminde bulunarak ona “Eğer çok çalışırsan, 1988 Olimpiyatlarında sen de oynayacaksın” demişti.
O günden beri Divac, çoğu kez koçunun bu sözlerinin kendisine gerçek dışı geldiğini söyledi. Ancak 1988 yılında Divac, milli takım ile birlikte gittiği Seoul’den gümüş madalya ile ülkesine dönüyordu.
Divac’ın sahip olduğu saf basketbol yeteneklerinin oyununu gören herkes farkına varabiliyordu. 1985 yılında Bulgaristan’da oynanacak U16 Avrupa Şampiyonası için kadroya seçilen Divac; Svetislav Pesic’in koçluk yaptığı kadroda Toni Kukoc, Nebojsa Ilic, Radenko Dobras, Slavisa Koprivica ve Zoran Kalpic gibi isimlerle bir arada yer alıyordu. Bundan iki yıl sonra İtalya’da düzenlenen turnuvada bu kadro, Divac’ın maç başına ürettiği 11.7 sayı ile Avrupa Şampiyonu olarak tamamlıyordu.
Sloga’da oynadığı ikinci sezonunda Divac, maç baına 17.6 sayı üreterektakımının en skorer ismi oldu ve ribaundlarda da takımına çok önemli katkı veriyordu. Yugoslavya’nın bütün büyük takımları Divac’ın peşine düşmüştü. Ancak Partizan’ın çok büyük bir avantajı vardı. O dönemde ülkenin en potansiyelli genç oyun kurucusu olarak görülen Sasha Djordjevic, Partizan’da oynuyordu. Divac da akıllı bir karar vererek Partizan’a katılmaya karar verdi.
1985-86 sezonu boyunca Divac, Kresimir Cosic ile birlikte çalışma şansını yakaladı. Cosic, birkaç haftasını Kraljevo’da geçirerek genç Divac’a pivot oynamanın sırlarını göstermişti. Bu ikilinin çalışmaları, 1986 yılında Yugoslavya milli takımı İspanya’da oynanan Dünya Şampiyonasında meyvesini vermişti. Yarı finalde Sovyetler Birliğini inanılmaz bir maçın ardından elenen Yugoslavya, mücadelenin bitimine 40 saniye kala 9 sayı öndeydi. Ancak Arvydas Sabonis’in liderliğindeki Sovyetler Birliği, üst üste üç tane üç sayılık basket bularak skoru eşitlemeyi başardı. Uzatmaya giden karşılaşmada sahadan mutlu ayrılan taraf Sovyetler Birliği oluyordu. Valdis Valters’ın karşılaşmayı uzatan üçlüğünden önce top kaybı yapan Divac, maçın ardından hissettikleriyle alakalı “Basketbolu bırakmak istemiştim.” ifadelerini kullanmıştı. Ancak ertesi gün Brezilya ile üçüncülük maçı vardı. Cosic, bu karşılaşmada Divac’ı ilk beşe yerleştirmişti. Koçun vermek istediği mesaj netti: “Sana güveniyorum.”
Divac, ülkesine döndükten sonra direk olarak U18 Avrupa Şampiyonasına katılacak olan Yugoslavya milli takımına katılmak için havaalanına gitmişti. Divac, bu kadroda Ruse, Djordjevic ve Dino Radja gibi isimlerle bir arada oynayacaktı. Koç Pesic, yavaş yavaş bir sonraki yıl Bormio’da oynanacak olan Dünya Kupası’nda başarılı olacak kadroyu bir araya getirmeye başlamıştı. Ancak bu esnada Divac’ın hayatında da çok güzel şeyler oluyordu.