Gregor Fucka: Bogdan Tanjevic’in Dostu, Alışılmadık Bir Yıldız

16/Eyl/20 10:22 Eylül 16, 2020

admin69

16/Eyl/20 10:22

Eurohoops.net

“Avrupa Basketbolunun 101 Büyüğü”, 2018 yılında EuroLeague basketbol tarafından hazırlanan ve 60 yıllık Avrupa basketbolu tarihi boyunca oyunu günümüzdeki noktasına getiren isimleri onurlandıran bir listedir. 1969 yılından beri Avrupa Basketbolunu takip etme şansı yakalayan yazar Vladimir Stankovic, oyuncuların hikayelerini paylaşarak Avrupa Basketbolunun dünya çapındaki oyuncuları nasıl etkilediğini gözler önüne sermek istiyor.

by Vladimir Stankovic, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 27 Haziran tarihinde EuroLeague’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

1999 yılında oynanan EuroBasket’te yaşanan bir anı hala hatırlıyorum. İtalya’nın İspanya’yı 64-56 mağlup ettiği final karşılaşmasının ardınan düzenlenen basın toplantısına koç Bogdan Tanjevic ve turnuvanın MVP’si Gregor Fucka katılmıştı. Toplantı bittikten sonra iki isim birbirine sarıldı ve Tanjevic, “Fucka, başardık!” dedi.

Hayat adea yeni bir hikaye yazıyordu. Karadağlı Tanjevic ve Slovenyalı Fucka, İtalya’da kendilerine yeni bir yuva bulmuştu. Ancak bu ikilinin arasındaki ilişkinin kökenleri yaklaşık 10 öncesini buluyor. Bosna Sarajevo ile 1979’da EuroLeague’i kazanan ve 1981’de Yugoslavya ile EuroBasket’ti ikinci sırada tamamlaya Tanjevic, 8 yıldır İtalya’daydı. İlk olarak Caserta’ta görev alan Tanjevic, daha sonra yerel iş adamı Giuseppe Steganel’in Trieste’deki uzun süreli projesinde çalışma fırsatı yakaladı.

1995 yılında İtalya’da duble yapmadan önce Trieste, üçüncü ligin dibine kadar vurmak zorunda kalmıştı. Ancak Tanjevic, ne istediğini bilen bir koçtu ve Gregor Fucka’yı da takımına katmak istiyordu. Fucka, o dönemde Olimpija Ljubljana’da oynayan genç bir Sloven yetenekti. 1988-89 yılında Olimpija’nın koçu Vinko Jelovac, Fucka’ya parkedeki ilk dakikalarını vermişti. Sıradışı bir fiziğe sahip olan Fucka’nın boyu 2.15’ti ve sadece 80 kiloydu. Fazlasıyla sıska olan Fucka, ilk günlerinde pek de umut vermiyordu. Jure Zdovc, Peter Vilfan, Slavko Kotnik, Radislav Curcic, Zarko Djurisic ve Veljko Petranovic, gibi isimlerle birlikte oynama şansı yakalayan Fucka, ilk 10 maçında sadece 6sayı üretebildi. Ancak Tanjevic, onun ne kadar yetenekli olduğunu çoktan anlamıştı bile. Trieste ile Ljubljana’nın arası sadece 90 kilometreydi ve bu sayede Tanjevic, genç oyuncuyu yakından izleyebiliyordu. Tanjevic, Fucka’nın da İtalyan kökenlerne sahip olduğunu öğrendikten sonra onunla sözleşme imzalayabilmek için elinden geleni yapmaya başladı.

Ancak Olimpija ve Yugoslav federasyonu bu transferin gerçekleşmesi için izin vermediler. Yaklaşık 1 sene boyunca basketbol oynamadıktan ve her gününü bireysel antrenman yaparak geçirdikten sonra Fucka, 1990 yılında Groningen’de düzenlenen U18 Avrupa Şampiyonası ile birlikte ilk kez İtalya milli formasını sırtına geçirdi. Düzenlenen turnuvada maç başına 11 sayı ile dikkat çeken Fucka, Trieste’deki ilk sezonunda 34 maçt oynadı ve 8.7 sayı – 3.9 ribaund ortalamaları yakaladı. Tanjevic, elinde bir elmas olduğundan çok emindi…

1991 yılında Edmonton’da düzenlenen U19 Dünya Kupasında İtalya, finalde A.B.D.’ye 90-85 kaybederek turnuvayı iinci sırada tamamladı. Final mücadelesinde 20 sayı ile oynayan oyuncu, turnuvayı da 15.1 sayı ortalamasıyla bitirdi. Turnuva esnasında Fucka, Yugoslavya forması giyen Dejan Bodiroga ile konuşmaya başladı ve ikilinin arasında güzel bir arkadaşlık başladı. İlerleyen yıllarda da bu ikili bir arada oynayarak unutulmaz bazı anlar yaşadı.

Basketbol sahasına ilk çıktığı andan itibaren Fucka, özel bir oyuncuydu. Çok uzun boylu ve zayıf olmak, basketbol oyuncuları için genelde fazla tavsiye edilmez. 2.15 boyundaki Fucka, kariyeri boyunca hiçbir zaman 100 kiloyu görmedi bile. Bu yüzden yapılı pivotların her zaman hedefinde bir oyuncu olmuştu. Bu yüzden Fucka’nın kısa forvet ile uzun forve arasında kalan bir pozisyona sahip olduğunu söylemek gerekiyor. Tanjevic, Fucka’nın dış şutunu geliştirmesini sağladı ve yıldız oyuncu da zamanla bunun karşılığını almaya başladı. Rakipler, Fucka’nın bu özelliğinin farkına varmaya başladığında her şey onlar için çok geç olmuştu bile. Bu özelliğinin yanı sıra iyi de bir pasör olan Fucka, zaman zaman bir oyun kurucu gibi topu da rakip sahaya taşıyordu. Fucka, çok yönlü bir oyuncuydu ve her maçı aynı ciddiyetle oynardı. İtalya ile geçirdiği 14 yılın sadece ilk sezonunda ve son iki sezonunda Fucka’nın sayı ortalaması 10 barajının altına düştü. İtalya Liginde oynadığı 490 maçta da 27.1 dakika – 12.7 sayı – 6.2 ribaund ortalamaları yakaladı. 1996-97 sezonunda Trieste’de geçirdiği en iyi yılda Fucka 18.7 sayı – 7.5 ribaund ortalamalarıyla oynadı. 

Kaybedilen 3 Final

1991 yazında Zadar sportif direktörü Kresimir Cosic ve Tanjevic’in tavsiyelerini dinleyen Gregor Fucka, Partizan ve Kızılyıldız’ın oyuncu gözlemcilerinin radarından uzakta kalarak İtalya’ya transfer oldu. Yugoslavya’daki savaşın da başlamasıyla takımından ayrılan Fucka, henüz 18 yaşında Tanjevic’in takımı ile sözleşme imzalayarak İtalya Ligi’ndeki en genç oyuncu oldu.

Bürokratik sebeplerden dolayı Bodirgoa, 1991-92 sezonunda oynama fırsatı bulamasa da bir sonraki sezon maç başına 21.2 sayı ile oynarak takımın yuldızı haline geldi. Bodiroga’nın Tanjevic dışında İtalya’daki en büyük ev sahibi Fucka’ydı. Slovenyalı oyuncu, akıcı bir şekilde Sırpça konuşabiliyordu bu da Bodiroga’nın adaptasyon sürecini fazlasıyla kısalttı. Bu ikilinin arasındaki ilişki, git gide daha da fazla kuvvetlendi.

Basketbol sahalarında zaferler yaşamadan önce bu iki ismin de hem kulüp seviyesinde hem de milli takımlarda bazı mağlubiyetler yaşaması gerekti. Örnek vermek gerekirse Trieste, üst üste üç kez Koraç Kupasını finallerde kaybetti. Fucka, Bodiroga ve Tanjevic, bu kupayı kazanmayı kişisel sebeplerle çok istiyorlardı. Tanjevic, oyunculuk kariyeri esnasında Radivoj Korac ile birlikte oynamıştı ve Yugoslavya’da yetişen her çocuk gibi onun için de Koraç ismi fazlasıyla önemliydi. 1994’te oynanan iki final maçı sonucunda Trieste, kupayı PAOK’a kaybetti. 1995 yılında ALBA Berlin karşısında sahadan yenilgiyle ayrılan bu isimlerin şampiyonluk rüyası bir sonraki sezonda ise Efes Pilsen’e takılıyordu. Bu üç final karşılaşması da çok büyük hayal kırıklığı yaratmıştı. Ancak Bodiroga, 1995 yılında Yuugoslavya formasıyla EuroBasket’i kazanarak kendisine teselli bulmayı başarmıştı. 1996 yılında Stefanel Milano, İtalya Ligini ve İtalya Kupasını kazanmayı başarmıştı. Bu iki şampiyonluk, bu ikilinin kilit rol oynamasıyla gelmişti. Bunlar, beraber kazandıkları ilk şampiyonluklardı ve beraber ne kadar sıkı çalıştıklarıyla ne denli fedakarlıkar yaptıklarını gösteriyordu. Bodiroga, bu muhteşem sezonu 1996 yazında düzenlenen Olimpiyat oyunlarında gümüş madalya alarak tamamlamıştı. Ancak bundan bir sene sonra düzenlenen EuroBasket’te Bodiroga ile Fucka rakip haline gelmişti. İtalya, grup maçlarında Yugoslavya’yı 74-69 yenmeyi başarsa da bu iki takım finalde tekrar karşıya geldiğinde rövanşı kazanan taraf 61-49’luk skor ile Yugoslavlar olmuştu. O dönemde Real Madrid‘in formasını giyen Bodiroga, 14 sayı ile oynrken Fucka ise 12 sayı atmıştı. Bir sonraki yıl 1998 Dünya Kupasında Yugoslavya, turnuvayı şampiyon olarak kapatsa da grupta oynanan mücadelede İtalya’ya 61-60 mağlup olmuştu ve Fucka 16 sayı – 6 ribaund ile oynamıştı.