by Utkan Şahin & Semih Tuna / info@eurohoops.net
Avrupa basketbolunun o zengin çeşitliliğini yansıtan en önemli unsur farklı farklı ülkelerden çıkan isimlerin en üst düzeydeki mücadeleleriyle uzunca bir zaman diliminde basketbolseverlerle buluşması olsa gerek…
Zaten “kıta basketbolu” dediğimiz olgunun getirisi olarak düşünebileceğimiz ilk şeyler bu uçsuz bucaksız, kalabalık gelenekler ve onların bünyesinden çıkan sporcu jenerasyonlarıdır.
Eurohoops Fırın olarak yeni başladığımız bu yazı dizisinde bu geleneklerin Eski Kıta’daki en üst düzey basketbol organizasyonu olan EuroLeague’deki yansımalarını huzurlarınıza taşıyacağız.
Bu yola Slovenya’yla çıkmıştık, arkasından da İtalya, İspanya, Sırbistan, Yunanistan, Fransa ve Amerika geldi. Şimdi ise Balkanların bir diğer yetenekli ülkesi Hırvatistan’da…
Hırvatistan, Avrupa basketbolunun en garip basketbol ülkelerinden biri.
Buradan çıkıp Avrupa basketbol tarihine geçmiş bir çok isim var. Bütün hepsi bir kenara bu topraklardan çıkan Avrupa basketbolunun en büyük efsanesi Drazen Petrovic gerçeği bile tek başına yeterli.
Fakat diğer yandan yetenekle kazanan oyuncu olma arasındaki o ince ayrıntıyı en iyi gösteren ülke de onlar. Özellikle Drazen Petrovic’in önderliğindeki altın jenerasyon sonrasında Hırvatistan’ın en büyük problemi bu oldu.
Ülkeden birçok yetenekli oyuncu çıktı. Alt yaş milli takımlarına bakarsak çıkmaya da devam ediyor fakat iş kazanmaya gelince hem milli takımda hem de bireysel anlamda hep ortaya bir boşluk çıktı. Dolayısıyla da ellerindeki büyük yeteneklere rağmen hep geri planda kaldılar.
Yine de çok önemli değil. Biz, modern dönemde parlayan 12 önemli oyuncu bulmaya başardık. Altın jenerasyonun önemli bir kısmı modern dönemde EuroLeague’de oynamadı. Eğer onlar da olabilseydi çok daha görkemli bir kadro olabilirdi.
Neyse, lafı daha da uzatmadan karşınızda modern EuroLeague dönemindeki en iyi Hırvatistan kadrosu:
Not: Modern EuroLeague dönemi, 2000’den bu yana gelen süreci kapsamaktadır.
Not 2: Liste hazırlanırken oyuncuların milli takımlarda forma giymek için aldığı pasaportlar değil, kökenleri göz önünde bulundurulmuştur.
Modern EuroLeague Tarihinin En İyi Sloven Yıldızlar Karması
Modern EuroLeague Tarihinin En İyi İtalyan Yıldızlar Karması
Modern EuroLeague Tarihinin En İyi İspanyol Yıldızlar Karması
Modern EuroLeague Tarihinin En İyi Amerikalı Yıldızlar Karması
Modern EuroLeague Tarihinin En İyi Sırp Yıldızlar Karması
Modern EuroLeague Tarihinin En İyi Yunan Yıldızlar Karması
Modern EuroLeague Tarihinin En İyi Fransız Yıldızlar Karması
Oyun Kurucular
#8 Damir Mulaomerovic
Kariyer: Panathinaikos, Real Madrid, Olympiakos, Cibona, Zagreb
İstatistikleri: 5 sezon 46 maç 9.8 sayı, 1.6 ribaund, 2.2 asist
Hırvatistan sınırları içerisinde en zor görev; oyun kurucu olmak!
İsterseniz gelmiş geçmiş en yetenekli basketbolcu olun ülke basketbolunun simge Drazen Petrovic’in hayaletiyle baş edemezsiniz. Çünkü söz konusu liderlik, bir ülkeye ümit vermekse Petrovic’in yapabildiklerini yapan çok az insan var dünya basketbol tarihinde…
Hal böyleyken Petrovic sonrasında Hırvatistan’ın en çok tartışılan oyuncularının oyun kurucular olması aslında hiç de sürpriz bir durum değil. Onun kaybından sonra birçok yetenekli Hırvat oyun kurucu çıktı ama hiçbiri bu büyük baskı karşısında dayanamadı. Hatta kadronun devamında da göreceksiniz, çoğu yeteneklerinin karşılığını tam olarak veremeden kariyerine nokta koydu.
Damir Mulaomorevic ise bu baskıyla ilk karşılaşan isimlerden biriydi ve bana göre diğerlerine nazaran bu baskıyı en iyi göğüsleyen de o oldu.
Drazen’ın kaybedildiği 93 yazından sonra Cibona’da parlayan – hatta Efes‘e karşı unutulmaz bir iki uzatmalı maç oynamıştı – Mulaomerovic, sonrasında ise kapağı Efes‘e attı. İlginçtir orada da Petar Naumoski gibi başka bir efsane sonrasında takıma geldi. Dolayısıyla da zaman zaman eleştirildi ama Türk basketbolu ve Efes‘in ilk olan 1999 Final Four’un da o da vardı.
Efes‘ten sonra Atina’ya geçen Hırvat guard, kendisinden sonra gelen diğer yeteneklerinin yapamadığı bir şeyi başardı: Şampiyonluk!
Avrupa basketbolunun en zor işlerinden biri olarak adlandırabileceğimiz Zeljko Obradovic oyun kurucusu olan Mulaomerovic, Final Four’a kadar çok iyi bir sezon geçirdi. Bologna’daki Final Four’da pek iyi değildi. Hatta takımın zayıf halkasıydı ama takımı kazanınca o da kariyerine şampiyonluk kazandırmış oldu.
Sonrası onun için zorlu bir yolculuk oldu.
Sakatlıklar belini büktü. Bir ara PAOK’ta harika bir sezon geçirmesine rağmen sakatlıklar belini fena büktü. Buna rağmen 38 yaşına kadar oynadı.
Herhalde kariyerinin son bölümündeki o baskısız basketbol keyfi hoşuna gitti.