By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Çok bekledik. Mart ayından beri Türkiye’de ve EuroLeague’de basketbol oynanmadı. Basketboldan daha uzun süre uzak kaldığımız bir dönem olmuş muydu?
Maçlarına devam eden yerel ligler oldu ancak kıtanın en büyük uluslararası spor müsabakaları iptal edildiği zaman kendinizi iyi hissetmeniz ve spora doymanız pek mümkün olmuyor. Hele ki, EuroLeague gibi bir tutkudan uzak kalınca…
Ancak hasret sona erdi! Turkish Airlines EuroLeague, ekim ayı itibarıyla hayatlarımıza yeniden giriş yapıyor.
Bu heyecan ve coşkuyla Eurohoops Fırın olarak bir sezon öncesi klasiğimiz olan takım analizlerini yayınlamaya başladık.
İlk duraklarımız Olimpia Milano ve Zenit’ti, şimdiyse Valencia‘ya gidiyoruz!
Olimpia Milano Takım Analizi: Süper Güçlere Yaraşır Yapılanma
Zenit St. Petersburg Takım Analizi: İkinci Şanslar Nasıl Değerlendirilmeli?
Transferin İddialısı Valencia
Geçen sezon o kadar büyük bir kadrosu olmamasına rağmen iyi iş çıkartıp bir şekilde kendisini playoff potasında tutmuştu Turunçgiller. Bunu yaparken de çoğunluğu Bojan Dubljevic olmak üzere pek çok oyuncudan maç maç katkı alarak başardılar.
Kanatlardan adeta Valencia’ya maç alan Alberto Abalde’nin Real Madrid’in yolunu tutmasına rağmen Ponsarnau, ekibi, kulüp, taraftarlar… Herkes öyle bir sezonun ardından böyle bir şey olacağını tahmin ediyoru aslında.
Valencia için çok fazla transfer yaptı demek mümkün değil ancak iddialı transferler yaptı demek de bir o kadar mümkün. Koç Jaume Ponsarnau’nun geçen seneki takımını bir göz önüne getirince şimdiki kadar “yıldız profilli” oyuncu olmadığını görüyoruz.
Tabii bunu yaratan en önemli faktör Derrick Williams ve Nikola Kalinic gibi, bir süpergüçten alınmış oyuncular ve mütevazı bir takımın yıldız adayı Martin Hermannsson’un kadroya katılması. Eski Real Madridli Klemen Prepelic’i de ekleyelim buraya.
Bu hamleleri yapınca da haliyle hedefler, amaçlar derken hepsi yerinden oynuyor. Valencia’nın 2020-2021 sezonunu değerlendirip neler olabileceğine bakmak adına sizinleyiz.
Transfer Karnesi (A+ / D-):
Nikola Kalinic (B+): Fenerbahçe Beko’nun 2015 yılından beri bünyesinde bulunan, en önemli isimlerinden biriydi ve ayrılığın zamanı 2020’ydi. Valencia ile neler yapabileceğine daha sonra göz atacağız.
Derrick Williams (C+): Önemli bir hücum opsiyonu, hatta bir yıldız hücum opsiyonu olsa da takımını savunma ortamında ciddi sıkıntıya sokuyor her zaman.
Klemen Prepelic (B): Kıtanın değerli şutörlerinden. Real Madrid görevi ağır gelse de Badalona’da işini yaptı. Valencia’ya uygun olmadığını söylemek güç.
Jaime Pradilla (C): 2001 doğumlu ve geleceğe dönük bir hamle olarak iyi bir değerlendirmeden geçirebiliriz.
En İyi Transfer: Martin Hermannsson (A)
Martin Hermannsson, Aito Garcia Reneses’in Avrupa basketboluna bir hediyesi haline geldi artık. Ligdeki değerli oyun kuruculardan birisi olduğunun anlaşılması için epey zamanı var ve en azından bu sezonu iyi geçirmesi gerekiyor ancak bu potansiyelin onda fazlasıyla olduğunu da biliyoruz.
Yeteneklerinin yanı sıra bir takım oyuncusu olarak ALBA Berlin’de yaptığı iş çok kıymetliydi. Bildiğiniz üzere ALBA ligin etine buduna bakılmaksızın keyif veren takımlarındandı ve Hermannsson’da bu ekibin liderlerinden birisiydi. Henüz bir takımın liderliğini ele alacak karaktere sahip olduğunu düşünmemekle beraber bunun geliştirilebilecek bir şey olduğuna inanıyorum.
Ancak Hermannsson’un bu denli iyi bir hamle olmasının sebebi de zaten takıma liderlik etmesi amacıyla alınması gibi şeyler değil. İzlandalı oyun kurucu, ülkesinin çıkardığı en büyük yeteneklerden birisi olarak görülüyor ve önü açık. Tabii burada ona 20’lik genç oyuncu muamelesi yapıyormuş gibi görünmek de istemem. Kendisi zaten 26 yaşında.
Belki de yerinde sayar kalan kariyeri boyunca, bilemeyiz. Yerinde saysa bile iyi bir kariyer inşa etmiş olur. Ancak ben daha büyük bir oyuncu olabileceğine inanıyorum Martin’in. Dış şutörlüğü ve oyun kuruculuk yetilerini birleştirdiğiniz zaman önemli bir hücum oyuncusuyla karşı karşıya kalıyorsunuz.
Belki rakip savunmacılar için müdafaası müthiş zor bir oyuncu olmayabilir ancak bir oyun kurucu olarak ondan bekleyeceğiniz pek çok şeyin karşılığını alırsınız.
Kadro Dizilimi
Oyun Kurucu: Martin Hermannsson – Sam Van Rossom – Quino Colom
Şutör Guard: Klemen Prepelic – Vanja Marinkovic – Guillem Vives
Kısa Forvet: Nikola Kalinic – Joan Sastre – Fernando San Emeterio
Uzun Forvet: Derrick Williams – Louis Labeyrie – Jaime Pradilla
Pivot: Bojan Dubljevic – Mike Tobey
Hazırlık Maçlarındaki Performansları
– Valencia: 82-94
Valencia – Murcia: 84-50
Valencia – Bayern Münih: 84-76
Valencia – LDLC ASVEL Villeurbanne: 77-66
Valencia’nın hazırlık sürecindeki performansları iç açıcıydı. Şimdiye kadar 4 maç oynayan Ponsarnau’nun öğrencileri açısından işlerin iyi gittiğini söyleyebiliriz.
EuroLeague’in Valencia’nın ev sahipliğinde düzenlediği We’re Back turnuvası 16 Eylül akşamı sonuçlanırken şampiyonluk da onlara gitti.
Bu turnuvanın öncesinde 2 maç daha oynayan İspanya temsilcisi, Joventut Badalona ve Murcia gibi ligdeki rakiplerini rahat geçmişti.
Bayern Münih ve ASVEL’e karşı oynadıkları turnuvadaysa yine iyi iş çıkardılar. Bayern maçı pek bir inişli çıkışlı geçse de Mike Tobey ve Bojan Dubljevic gibi uzunlarının skorer performansları onları galibiyete taşıdı.
T.J. Parker’ın yönettiği ASVEL karşısında da yine aynı isimler ön plandaydı. Tobey turnuvanın MVP’si seçilirken Dubljevic’le beraber, Moustapha Fall’un önderlik ettiği Fransız ekibinin uzunlarına karşı yine maç kazandıran isimler oldular. Kısalar bazında Olympiacos gibi bu bağlamda onları rekabete zorlayabilecek bir ekiple karşılaşamadılar fakat bu tarz eşleşmeleri görmek için de genişçe bir zamanımız olacak.
Peki, bu uzunların performansları hep böyle devam edecek mi? Valencia’nın yeni sezonda oyunu nasıl şekillenecek?
Bu Takım Ne Oynar: Uzunlar Çevresinde Şekillenen Bir Takım?
Hazırlık dönemiyle geçen sezonki Valencia pratiğini karşılaştırdığımız zaman karşımıza çıkan şey belli. Bojan Dubljevic’in önderlik ettiği bir takım olgusu.
Zaten bunun aksine bir şey beklemek de doğru değil. Yıllardır takımda olan Bojan, 3 yıllık bir kontrat daha imzaladı geçtiğimiz mart ayında. Onun taşımadığı bir takım izlemek mümkün değil, çünkü o zaten yeterince hakkı verilmeyen bir yıldız.
2019-20 sezonunda da Valencia‘yı ipten aldığı çok performansı var. Bu yeniden böyle olacaktır. Hele ki takımın daha iddialı bir yapılanma olduğunu göz önünde bulundurursak kesinlikle daha da lehte işleyecek bir duruma yol açabilir.
Burada Mike Tobey ile sözleşme yenilenmesi de pozitif bir etki yaratabilir hazırlık sürecinden anladığımız kadarıyla. Geçen sezon da fena performans göstermiyordu. Eğer hazırlıkta sergilediği oyunu ileri taşıyabilirse Louis Labeyrie ve Derrick Williams’ın da belli başlı silahları olduğunu varsayarsak hücumda uzunlarından epey katkı alır Ponsarnau.
Tabii buna köprü olacak guardın Martin Hermannsson, Sam Van Rossom ve Quino Colom gibi rolü belli, verimi belli guardlar olması da bir ayrı hoş mesele. Dubljevic, Prepelic, San Emeterio, Willliams gibi dış atıcılara sahip olup Kalinic ve Labeyrie gibi onlara destek olmak adına alan açabilecek isimlerin varlığı da kritik.
Tempoyu yükseltecek takımlara karşı bu şut silahlarıyla etkili cevaplar verebilir. İçerideki mücadele konusu biraz sıkıntıya dönüşebilir. Özellikle de Williams’ı sahaya attığı dönemlerde. Derrick iyi bir hücumcu ve teke tek bırakabileceğiniz, hatta bırakmazsanız olmayacak bir isim fakat savunmadaki eksilerinden, topsuz alandaki farkındalık eksikliğinden çok çekebilirler diye düşünüyorum.
Jaume Ponsarnau çıkıp da buna bir çözüm bulursa ve işleri tıkır tıkır bir hale getirirse ayakta alkışlarız herhalde sezon boyu.
İzlenmesi Gereken İsim: Nikola Kalinic
Buraya yazmak adına Kalinic‘ten daha uygun bir isim yok. Klemen Prepelic’i de dahil edebiliriz ancak Kalinic‘in durumu çok farklı.
Bildiğiniz üzere Fenerbahçe‘nin EuroLeague şampiyonluğunda, öncesinde Kızılyıldız’a verdiği katkılarla Nikola Kalinic kendisini Avrupa basketbolunda çok farklı bir noktaya taşıdı.
Son sezonlarına baktığımız zaman ise genel bir formsuzluk durumunun tüm takımı etkileyecek şekilde kendisine sirayet ettiğini gördük.
Bazı oyuncular vardır. Çok büyük yeteneklere hitap etmezler, takır takır şut sokmazlar ama o oyunun doğruları klişesini yerine getirecek teknik yeterliliğe ve basketbol zekasına sahiptirler. Kalinic işte o oyunculardan birisi. Çok yönlülük tanımına her anlamda uygun, gerektiğinde birden beşe kadar savunabilecek değerli bir isim.
Fakat kariyeri bir düşüşteyken buna Valencia formasıyla nasıl reaksiyon vereceği de haliyle büyük merak konusu. Bu yüzden onu takip etmek, EuroLeague izleyicileri açısından ekstra mesai gerektiren bir faaliyet olacak.
Valencia’yı Bu Sezon Ne Bekliyor – Valencia’dan Bu Sezon Ne Beklenmeli?
Valencia‘yı bu sezon ne beklediğini kestirmekte zorlanıyorum. Hazırlık sürecindeki yahut transfer dönemindeki Valencia‘yı güzel şeyler bekliyor fakat işler her zaman herkesin istediği şekilde gitmeyebiliyor.
Yeniden kurulan takımların yanında pek çok oyuncusunu korumuş olmak Efes ve Valencia gibi takımlar için birer avantaj ancak takımın yetenek tavanı, coaching tavanı nereye kadar ulaşabiliyor diye de bir sormak gerekir.
Ponsarnau’nun coaching tavanının nereye çıkabileceğini görmek açısından bu kadro iyi bir kadro. Onlar için en yüksek hedef tekrardan EuroLeague Playoffları’na kalmak adına mücadele vermek olmalı. Kalırlarsa zaten büyük iş başarmış olacaklar.
Kendilerinden daha kötü sezon geçiren Baskonia‘nın şampiyon olduğunu da düşünürsek yerel ligde hedef çıtasını biraz daha yukarıya çekebileceklerine inanıyorum.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!