by Arma Kaynar / buzar@eurohoops.net
Fenerbahçe Beko’nun yeni baş antrenörü Igor Kokoskov, takımının medya gününde Eurohoops’un sorularını yanıtladı. Eurohoops’a özel samimi ve kapsamlı açıklamalar yapan deneyimli çalıştırıcı, yeni sezon hedeflerinden takıma geliş sürecine, Zeljko Obradovic ile ilişkisinden Luka Doncic’e dair görüşlerine kadar birçok konuya değindi.
Huzurlarınızda Igor Kokoskov ile Eurohoops’un gerçekleştirdiği röportaj…
– Öncelikle İstanbul’a hoş geldiniz ve bize vakit ayırdığınız için teşekkürler. Kariyerinizin büyük bölümünü NBA’de yardımcı antrenör olarak geçirdiniz. NBA’de de Avrupalı baş antrenör pek görmüyoruz. Kariyerinizin büyük bölümünü ABD’de geçirmiş olsanız da Phoenix Suns’ta göreve geldiğinizde “yabancı bir koç” muamelesi gördüğünüzü düşündünüz mü?
– Hayır, kesinlikle hiç hissetmedim. Asla bana karşı aksanım olduğu veya İngilizce ilk dilim olmadığı için bir ayrımcılık hissetmedim. İlk günden beri böyle oldu. ABD’de yaşayıp orada çalışarak kendim olarak büyüyerek ve gelişerek başarılı olabileceğimi düşündüm. Eğer bir kıskançlık ya da desteklememe durumu olduysa da tamamen münferit olaylardı. Farklı düşünen, farklı yaşayan insanların tavırları böyle oldu. Ancak NBA basketbol piyasası, herkese başarılı olma şansı tanıyor. Eğer sunabilecek, iyi bir şeyiniz varsa, yaptığınız işi profesyonel bir şekilde, iyi yapıyorsanız ve belli bir yeteneğiniz varsa dediğim gibi sırf yabancı olduğum için bir dezavantajım olduğunu düşünmedim.
– Türkiye’ye gelerek kariyerinizde ve hayatınızda yeni bir döneme başlıyorsunuz. Bir gün tekrar NBA’e yardımcı veya baş antrenör olarak dönebileceğinize dair bir düşünceniz var mı? Bunu düşünüyor musunuz?
– Evet, dünyada basketbol piyasası belli. NBA ile Avrupa arasındaki hareketlilik artık eskisinden çok farklı. Çocuklarım ve eşim ABD’li. Evim Phoenix’te. Şu an buradayım, burada olmak istiyorum. Harika bir fırsat ve sınav benim için. Ancak hayatın sizi nereye götüreceğini hiç bilemiyorsunuz. Gece uyumaya giderken “Bundan sonra ne olacak?” diye düşünmüyorum. Anı yaşıyorum. Bu da benim için harika bir fırsat.
– Birçok kişi gibi ben de size Luka Doncic’i soracağım. Özel bir bağınız var. Onunla birlikte EuroBasket şampiyonu oldunuz. Daha sonrasında Phoenix Suns, NBA Draftı’nda ilk sırada onu tercih etmedi. Şimdi onu uzaktan izliyorsunuz ama kendisi artık dünyanın en iyi oyuncularından biri ve seviyesini inanılmaz bir yere çıkardı. Onunla ilgili ne düşünüyorsunuz?
– Sen her şeyi söyledin. Bence şu anda basketbolun en dominant oyuncularından biri ve henüz 21 yaşında. Ne kadar gelişebileceğini düşündüğüm zaman çok acayip geliyor. Hâlâ çok gelişebilir. Her maçta daha iyiye gidiyor. Her maçta daha iyi oynuyor. Üzerine atılan her mücadelede inanılmaz bir potansiyeli olduğunu da gösterdi. Bence onun için mükemmel bir organizasyon Dallas Mavericks. Dirk Nowitzki sonrası yeni süperyıldızlarını arıyorlar ve Luka’nın da ligde 17-18 yılı daha var. Sağlıklı kalırsa, böyle oynamaya devam ederse bence basketbol tarihinin en iyi oyuncularından biri olacak.
– Bu konuda daha önce de konuştunuz ama hiç net bir yanıt vermemiştiniz. Suns’tayken onu ilk sıradan seçmek istediniz mi? Bu süreç nasıl ilerledi?
– Bence bu adil bir soru değil çünkü birbirimizi desteklememiz lazım. Şimdi buradan bakınca yaşanan bir şey için bir başkasını suçlamak kolay. Oradaydım. Slovenya milli takımında Luka’yı çalıştırmıştım. Sanırım o karar ben Phoenix’e gitmeden önce alınmıştı. Bence birini suçlamam, suçu birine atmam adil olmaz. Ancak her gece huzurla uyuyorum ve huzurlu rüyalar görüyorum ve bilincim ile ilgili hiçbir sorunum yok.
– Slovenya milli takımı ile burada, İstanbul’da harika bir başarı yaşadınız. Buraya dönüşünüz ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Bu şehrin sizin için özel olduğunu söyleyebilir miyiz?
– Bu şehir, benden bağımsız olarak özel bir şehir. Burası, dünyanın ve Avrupa’nın en etkileyici yerlerinden biri. İnsanlar buraya seyahat etmeyi çok seviyor. Hayat tarzı, kültür, tarih, şehrin iki kıtaya yayılması, güzel denizi, dost canlısı insanları ile burası popüler bir yer. Güzel bir şehir, güzel bir ülke. Ne zaman turist olarak buraya gelsem bu şehir beni büyülüyor. Şu an burada yaşadığım için mutluyum.
– Fenerbahçe’nin Sarunas Jasikevicius ile ilgilendiği iddiaları gündeme gelmişti ancak kendisi Barcelona ile imzaladıktan kısa bir süre sonra Fenerbahçe sizinle anlaştığını açıkladı. Sizin buraya gelmede motivasyonunuz ne oldu?
– Zamanlamayı, dedikoduları bilmiyorum. O benim düşündüğüm bir konu değil. Ancak çok uygun, çok çabuk bir görüşme gerçekleştirdik. Ben, Orlando’da Sacramento Kings ile sezonu tamamlıyordum. Tek sorun, o dönemde takımla olmamdı ve biz de Kings ile sezonu bitireceğim şekilde kontrat için anlaştık. Daha sonra oradan ayrıldım ve oradaki kontratım bitmese de buraya geldim. Bu vesileyle bu teklifimi kabul eden, beni destekleyen, bunun benim kararım olduğunu ve kendi takımımı yönetme arzumu anlayan Sacramento Kings’e bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Ancak bir NBA takımı ile kontratım devam ediyordu ve istesem NBA’de kalabilirdim ama bence bu kariyerimde yeni bir meydan okuma.