By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Çok bekledik. Mart ayından beri Türkiye’de ve EuroLeague’de basketbol oynanmadı. Basketboldan daha uzun süre uzak kaldığımız bir dönem olmuş muydu?
Maçlarına devam eden ligler oldu ancak yaşadığınız ülkede spor müsabakaları iptal edildiği zaman kendinizi iyi hissetmeniz ve spora doymanız pek mümkün olmuyor.
Ancak hasret sona erdi! ING Basketbol Süper Ligi 26 Eylül itibarıyla hayatlarımıza yeniden giriş yapıyor.
Bu heyecan ve coşkuyla Eurohoops Fırın olarak bir sezon öncesi klasiğimiz olan takım analizlerini yayınlamaya başladık.
İlk olarak ele aldığımız ekipler Darüşşafaka Tekfen; Pınar Karşıyaka, Petkimspor, Frutti Extra Bursaspor, Türk Telekom, TOFAŞ, HDI Sigorta Afyon Belediyesi, Gaziantep Basketbol, OGM Ormanspor ve Bahçeşehir Koleji olmuştu. Bugün transfer sezonunun flaş ekibi Beşiktaş‘ı ağırlıyoruz.
Darüşşafaka Tekfen Takım Analizi: Sahada İstikrarın Anahtarı Transferde İstikrar
Pınar Karşıyaka Takım Analizi: Geçmişin Pratiği, Geleceğin Teorisi
Petkimspor Takım Analizi: Yatırım Beraberinde Ne Getirecek?
Frutti Extra Bursaspor Takım Analizi: 2. Sezonda Devriâlem
Türk Telekom Takım Analizi: Düşünüldüğü Kadar İddialı mı?
TOFAŞ Takım Analizi: Tebdil-i Mekanda Ferahlık Var mı?
HDI Sigorta Afyon Belediyesi Takım Analizi: Kan Kaybı Telafi Edilir mi?
Gaziantep Basketbol Takım Analizi: Hayal Kırıklığının Onarımı
OGM Ormanspor Takım Analizi: Kalıcı Olmak – Kalıcı Olmamak Meselesi
Bahçeşehir Koleji Takım Analizi: Yükselen Seviye, Artan Beklentiler
Mütevazı Başlangıçla İddialı Yapılanmaya Doğru
Beşiktaş geçen sezon oyuncular ve camia için tam anlamıyla bir kaos ortamıydı. Maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle takımdan ayrılan oyuncular, Dusko Ivanovic’in yüklendiği büyük sorumluluk derken gerçekten bünyesinde bulunması zor bir ekipti. Büyük bir camiada beklentilerle maddi imkanlar ve sonuçlar örtüşmediği zaman çok sıkıntılı durumlar ortaya çıkar, çıkıyor, gelecekte de çıkacaktır.
Beşiktaş ise bu zor durumu çok iyi kurtardı, harika kurtardı, enfes kurtardı…
Öncelikle camiaya uzun süre hizmet vermiş Burak Bıyıktay’ı koçluk koltuğuna, Ahmet Kandemir’i de takım menajerliğine getiren Kara Kartallar’da değişim çanları çok çabuk çalmaya başladı. TEKSÜT Bandırma’nın dağılmasıyla altyapısından yetiştirip özene bezene A takıma çıkardığı tüm oyuncuları da boşta kaldı. Beşiktaş gibi çıkmazdan çıkış arayan bir şube için bu iyi bir fırsat olabilir miydi?
Buna kimsenin bir şüphesi yok. Beşiktaş’ı iyi bir gelecek bekliyor. Bu öngörüyle geleceğin ümitli inşasına 2020 yaz sezonunda başlandı.
Bu bağlamda genç yerlilerin yanı sıra yabancı oyuncularda da genç tercihlere gidildi ve son derece enerjik bir takım oluşturuldu. Yaş ortalaması genç takımlara söylenen “enerjik takım” klişesi değil, gerçekten enerjisi yüksek oyunculardan oluşan bir takımdan bahsediyorum.
Böyle ekiplerin beraber oynadıkları süreçte zaman içerisinde olgunlaşarak daha iddialı konuma geldikleri senaryolar gözümün önünde canlanıyor. Spesifik örneklerle vakit harcamak şu an bizim işimiz değil ancak tarihte böyle toy görünümlü olmasına rağmen birkaç sene içinde bulunduğu ortama hükmeden fazlaca ekip vardır.
Kandemir’in iddiası da bu yöndeydi. İlk sezonun günahı olmayacağını ancak sonrasında 10 yıl boyunca şampiyonluklara ambargo koyabileceklerini ifade etmişti. 1980’ler Yugoslav basketbolunda bu tarz genç yapılanmaların başarılı olduğuna dair çok fazla örnek de bulunur. Bir benzerini 2020’ler basketbolunda Türkiye’de görebilecek miyiz?
Beşiktaş’ın 2020-2021 sezonu öncesi takım analizine transfer karnesiyle başlayalım…