by Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Anadolu Efes‘in yıldız oyuncusu Chris Singleton, takımının medya gününde Eurohoops’un sorularını yanıtladı. Eurohoops’a özel samimi ve kapsamlı açıklamalar yapan deneyimli oyuncu, yeni sezon hedeflerinden Coronavirüs salgını esnasında karantina sürecini nasıl geçirdiğine, takımının geçen sezonki başarısından Shane Larkin ve Ergin Ataman’a kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu.
Huzurlarınızda Chris Singleton ile Eurohoops’un gerçekleştirdiği röportaj…
-Öncelikle bize vakit ayırdığın için teşekkürler. Geçen yıl harika oynuyordunuz ve EuroLeague’in ve BSL’nin favorileri arasında yer alıyordunuz. Salgın nedeniyle sezonun iptali kararı sizin için ne kadar zor oldu?
-Galiba çok zor oldu çünkü dediğin gibi kimyamız iyiydi, iyi bir sezon geçiriyorduk. Türkiye Ligi’nde birkaç galibiyet farkla ilk sıradaydık. EuroLeague’de de aynı şekilde. Ölümler başladığında insan tabii kendisinin ve ailesinin sağlığını her şeyin üzerine koyuyor. Zordu, uzun bir süreç oldu. Çoğumuz memleketlerimize gittik. Mayıs ayında da bu kararı duyduk.
-Zihinsel sağlığını salgın döneminde nasıl yönettin?
-Ben ailemleydim. Onların iyi ve sağlıklı olduğunu bilmek benim aklımı kaçırmamamı sağladı. Birçok insanın yakınlarını, dostlarını kaybettikleri düşünülünce ben şanslı insanlardan biriydim.
–Anadolu Efes, neredeyse tüm takımı korudu. Tabii ki bu bir avantaj. Sence Efes’in geçen sezon yaklaştığı başarıya ulaşma şansı var mı?
-Potansiyelimiz var ama yine de çıkıp savaşmamız gerekiyor. Geçen yıl yakın geçen çok maç oynadık ve o maçlarda kazandık. Umarım buna geri dönebilir, yeniden takım olabilir ve kazanmaya devam edebiliriz.
-Sence geçen yılki harika performans, bu yıl üzerinizde bir baskı oluşturacak mı?
-Bence baskı olacak ama bunun tek sebebi puan tablosunda diğer tüm takımların epey üzerinde olmamız. Ancak dediğin gibi birçok takım kadrosunu güçlendirdi, birçok iyi takım da kadrosunu korudu. Olimpia Milano yeni transferler yaptı. CSKA yeni transferler yaptı. Real Madrid sağlıklıysa onlar hep güçlü. Barcelona da öyle. Bazı parçalar ayrıldı, bazı eklemeler yaptı ve yine iyi. Her maçta savaşmak zorundayız.
-Geçen yıl Ergin Ataman yılın koçu olabilirdi. Kendisi ne kadar talepkar bir koç?
-Sadece özgüvenli oynamanızı istiyor. Bence bütün mesele bu. EuroLeague dünyanın en büyük ikinci basketbol ligi. Herkes oynayabiliyor ancak önemli olan özgüvenli oynamak, kendinize inanmak. O da bizim takımımız için bunu yapıyor. Özgüven sağlıyor ve oynamanızı istiyor. Yeteneklerinizi ortaya koymak size kalmış.
-Kendisi geçen yıl birkaç kez Golden State Warriors gibi oynadığınızı söylemişti. Bununla ilgili ne düşünüyorsun? Takım olarak NBA’de oynayabileceğinizi düşünüyor musun?
-Bence birçok takımla oynayabiliriz. Golden State Warriors’ın Avrupa versiyonu olduğumuzu düşünmesinin sebebi de muhtemelen iyi üçlük atıyor olmamızdı. Bu güzel, hoşuma gidiyor. Umarım bu yıl da devam edebiliriz.
-Shane Larkin’in geçen yılki performansının EuroLeague tarihinin en iyi performanslarından biri olduğunu söyleyebilir misin?
-Kesinlikle. Şüphesiz. Ancak neticesini alamadı. 2019-20 sezonunu bitiremedi. Kim bilir neler olabilirdi ama muhteşem sezonunu ondan kimse alamaz. Bence açık ara farkla MVP o’ydu. Ancak olan oldu ve ödülü alamadı.
-Olası sağlık sorunları dışında Anadolu Efes için gelecek sezon en büyük engel ne olur?
-Tekrar dönüp sahip olduğumuz formu korumalı, dediğim gibi iyi oynamaya devam etmeliyiz. Her maç önemli. Bunu gördüğümüzde, bir araya gelip savaşmaya devam ettiğimizde bence geçen yılki başarımızı tekrar etmek için iyi bir şansımız var.
-Coronavirüsün hayat, ekonomi, toplum gibi alanlardaki etkileri düşünülünce sana öğrettiği en büyük ders ne oldu?
-Sahip olduğun anın kıymetini bilmek. Yarının garantisi yok. Bence bunun farkına vardık son 6-7 ayda. Gerçek bu. İnsanların ve zamanın kıymetini bilmeliyiz.
-Sence NBA şampiyonu ve final MVP’si kim olacak?
–Clippers elenmişken LeBron James’e bakmak lazım. Fanusta harika bir playoff geçiriyor. Bence Doğu Konferansı’ndan Boston ile Heat arasından gelecek takımın ne yapacağını görmek lazım.
-Kendinle ilgili en iyi olduğunu düşündüğün ve rahatsız edici bulduğun üçer yönünden bahsedebilir misin?
-Bence güçlü bir karakterim var. Farklı bir karakterim var ve çok bağımsızım. Kendi başıma bir şeyler yapmayı seviyorum. Etrafımdaki herkesle de ilgilenirim. Olumsuz olarak da galiba manyağım. Çünkü yaptığım bazı şeyler… Yanlış anlaşılıyor diyeyim, daha iyi. Basketbol oynadığım zaman insanlar dünyanın en kaba insanı olduğumu düşünüyor. Ancak sadece savaşıyoruz, kazanmak için savaşıyoruz. Takım arkadaşlarım dışında kimse umurumda olmaz.
-Karantina dönemini birlikte geçirmek isteyeceğin üç ünlü kimler olur?
-Denzel Washington. Başka kim olur? Donald Trump çünkü farklı olur. Tweet atarken veya bir şeyler söylerken kafasından neler geçiyor bilmek isterim. Bunu öğrenmek istiyorum. Ayrıca neden yaptığını anlamak istiyorum. Bir de GOAT, Michael Jordan. Muhteşem sonuçta.
-Hayatında yaparken asla sıkılmayacağın ve kolay sıkıldığın birer şey söyler misin?
-Zor soru. Ben kolay sıkılırım. Muhtemelen araba kullanmak. Araba kullanmaktan sıkılmıyorum. Özellikle ABD’de 12, hatta 18 saate varan uzun yolculuklar da yaptım. Arka arkaya yaptım. Asla sıkılmıyorum. Keyifli. Benim için kitap okumak gibi. Kolay sıkıldığım da… Her şey. Ben çok kolay sıkılıyorum. Bir yerdeyken mesela “Benim gitmem lazım” diye kalkıp gidiyorum.
-Birçok insan karantinada vaktini bir şeyler izleyip okuyarak geçirdi. Senin en sevdiğin kitap, dizi ya da filmler neler oldu?
-Dizi olarak Blacklist. Aşağı yukarı her türlü diziyi izliyorum.
-Kendinle özdeşleştirdiğin bir karakter var mı?
-Herkese kendilerinin bir kişiliği olduğunu söylüyorum. Herkesten bir şeyler alabilirsiniz ama günün sonunda kendi kişiliğiniz var.