NBA: Tarihin En Büyük Playoff Çöküşleri

24/Eyl/20 09:49 Eylül 24, 2020

admin69

24/Eyl/20 09:49

Eurohoops.net

NBA tarihinde hangi takımlar en büyük çöküşü yaşadı?

by Preston Ellis, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 17 Eylül 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevirilmiştir. 

Normal şartlar altına bir takımın 3-1 geriye düştükten sonra böyle bir dezavantajın üstesinde gelememesi beklenir. Böylesi bir engeli aşabilmek için tecrübeli liderler, hall of fame seviyesinde oyuncular ve biraz da şansın yanı sıra rakibinizin de hatalar yapmas ıgerekir.

Bu tarz bir başarıdan sonra doğal olarak galibiyete uzanan takımlar birçok övgüye layık görülüyor. Ancak seriyi kaybeden takımın da en az kazanan takımın övüldüğü kadar eleştirilmesi gerektiği ortada.

Bugünkü yazımızda playoff serilerinde 3-1 öne geçtikten sonra kaybeden takımları, seri başlamadan önceki beklentiler doğrultusunda yarattığı en büyük hayal kırıklığına göre sıraladık.

8. Phoenix Suns, 1995 Batı Konferansı Yarı Finalleri

Mario Elie’sin “ölüm öpücüğünün”, seriyi kazanmasına kesin gözüyle bakılan Phoenix Suns‘ın umutlarını paramparça etmesinin üzerinden tam 25 yıl geçti.

Charles Barkley’nin liderliğindeki Phoenix Suns, 1993 yılında NBA Finali oynadıktan sonraki iki sezon boyunca Houston Rockets‘a 7 maçlık seriler sonunda mağlup olmuştu. Phoenix ekibi, bu iki seride de 2-0 öne geçtikten sonra oynadıkları 5 maçın 4’ünü kaybederek sezona nokta koymuştu.

1995 yılında Suns, seride 3-1’lik üstünlüğü eline geçirmişti. Normal sezonda kendi sahasında oynadığı maçlarda 32-9’luk bir dereceye sahip olan Suns, seride kalan üç maçın ikisini kendi evinde oynayacaktı. Normal sezonda 59 maç kazanan Suns, 47 galibiyetli Houston’dan çok daha iyi bir takımmış gibi gözüküyordu ancak Phoenix ekibi bir önceki sezonun intikamını alamadı.

Serinin yedinci maçında 46 sayı – 10 asist ile oynayan Kevin Johnson ile 18 sayı – 23 ribaundluk double-double’a imza atan Charles Barkley’nin performansları mağlubiyeti engellemek için yeterli olmuyordu. Elie’nin karşılaşmanın son anlarında attığı üç sayılık basket ile Clyde Drexler – Hakeem Olajuwon ikilisinden gelen toplam 58 sayı Rockets‘ı galibiyete taşıyan faktörler oluyordu.

7. New York Knicks, 1997 Doğu Konferansı Yarı Finalleri

 

1990’lı yılların New York Knicks takımı, belki de Bad Boy Detroit Pistons dışında Michael Jordan’ın limitlerini en fazla zorlayan takımdı. 1989 ile 1996 yılları arasında Chicago Bulls, tam beş kez playofflarda New York Knicks‘i evine yollamayı başardı.
Jordan, çok uzun süre boyunca New York Knicks ve Patrick Ewing’in şampiyonluğa uzanan yoldaki en büyük engeli olmuştu. Ancak bu yoldaki tek engel de Jordan değildi. Knicks, Jordan’ın basketboldan emekli olup beyzbol oynadığı 1994 sezonunda NBA Finallerinde 3-2 öne geçtikten sonra şampiyonluğu Houston Rockets‘a kaybetmişti.

Bu seriden tam üç yıl sonra Knicks, bir playoff çöküşü daha yaşadı. Doğu konferansı yarı finallerinde Miami Heat ile karşılaşan Knicks, seri boyunca sinirlerine hakim olamayarak seriden mağlubiyetle ayrılan taraf oluyordu.

Serinin beşinci maçının son anlarında Charlie Ward, bir ribaund mücadelesi esnasında P.J. Brown’a sert bir müdahalede bulundu. Browns ise bu harekete, rakibini yere fırlatarak cevap verdi.

Serinin altıncı maçı için Patrick Ewing ve Allan Houston’ın aldığı cezalarla Larry Johnson ve John Starks’ın aynı sebepten dolayı yedinci maçta oynayamaması, Knicks’in üstesinden gelebileceğinden daha büyük engellerdi. Bu mağlubiyetle birlikte Knicks, NBA tarihinde 3-1 öne geçtikten sonra seri kaybeden altıncı takım oldu.

6. Utah Jazz, 2020 Batı Konferansı İlk Turu

Playoff ilk turunda 3-1 öndeyken seriyi Denver Nuggets‘a kaybetmesine rağmen Utah Jazz, biraz olsun sempatiyi hak ediyor.

Rudy Gobert’in Coronavirüs salgını patlak verdikten sonra sergilediği sorumsuz hareketlerin ardından Donovan Mithcell ile arası bozulmuştu. Bu yüzden Jazz, Orlando Fanusuna zaten bazı soru işaretleriyle geliyordu. Bu yetmezmiş gibi takımın en skorer ikinci oyuncusu Bojan Bogdanovic de sıralama maçları başlamadan hemen önce el bileğinden sakatlanarak sezonu kapattı.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen Utah Jazz, tur atlamaya Mike Conley’nin maçın son saniyesinde kullandığı üç sayılık atış kadar yaklaşmıştı.

Ancak tüm bunlara rağmen Jazz’in seriyi 3-1 öne geçtikten sonra kaybettiğini de unutmamak gerekiyor. Nikola Jokic, serinin yedinci maçını 30 sayı ile tamamlarken takımına turu getiren basketin altına da imzasını atıyordu. Nuggets, serinin yedinci maçında rakibi Jazz’i sadece 78 sayıda tutmayı başararak çok önemli bir savunma performansı sergiledi.