By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Çok bekledik ama Avrupa’da basketbol sonunda geri dönüyor!
Mart ayında hayatları altüst eden coronavirüsünden basketbolda nasibini alırken eski kıtada birçok lig ya iptal oldu ya da farklı bir formatla sonlandırıldı. Yerel ligimiz ING Basketbol Süper Ligi ise tercihini sezonu durdurmaktan yana kullandı ve profesyonel lig tarihinde ilk kez bir sezondan şampiyon çıkmamış oldu.
Şimdi ise coronavirüsünün gölgesinde lig geri dönüyor. Gölgesi altında diyorum çünkü coronavirüsü, hayatın her alanında olduğu gibi burada da hala büyük bir tehdit. Daha sezon başlamadan birçok takımdan, coronavirüsüne yakalanmış oyuncular haberi geldi ve Federasyon, en azından sezonun ilk yarısının seyircisiz bir şekilde oynanmasına karar verdi.
Bunların yanında zaten son yıllarda ekonomik olarak sallantıda olan Türk basketbolu, coronavirüsü birlikte bir kez daha sarsıldı. Sezon öncesinde yine iki takım ligden çekildi. Sezonun devamında ekonomik problemlerin yine takımlarımızın peşinde olacak olması hiç de sürpriz olmayacak.
Fakat enseyi karartmaya gerek yok. Yarın basketbol geri dönüyüor ve Eurohoops’un geleneği olan “BSL Güç Sıralaması” da huzurlarınıza geri dönüyor.
Bu sezon da Eurohoops Fırın, sezon boyunca ayda bir takımların performansını değerlendirecek ve buna göre takımları sıralayacak. Peki yeni sezon öncesinde takımlarımız ne durumda? Şampiyonluğun en büyük adayı kim? Hangi takımlar playoff için aday ve düşme hattında kimlerin mücadelelerini göreceğiz?
İşte karşınızda bu sezonun ilk “Güç Sıralaması”:
16- Lokman Hekim Fethiye Belediyespor
Lokman Hekim Fethiye Belediyespor, neredeyse geçen sezonki Sigortam.net İTÜ’nün bir benzeri…
Akdeniz ekibi, neredeyse Eylül ayına kadar kadro planlamasını Türkiye Basketbol Ligi için yapmıştı fakat Merkezefendi Denizli ile Federasyonun yaşadığı ihtilaflı süreç bir anda onların yolunu ING Basketbol Süper Lige taşıdı.
Tabii bu kararın 18 Eylül’de çıkmış olması Fethiye’nin bir üst seviye için kendisini zor bir durumda bulmasına da sebep oldu. Aynı geçen sezonki Sigortam.net İTÜ gibi onlar da kadrolarını sezon başladıktan sonra kuracaklar.
Şöyle ki, basketfaul’ün haberine göre ligin yeni ekibi, ilk haftadaki Pınar Karşıyaka karşılaşmasına sadece bir yabancı oyuncuyla çıkacak. Yerli rotasyonu ise içerisinde BSL tecrübesi bulunan oyuncuları kapsa da bu seviyeden daha çok, TBL için kurulmuş durumda…
Dolasıyla da Fethiye, şu anda açık ara kadro kalitesi olarak ligin en zayıf ekibi!
Muhtemelen yakın zamanda transferler gelecektir ama bu oyuncuların uyum yakalaması elbette bir zaman alacak. Dahası sezon başladıktan sonra alacakları yabancılar hangi seviyede olacak o da bir muamma.
Ülke basketbolunun İstanbul’un tekelinden kurtulup, Anadolu şehirlerine yayılması güzel bir durum. Hatta bir zamanlar ligin parçası olan Antalya ve Mersin’den sonra lige yeni bir Akdeniz takımının katılması bu durumu daha da değerli kılıyor.
Fakat tarihinde ilk kez ING Basketbol Süper Ligi’nde mücadele edecek bu takım için şartlar hiç kolay değil ve sezon başında ligden düşmenin bir numaralı adayı olarak onlar gözüküyor.
15- HDI Sigorta Afyon Belediye
HDI Sigorta Afyon Belediye, geçtiğimiz sezon son anda ligde devam etmeye karar vermesine rağmen ligin sürpriz takımlarından biri olmayı başarmıştı.
Geçen sezon Jordon Crawford, Talib Zanna, Gregor Hrovat, Peyton Aldridge ve Corey Davis gibi yabancılarla harika bir uyum yakalayan Ege ekibi, özellikle iç sahada ligin sert takımlarından biri olmayı başarmıştı.
Yeni sezon da ise transfere bu sefer daha erken başlamalarına rağmen sanki geçen sezonun gerisine düştüler.
Şöyle ki; Paco Cruz, Chris Wright ve Tanner Leisner transferi gelecek sezon için onlara bir çekirdek oluşturacaktır ama pivot rotasyonundaki Evaldas Kairys tercihi onlar için problem olacak gibi…
Daha önce ligimizde oynayan Litvanyalı pivot, o zaman 6. yabancı olarak kadroda yer almasına rağmen yine pek tatmin edici bir performans sergilememişti. Şimdi ise takımın ana pivotu olarak kadroda yer alacak ve açıkçası bence bu seviyenin oyuncusu değil.
Diğer taraftan Afyon, geçen sezon yerli rotasyonundan sürpriz katkılar çıkarmayı başarmıştı. Bu sezon aynısını yapabilecekler mi sorusu da şu anda için biraz muallak. Sinan Sağlam onlar adına x faktör olabilir ama ligde kalacaklarsa özellikle Egemen Güven’den iyi bir katkı almaları gerekecek.
Onlar adına bir sıkıntı da sezonun ilk yarısının seyircisiz oynanması olacak. Geçen sezon seyircisinin de desteğiyle Afyon gerçekten korkutucu bir deplasman olmuştu. Bu sezon ise ellerinde böyle bir fırsat en azından sezonun ilk yarısında olmayacak.
Afyon’un sezon öncesinde sadece iki hazırlık maçı oynaması ve bu maçlarında Fethiye ve Denizli’ye karşı olması, onların biraz kapalı kutu kılıyor. Belki geçen sezon gibi yine herkesi şaşırtarak, kadro kalitelerinin daha yukarısına çıkabilirler ama şu an için düşme hattı mücadelesi verecekler takımlar arasında onlar geride gözüküyor.
14- OGM Ormanspor
OGM Ormanspor’un durumu ise Afyon’dan biraz farklı!
Ankara ekibi, Afyon’un aksine geçen sezona göre kadro kalitesini arttırdı. En basitinden geçen sezon ayrılıncaya kadar takımın nispeten rahat bir sezon geçirmesinde önemli rol oynayan Elmeddin Kikanovic geri döndü.
Bosnalı pivotun bu lig için ne kadar işleri değiştirebildiğini geçen sezondan biliyoruz. Üstelik Ormanspor bu sefer onun etrafını daha yetenekli isimlerle doldurdu.
Chris Warren gibi pek güvenilmeyen bir isimden daha önce İBB’de göz alıcı bir sezon geçiren Tu Holloway’e geçiş yaptılar. Yine Dwight Hardy ve Stanton Kidd gibi ligde daha önce büyük takımlarda oynamış ve kendilerini kanıtlamış isimleri getirdiler.
Dahası geçen sezon takımın x-faktörü olan Cevher’i de bir yıl daha takımda kalmaya ikna ettiler.
Bütün bunlar sonrasında hazırlık maçlarına kadar OGM Ormanspor’un yeni sezonda düşme hattında nispeten daha rahat bir takım olmasını bekliyordum fakat hazırlık maçları düşüncemi değiştirdi.
Ankara ekibi, hazırlık döneminde ligde muhtemel rakipleri olabilecek takımlara karşı oynasa da 6 maçtan sadece 1 galibiyet çıkarabildi. Sonuçta hazırlık dönemi ve sonuçların pek önemi yok diyebilirsiniz ama sahadaki oyunda pek iç açıcı değildi.
İşin hücum tarafında oldukça durağan, savunmada ise arka alanda problem yaşayan bir takım gördük. Bunların üstüne Kidd ve Erolcan’ın sezon başında yaşadığı sakatlıklar eklenince onlar adına gerçekten tatsız bir dönem oldu.
Ellerindeki kadro kalitesi, diğer rakiplerinin üstünde ama şu an için form durumları pek bu seviye değil. Bu sebepten güç sıralamasında onları 14. sıraya koyacağım.
13- Büyükçekmece
Açık konuşacağım, Büyükçekmece ligdeki takımlar arasında beni en rahatsız eden takım.
Bunun iki sebebi var; birincisi gerçekten felaket bir organizasyona sahipler. Bunu açık bir eleştiri olarak kabul edebilirler; ligdeki takımlar içerisinde sosyal medyayı en kötü kullanan takım onlar. Bu size önemsiz gibi gelebilir ama ligin kalitesini etkileyen faktörlerden…
Diğer yandan onların ekonomik olarak sürekli dalgalı bir şekilde ilerlemesi de sezon içerisinde lige çok zarar verdi.
İkinci olarak ise Büyükçekmece, beni en çok ters köşede bırakan takımlardan biri. Bu takım ligden düşer dediğimde kaldılar, bu sene düşme hattından daha rahat olurlar dediğimde ise tersini yaşattılar.
O yüzden onlar için yapacağım yorumlar biraz beni korkutuyor. Umarım bu yeni yönetimle birlikte işleri daha stabil bir hale getirebilirler.
Kadroya dönersek ise Özhan Çıvgın faktörü işleri biraz değiştiriyor.
Büyükçekmece’nin bu ligin bir parçası olmasında en önemli faktörlerden biri olan yerli koç, iki yıllık ayrılıktan sonra geri döndü ve bu onlar adına doğru bir hamleydi.
Kadro ise yetenek tavanı olarak çok yüksek değil. Hatta Ormanspor’un gerisinde ama Ankara ekibinin aksine hazırlık döneminde daha derli toplu bir basketbol oynadılar ve Beşiktaş ile Ormanspor’u yendiler.
Bu galibiyetler gelirken de özellikle Karvel Anderson çok dikkat çekti. Amerikalı oyuncu, takımın liderliğine şimdiden oturdu ve yeni sezonun dikkat çekici oyuncularından biri olacak gibi. Hatta sezonun sayı kralı olursa hiç şaşırmam.
Onun da etkisiyle Büyükçekmece, uyum ve form olarak sezon başına göre Ormanspor ile Afyon’un önünde gözüküyor ama Büyükçekmece, Büyükçekmece’dir.
Sezon içerisinde yine yabancıların maaşların ödenmediği bir kulüp olarak dibe doğru ilerlerse de şaşırmam.
12- Beşiktaş
Bu seçimimin biraz tepki alabileceğinin farkındayım ama lütfen tepki göstermeden önce bir okuyun.
Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; yaz döneminde beni en çok heyecanlandıran takım Beşiktaş oldu. Ergin Ataman dönemindeki 3 kupalı sezonun ardından bir türlü istikrarlı bir yapı oluşturmayan siyah-beyazlı ekip, ekonomik durumunun da etkisiyle giderek amaçsız ve nereye gideceği belli olmayan bir organizasyon haline geldi.
Tam bu noktada yönetim cesur bir karar aldı.
Ligde alt yapı denilince akla gelen iki takımdan biri olan TEKSÜT Bandırma’nın bütün genç oyuncularının haklarını alarak onları aynı kulüp çatısı altında topladı. Bu isimlerin yanına Egehan Arna ve Ömer Yasir’i de ekleyen siyah-beyazlılar, sadece üç çaylak yabancıyla anlaşarak ortaya oldukça potansiyelli ve genç bir kadro çıkartmış oldu.
Şunu belirtmem gerekiyor ki; Beşiktaş‘ın bu cesur hamlesi gerçekten takdir edilesi… Bugünlerde her büyük takımda basketbol şubeleri üvey evlat muamelesi görürken günlük ağızlarla konuşan ama hiçbir yere vermeyen bir transfer politikasıyla ilerleyebilirlerdi ama geleceğe yönelik oldukça heyecan verici olan bir takım oluşturdular.
Bu işin en önemli kısmı fakat şunu da kabul etmemiz gerekiyor ki; Beşiktaş’ı bu sezon sürecin en zorlu kısımlarından biri bekliyor.
Ellerinde Şehmus, Alperen, Sadık Emir, Furkan Hatalı, Ömer Yasir gibi bir sürü heyecan verici gençler olsa da bu isimlerin hepsi halihazırda henüz toylar. Hepsinin en çok ihtiyacı olan şey, zaman… Dolayısıyla da böylesine genç yetenekler topladıktan sonra bir anda büyük başarılar gibi düşünmek pek mantıklı değil. Doğru da değil.
Beşiktaş ve taraftarının zaman içerisinde bu gençlerin bir arada kalarak birlikte büyümesine izin vermesi gerekiyor. İşte bunu başarırlarsa proje gerçek anlamda hayat bulabilir. Bunun için de özellikle bu sezon özelinde çok fazla başarı odaklı cümlelere hiç gerek yok.
Sonuçta çok genç ve hepsinin bir anda gelişim göstermesi zor olduğu bir takımdan bahsediyoruz. Sezon içerisinde tecrübe eksikliğine dayalı, dağılmalar ve iniş çıkışlar çok olacaktır.
Bu sebeple de bu sezon özelinde Beşiktaş, playoff yarışı dışında kalırsa ben şaşırmayacağım ama buradan yazıyı okuyan herkese bir çağrım var; mutlaka bu takımı takip edin. Çünkü işler doğru giderse ileride parmakla gösterilecek bir takım olabilirler.
11- Darüşşafaka Tekfen
Basketbolda bazen bir sakatlık her şeyi değiştirebiliyor.
Darüşşafaka‘da ise bu henüz sezon başlamadan oldu ve Jarmar Gulley’in sakatlığı her şeyi alt üst etti.
Aslında Büyük bütçelerin arkasından gelen yeni süreçte koç Selçuk Ernak’la beraber doğru bir uyumu yakalamıştı Daçka… Geçen sezon özellikle EuroCup’ta çok etkileyici bir performans gösterdiler ve malum karar olmasa belki de TOP-16’ın en büyük sürprizi onlardan gelecekti.
Bu transfer döneminde ise önemli isimleri kaybetmelerine rağmen Gulley’in sakatlığına kadar Daçka’nın yine Selçuk Ernak’ın kafasındaki basketbolu oynayacağını düşünüyordum ama Gulley’in sakatlığı takımdan kadro kalitesi olarak çok şey götürdü. Bu yüzden de onları biraz geriye atmak zorunda kaldım.
Geçen sezon kısa savunmasının belkemiği olan Kartal – Doğuş ikilisi yeni sezon da olmasa da muhtemelen yine iyi bir savunma takımı olarak karşımıza çıkacaklardı ama işin hücum tarafında her şeyi bağlayan isim Gulley’di. Onun oynadığı maçlarda da hem Efes hem de Karşıyaka karşısında galibiyetler alarak dikkat çektiler ama Gulley’siz Daçka hücumunun çıkabileceği nokta beni biraz endişelendiriyor.
Muhtemelen sezon içerisinde onlardan buraya bir transfer göreceğiz ama bu transfer belli oluncaya kadar ligde playoff yarışı içerisinde olmasını beklediğimiz takımlar arasında kadro kalitesi olarak en arkada olan Daçka olacak gibi…
10- Frutti Extra Bursaspor
Geçtiğimiz sezon tarihinde ING Basketbol Süper Ligi’nde ilk kez mücadele eden Frutti Extra Bursaspor, sezonun yarım kalmasına rağmen kısa sürede iz bırakmayı başarmıştı.
Chris Wright gibi izlemeye doyum olmayan bir oyun kurucunun önderliğinde gayet lige renk katan bir takım oldular. Yeni sezonda ise onlardan beklentim aynı!
Serkan Erdoğan’ın ayrılmasından sonra kulübün başına Tutku Açık’ı getiren Bursaspor, kadrosuna yine ilgi çekici isimleri kattı. Mesela 2014’te U-17 Dünya Şampiyanası’nda MVP olan Malik Newman gibi! Daha önce Barcelona’da pek iyi gözükmeyen ama bu seviye fark yaratabilecek olan Xavier Munford gibi!
Yeni sezonda 7DAYS EuroCup’ta mücadele edecek olan Bursaspor, ilgi çekici yabancıların yanında yerli rotasyonunu da geliştirdi. Geçen sezon ikinci baharlarında Beşiktaş‘ta iyi performans sergileyen Birkan ve Oğuz, birlikte Bursa’ya katıldı. Bence Türk basketbolunun oyun kurucu problemini çözebilecek olan Ömercan İlyasoğlu da kiralık olarak geldi. Bu isimlere Can Maxim’i de eklersek, ortaya playoff için yarışmacı olabilecek olan bir takım çıktığını söyleyebiliriz.
Peki buna rağmen neden biraz geride kaldılar?
Savunma!
Hazırlık döneminde Bursaspor, savunmada hiç iyi mesajlar vermedi. Rakipler takımın ikili oyun savunmasındaki problemleri resmen apaçık ortaya koydu. Uzun rotasyonunda Kadji ve Jones gibi temastan kaçmayı seven iki uzunun olduğunu düşünürsek bu hiç de sürpriz değil.
Açıkçası eldeki oyuncularla bu savunma problemini nasıl çözecek hiç bilmiyorum. Bu sebeple de onları playoff hattının biraz gerisine 10. sıraya koydum. Fakat daha da kötü bir sezon geçirirlerse de hiç şaşırmam.
9- Petkimspor
En baştan belirteyim; Petkimspor bu sezon benim ligin sürpriz performans göstermesini beklediğim takımlardan…
Açıkçası onların lige geri dönmesi de benim adıma sevindirici bir haber oldu.
Bir yandan yıllar sonra Aliağa tekrardan lige geri dönerken bir yandan da bu ekonomi de birçokları yatırım yapmaktan kaçarken Petkim gibi yatırımda bulunmaya niyetli bir organizasyonun lige dahil olması ligin kalitesi için önemliydi.
Petkim, transfer dönemindeki hamleleriyle de bu konuda ciddi olduğunu gösterdi.
Takımın başına geçtiğimiz sezon bir ara Olympiakos’un başında olan Kestutis Kemzura’yı getiren Ege ekibi, Kendrick Ray, Thomas Wimbush ve Steve Zack gibi buradan daha yukarıya çıkabilecek önemli isimleri kadrosuna kattı. Bunların yanına gelen Sarunas Vasiliauskas ile Ian Hummer ise daha önce playoff seviyesinde kendilerini kanıtlayan yabancılar olarak ortaya dengeli bir 5 yabancı tercihi çıkmasını sağladı.
Petkim, yerli tercihinde de bu dengeyi oluşturmayı başardı. Bir yandan Canberk Kuş, Deniz Çelen, Alp Karahan ve Boran Güler gibi genç oyuncuları kadrosuna katan Ege ekibi, diğer yandan Hakan Yapar, Yiğitcan Turna ve Ege Arar gibi tecrübeli yerli oyuncuları da kadrosunda tuttu.
Ligin yeni ekibi, hazırlık maçlarında da sezona hazır olduğunu gösterdi. Playoff yarışında rakipleri olması muhtemelen olan Daçka, Bursaspor ve Gaziantep gibi takımları mağlup ettiler. Türk Telekom’a da sadece iki sayı farkla mağlup oldular.
En büyük problemleri maç içerisinde çok iniş çıkış yaşamaları ve zaman zaman savunmada biraz yumuşak kalmaları olarak dikkat çekti. Ellerindeki kadro kalitesiyle bu problemleri sezonun içerisinde çözebilirler.
Eğer bu olursa da muhtemelen onları bir dahaki güç sıralaması yazında daha yukarıda görürüz.
8- TOFAŞ
Coronavirüsü birçok takımızı bütçe olarak etkiledi, TOFAŞ ise bu konuda en çok yara alan takımlardan biri oldu.
Koç Orhun Ene’nin takımın başına geçmesiyle birlikte her sene daha üste koyan Bursa ekibi, ligin en saygı duyulası organizasyonu haline gelmişti. Bir yandan gençlere verdikleri süreler, diğer yandan işin hücum tarafında ortaya koydukları basketbol gerçekten onları takip etmesi zevkli bir takım olmasını sağladı.
Fakat yeni model TOFAŞ, bana pek iyi gelmedi.
Aslında bu çok doğal çünkü bir kere Sammy Mejia gibi bana kalırsa Türk basketbolunun efsane yabancı oyuncuları arasında yer alması gereken bir ismi kaybettiler. Mejia, bu kulüp için gerçekten çok önemliydi. Hem saygı duyulası bir karakter olması hem de lider karakteriyle bu takımı hep ileriye götürmesi TOFAŞ için yıllarca çok kıymetli oldu.
Onun gibi bir liderin olmaması bile başlı başına bir dertken kurulan kadroda da TOFAŞ’ın biraz fazla risk aldığını söylemem gerekiyor.
Şöyle ki; geçen sezon takımın en kötülerinden olan DJ White’in takımda kalması, yetenekli olsa da Avrupa’ya adaptasyonu pek uyumlu olmayan Sean Kilpatrick hamlesi ve ilginç bir oyuncu olsa da Nuni Omot’un bu seviye için henüz hazır gözükmeyen Nuni Omot transferi benim biraz kafamı karıştırdı.
Koç Orhun Ene gibi oyuncu gelişimi konusunda kendini kanıtlamış bir koçun yanında bu isimlerin bazıları ileriye doğru gidecektir ama bu ne kadar yeterli olacak pek bilemiyorum.
Şu ana kadar TOFAŞ’ın hazırlık döneminde pek iyi gözükmemesi ve sezon başlamadan önce gelen transfer haberleri de bunun bir işareti…
Peki neden hala playoff hattı içerisinde yer alıyorlar?
Birincisi Orhun Ene’nin takımları, her zaman sezon içerisinde gelişim göstermeyi başaran takımlar oldu. İkincisi Berkan, Berke ve Muhsin üçlüsünün yanında bu sezon süre alacak diğer gençlerle birlikte TOFAŞ, ligin en iyi yerli rotasyonlarından birine sahip ve bu önemli bir avantaj.
Yine de buna rağmen TOFAŞ sancılı bir sezon geçirirse pek şaşırmayacağım.