By Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Anadolu Efes‘in yıldız oyuncusu James Anderson, takımının medya gününde Eurohoops’un sorularını yanıtladı. Eurohoops’a özel samimi ve kapsamlı açıklamalar yapan deneyimli oyuncu, yeni sezon hedeflerinden Coronavirüs salgını esnasında karantina sürecini nasıl geçirdiğine, takımının geçen sezonki başarısından Shane Larkin ve Ergin Ataman’a kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu.
Huzurlarınızda James Anderson ile Eurohoops’un gerçekleştirdiği röportaj…
– Öncelikle bize vakit ayırdığın için teşekkürler. Geçen yıl harika oynuyordunuz ve EuroLeague’in ve BSL’nin favorileri arasında yer alıyordunuz. Salgın nedeniyle sezonun iptali kararı sizin için ne kadar zor oldu?
– Çok zordu. Sezonu böyle geçiriyorken EuroLeague ve Türkiye Ligi şampiyonluğunu hedefliyorduk. Salgın yüzünden sezon iptal oldu. Sanırım bu çok daha önemli basketboldan. Neticede kalp kırıcı bir durum oldu ama ailelerimiz ve kendimizin güvenliği için en iyi karar buydu.
– Zihinsel sağlığını salgın döneminde nasıl yönettin?
– Benim için sorun olmadı. Ailemle hiç bu kadar uzun bir süre geçirmemiştim sezon içerisinde. Benim için sorun yoktu. Çocuklarla vakit geçirdim, dışarıda bir şeyler yaptım, aktif olmaya devam ettim. Benim için gerçekten çok iyi oldu. Ailemle, eşimle ve çocuklarımla kaliteli vakit geçirebildim.
– Anadolu Efes, neredeyse tüm takımı korudu. Tabii ki bu bir avantaj. Sence Efes’in geçen sezon yaklaştığı başarıya ulaşma şansı var mı?
– Kesinlikle. Hedefimiz EuroLeague şampiyonluğu. Aşağı yukarı bütün takım aynı ama aynı zamanda kolay olmayacak. Diğer takımlar önemli transferler yaptı, yeni oyuncuları kadrolarına kattı. Dolayısıyla kolay bir görev olmayacak. Sırf birlikte kalabildik diye kolay olacağını düşünemeyiz, yine de çok çalışmamız lazım.
– Sence geçen yılki harika performans, bu yıl üzerinizde bir baskı oluşturacak mı?
– Her takım için her maçta baskı var. Her takım şampiyonluğu istiyor. Birçok takımın kadrolarında farklı değişiklikler yapmalarının sebebi de bu. Böyle bir hedefimiz var tabii ki ve o yüzden kadromuz aynı kaldı. Her takım bize karşı her maçta elinden geleni yapacak.
– Geçen yıl Ergin Ataman yılın koçu olabilirdi. Kendisi ne kadar talepkar bir koç?
– Bize çok saygı duyuyor ve işimizi yapmamızı sağlıyor. Eğer o kazanmak istiyorsa takımdaki herkes kazanmak istiyor. O da rakip kim olursa olsun maçları kazanmak için ne gerekiyorsa onu yapıyor. Takımdaki oyuncuların galibiyet için ellerinden geleni yapması için uğraşıyor.
– Ergin Ataman zaman zaman takımının Golden State Warriors gibi oynadığı yönünde demeç vermişti. Bu konuda neler düşünüyorsun? Sence Anadolu Efes, NBA takımları ile rekabet edebilir mi?
– Sahada rakibimiz kim olursa olsun mücadele edeceğiz. Yüksek seviyede mücadele etmek için elimizden geleni yapacağız. Takımımızda rekabetçi, hırslı oyuncular var. Ayrıca Shane ve Vasa’nın geçen sezonki şut seviyeleri ile her maçta rekabetçi olabilirsiniz. Takımımızda harika birçok şutör var. Çok iyi alan açabiliyoruz, 1’den 5’e herkes şut atabiliyor. Bu da bize tabii bir avantaj sağlıyor.
– Shane Larkin’in geçen yılki performansının EuroLeague tarihinin en iyi performanslarından biri olduğunu söyleyebilir misin?
– Kesinlikle. Zaten performansı her şeyi gösteriyor. Muhteşem bir performans ortaya koydu. Böylesi yeteneklere sahip, bu kadar çalışıyor ve takımımızda liderlik rolünü üstleniyor… Ne diyebilirim ki? Yaptıkları ortada.
– Olası sağlık sorunları dışında Anadolu Efes için gelecek sezon en büyük engel ne olur?
– Sağlık dışında hedefimize konsantre olmalıyız. Her defasında maç maç ilerlemeli, geçen yılki başarımızı tekrarlamayı düşünmeden adım adım ilerlemeliyiz. Takım olarak bir arada kalmalı ve hedeflerimize odaklanmalıyız.
– Coronavirüsün hayat, ekonomi, toplum gibi alanlardaki etkileri düşünülünce sana öğrettiği en büyük ders ne oldu?
– Hayatın tadını çıkarmalı, olabildiğince temiz ve sağlıklı kalmalıyız. Her günü ayrı yaşamalıyız. Dediğim gibi ailenizle geçirdiğiniz vaktin tadını çıkarın çünkü ne zaman ne olacağını bilemiyorsunuz. O yüzden aileyle geçirilen vaktin kıymeti bilinmeli. Hayatın kıymeti bilinmeli.
– Sence NBA şampiyonu ve final MVP’si kim olacak?
– Lakers diyeceğim, LeBron da final MVP’si olur.
– Kendinle ilgili en iyi olduğunu düşündüğün ve rahatsız edici bulduğun üçer yönünden bahsedebilir misin?
– Biraz utangacım sanırım. Nazik biriyim. Keyifli biriyim, galiba. Sevmediğim şeyler de… Bazen daha çok sesimi duyurmam gerekiyor. Bilmiyorum ki. Aşağı yukarı bu kadar.
– Karantina dönemini birlikte geçirmek isteyeceğin üç ünlü kimler olur?
– (Gülüyor.) Muhtemelen komedyenler olur. Kevin Hart belki. Bilmiyorum ki. Belki Will Smith.
– Hayatında yaparken asla sıkılmayacağın ve kolay sıkıldığın birer şey söyler misin?
– Hayatımda yapmaktan hiç sıkılmayacağım şey, çocuklarımla oynamak, ailemle, eşimle ve çocuklarımla vakit geçirmek. Çok kolay sıkıldığım şey de kitap okumak galiba. Okuyorum ama biraz da sıkıcı.
– Birçok insan karantinada vaktini bir şeyler izleyip okuyarak geçirdi. Senin en sevdiğin kitap, dizi ya da filmler neler oldu?
– Ben ve eşim farklı diziler izliyorduk. Ozark… Onlardan biriydi. Power’ı bitirdik. The Walking Dead. Birtakım diziler izledik öyle.
– Kendinle özdeşleştirdiğin bir karakter var mı?
– Sanmıyorum. Galiba ben kendi hayatımdan memnunum. (Gülüyor.)
– Bir basketbol maçı oynayıp coronavirüs salgınını bitirebilirsin. Kazanmak için gelmiş geçmiş tüm oyuncular arasından dört takım arkadaşı seçer misin?
– Michael Jordan. Kobe Bryant. LeBron James. Ve bir uzun bulayım. Shaq diyorum.
– En sevdiğin Türk yemeği nedir?
– Baklava galiba. En sevdiğim restoran da İstanbul’da Zuma sanırım. Ya da Nusr-et.
– Türkçede en sevdiğin kelime ne?
– Baba. “What’s up, baba?” Her sabah söylüyorum. “How are you doing, baba?”
– Dünyadaki sağlık çalışanlarına bir mesaj vermek ister misin?
– Dayanmaya devam edin. Yaptığınız her şey için teşekkürler. Virüsün getirdiği bu zor durumda gösterdiğiniz çalışkanlık için teşekkürler.
– ABD’deki George Floyd & Jacob Blake olayları yaşandı maalesef. NBA de Black Lives Matter sloganı ile önemli bir duruş sergiledi ve lige ara verildi. Profesyonel sporcuların bu tavrı ilgili ne düşünüyorsun?
– Herkesin bunda bir rolü var. Yaptıkları şey, bu konuda konuşmaları ile onlar da kendi üzerlerine düşeni yapıyorlar. Böylece dünya da olan biteni görmüş oluyor. Herkes kendi üzerine düşeni yapıp doğru olanı yapmalı.
– İstanbul trafiğini tek kelime ile özetler misin?
– “Vay be.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!