Reggie Miller: 8.9 Saniyede Süperstardan Efsaneye Dönüşüm

07/Eki/20 13:24 Ekim 7, 2020

admin69

07/Eki/20 13:24

Eurohoops.net

NBA Finallerinde tarih boyunca birçok sürpriz performansa tanıklık ettik…

by Marcus Thompson II, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 2o Ağustos 2020 tarihinde TheAtletic’te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Maçın bitimine 18.7 saniye kala Pacers 105-99 gerideydi. Madison Square Garden’daki Knicks taraftarı, maçı kazandıklarını düşünerek yavaş yavaş salonu terk etmeye başlamıştı. 1995 Doğu Konferansı yarı final serisinde takımlarının 1-0 öne geçtiğini düşünüyorlardı. 

Ancak gecenin devamında yaşananlar, NBA Playoff tarihinin en ununtulmaz geri dönüşlerinden birisine sahne oldu. Aslında bu, sadece bir geri dönüşten de daha fazlasıydı. O gece yaşananlar, harika bir oyuncunun sonsuza kadar efsane olarak anılmasına sebep oldu. Reggie Miller’ın o gecesi, onun büyüklüğünü en iyi şekilde ortaya koyuyordu. İyi bir şutör, bir anda ritim bulmamıştı. Miller, en çok ihtiyacı olduğu anda tüm sihrini sahaya yansıtmıştı. 

2.00 metre boyundaki Miller’ın tek yeteneği şut atmak değildi. Miller, fizikli pivotlar ve atletik kanat oyuncularının ligi olarak görülen NBA’de adeta bir basketbol peygamberiydi. Miller, maçın sonunda 8.9 saniye içerisinde modern basketbolun öncülerinden birisi olmasını sağlayan yeteneklerini sonuna kadar sergiledi. 

2015 yılında Charles Barkley, canlı yayında “Son 16 yıldır aynı şeyi söylüyorum. Şuta dayalı takımları sevmiyorum. Ağırlıkla şut atarak şampiyonluk kazanamazsınız.” ifadelerini kullanmıştı. 

Bu açıklamanın yapıldığı yıl Golden State Warriors, tarihin en iyi şut performanslarından birisini sergileyerek NBA şampiyonluğuna uzanmayı başardı. Bir sonraki yıl ise bir kez daha NBA Finallerinde yer aldılar. Warriors, 3 sayılık atışlara karşı olan algıyı değiştirerek bir basketbol devrimi yapmayı başardı. Şu anda neredeyse ligdeki bütün takımlar, oyunlarını 3 sayılık atışların üzerine kuruyor. Bu özellik, takımların en önemli silahlarından birisi haline geldi. 

Ancak Warriors’tan hatta Stephen Curry ve Ray Allen’dan bile çok daha önce Reggie Miller, tam olarak da bu savaşı veriyordu. Miller, belki de o zamanlar 3 sayılık atışlar konusunda koca bir jenerasyona ilham kaynağı olduğunu bilmiyordu. Ancak Miller’ın rekabetçi yapısı, Michael Jordan gibi isimlerle kafa kafa mücadele etmesini sağlarken uzun şut menzili de rakipleri için kendisini ölümcül bir tehdit haline getiriyordu. The Last Dance belgeselinde Jordan, Miller’lı Indiana Pacers takımının playofflarda karşılaştıkları en zorlayıcı ekiplerden birisi olduğunu söylemişti. Bunun en büyük sebebi de Miller’ın elit seviyedeki şutörlüğü ve caydırıcı savunmasıydı. 

“Fizik olarak çok kuvvetli birisi değilim.” diyordu 2015 yılında  Jimmy Kimmel’ın talk show’un katılan Miller. “Boyum uzun gözükebilir ancak lige geldiğim dönemde sadece 80 kiloydum. Çok fizikli ya da kuvvetli değildim. Bu yüzden bir şekilde fark yaratmam gerekiyordu. Ben de bu farkı trash talk yaparak yarattım.” 

Miller, maçlarda durmadan konuşurdu çünkü bu konuda neredeyse diğer herkesten daha yetenekli olduğunu biliyordu.