By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Coronavirüs gölgesi altında oynanan Turkish Airlines EuroLeague’de sezon, beklentilerin ötesinde başladı.
İlk haftadaki kısır hücumların ardından ikinci hafta hücumlardaki kalite biraz daha artsa da birçok maçtan çıkan sonuç yine sürpriz niteliğindeydi.
Haftanın olayı ise yerel derbilerdi.
4 ülkenin takımları bu hafta EuroLeague’de birbirleriyle karşılaşırken o maçlardan biri de Türkiye’de oynandı.
Açıkçası maçın basketbol kalitesi çok yüksek değildi, iki takım da oldukça fazla hata yaptı ama iniş çıkışlar, ortaya konulan bireysel performanslar açısından Türk derbisi, sezonun ilk iki haftasının en iyi maçlarından biri oldu.
Bu maçtan zaferle ayrılan ise Igor Kokoskov ve öğrencileriydi. Fenerbahçe, sezon başında yeni kurulan kadrosuyla daha çok zamana ihtiyacı olan takım gibi gözükmesine rağmen istediği oyun planını sahaya yansıtarak Anadolu Efes‘i yenmeyi başardı.
Haftanın bir diğer büyük derbisi ise elbette Panathinaikos – Olympiakos maçıydı. Yunanistan’ın iki ezeli rakibi artık senede sadece iki kez karşılaşabiliyor. Sezonun ilk karşılaşmasından ise favori olan taraf galip çıktı. Çekişmeli geçen maçta son bölümde Kostas Sloukas‘a hiç şans vermeyen Georgios Bartzokas, Olympiakos’un deplasmanda Panathinaikos‘u yenmesini sağladı.
Alman derbisinde beklentilerin ötesinde bir sonuç çıktı. EuroLeague’in iki zayıf ekibinin karşılaşmasında ALBA Berlin, Bayern Münih karşısında büyük bir bozguna uğrayarak evinde farklı kaybetti.
Haftanın bir diğer yerel rekabeti ise Real Madrid ile Valencia karşısındaydı.
Sezona kötü giren Real Madrid‘e hiç acımayan Valencia, güçlü rakibini kendi evinde rencide ederek farklı bir şekilde mağlup etti ve bu sezon iddialı olduğunu gösterdi.
EuroLeague’in diğer İspanyol takımları için hafta pek iyi geçmedi.
Sarunas Jasikevicius’dan yoksun bir şekilde Rusya’ya giden Barcelona, son bölüme önde girse de Zenit’in 11-2’lik serisine engel olamayınca sahadan yenilgiyle ayrıldı. İlk hafta Efes‘i yendikten sonra bu hafta da Barcelona’yı mağlup eden Zenit açısından bu galibiyet büyük bir gövde gösterisi oldu.
İlk hafta pek ortalıkta olmayan Kızılyıldız ise acısını Baskonia‘dan çıkardı. Jordan Loyd’un göz doldurduğu maçta İspanyol rakibini kolay geçen Kızılyıldız, sezonun ilk galibiyetini aldı.
Zirveye yakından ilgilendiren maçta CSKA Moskova, Maccabi Tel Aviv‘i konuk etti. İki takımın yıldız kısaları; Mike James ve Scottie Wilbekin kah hatalarıyla kah da ortaya koydukları büyük yetenekleriyle maça damgalarını vururken CSKA, maçın sonunda Will Clyburn’ün koyduğu ağırlıkla Maccabi‘yi zor da olsa geçti.
Final Four’un güçlü adayları arasında sezona en iyi başlayan ise Olimpia Milano oldu. İtalyan ekibi, ASVEL karşısında ilk yarıda biraz zorlansa da Shavon Shields’in önderliğiyle ikinci yarıda oyunu kontrolüne aldı ve sezona 2/2’yle başlamış oldu.
Haftanın son maçı ise bir hali ilginçti.
Khimki’de çıkan coronavirüs vakaları sebebiyle Cumartesi günü oynanan karşılaşmada EuroLeague’in geleceğine dair önemli soru işaretleri vardı.
Rus ekibi, Zalgiris karşısında 20-0 hükmen mağlup olmamak için kadrosundaki 8. oyuncu olarak sakatlığı bulunan Dairis Bertans’ı göstererek karşılaşmaya çıktı. Khimki dar rotasyonuna rağmen oldukça iyi bir mücadele verse de Zalgiris, eline geçen fırsatı iyi değerlendirdi ve Rusya deplasmanından galibiyetle çıktı.
CSKA Moskova – Maccabi Tel Aviv: 76-72 (Mike James 25 sayı, Scottie Wilbekin 20 sayı)
Anadolu Efes – Fenerbahçe Beko: 71-80 (Krunoslav Simon 24 sayı, Nando De Colo 19 sayı)
Real Madrid – Valencia: 77-93 (Walter Tavares 15 sayı, Bojan Dubljevic 24 sayı)
Kızılyıldız – TD Systems Baskonia: 90-73 (Jordan Loyd 30 sayı, Rokas Giedraitis 26 sayı)
Zenit St. Petersburg – Barcelona: 74-70 (Alex Poythress 16 sayı, Nikola Mirotic 14 sayı)
ALBA Berlin – Bayern Münih: 72-90 (Marcus Eriksson 15 sayı, Nick Weiler Babb 15 sayı)
Panathinaikos – Olympiakos: 71-78 (Marcus Foster 15 sayı, Georgios Printezis 17 sayı)
Olimpia Milano – ASVEL: 87-73 (Shavon Shields 17 sayı, Amine Noua 12 sayı)
Khimki Moskova – Zalgiris Kaunas: 70-84 (Jonas Jerebko 23 sayı, Marius Grigonis 21 sayı)
Peki haftanın sonuçlarıyla birlikte en çok öne çıkan isimleri kimlerdi? Gelin, ödülleri de dağıtalım:
Haftanın MVP’si: Jordan Loyd
Sezon öncesinde kendisini bu sezon EuroLeague’de patlama yapabilecek oyuncular arasında gösterdiğim Jordan Loyd, kendisini göstermek için çok da beklemedi.
İlk hafta Fenerbahçe karşısında pek şut ritmini bulamayan Amerikalı oyuncu, Baskonia karşısında ise özel bir skorer olduğunu herkese kanıtladı.
Kızılyıldız’ın kendi evinde Baskonia‘yı mağlup ettiği akşamda hücumda büyük bir fark yaratan Loyd, 25 dakikada rakip potaya 30 sayı bıraktı.
Bu sezon bir maçta 30 sayıya çıkan ilk isim olan skorer yıldız, ayrıca EuroLeague’de kariyer rekorunu kırdı.
Gösterdiği bireysel performansın kalitesi ve takımının sahada aldığı sonucu hesaba katarsak bu hafta hiç tartışmasız MVP ödülü onun hakkı.
Haftanın İlk Beşi
- Nando De Colo (Fenerbahçe Beko) 20 sayı, 7 ribaund, 4 asist: Madem Igor Kokoskov Fransız yıldızından bir oyun kurucu gibi yararlanıyor, biz de De Colo’yu oraya koyalım. İlk hafta çok yönlü bir performansla dikkatleri üstüne çeken De Colo, Efes maçında da benzeri bir performans sergiledi. Özellikle 2. çeyrekten itibaren oyuna ağırlığını koyan Fransız yıldız, Fenerbahçe’nin ezeli rakibi karşısında sahadan önemli bir galibiyetle ayrılmasını sağladı
- Jordan Loyd (Kızılyıldız) 30 sayı, 6 ribaund, 2 asist: M.V.P
- Will Clyburn (CSKA Moskova) 19 sayı: İstatistik olarak belki Mike James’i bu beşe bekliyordunuz ama bence fark yaratan isim Will Clyburn’dü. Geçen sezon yaşadığı ağır sakatlığın ardından yavaş yavaş geri dönen Amerikalı yıldız, Maccabi karşısında son bölümde sergilediği performansla bütün dengeleri değiştirdi ve takımının sezonun ilk galibiyetini almasını sağladı.
- Bojan Dubljevic (Valencia) 24 sayı, 2 ribaund: Walter Tavares inanılmaz cüssesiyle EuroLeague’de son 2 yılda dengeleri en çok değiştiren oyuncu. Bojan Dubljevic ise bu hafta dev pivotun aşil tendonunu bir kez daha ortaya çıkardı. Valencia‘nın Real Madrid‘i deplasmanda büyük bir bozguna uğrattığı karşılaşmada bir kısa gibi sürekli dışarıdan oynayan Karadağlı pivot, 6/9 ile üçlük atarak maçın bütün gidişatını değiştirdi. 18 dakikada bunu yapan Dubljevic, ayrıca EuroLeague tarihinde bir pivotun bir maçta attığı en fazla üçlük rekorunu da kırmayı başardı.
- Alex Poythress (Zenit St. Petersburg) 16 sayı, 11 ribaund, 2 blok: EuroLeague’in çaylakları arasında şu ana kadar en çok dikkat isim o! Geçen sezonki Galatasaray performansının üstüne koyan Poythress, bu hafta EuroLeague’in önemli uzun rotasyonlarından birine sahip olan Barcelona karşısında büyük bir oyun sergiledi. Gudaitis’in yokluğunda potaltında Barcelona’nın yıldızlarıyla tek başına savaşan Amerikalı pivot, double-double performansıyla Zenit’i büyük bir galibiyete taşıdı.
Haftanın Takımı: Khimki Moskova
– Coach what is your main focus for the second half?
– To play 5 guys pic.twitter.com/a2IG6M78Nq
— Eurohoops (@Eurohoopsnet) October 10, 2020
Normalde kaybeden bir takıma böyle bir ödülü vermek adetim değildir ama Khimki Moskova’nın bu hafta yaşadıkları gerçekten dramatik ve takdirlikti.
Coronavirüs ve sakatlıklar sebebiyle kadrosunda sadece 7 kişi kalan Rus ekibi, erteleme maçında 20-0 hükmen yenik olmamak için maç kadrosuna mecburen sakat olan Dairis Bertans’ı yazdırarak çıktı.
O 7 kişilik kadroda sadece 2 oyuncusu yabancı olan Khimki, buna rağmen ortaya takdir edilesi bir performans koydu.
Koç Rimas Kurtinaitis’in de şaka yollu bir şekilde anlattığı gibi sahada 5 kişi kalabilmek için uğraşan Khimki, maçın büyük bir kısmında bu sebeple alan savunması yapmak zorunda kaldı. Buna rağmen maç boyunca mücadele eden Khimkli oyuncular, Zalgiris‘in işini zorlaştırdı. Hatta son çeyrekte bir ara 15-2’lik bir seri yakalayarak maçı acaba noktasına bile getirdiler ama maç sonunda nefesleri kalmayınca kaybettiler.
Normalde böyle bir konuda Khimki’yi takdir edeceğimi hiç düşünmezdim ama bu hafta sergiledikleri duruş ve mücadele gerçekten olağanüstüydü.
Haftanın Koçu: Jaume Ponsarnau
Igor Kokoskov, Xavi Pascual ve Georgios Bartzokas…
Bu hafta koç ödülü bu üç isme de gidebilirdi. Üçü de bunu hak etti ama üçünden de daha dikkat çekici bir isim daha vardı.
Bu sezon önemli bir yatırım yapan ve playoff hedefiyle sezona giren Valencia, sezonun ikinci haftasında belki de EuroLeague tarihinin en flaş galibiyetlerinden birini aldı.
Deplasmanda Real Madrid‘e konuk olan turuncular, güçlü rakibini adeta sahadan sildi. Bir ara fark 25 sayıya kadar da çıktı. Takımının bu kadar büyük bir takım karşısında böylesine dominant bir performans sergilemesi bile Ponsarnau’nun seçilmesi için gayret yeterli ama maç başındaki Dubljevic tercihi de bu ödül de onun öne çıkmasına yardımcı oldu.
Walter Tavares’i oyundan düşürmek adına Bojan Dubljevic üzerinden oyunu sürekli zorlayan Ponsarnau, bunun karşılığını fazlasıyla aldı ve maçın takımı lehine kırılmasını sağladı.
Haftanın Genci: Vladislav Odinokov
Her şey normal olsaydı muhtemelen Vladislav Odinokov ismini bu sezon boyunca hiç duymayacaktık.
Sonuçta Khimki Moskova, rotasyon genişliği ve bireysel kalite olarak EuroLeague’in en iyi kadrolarından birine sahip ve 20 yaşındaki Vladislav Odinokov bu kadronun rotasyonunda en dipte yer alıyor.
Fakat her şey normal gitmedi ve Rus genç yıldız ayağına gelen fırsatı harika bir şekilde değerlendirdi.
Khimki’de birçok önemli oyuncunun corona virüsü ya da sakatlığı sebebiyle oynayamadığı maçta biraz da mecburiyetten maç kadrosuna yazılan Odinokov, ilk EuroLeague maçında oldukça entresan bir performans sergiledi.
İlk yarı çok fazla oynamayan 20 yaşındaki forvet, ikinci yarıda Khimki beşi yorulunca mecburen sahaya atıldı. Sahaya büyük bir enerji getiren Odinokov, 18 dakikada 4/5 saha içi isabetiyle oynayarak 11 sayı attı ve basketbolseverlerin aklına girmeyi başardı.
Haftanın Dikkat Çekeni: Puan Durumu
1- Fenerbahçe Beko 2-0
2- Valencia 2-0
3- Olimpia Milano 2-0
4- Zalgiris Kaunas 2-0
5- Zenit St. Petersburg 2-0
6- Bayern Münih 1-1
7- Barcelona 1-1
8- Olympiakos 1-1
9- Kızılyıldız 1-1
10- Maccabi Tel Aviv 1-1
11- TD Systems Baskonia 1-1
12- Panathinaikos 1-1
13- CSKA Moskova 1-1
14- Anadolu Efes 0-2
15- Khimki Moskova 0-2
16- LDLC ASVEL 0-2
17- ALBA Berlin 0-2
18- Real Madrid 0-2
Herhalde sezon başlamadan önce birisi, ikinci haftanın sonunda böyle bir puan durumu oluşacak de se herkes ona deli gözüyle bakardı.
Fakat oldu.
EuroLeague’in ilk iki haftası herkesin beklentilerinden çok daha farklı bir şekilde gelişti.
Geçen sezonun ilk 5’nde yer alan takımlar sezona beklentilerin çok altında bir giriş yaparken aşağıda yer alan takımlar ise tam tersi bir şekilde sezona çok daha hazır bir şekilde girdi.
EuroLeague’in güçlü kadroları elbette bir noktada toparlanacaktır ama bu sezonun corona virüsünün de etkisiyle sürpriz sonuçlara çok açık olduğu daha ikinci haftadan belli oldu.