By Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Son birkaç ay, EuroLeague tarihindeki en zor dönem oldu. Coronavirüsün yarattığı koşullar, finansal anlamdaki belirsizlik derken Fenerbahçe Beko da son yılların en radikal değişikliklerinin yaşandığı dönemi yaşadı.
Zeljko Obradovic‘in sarı-lacivertli takımdaki görevinden ayrılmasından sonra genel menajer Maurizio Gherardini’nin Fenerbahçe‘de kalıp kalmayacağı merak konusuydu. Ancak tecrübeli yönetici, görevine devam etme kararı alarak sözleşmesini uzattı.
Fenerbahçe’nin başarılı yöneticisi, sport24.gr‘ye verdiği röportajda yaz döneminde yaşanan değişim süreci hakkında samimi açıklamalarda bulundu.
Röportajdan ön plana çıkan satır başları ise şu şekilde:
– Size sormak istediğim ilk soru Zeljko Obradovic‘in Fenerbahçe’den ayrılmasıyla ilgili. EuroLeague’de yaz döneminin gelişimini büyük ölçüde belirleyen şey bu haber oldu. Ayrılık kararı size şok oldu mu? Obradovic, Belgrad uçağına bindiğinde geleceği hakkında farklı bir düşünceniz var mıydı?
Hayır, bunun tam olarak bir şok olduğunu söyleyemem. Biliyorsunuz, Zeljko ve ben her şeyden önce arkadaşız. Bunca yıldır birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Bu yüzden size onun aklında ne olduğunu bildiğimi söyleyebilirim. Bu işi yaptığımız ve sevdiğimiz şeyi yaptığımız için çok şanslıyız, gerçekten ayrıcalıklıyız ama aynı zamanda üzerimizde baskı da var.Bu yüzden bazen sakinleşmek ve zihninizi boşaltmak için geri adım atmanız gerekir. Zeljko dinlenmek istedi ama esas olarak ailesine yakın olmak istiyordu. Uzun zamandır bu konu hakkında düşündüğünü biliyordum ve tamamen anlıyorum.
– Karantinadan sonra tekrar bir araya geldiğiniz dört gün nasıldı? Zeljko Obradovic ile ilgili gelişmeler hakkında ne hissettiniz?
Gelecek yıl için belirlemek istediği öncelikleri vardı. Ailesiyle vakit geçirmek ve dinlenmek üzerine düşünüyordu. Öte yandan, takımda devam etme mücadelesi vardı. Birlikte geçirdiğimiz zaman çok güzeldi, takımda neler yapılabileceğini değerlendirmek için iyi bir fırsattı. İstanbul’dan ayrıldığı esnada tam olarak karışık duygular değil, farklı düşünceler ve fikirler vardı aklımda. Ayrıldığında, birkaç gün içinde cevabını alacağımızı biliyordum çünkü bazı şeyler düşünmek ve bunları ailesiyle tartışmak istiyordu. Ancak o noktada, ne yapacağına, neye karar vereceğine dair net bir fikrim yoktu. Ancak önümüzdeki birkaç gün içinde kararını açıklayacağını biliyordum.
– Ayrılış ilanı gelene kadar yaklaşık on gün boyunca Türk basınında her gün müzakerelerin gidişatı ve koçun takımda kalma olasılıkları hakkında onlarca makale yazıldı. Bu dedikodudan ve yeni yayınların ortaya çıkma hızından bıktınız mı?
Bakın, bu işin bir parçası. Bazen, bilgi sızdırmanın ve yayınlamanın bile denklemin bir parçası olduğunu düşünmeniz gerekir. Daha önce de söylediğim gibi, genellikle bu işi aynı anda yapabilme ayrıcalığına sahibiz. Ama çok fazla stresi var ve birçok farklı faktörden etkileniyor.
– Aynı zamanda gelecek sezon için kontratınız da yoktu. Zeljko Obradovic‘in kaderi belli olduktan sonra, sizin kontratınız da gündeme geldi.
Durum geliştikçe kendim için ne yapacağımı düşünüyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Zeljko olmadan hayatın nasıl olacağını düşünmek için fazla zamanım olmadı çünkü hayalim, amacım Zeljko ile çalışmaya devam etmekti. Artık devam eden geçerli bir sözleşmemiz yoktu, geleceğimiz için ne istediğimize karar vermekte özgürdük ve herkes doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı.
Zeljko’nun ayrıldığını duyurduğunda, kulüpten birkaç gün ne yapacağımı düşünmek için zaman istedim. Fenerbahçe bana devam etme fırsatı verdi ama karar vermeden önce düşünmek istedim. Elbette uzun sürmedi ama biraz zamana ihtiyacım vardı. Biliyorsunuz, bu benim kariyerimin 40. sezonu, yani kaç yıldır işte olduğumu anlıyorsunuz. Kendimi çok şanslı hissediyorum, çok şey yaşadım ve yaptığım işten zevk aldım. Dünyanın en güzel işlerinden birini yapıyorum ama yılın 365 günü 24/7 olan bir işten bahsediyoruz. Pek çok şey hakkında kararlar vermeli, durumları tartmalı ve çalıştığınız kulüp için her zaman doğru olanı yapmaya çalışmalısınız.
Zeljko benim için çok özel bir insan. Onunla kendi kararlarım ve düşüncelerim hakkında da konuştuğum için sizden saklamıyorum. Fenerbahçe‘de devam etme ve son yıllarda başlattığımız işi devam ettirme kararımı destekledi. Bu yüzden benim için en doğru ve en iyi şeyin Fenerbahçe’de devam etmek olduğunu düşündüm. Öncelikle Coronavirüs nedeniyle hayatın ve gündelik hayatın karmaşık olduğu bir dönemde bulunduğumuz için bir tür sorumluluk hissediyorsunuz. İkincisi de tüm bu yıllar boyunca güzel ve eşsiz anlar geçirdiğim için İstanbul’dayım. Coronavirüs, bütçe ve yapılması gereken değişiklikler nedeniyle birçok farklı parametre vardı. Bu yüzden kulübe ve şehre bir şey borçlu olduğumu hissettim.
– Bu yıl Fenerbahçe’de geçirdiğiniz günlerin en zor yazıydı? Zeljko Obradovic’in ayrılışı gibi nesnel konuların ötesinde, hızlı şekilde yeni çözümler bulmanız gerekiyordu.
Pazara geç girdiğimiz için çok değerli vaktimizi kaybettik. Ama dediğin gibi, birçok değişiklik yapmak zorunda kaldık.
– Sonra, Zeljko Obradovic’in ayrılışının duyurulmasından birkaç saat sonra, Sarunas Jasikevicius hakkında dedikodular başladı.
Bu biraz tuhaf. Nedenini söyleyeyim. Bir yandan sorduğunuz soruda size karşı dürüst olmak istiyorum, diğer yandan da kamuoyuna açıklanamayan bazı şeyler var. Nedenlerini anlıyorsun. Bakın Sarunas ve Zeljko arasında da iyi bir ilişki var. Bir anda herkesin bağlantı kurması ve onu Fenerbahçe için denkleme koyması mantıklıydı. Bu yüzden insanlar bunu çok kolay düşündü. Zeljko’nun arkasından gelebilecek en iyi koçlardan bir tanesi de Sarunas’tı.
Aslında yıllar içinde geliştirdiğimiz ilişki nedeniyle sözleşme imzalamanın mümkün olmadığını anladım. O günlerde telefonla konuştuk ve bu tavrı, genel olarak beklemek istediğini, geleceği hakkında acele karar vermek değil, bir takıma bağlanmak istediğini anlamamı sağladı. Beklemeye ve belirli bir seçeneği keşfetmeye karar verdiği için bu yola girmenin bizim için kolay olmayacağını söyledim. Bizim için işler basitti: İnşa etmeye başladığımız kültürü devam ettirmek istiyorduk. “Saras” ile aramızdaki ilişki çok gerçek ve dürüst, o zamanki haberlerde belirtildiği gibi bu asla Fenerbahçe’de çalışma meselesi olmadı. Bir anlaşmanın şartlarını müzakere ettiğimizi söyleyecek kadar ileri gitmedik. Telefonda dostça konuştuk, bana genellikle herhangi bir karar vermeden önce düşünmek için zamana ihtiyacı olduğunu ve buna saygı duymam gerektiğini söyledi.
– O günlerde Igor Kokoskov’un adı basında hiçbir yerde görünmedi. Onun kalibresindeki bir koç doğal olarak yedek plan olmayı kabul etmez.
İnsanlar Saras konusunda ne oluyor ve koçumuz kim olacak diye merak ediyorlardı. O dönem takımdaki herkes için zorlu bir dönemdi sanırım. Ama istediğimiz işi aşırı gizlilik altında yapabildik çünkü görevimiz kolay değildi. Çok sessiz bir şekilde çalışmak zorundaydık, çünkü bu olmasaydı, başarılı olamayabilirdik. Unutmayın, diğer şeylerin yanı sıra, Kokoskov Sacramento Kings‘in baş yardımcısıydı.