NBA Tarihinin En İyi 10 Büyük 3’lüsü

13/Eki/20 08:48 Ekim 13, 2020

admin69

13/Eki/20 08:48

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, NBA tarihindeki 10 büyük üçlüyü huzurlarınıza getiriyor…

by Andy Bailey, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 2 Nisan 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Bill Russell, Sam Jones ve Tom Heinsohn’li büyük üçlüden Manu Ginobili, Tony Parker, Tim Duncan’lı Spurs’e kadar birçok büyük üçlü izleme şansımız oldu. 

Tarihteki büyük üçlülerden hangisinin en iyisi olduğunu anlamak için taraftar oyları, win shares istatistiği ve şampiyonlukları göz önünde bulundurarak bir metod geliştirdik. Tarihin en iyi büyük üçlülerini de bu metoda göre sıralayacağız. 

Takımları sıralarken birden çok büyük üçlünün birbirine yakın olduğunu düşündüğümüz anlar da oldu. Bu tarz bir durumda hangi büyük üçlünün daha iyi olduğuna karar vermek için şampiyonluk sayılarını göz önünde bulunduracağız. 

10. Bill Russell, Sam Jones ve Tom Heinsohn

 

NBA’in kurulduğu ilk yıllarda Bill Russell ve Boston Celtics, ligin tek hakimiydi. Bu hakimiyetin arkasındaki en önemli etken de Bill Russell’in savunma yetenekleriydi. Şam Jones ve Tommy Heinsohn da takıma çok önemli katkılarda bulunmuştu.

Russell, Jones ve Heinsohn, beraber oynadıkları 8 sezon boyunca win shares değerinde ligin 2. – 8. ve 14. sırasında bulunuyordu. 1958-59 yılında 1964-65 sezonuna kadar üst üste 7 şampiyonluk kazandılar. Bu esnada ligde toplam takım sayısının 10’u bulmadığını söylememiz gerekiyor.

Russell, savunmada potayı korumayı ve ribaundları öncelik haline getirmişti. Jones ve Heinsohn da daha skorer oyun kimliklerine sahipti. Beraber oynadıkları 8 sezon boyunca tutturdukları ortalamalar ise şu şekildeydi: 

Russell: 16.6 sayı, 23.7 ribaund, 4.1 asist
Jones: 16.2 sayı, 5.1 ribaund, 2.3 asist
Heinsohn: 19.0 sayı, 8.7 ribaund, 2.1 asist

Koç Red Auerbach ve diğer Celtics oyuncularının da Bill Russell’in 11 şampiyonluğunda çok büyük katkısı oldu. Ancak bu büyük üçlü, ligin ilk büyük üçlüsüydü. 

9. John Stockton, Karl Malone ve Jeff Hornacek

 

John Stockton, Karl Malone ve Jeff Hornacek, listemizde yer alan büyük üçlüler içerisinde şampiyonluk kazanmayan tek ekip. Üç büyük kriterimizden birisinin şampiyonluk sayıları olmasına rağmen bu listede yer almaları ise onların ne kadar büyük efsaneler olduğunu daha iyi önümüze koyuyor. 

Bu üçlünün beraber oynadığı 6 sezon boyunca Malone, win shares değerinde lig lideriyken Stockton 4, Hornacek ise 14. sırada yer alıyordu. Beraber oynadıkları dönemde elde ettikleri istatistikler bireysel olarak ne kadar iyi oyuncular olduklarını göstermekle kalmıyor aynı zamanda birbirleri ile ne kadar uyumlu bir üçlü olduklarını da gözler önüne seriyor. 

Malone: 26.0 sayı, 10.2 ribaund, 4.0 asist, 1.4 top çalma, 0.9 blok, 58.2 true shooting yüzdesi
Stockton: 13.6 sayı, 10.4 asist, 1.9 top çalma, 62.5 true shooting yüzdesi
Hornacek: 14.6 sayı, 4.2 asist, 1.3 top çalma, 59.4 true shooting yüzdesi

Hornacek’in süt tehdidiyle alan açtığı Stockton – Malone p’ck and roll’u, Utah Jazz’in 1990’li yıllar boyunca NBA’in en dominant takımlarından birisi olmasını sağladı. Bu dönemde çıktıkları maçların %71.2’sini kazanan Jazz, bu alanda lig lideriydi.

Utah Jazz, kesinlikle tarih boyunca şampiyonluk kazanamamış en iyi büyük üçlüye sahipti. 

8. Shaquille O’Neal, Kobe Bryant ve  Robert Horry

Kobe Bryant ve Shaquille O’Neal’ın büyük üçlüden çok büyük ikili olduğunu söylemek gerekiyor. Ancak Kobe ve Shaq ikilisi, o kadar dominantti ki 2000’li yılların başlarında başardıklarıyla üçüncü bir süperstara ihtiyaç duymadan bu listede yer bulmayı başardı.

Burada Robert Horry’ye hakaret etmek istemiyoruz. Bu üçlünün beraber oynadığı dönem boyunca Horry, win shares değerinde ligin ilk 75’inde yer alıyordu. Horry, Los Angeles’ta geçirdiği günlerde Big Shot Rob lakabının hakkını verdiği işler de yapmıştı. Bununla beraber Horry, Lakers takımlarına çok yönlü savunmasıyla da önemli katkı verdi.

Ancak Lakers’in normal sezonlarda ortaya koyduğu üretimin büyük kısmı Shaq – Kobe ikilisinden geliyordu ve bu isimler win shares değerinde lig genelinde sırasıyla 2. ve 9. sırada yer alıyordu. 

O’Neal: 27.9 sayı, 11.9 ribaund, 3.1 asist, 2.5 blok, 58.2 true shooting yüzdesi
Bryant: 21.5 sayı, 5.0 ribaund, 4.2 asist, 1.4 top çalma
Horry: 6.3 sayı, 5.5 ribaund, 2.2 asist, 1.1 top çalma, 1.0 blok

Shaq, Kobe ile birlikte oynadığı dönemde net şekilde takımının 1. opsiyonuydu. Ancak Kobe, gençlik yıllarından beri çok önemli bir potansiyel olduğunu herkese göstermişti.

Bu iki ismi aynı anda kadroda bulundururken yanlarını Horry, Derek Fisher ve Rick Fox gibi rol oyuncularıyla süslemeyi başaran Lakers, tarihin en iyi kadrolarından birisine sahipti.

Stephen Curry, Klay Thompson ve Kevin Durant/Draymond Green

Bu listede yer alacak Golden State Warriors büyük üçlüsüne karar vermek çok kolay bir iş değildi. Sonuç olarak baktığınızda Klay Thompson, Kevin Durant ya da Draymond Green’den birisini dışarıda bırakmak büyük bi haksızlık olacaktı.

Üçüncü isim olarak ister Draymond Green’i ister Kevin Durant’i seçin. Bu iki büyük üçlü de listemizde yer alacak kriterleri sağlıyordu. 

7. Stephen Curry, Thompson ve Durant

Kevin Durant’ın Golden State Warriors forması giydiği 3 sezon boyunca, Bay Area ekibi her sezon ligin ortalama hücum ratinginin en az 5.0 puan üzerinde olmayı başardı. Tarihin en yüksek 3 effective field göal yüzdesi de bu 3 takıma sahipti. Warriors’ın bu dönem boyunca sahip olduğu en skorer 3 oyuncunun verimlilik seviyesi akılalmaz seviyedeydi. 

Durant: 25.8 sayı, 7.1 ribaund, 5.4 asist, 2.1 3’lük, 1.5 blok, 64.0 true shooting yüzdesi
Curry: 26.3 sayı, 6.0 asist, 4.9 ribaund, 4.5 3’lük, 1.6 top çalma, 64.3 true shooting yüzdesi
Thompson: 21.3 sayı, 3.2 3’lük, 58.6 true shooting yüzdesi

Bu 3 sezon boyunca Warriors, her yıl NBA Finallerinde mücadele etme başarısı gösterdi ve 2 kez de şampiyonluğa ulaştı.

6. Curry, Thompson ve Green

Durant, Warriors’ın tarihte eşi benzeri görülmemiş bir dominasyon kurmasını sağladı. Warriors’ın Durant öncesi sahip olduğu 73 galibiyetli takım da küçük görülecek bir ekip değildi.

2015-16 sezonunda Warriros, Chicago Bulls’un 72 galibiyetlik normal sezon rekorunu tarihe gömmüştü ve lig ortalamasının 8.1 puan üzerinde bir hücum ratingine sahipti.

Thompson’ın süt tehdidi ve topsuz oyundaki yetenekleri rakip savunmaların başını donduruyordu. Green’in her pozisyonu savunabilme yeteneği onu basketbolun en önemli çok yönlü oyuncularından birisi haline getirdi. Ancak bu sezonu, tarihi bir statüye taşıyan Stephen Curry’nin muazzam performansıydı.

Curry’nin o sezon sahip olduğu 10/4 offensive box plus/minüs değeri tarihin en yükseğiydi. 30 sayı barajını tarih boyunca aşmayı başaran 29 oyuncu arasında Curry’nin %66.9’lük true shooting yüzdesi içlerinde en yükseğiydi. 

Curry: 25.6 sayı, 6.9 asist, 4.7 ribaund, 4.1 3’lük, 63.4 true shooting yüzdesi
Thompson: 20.3 sayı, 3.1 3’lük, 57.7 true shooting yüzdesi
Green: 9.1 sayı, 6.9 ribaund, 4.9 asist, 1.4 top çalma, 1.1 blok

5. Larry Bird, Robert Parish ve Kevin McHale 

Larry Bird, Robert Parish ve Kevin McHale, beraber 12 yıl boyunca Boston Celtics formasını giydi. Bu süre boyunca üç yıldız, lig genelinde win shares değerinde sırasıyla 2. – 5. ve 6. sırada yer alıyordu. Playofflarda Bird 2., McHale 4., Parish ise 7. sıradaydı.

Büyük olasılıkla bu üçlü, tarihin gördüğü en iyi 3-4-5 kombinasyonuydu. Üçü de Basketbol Şöhretler Müzesine katılan bu yıldızlar arasında en az All-Star seçilen oyuncu 7 defa ile Kevin McHale. Bird ve McHale, kariyerleri boyunca birden fazla kes en iyi savunma beşlerinde yer aldılar. Bu üç oyuncu da NBA’in en iyi beşlerine seçilirken Bird 3 normal sezon MVP’si ve 2 de Finaller MVP’si ödülü kazandı. Bunlardan daha da önemlisi beraber 3 şampiyonluk kazandılar.

Bu üç ismin istatistiklerine baktığımızda ne kadar dominant oldukları daha iyi anlaşılıyor

Bird: 24.6 sayı, 10.0 ribaund, 6.5 asist, 1.7 top çalma, 0.9 blok
Parish: 17.2 sayı, 10.2 ribaund, 1.6 blok
McHale:18.4 sayı, 7.5 ribaund, 1.8 blok, 60.9 true shooting yüzdesi

Bu oyuncuların hepsi pota altından sayı üretebiliyordu ve savunma ile ribaundlarda da fazlasıyla etkiliydi. Bird hem şut tehdidiyle takım arkadaşlarına alan açıyordu hem de pas yetenekleriyle pozisyon yaratıyordu. McHale’in post hareketlerinden oluşan kısa bir video, alt yapı oyuncularına ders niteliğinde izletilebilir. Parish, sahadaki kirli işlerin neredeyse tamamını yapıyordu.

Fizik, yetenek ve bu özellikleri kullanabilmenin basketbolun çehresini belirlediği dönemde bu üçlü mükemmele en yakın isimlerdi. 

4. LeBron James, Dwyane Wade ve Chris Bosh

LeBron James, Dwyane Wade ve Chris Bosh, beraber sadece 4 sezon geçirdi. Listemizde yer alan diğer büyük üçlülere göre bu süre hayli az. Ancak 4 yıl boyunca bütün NBA, bu üç ismin etrafında şekillendi.

Bu 4 sezonun hepsinde finallerde yer alan üç isim, bu süre boyunca totalde 12 kez All-Star seçildi. LeBron, kariyeri boyunca kazandığı 4 MVP ödülünün 2’sini bu dönemde kazandı.

LeBron’un Heat formasıyla yakaladığı istatistikler neredeyse absürddü. Ancak Wade ve Bosh’ın da çok etkileyici rakamlara sahip olduğunu söylemek gerekiyor: 

James: 26.9 sayı, 7.6 ribaund, 6.7 asist, 1.7 top çalma, 1.2 3’lük, 62.2 true shooting yüzdesi
Wade: 22.2 sayı, 5.3 ribaund, 4.7 asist, 1.6 top çalma, 0.9 blok
Bosh: 17.3 sayı, 7.4 ribaund, 1.0 blok

Bu 3 süperyıldız da beraber geçirdikleri süre içerisinde oyunlarında bazı değişiklikler yapmak zorunda kaldılar. Wade ve LeBron topu daha fazla ellerinde tutup potaya penetre eden oyun tarzlarına sahipken Chris Bosh, önceki yıllardaki rolünden fazlasıyla feragat etmek zorunda kaldı. Hücumlarda genellikle spacing yaratmak için 3 sayı çizgisinin gerisinde bekleyen Bosh, savunmada da takımına çok önemli katkıda bulundu. Bu esnada önceki yıllardaki rolünün aksine Dwyane Wade’in de liderlik rolünü terk etmesi gerekti.

LeBron James’in oyununda yapması gereken değişiklik ise nasıl kazanacağını öğrenmekti. 2011 Finallerinde LeBron James’in maç başına 13.7’lik verimlilik puanı, Dwyane Wade ve Dirk Nowitzki’nin gerisinde yer alıyordu. LeBron’un zaman zaman yokları oynadığı seride Dallas Mavericks, şampiyonluk kupasını kaldıran taraf oldu. LeBron, 2011 finallerini sadece 17.8 sayı ortalama ile bitirdi.

Ancak bu yenilgi, James’in içindeki rekabetçi duyguları uyandırdı. O sezondan itibaren 2018 yılına her sene NBA Finallerinde yer alan LeBron, bu süre boyunca 25.2 gibi uçuk bir verimlilik puanı yakaladı.

Bu üçlü, LeBron James’in ilk basın toplantısında söylediği gibi “5-6-7” şampiyonluk kazanmadı. Ancak Basketbol Şöhretler Müzesinde yer alacak 3 oyuncunun kariyerinin şekillenmesini sağladı. 

3. Magic Johnson, Kareem Abdul-Jabbar ve James Worthy

Bird – McHale – Parish üçlüsü, Magic Johnson – James Worthy ve Kareem Abdul-Jabbar üçlüsü olmasa büyük olasılıkla çok daha fazla şampiyonluk kazanırdı. Kareem ve Magic, Lakers kariyerleri boyunca beraber 5 şampiyonluk kazandılar. James Worthy de bu şampiyonlukların 3’ünde kadroda yer alıyordu. 

3 oyuncunun da beraber oynadığı 6 sezon boyunca Lakers, normal sezonlarda ortalama 60 maç kazandı. Bu dönem boyunca Magic, win shares değerinde NBA lideri olurken Kareem de 17. sırada yer aldı. James Worthy ise ilk 20’nin hemen dışında yer alıyordu. 

Bu oyuncuların maç başına tutturdukları istatistikler, beraber ne kadar etkili bir üçlü olduklarını daha iyi gösteriyor: 

Johnson: 19.7 sayı, 12.2 asist, 6.9 ribaund, 1.8 top çalma, 61.1 true shooting yüzdesi
Abdul-Jabbar: 18.8 sayı, 6.6 ribaund, 2.5 asist, 1.6 blok, 59.8 true shooting yüzdesi
Worthy: 17.9 sayı, 5.7 ribaund, 2.8 asist, 1.1 top çalma, 0.9 blok, 58.9 true shooting yüzdesi

Konu elit yetenek olduğunda NBA tarihinde çok az üçlünün bu ekipler yarışabileceğini söyleyebiliriz. Bu fikre katılmayanlar olabilir ancak çoğu kişi tarafından Magic ve Kareem, tarihin en iyi 5 oyuncusundan 2’si olarak kabul ediliyor. Worthy ise tüm zamanların box plus/minus istatistiğinde 135. sırada yer alıyor.

Magic, 1979-80 sezonunda lige katıldığında Kareem zaten bir efsane statüsüne ulaşmıştı. Beraber oynadıkları ilk sezondan itibaren ligin en iyi uzun-kısa ikilisi haline gelen Kareem ve Magic, birinci sezonlarını da şampiyon olarak tamamladı. Bu tarz listelerde herkesin birkaç sıra aşağıda veya yukarıda bulunması gerektiğini düşünebilirsiniz. Kareem – Magic ve Worthy üçlüsü de kesinlikle 1. sıra için rekabet edebilecek kadar kaliteli isimler… 

2. Tim Duncan, Manu Ginobili ve Tony Parker

Tim Duncan, Manu Ginobili ve Tony Parker, beraber 14 sezon geçirdiler. Günümüz NBA’inde oyuncuların ne kadar sık takım değiştirdiği de göz önünde bulundurulunca buna benzer bir takıma tekrar şahitlik etmemiz çok zor gözüküyor. 

Bu üçlünün beraber oynadığı dönemde Spurs toplam 575 maç ve 4 NBA şampiyonluğu kazandı. 575 galibiyet, tarihteki herhangi bir üçlü için rekor konumunda. Beraber oynadıkları süre boyunca lig genelindeki galibiyet oranında açık ara birinci sıradalar. Bu dönem boyunca savunma ratinginde 1. sırada olan Spurs, effective field goal yüzdesinde 2., hücum ratinginde ise 3. sırada yer alıyor.

10 yıldan uzun bir süre boyunca bu seviyede bir dominasyon sergilemek gerçekten inanılmaz bir başarı. Yıldız isimlerin bireysel istatistikleri de bu gerçeği gözler önüne seriyor. 

Duncan: 32.1 dakika, 17.7 sayı, 10.4 ribaund, 3.0 asist, 2.1 blok
Parker: 32.3 dakika, 17.1 sayı, 6.0 asist
Ginobili: 26.3 dakika, 14.0 sayı, 4.0 asist, 3.7 ribaund, 1.5 3’lük, 1.4 top çalma, 58.6 true shooting yüzdesi

Bu bireysel istatistikler, listemizde yer alan diğer üçlülerle kıyaslayınca o kadar da etkileyici gözükmüyor olabilir. Ancak Spurs’ün bu dönemin çok büyük kısmında düşük tempolu bir oyun oynadığını da unutmamak gerekiyor. Genellikle derin takımlara sahip oldukları için takımın yıldızları da genellikle normal sezonda diğer starlara göre daha kısa süreler alıyordu. 

Duncan, Parker ve Ginobili’nin aynı anda sahada yer aldığı anlarda Spurs dominant bir takım haline geliyordu. Bu üçlünün beraber oynadığı 13,000 playoff ve normal sezon dakikasında Spurs’ün sahip olduğu net rating 10.9 değerindeydi. Spurs, bu dakikalarda %56.5’lik true shooting yüzdesine sahipti. (Lig ortalaması %51.0)

2000’li yıllar boyunca ligin tamamen şeklini değiştiren birden fazla büyük çaplı olay yaşanırken Duncan – Parker – Ginobili üçlüsünün liderlik ettiği Spurs, her zaman rekabetçi olmaya devam etti. Spurs’ün kazandığı 3. ve 4. şampiyonluk arasında tam 7 yıl vardı. Devamlılık, Spurs’ün büyük üçlüsünün bu listedeki en büyük avantajıydı. Ancak Duncan, Parker ve Ginobili’nin de zirveye çıkabilmek için yetecek kadar başarı elde ettiğini söylemek gerekiyor. 

1. Michael Jordan, Scottie Pippen ve Toni Kukoc

Bu takımda büyük üçlünün 3. oyuncusu olarak birden fazla seçeneğimiz vardı. Büyük 3’lünün ilk iki ismi doğal olarak Michael Jordan ve Scottie Pippen. Peki son isim kim?

Bulls, 1990’lı yılların başında Horace Grant ile birlikte toplam 3 şampiyonluk kazandı. Bu 3 sezon boyunca Grant’in win shares değeri, Horace Grant’ten daha yüksekti. Çoğu insan bu iki ismin yanına 3. olarak Dennis rodman’ı söylerdi. Tarihin en iyi ribaundçusu olan Rodman, Bulls’a katılmadan öcne 2 kez Yılın Savunmacısı ödülünü kazanmıştı bile. 

Ancak box plus/minus istatistiğini dikkate aldığımızda bu isimlerin hepsi Toni Kukoc’un gerisinde yer alıyor. 

Avrupa’nın Magic Johnson’ı olarak etiketlenen Kukoc, Bulls’a katıldığında birden çok EuroLeague şampiyonluğu yaşamış ve FIBA turnuvalarında MVP seçilmişti. Ancak listede yer alan diğer birçok büyük üçlüde olduğu gibi, onun da beraber oynayabilmek için oyun tarzında bazı değişiklikler yapması gerekiyordu. 

1996 ve 1998 yılları arasında Bulls ile 3 şampiyonluk kazanan Kukoc, bu dönem boyunca Chicago ekibinin en skorer 3. oyuncusuydu. 

Tabii ki bu üçlünün en iyi 2 oyuncusu ise Michael Jordan ve Scottie Pippen’dı. Bu iki isim, çoğu tartışmada NBA tarihinin en iyi ikilisi olarak görülüyor. Bu 3 ismin beraber oynadığı dönemlerde tutturduğu istatistikler de hayli etkileyici. 

Jordan: 29.4 sayı, 6.1 ribaund, 4.1 asist, 1.9 top çalma
Pippen: 20.2 sayı, 6.7 ribaund, 5.6 asist, 2.1 top çalma, 0.8 blok
Kukoc: 13.9 sayı, 4.6 ribaund, 4.2 asist, 1.0 top çalma

Bu dönem, Jordan’ın Chicago’daki son dönemleriydi. Efsanesi isim, 1980’lerdeki ya da 1990’lı yılların başlarındaki kadar dinç değildi. Ancak oynadıkları her playoff serisinde Jordan, rakiplerine yenilmez olduğunu hissettirmeyi başarıyordu. Bu 3 ismin beraber oynadığı 3 sezonun 2’sinde Jordan, playoffların box plus/minus lideriydi.

Bu dönem boyunca Jordan Flu Game ve The Shot gibi NBA tarihine altın harflerle kazınan 2 ikonik ana da imza attı. 

Pippen, kariyerinin sonlarına doğru yaklaşırken hala takım arkadaşlarına pozisyon hazırlama konusunda elit seviyede olan muhteşem bir savunmacıydı.
2 tartışmasız süperstar ve bir Avrupalı efsane ile birlikte Chicago, NBA tarihinde herkesin korkacağı bir üçlüye sahipti.

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!