NBA: Offseason Hamleleri En Fazla Merak Uyandıran 5 Takım

19/Eki/20 10:40 Ekim 19, 2020

admin69

19/Eki/20 10:40

Eurohoops.net

2020-21 NBA sezonu öncesi serbest oyuncu pazarı git gide yaklaşıyor…

by Dan Devine, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 15 Ekim 2020 tarihinde TheRinger’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

2019-20 NBA sezonu, neredeyse başladıktan 13 ay sonra Orlando’da finalini yaptı. NBA yönetimi, pandemi nedeniyle yarıda kalan sezonu tamamlayarak bir şampiyon belirlemeyi başardı. Bu da takımların gözlerini önümüzdeki seneye çevirmesini sağladı.  Herkesin söylediği gibi, her son aslında yeni bir başlangıçtır. 

NBA’de gelecek sezonun maaş sınırı ne olacak? Serbest oyuncu pazarı ne zaman başlayacak? Sezon kaç maç oynanacak? Bu soruların cevapları önümüzdeki günlerde belli olacak. Sıradışı bir offseasona hazırlandığımız bugünlerde yapacakları hamleleri en çok merak uyandıracak 5 takımla huzurlarınızdayız… 

Brooklyn Nets

irving_durant_nets

Geçtiğimiz sezon Nets için tamamen anlamsız değildi. Hatta Caris LeVert, Spencer Dinwiddie, Jarrett Allen ve Joe Harris gibi isimlerin önemli gelişimler göstermesine ön ayak oldu. Koç Kenny Atkinson ile yaşanan sorunlar da öyle ya da böyle geride bırakılmış oldu. 

Nets, bir daha sahaya çıktığında Kevin Durant’in yaşadığı aşil sakatlığının üzerinden fazlasıyla zaman geçmiş olacak ve büyük olasılıkla yıldız oyuncu da sağlığını kavuşacak. Aynısı Kyrie Irving için de geçerli. Bu iki oyuncunun liderliğini yeni koç Steve Nash yapıyor olacak. Kariyerinde ilk kez koçluk yapacak olan Nash, oyunculuk kariyeri boyunca Mike D’Antoni ve Don Nelson gibi hücum koçlarıyla beraber çalışmış, emekli olduktan sonra da oyuncu danışmanı olarak Steve Kerr’ün koçluk ekibinde yer almıştı. Bu yüzden Nash’in nasıl bir koçluk stili benimseyeceğini görmek de ilginç olacak. 

Nets’in önümüzdeki sezon nasıl bir takım olacağı Durant’in sakatlık sonrası performansıyla bire bir bağlantılı olacak. 32 yaşındaki Durant, bir basketbol oyuncusunun yaşayabileceği en kötü sakatlıkardan birisini yaşadı. Oyunun günümüzde oynandığı tempo da düşünülünce Durant’in eski performansına aynen devam etmesinden çok oyunununu biraz evrimleştirerek Nowitzki’ye yakın bir oyun stili benimsemesi daha olası gözüküyor. Ancak Nowitzki kıyaslaması, 2 yıldır sahalardan uzak olan Durant için de çok adil olmaz. Irving, Cleveland’tayken net bir şekilde takımının ikinci opsiyonuydu. Takımının ilk opsiyonu olduğu dönemlerde iyi istatistiklere sahip olsa da takım başarısı yaşayamadı. Eğer Durant, Nets’in ihtiyacı duyduğu kadar iyi bir performansla dönemezse Durant’in birinci opsiyon olarak nasıl bir oyun oynayacağı da merak konusu. 

Nets genel menajeri Sean Marks, offseason döneminde en büyük önceliklerinin Joe Harris’in sözleşmesini uzatmak olduğunu söylemişti. Ancak keskin şutör, serbest oyuncu pazarının en popüler isimlerinden birisi olacak. LeVert, Orlando Fanusunda sakatlıklarla boğuşan Nets için çok önemli işler yaptı. Durant ve Irving geriye döndükten sonra bu iki oyuncunun sahip olacakları daha ufak rollere nasıl uyum sağlayacağını görmek de ilginç olacak. DeAndre Jordan’ın, Jarrett Allen’ın önünde süre alıp almayacağı da Nets için önemli noktalardan bir tanesi olacak. 

Şu anda Brooklyn’in 9 oyunculuk iyi bir rotasyonu var gibi gözüküyor. Jordan ve Allen pivot, Durant ile Taurean Prince 4 numara; LeVert, Harris ve Garrett Temple kısa forvet, Irving ve Dinwiddie de oyun kurucu pozisyonunda görev alacak. Durant ve Irving’in kontratlarında 2022-23 sezonu için oyuncu opsiyonu bulunuyor. Bu yüzden Brooklyn ekibinin önümüzdeki 2 yılı mümkün olan en iyi şekilde kullanması gerekiyor. Bu sebeple Marks, elindeki iyi parçaları kullanarak kadroya üçüncü bir yıldızı eklemeyi de düşünebilir. Bu yüzden Nets’in offseasonda nasıl bir tutum sergileyeceği büyük merak uyandırıyor. 

Philadelphia 76ers

 

Brett Brown ile yollarını ayıran Sixers’ta takımın başına Doc Rivers’ı getirmek yapılabilecek en iyi hamlelerden bir tanesiydi. Doc Rivers, kariyeri boyunca birçok farklı karakterde oyuncudan çok iyi performanslar almayı başardı. Rivers, kariyerinde NBA şampiyonluğu kazanmış 7 aktif koçtan bir tanesi ve aynı zamanda NBA tarihinin en çok maç kazanan 11. koçu. Doc, her zaman zor karakterlerle iyi anlaşan bir koç görüntüsü çizse de onun gibi tecrübeli bir ismi göreve getirmek de Sixers’ın bütün sorunlarını çözmüyor. 

Savunmaya ağırlık veren Sixers’ın kadrosunda hücum anlamında repertuarı geniş oyuncular bulunmuyor. Eğer şampiyonluk için oynamak istiyorsanız, bu tarz oyunculara sahip olmanız gerekiyor. Belki Rivers’ın takıma katılması kadroda bulunan Matisse Thybulle, Shake Milton, Furkan Korkmaz ve Zhaire Smith gibi oyuncuların gelişim göstermesini sağlayabilir. Philadelphia’da geçirdikleri günler boyunca doğru düzgün görev adamlarıyla beraber oynama şansı bulamayan Joel Embiid ve Ben Simmons ikilisinin bu oyuncuların göstereceği gelişime fazlasıyla ihtiyacı var. Eğer bu parçalar bahsettiğimiz gelişimi gösteremezse genel menajer Elton Brand’in elini taşın altına koyarak hamle yapması gerekebilir. 

Hayal kırıklıkları ile geçen bir sezonun ardından Sixers taraftarları, Al Horford ve Tobias Harris’in kontratları nedeniyle takaslanması için adeta dua ediyor. Fakat Sixers yönetimi ve Elton Brand’in büyük ölçekli hamlelerdeki başarı oranı, böyle bir hamlenin geleceği konusundaki ümitleri de zaltıyor. Daha serin kanlı bir yaklaşım belki de Sixers için daha iyi olabilir. Horford, benche geçip Embiid’in yedeği olarak oynayarak belki daha verimli bir oyun sergileyebilir. Eğer takıma kendi şutunu yaratabilen bir oyuncu eklerlerse bu da Embiid ve Simmons’ın sahadaki işlerini kolaylaştıracaktır. Bu sayede Rivers, Embiid ile Simmons’ı efektif kullanma konusunda Brett Brown’dan daha iyi bir iş çıkarabilir. Sadece yıldız oyuncuların oyunlarındaki zaafları gidermesi bile (Embiid’in kondisyon, Simmons’ın bitiricilik sorunu) Sixers’ın çok daha iyi bir takım olmasını sağlayabilir. 

Los Angeles Clippers

Clippers’ın Nuggets karşısında 3-1 öne geçtikten sonra aldığı mağlubiyetin arkasındaki sebepler yetenekten çok psikolojik ve takım kimyasından kaynaklanan sorunlarla alakalı gibi gözüküyordu. Serinin 5. – 6. ve 7. maçında Clippers’ın ortaya koyduğu mücadele bile fazlasıyla sorgulanmıştı. Sezon sona erdikten sonra Clippers’ın yetenekli guardı Lou Williams, “Şampiyonluk beklentilerimiz var. Bunu yapabilecek yeteneğe kesinlikle sahibiz. Ancak gereken takım kimyasına sahip olduğumuzu düşünmüyorum. Karşılaştığımız birçok sorunun üstünden yeteneğimiz sayesinde gelebildik. Biz beklentilerin altında kalan çok yetenekli bir oyuncu grubuyduk. Takım kimyasını geliştirmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullanmıştı. 

Clippers, kadrosunda dramatik değişiklikler yapmayacaktır. Sonuçta Los Angeles ekibinde yıldız oyuncular Paul George ve Kawhi Leonard, beraber sadece 37 maç oynayabildiler. Playofflar öncesinde takas döneminde bir araya gelen Leonard, George, Zubac, Marcus Morris ve Patrick Beverley beşi beraber sadece 224 dakika oynayabilmişti. Williams, Beverley ve Montrezl Harrell’ın çeşitli sebeplerle Orlando Fanusundan ayrıldkıktan sonra geriye dönünce de çok iyi bir performans gösteremediğinin altını çizmek gerekiyor. En önemlisi, takımın koçu Doc Rivers’ın yerine de Ty Lue getirildi. Bu da Clippers’ta bazı şeylerin değişmesini sağlayacaktır. 

Clippers yönetimi, takımın neden kimya, liderlik ve birliktelik sorunu yaşadığı sıkıntılarının sorumlusu olarak Doc Rivers’ı gördü ve soyunma odasında yeni bir lidere ihtiyaçları olduğuna karar verdi. Peki Clippers başkanı Steve Ballmer’ın yaz döneminde yapacağı en büyük çaplı hamle bu olacak? Çünkü Los Angeles ekibinin uzun rotasyonunda da bazı değişiklikleri yapması gerekebilir. 

Geçtiğimiz sezonu Yılın Altıncı Adamı olarak tamamlayan Montrezl Harrell, Orlando Fanusunda Clippers’ın oynadığı maçlarda çok kötü bir performans sergiledi. Özellikle Denver eşleşmesinde Nikola Jokic karşısında çok zorlanan Harrell’ın performansı endişe vericiydi. Bununla birlikte Clippers’ın sezon ortasında kadrosuna kattığı Marcus Morris’in de sözleşmesi sona erecek. Benchin önemli oyuncularından JaMychal Green de sözleşmesinin bitmesiyle birlikte serbest kalan bir diğer isim. 23 yaşındaki Zubac’ın playofflar esnasında aldığı süreler arttı. Ancak onun maç başına 40 dakika oynayacak bir pivot olduğunu düşünmek de fazla iyimser olur. Clippers’ın Jokic ve Davis gibi yıldız uzunlara karşı kadrosunda nasıl bir önlem alacağı offseasonın en önemli konularından bir tanesi olacak. 

Clippers’ın finansal anlamda da çok bir esnekliği yok. Birçok yıldız oyuncuya sahip olan Clippers’ın maaş bütçesi, şimdiden son iki sezonunun bütçesinin üzerinde. Los Angeles ekibinin Patrick Beverley’nin yanına bir top yönlendirici daha bulması gerekiyor. Clippers’ın yetenek anlamındaki eksiklikleri çok büyük gözükmese de George ve Leonard’ın sözleşmelerinin bitmesine kısa bir süre kala harcayacak fazla zamanı yok. 

Phoenix Suns

Warriors dışındaki lotarya takımları arasında önümüzdeki yıl en büyük sıçramayı yapmasını beklediğimiz takım Phoenix Suns. Orlando Fanusunda sergiledikleri performansın sürdürülebilir olup olmadığını şimdiden anlamak çok kolay bir şey değil. Ancak Suns’ın performansının Orlando Fanusundaki sıra dışı şartlardan kaynaklı olduğunu da düşünmüyorum. Devin Booker’ın hücum liderliğini yaptığı, Ricky Rubio gibi tecrübeli bir oyun kurucunun bulunduğu, Mikal Bridges gibi bir savunmacının olduğu ve DeAndre Ayton gibi bir pivotun yer aldığı bir kadro dünyanın her yerinde iyi basketbol oynayabilir. 

Johnson, koç Monty Williams Orlando Fanusundaki maçlarda onu ilk beşe yerleştirmeden önce diğer 4 oyuncu ile beraber sadece 34 dakika süre almıştı. Ancak aynı formül, Kelly Oubre Jr., Johnson’ın yerine oynadığı dakikalarda da gayet güzel işliyordu. Ayton – Oubre – Bridges – Booker – Rubio beşi, beraber oynadıkları 226 dakika boyunca rakiplerine 96 sayılık fark attılar ve 20.2’lik net ratinge sahiptiler. 

Oubre ve Johnson arasında bazı göze çarpan farklılıklar var. Oubre daha iyi bir penetreci ve faul çizgisine daha çok gelen bir oyuncu. Uzun kulaç boyuyla rakip hücumculara da zor anlar yaşatabiliyor. Johnson ise daha istikrarlı ve etkili bir üç sayı şutörü. Johnson aynı zamanda topla karar verme konusunda da daha iyi bir iş çıkarıyor. 

Ancak  genel olarak baktığınızda Oubre ve Johnson, benzer profilde oyuncular. İkisi de hücum için şut tehdidiyle alan açabilen, savunmada doğru rotasyonları yapabilen ve neredeyse her dış oyuncuyu savunabilen isimler. Bu tarz oyuncuların Booker gibi çok top kullanan yıldızları tamamlama konusunda iyi iş yapabileceğini söylemek gerekiyor. 

Suns’ın en iyi 6 oyuncusunun etrafına daha kaliteli bench oyuncuları koyması gerekiyor. Sezon boyunca çok iyi bir performans gösteren Aron Baynes’i Suns’ın kadroda tutması çok kolay olmayabilir. Dario Saric, önümüzdeki günlerde sınırlı serbes oyuncu pazarında şansını deneyecek. Suns, büyük olasılıkla Saric’i kadroda tutacaktır ancak yine de bu cephede yaşanan gelişmeleri de yakından takip etmek gerekiyor. Genel menajer James Jones, Orlando Fanusundaki etkileyici performansın ardından sadece bench oyuncuları eklemekten daha büyük hamleler de yapabilir.

Suns’ın serbest oyuncu pazarına girilirken maaş bütçesinde 19 milyon dolarlık bir boşluk olması bekleniyor. Bu da önümüzdeki offseasonda hamle yapabilecek maaş bütçesine sahip olan ender takımlardan birisi oldukları anlamına geliyor. Çıkan haberlere göre Suns, Toronto’daki sözleşmesi sona erecek Frad VanVleet ile de ilgileniyor. VanVleet, Williams’ın sistemine çok iyi uyum sağlayacak iyi bir ekleme olabilir. 

Belki de Suns, çok büyük bir hamle yapmadan Orlando Fanusundaki performansını devam ettirmenin peşine düşecektir. Eğer bunu planlarlarsa geçtiğimiz yıl aldığı ceza sebebiyle 25 maç kaçıran Ayton’ın da sezonun tamamını oynayacak olması mutlaka etkili olacaktır. Eğer Suns, Orlando Fanusunda gösterdiği performansı önümüzdeki sezonunun geneline yayabilirse batı konferansının playoff takımlarından birisi olmamaları için hiçbir sebep yok.