by Vladimir Stankovic, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 17 Haziran 2020 tarihinde EuroLeague’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Drazen Dalipagic’in hikayesi, çok alışık olduğumuz tarzda bir hikaye değil. Normalde yetenekli basketbolcuların erken yaşlardan itibaren alt yaş kategorilerinde başarılara imza attığını okuruz. Ancak Dalipagic, Kresimir Cosic, Dragan Kicanovic, Zoran Slavnic ve Mirza Delibasic gibi isimler Yugoslavya milli takımıyla başarılara koşarken Dalipagic futbol oynuyordu. Stoper oynayan Dalipagic’in o dönemdeki lakabı ise Paraja’ydı.
27 Kasım 1951 tarihinde Bosna Hersek’Te dünyaya gelen Dalipagic, basketbolla şans eseri tanışmıştı. Ancak toplu sporların hepsinde doğal bir yeteneği olan Dalipagic, kısa süre içerisinde Mostar isimli yerel takımın en iyi oyuncusu haline geldi. Yetenekleri sayesinde Bosna Hersek milli takımına seçilen Dalipagic, Zvornik’te oynanan bir turnuvada o esnada Yugoslavya milli takımının koçluğunu yapan ve 1972 senesinden itibaren Partizan’ı da çalıştıracak Ranko Zeravica’nın önünde Sırbistan milli takımını adeta mahvetmişti. Zeravica’nın o gün gördüğü yeteneğin, Yugoslav yetenek gözlemcileri zaten farkındaydı. Herkes Dalipagic ile sözleşme imzalamak istiyordu ve Jugoplastika bu yarışta favori olarak görülüyordu. Genç oyunu, Jugoplastika’dan avans bile almıştı fakat Partizan, bu yarışı kazanmayı başardı. 197071 sezonunun sonunda Partizan, ikinci ligde yer alıyordu. Ancak lig formatında gerçekleştirilen bir değişiklikten sora takım bir sonraki sezonun başında 1. Lige tekrar çıkmıştı. Djordje Colovic, Dalpagic’e takımın başına Zeravica’yı geçirmeyi planladıklarını anlatmıştı. Dalipagic de takım sadece Birinci Ligde oynarsa bu teklifi kabul edeceğini söylemişti. Partizan tekrar Birinci Lige çıktığında Dalipagic sözünü tuttu ve Partizanla anlaşma imzaladı. Jugoplastika ile olan anlaşmasını bozduğu için Bosna Federasyonundan 6 aylık bir ceza almıştı. Kariyerindeki ilk maçını Zadar deplasmanında oynayan Dalipagic, karşılaşmayı sadece 3 sayı ile tamamlasa da kendi taraftarlarının önünde oynadığı ilk maçta Lokomotiva Zagreb karşısında 21 sayı atarak yeteneklerini herkese göstermişti. Dalipagic’in harika kariyeri, 1990-91 sezonunda Kızılyıldız formasıyla sona erecekti.
Şut Yeteneği ve Atletizm
Praja Cosic kadar yetenekli, Kicanovic kadar yaratıcı, Delibasic kadar estetik ya da Slavnic kadar zeki bir oyuncu değildi. Ancak onu tarihin en iyi skorerlerinden birisi haline getiren iki yeteneği vardı. Çok iyi bir şutördü ve harika bir ribaundçuydu. Özellikle köşelerden çok iyi şut atan Dalipagic, aynı zamanda smaç konusunda da çok başarılıydı. Gücünü, hızını, çabukluğunu ve özgüvenini smaçlarında sergileyen Dalipagic, Dragan Kicanovic’in harika alley-oop paslarıyla görsel şölen sunuyordu ve Belgrad medyası da ona “Havada Yürüyen Adam” lakabını takmıştı.
1972 Olimpiyatlarından sonra Zeravica milli takımdan ayrılarak Partizan’ın başına geçti. Dalipagic, Zeravica’nın kurmaya başladığı yeni düzenin ilk parçasıydı. 1973 yılında takıma Kicanovic de katıldı ve böylece Yugoslavya basketbol tarihinin en iyi ikililerinden birisi meydana çıkmış oldu. Zeravica’nın milli takımdaki görevini asistanı Mirko Novosel almıştı. Novosel, 1973 yılında Barcelona’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda bir yenileme çalışmasına gitti ve Cosic, Rato Tvrdic, Damir Solman, Vinko Jelovac ve Nikola Plecas gibi tecrübeli oyuncuların yanına Dalipagic, Kicanovic, Zeljko Jerkov, Dragan Ivkovic, Zoran Marovic ve Slavnic gibi genç oyuncuları da çağırdı. Ortaya çıkan sonuç inanılmazdı. Yugoslavya, Avrupa Şampiyonasında tarihinin ilk altın madalyasını kazanıyordu. Böylece 1980 Olimpiyatlarında altın madalya kazanılacak muhteşem bir çağın da ilk adımları atılıyordu. Bu harika milli takımın çekirdeğini ise Cosic, Slavnic, Dalipagic ve Kicanovic oluşturuyordu. Bu oyuncuların dördü de farklı pozisyonlarda oynuyordu ve yanlarındaki beşinci parça genellikle pivot Zeljko Jerkov oluyordu.
Toplam 12 Madalya
Roller dağıtılırken Praja her zaman en zorunu üstleniyordu. Ondan mümkün olduğu kadar çok sayı atması bekleniyordu. Barcelona’da 1973 yılında düzenlenen Avrupa Şampiyonasında maç başına 8 sayı üreten Dalipagic, 1975 yılında Belgrad’daki turnuvada bu ortalamayı 12.1’e çıkarmıştı. 1976 yılında Montreal’de maç başına 18.2 sayı üreten Praja, 1977 yılında 19.8, 1978 yılında ise maç başına 22.4 sayı attı. 1979 yılında 14.0, Moskovada 1980 yılında 24.4, Prague’da 1981 yılında 17.0, 1982 yılında Kolombiya’da 18.1, 1983 yılında 18.3, Los Angeles’ta 1984 yılında 21.9 ve 1986 yılında Madrid’de maç başına 16.2 sayı ile oynadı. Milli Takım formasıyla Avrupa Şampinası, Dünya Şampiyonası ve Olimpiyatlarda 13 yıl boyunca mücadele eden Dalipagic, toplam 12 madalya kazandı. Bunlardan 5’i altın, 3’ü gümüş ve 4’ü de bronzdu. Toplam 246 maçta forma giyen Praja, 3,700 sayı üretti ve Kicanovic ile Cosic gibi isimlerin önünde ilk sırada yer aldı. Milli takımla kariyer rekorunu 1976 yılında Romanya karşısında attığı 46 sayı ile kıran Praja, Drazen Petrovic’in 1986 yılında 47 sayı ile kırdığı rekorun arkasından 2. sırada yer alıyor.
10 yıllık Partizan kariyeri boyunca toplam 305 maçta parkeye çıkan Praja, maç başına 27.1 sayı ile mücadele etti ve iki kez Lig şampiyonluğu, 1 kez lig kupası, 1 kez Koraç Kupası zaferi yaşadı. İtalya’da Venezia, Udine ve Verona, formalarını toplam 241 maçta terleten Praja, toplam 7,993 sayı üretti ve üçlük çizgisinin gerisinden %47.1 ile şut attı. Üç farklı sezonda İtalya Ligini sayı kralı olarak bitiren Praja, 25 Ocak 1987 tarihinde Venezia formasıyla Virtus Bologna’yı 107-102 yendikleri maçta toplam 70 sayı üretti! 1982-83 sezonunda Real Madrid formasını sadece EuroLeague maçlarında giyen Praja, bir başka Bosnalı Mirza Delibasic ile de burada tanıştı.
Dalipagic, NBA’de forma giyen ilk Avrupalı da olabilirdi. 1976 Montreal Olimpiyatlarında Yugoslavya finalde Amerika’ya kaybettikten sonra Boston Celtics, Paraja ile temasa geçti. Yaz kampında iki hafta boyunca Celtics ile antrenmanlara çıkan Praja, eğer sözleşme imzalasaydı FIBA kuralları gereği Yugoslavya milli takımında forma giyemeyecekti. Onun gibi vatansever bir oyuncu için bu çok büyük bir fedakarlıktı. Bence oyun tarzı, kuvvet, skor ve ribaund yetenekleriyle birlikte NBA’de rahatlıkla oynayabilirdi. Bundan yaklaşık 10 yıl sonra Sarunas Marciulionis, Vlade Divac, Alexander Volkov ve Drazen Petrovic gibi öncüler, Avrupalı oyuncuların da NBA’de barınabileceğini herkese kanıtladıllar. Dalipagic, 10 Eylül 2004 tarihinde Naismith Basketbol Şöhretler Müzesine kabul edilerek onurlandırıldı. FIBA da benzer bir töreni 12 Eylül 2007 tarihinde gerçekleştirdi. Kariyeri boyunca 1977-78 ve 1980 yıllarında tam üç kez Avrupa’da yılın oyuncusu seçilmişti.
Praja, muhteşem oyunculuk kariyerinden sonra birkaç yıl boyunca İtalya’nın Gorizia takımında koçluk da yaptı. Daha sonra Belgrad’daki bazı takımlarda sportif direktörlük yapan Praja, şu anda hayatını basketboldan daha uzakta yaşıyor. Praja’nın oğlu Davorin, babasının ayak izlerini takip ederek Portekiz, İtalya, Kıbrıs liglerinde mücadele ettikten sonra kısa bir süre için de Partizan’ın formasını giydi.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!