By Nikos Varlas/ varlas@eurohoops.net
Bobby Dixon’ın kariyeri -şu anda Fenerbahçe Ülker’i başarıya ve şampiyonluklara taşıma görevini üstlendi- en inanılmaz kariyerlerden birisi! 32 yaşında (1.78 metre) patlama yaptı ve kariyeri bir başka seviyeye çıktı. Şu anda Türk devinin kadrosunda, Türk pasaportuna sahip ve yaklaşan Eurobasket’te Ali Muhammed olarak forma giyecek!
Kariyeri
NCAA’deki kolej yıllarını 2 üniversitede geçirdi ve iki sezon boyunca Trojans formasıyla kendini duyurdu. Draftta seçilmedi ve 2007’den bu yana Avrupa’daki göçebeliği devam ediyor. Fenerbahçe onun 4 ülkedeki 11. takımı olacak! Fransa, İtalya, Polonya ve Türkiye! 2012 yazında Karşıyaka’ya transfer olana kadar sıradan, kısa bir Amerikalı guardtı ve orta sıra takımlarında oynuyordu. 2014’te Kupa finalinde MVP oldu ve bu “ilk kandı”. 2014-15 sezonu ise tüm hayatını ve kariyerini değiştirdi! TBL finallerinin MVP’si, şampiyon ve inanılmaz bir basketbol destanının kahramanı ve aynı zamanda, Eurocup en iyi 2.takımının bir üyesi.
Türkiye playofflarında 18.5 sayı, 4.6 asist ortalamaları yakaladı ve bunları imrenilecek yüzdelerle yaptı! Serbest atış çizgisinden %85, iki sayılık atışlarda %46 ve üç sayılık atışlarda da %39.5’lik yüzdeler yakaladı. 20 Eurocup maçında 16.8 sayı ve 5.2 asist yaparken, iki sayılık atışlarda %49, üç sayılık atışlarda neredeyse %40 ve serbest atışlarda da %85’lik bir yüzde yakaladı. 2009-10 sezonunda ASVEL’le 10 maça çıktığı Euroleague’e 32 yaşında geri dönüyor!
Özellikleri
Atletik yetenekleri olmayan küçük Amerikalı guardın adeta tanımı ama harika basketbol içgüdüleri var ve hücumda oldukça yetenekli. Sezon sonunda ne değişti? Oyuna bakışını, karar alma yetilerini, oyunu idare edişini, kendini ve takım arkadaşlarını büyük oranda ileriye taşıdı. Avrupa sahalarındaki tecrübesi onu daha olgun, daha akıllı ve çok daha verimli yaptı. Bu yıl az sayıdaki maçta da olsa savunmadaki zayıflığını gizlemeyi başardı ve Karşıyaka’nın genel savunma taktiği de bu konuda ona yardımcı oldu. Koç Obradovic de mutlaka bunu göz önünde bulunduracaktır ve muhtemelen uygulayacaktır. Şimdi, Bobby Dixon hücumda gayet iyi bir guard ve hemen hemen her yolla tehdit oluşturabilen devamlı bir üretici. Uzak ve orta mesafeli şutlarla, içeriye drivelarıyla ve takım arkadaşları için yarattığı kolay şutlarla…
Tahmin: Ortası yok
Fenerbahçe için bir başka büyük risk ve kumar! Bireysel kalitesi tartışılmaz, tıpkı her savunmayı parçalayabilmesi gibi. Ama bazı soru işaretleri var: 1. Çaylak olarak mücadele edeceği Euroleague’de işleri nasıl idare edecek ve nasıl reaksiyon verecek? Bizim bu konudaki düşüncemiz, en azından sezonun başında, Obradovic TBL’deki kritik anlarda Bobby Dixon’a ve Euroleague’deki kritik anlarda da Amerikalı guard Avrupa’nın en üst seviyesine uyum sağlayana kadar Kostas Sloukas‘a güveneceği şeklinde. 2. Karşıyaka’da, ayrıldığı yerde, istediği şeyi yapma özgürlüğüne sahipti, bu da onun tarzındaki oyuncuları özgürleştirir. Fenerbahçe’de savunmada “gedik” olamaz, en azından büyük bir gedik olamaz ve aynı zamanda Bogdanovic, Datome, Antic, Vesely ve takım arkadaşlarının yanı sıra yakın zamanda takımın transfer edeceği forvet ve pivotun da avantajını kullanmalı.
Kısaca, Fenerbahçe’de karar alma -zorluk derecesi olarak- Karşıyaka’dakinin birkaç seviye üzerinde. Tahmin? Dixon’ın yeni meydan okumasında orta yol yok. Ya Fenerbahçe’yi seven insanların en favori oyuncusu olacak ya da… zor zamanlar yaşayacak. Meydan okumalarda başarılı olduğunu kanıtladı. Onun için, asla geç değil!