by Zach Buckley, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 13 Eylül 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Son 5 sezonun 4’ün konferans finallerine kalamayan Houston Rockets’ın şampiyonluk iddiasını devam ettirebilmesi için bir şeyleri değiştirmesi gerekiyor.

Ancak belki de eldeki malzeme ile yapabilecekleri fazla bir şey yoktur. Russell Westbrook ve James Harden 30’lu yaşlarındalar, Mike D’Antoni takımdan ayrıldı. Eğer bir takımın yeniden yapılanma yoluna girmesi gerekiyorsa insanın aklına ilk gelen ekip Houston Rockets oluyor. Bu hissi uyandıran tek takım da Rockets değil. İster her şeyi yıkmak olsun ister daha yavaş bir sürece yayarak olsun yeniden yapılanmayı düşünmesi gereken 5 tane daha takım var.

Ciddi değişikliklerden bahsettiğimiz için Milwaukee Bucks ve Philadelphia 76ers gibi takımın çekirdeğini koruyup rotasyon oyuncularında değişikliklere gidecek takımları bu yazıdaki takımlardan ayrı tutuyoruz. Ancak bu 6 takımın gelecekteki şampiyonluk şansını arttırabilmek için ciddi değişiklikler yapması gerekiyor. 

Houston Rockets

Harden’ın Houston’daki ilk senesi olan 2012-2013 senesinde performans anlamında yaptığı patlamadan beri Rockets, Sakal’ın yanına ikinci bir yıldızı arıyor. 

Dwight Howard’ın Houston’da geçirdiği 3 sezon boyunca Rockets sadece 1 kez konferans finallerinde yer aldı ve diğer yıllarda playoff ilk turunda elendiler. Bunun üzerine Rockets, 2016 yılında sözleşmesi biten Howard’ı takımda tutmak istemedi. 

2017 yılında Houston bu sefer Chris Paul ile şansını denedi ve normal sezonu da 65 maç kazanarak tamamladı. Daha sonra bir önceki yılın şampiyonu Golden State Warriors’ı konferans finallerinde 7. maça kadar zorlayan Rockets, sonraki sezonda aynı performansı gösteremedi ve normal sezonda 53 maç kazandığı yılın playoff 2. turunda Warriors’a elendi. 

Bunun üzerine Rockets, Chris Paul – Russell Westbrook takasını yaparak yoluna devam etti. Elindeki yıldız oyunculara maksimum alanı sağlayabilmek için Clint Capela’yı takas eden Houston ekibi, net rating istatistiğinde bir önceki sezona göre düşüş yaşadı ve playofflarda Los Angeles Lakers karşısında da fazla bir varlık gösteremedi. 

Westbrook playofflar boyunca güvenilir bir performans sergileyemedi, Eric Gordon alışılmış görüntüsünün uzağında bir oyun oynadı ve bu da Harden’ın tek başına mücadele etmesini sağladı. Normal sezonu 34.3 sayı ortalamasıyla bitirip üst üste 3. kez sayı kralı olan Harden, bir türlü takımını şampiyonluk seviyesine çıkarmayı başaramadı. 

Rockets, önümüzdeki transfer döneminde ciddi hamleler yapmayarak playoff takımı olmaya devam edebilir. Fakat Houston için her zaman hedef şampiyonluk oldu ve hamlelerini de bu doğrultuda yaptılar. 

Rockets’ın maaş bütçesi, 2020 Draftında pickleri ve genç oyuncuları yok. Rockets’ın yavaş yavaş eldeki kadrosunun miladının dolduğunu söyleyebiliriz. Bu yüzden yeniden yapılanma yoluna girmenin vakti geldi gibi. Böyle bir yol haritası seçmek büyük olasılıkla Harden’ı takaslamak anlamına gelebilir. Ancak Harden gün geçtikçe yaşlanıyor ve 2022 yazında da serbest kalacak. Eğer Harden’ın yanına iddialı bir kadro kurmayı başaramazlarsa en mantıklı tercihlerden bir tanesi yıldız ismi takaslamak olabilir. 

Indiana Pacers

Üst üste 5 yıl boyunca playoffların ilk turunda elenmek, Nate McMillan’ın görevine son verilmesini de beraberinde getirdi. Ancak Indiana Pacers, takımın potansiyelini sınırlayan faktörlerden kurtulmaya çalışıyorsa bu noktada durmamaları gerekiyor.

Victor Oladipo, 2021 yılında serbest kalacak ve kariyer planlarını Indiana şehrinin dışında yapıyor olabilir. Maksimum kontrat vererek Pacers, Oladipo’yu kadroda tutabilir ancak 28 yaşındaki oyuncu sakatlığından döndüğünden beri eski görüntüsüne yaklaşamadı. Bu yüzden böyle bir kontrat vermenin de beraberinde bazı riskleri getirdiğini söylemek gerekiyor.

Oladipo ile 24 yaşındaki yıldız uzun Domantas Sabonis’in arasında iyi bir uyum olduğunu söyleyemeyiz. Uyum konusunda Myles Turner için de benzer bir durum söz konusu. Pacers’ın 2020 senesinde neden İkiz Kuleler kurmaya çalıştığını bilmiyoruz ancak bu formülün günümüz NBA’inde pek yeri olmadığı da açık. 

Pacers’ın takımın tavanını yükseltecek bir oyuncuya ihtiyacı var. Aaron Holiday, Eylül ayında 24 yaşına girecek ve kariyeri boyunca 11.7 değerinde verimlilik puanı ortalamasına sahip. Bir takımın en çok şey vaat eden genç oyuncusunun böyle bir oyuncu profiline sahip olmaması gerekiyor.

Pacers’ın playofflarda başarılı olabilmesi için koç değişikliğinden daha fazlasına ihtiyacı var. Kadroları kötü değil fakat daha iyi bir takım haline gelebilmeleri için ciddi değişiklikler göstermeleri gerekiyor. Eldeki kadronun tavanı son yıllarda gördüğümüz Pacers takımı olabilir ve yönetim kanadı da bunun yeterli olmadığını koç McMillan’ı takımdan göndererek gösterdi. 

Oklahoma City Thunder

Oklahom City Thunder, geçtiğimiz sezonun en güzel hikayelerinden birisiydi. Bir önceki yaz Paul Geoge ve Russell Westbrook’u kaybeden Thunder, büyük bir verimlilikle kullandıkları 3 guardlı beşler sayesinde normal sezonu 44 galibiyetle bitirdi ve Houston Rockets’ı 7. maça kadar zorladı.

Ancak hikayenin bu bölümü geride kaldı ve Thunder da bunun farkında gibi. Geçtiğimiz sezon Yılın Koçu oylamasını 3. sırada bitiren Billy Donovan ile yollarını ayıran Thunder, yeniden yapılanma yolunda ilk önemli adımı attı. 

Thunder genel menajeri Sam Presti, koç Donovan ile yollarını ayırdıktan sonra takımın kısa vadedeki hedefleriyle eski çalıştırıcısının beklentilerinin uyuşmadığını dile getirmişti. 

Thunder’ın bir önceki yaz elde ettiği draft hakları ve genç yeteneklerle işe koyulması gerekiyor. Geroge, Westbrook ve Grant’i takasladıkları dönemde birçok değerli varlık elde eden Thunder’ın önünde bu varlıkları harcayabilecekleri birçok yöntem var. 

Önümüzdeki 2 yıl boyunca 85.6 milyon dolar kazanacak olan Chris Paul’ün buna rağmen bir takas değeri var. Dennis Schroder ve Steven Adams, sahada takımlara katabilecekleri ve sezonun sonunda bitecek olan 8 haneli kontratlarıyla bazı takımların ilgisini çekebilir. Thunder’ın transfer döneminde Danilo Gallinari’nin takımdan ayrılmasına izin vermesi gerekiyor. Andre Roberson da belirli bir miktarın üzerinde para isterse Thunder için bu ücreti başka bir takımın ödemesine izin vermek sorun olmamalı. 

Thunder’ın geleceği Gilgeous-Alexander, Luguentz Dort, Darius Bazley ve ellerindeki draft haklarıyla takıma katabilecekleri yeni oyunculardan geçiyor. 

Orlando Magic

Orlando Magic, bir önceki yıl normal sezonda 42 maç kazandı ve playoffların da ilk turunda elendi. Yaklaşık 6 yıllık bir aradan sonra playofflara kaldıkları için mutlu olan Magic organizasyonu elindeki imkanların bir kısmını israf etti. 

Sezon sona erdikten sonra Nikola Vucevic’e 100 milyon dolarlık bir yatırım yapan Magic, Terrence Ross’a 54 milyon dolar değerinde bir kontrat verirken Al-Farouq Aminu’yu da 29 milyon dolarlık bir sözleşmeyle kadrosuna kattı. 

Magic’in harcadığı para miktarına bakınca elde ettikleri yetenek bütünü çok da tatmin edici değil. Ancak en azından Magic organizasyonu, kendilerini bu hamlelerin gelecekteki daha iyi bir yapının ilk taşları olduğuna ikna edebilirdi. 

Fakat geride bıraktığımız sezonda galibiyet oranı %6 civarında düşüş gösteren Magic, bir kez daha playofflarda yer almasına rağmen yine ilk turda 5 maç sonunda elendi. Vucevic ve Ross performans anlamında geriye adım atarken Aminu menisküs sakatlığı yaşayana kadar Magic kadrosuna hiç de uyumlu bir görüntü çizmedi. Aaron Gordon’ın sayı ortalaması, üst üste 2. sezon düşüş gösterdi. 

Hücum verimliliğinde 22. sıradan 23. sıraya gerileyen Orlando Magic, savunma verimliliğinde de 2 sıra gerileyerek 10. sırada yer aldı. Bir önceki sene 100 pozisyon başına rakiplerine 0.6 sayı fark atan Magic, geçtiğimiz sezon 100 pozisyon başına rakiplerinden 1.3 sayı fark yedi.

Magic’in sezonu tamamen hüsran değildi ancak sadece Jonathan Isaac ve Markelle Fultz gibi genç isimlerin umut vaat eden performanslar gösterebildiğini söylemek gerkekiyor. Magic’in ilerleyen dönemde odak noktasını bu 2 genç isim ve Chuma Okeke ile Mo Bamba gibi oyunculara çevirmesi gerekiyor. Bu oyunculara yardımcı olmak için yapılacak her hamlenin de Orlando ekibinin hücumunu daha iyi bir noktaya getirme amacı olmalı. 

Adı Isaac veya Fultz olmayan bütün oyuncuların takas görüşmelerinde masada olması gerekiyor. Magic, kadrosunda bulunan diğer oyuncular için ne kadar fazla draft hakkı toplayabilirse o kadar iyi. Magic’in son yıllarda eldeki kadronun kaderinin playoff ilk turunda 4-1 elenmek olduğunu anlamaış olması ve bunu değiştirmek için çaba göstermesi gerekiyor. 

San Antonio Spurs

Spurs’ün 22 yıllık playoff serisi sona erdi. Orlando Fanusuna giderken San Antonio ekibi playoff umutlarından tamamen vazgeçmemişti fakat birinci öncelikleri de bu değildi. 

Spurs koçu Gregg Popovich, Orlando Fanusundaki maçlardan önce gazetecilere “Playofflara kalacak kadar iyi oynarsak bu muhteşem olur ama benim şu andaki öncelikli amacım gelişim göstermek” ifadelerini kullanmıştı. 

O dönemde Spurs’ün ana odak noktasının sebebi takım felsefesinin değişmesi değildi. LaMarcus Aldridge yaşadığı omuz sakatlığı sebebiyle parkelerden uzaktaydı ve Spurs ile playoff potası arasında birçok takım yer alıyordu. Spurs’ün bu kararı almasının arkasındaki sebep, playoffları yakalamanın çok zor olmasıyla da alakası olabilir. 

Ancak kesinlikle Orlando Fanusundaki performans, yeni bir başlangıcın ilk adımları olmalı. Spurs’ün tamamen elindeki genç nüveye odaklanmasının zamanı geldi. Bunun için de ellerindeki tecrübeli oyuncuları bulabilecekleri her varlık karşılığında takas etmeleri gerekiyor.

Aldridge, Rudy Gay ve Patty Mills kontratlarının son yılına giriyor. DeMar DeRozan büyük olasılıkla kontratında bulunan 27.7 milyon dolarlık oyuncu opsiyonunu kullanacaktır. Saydığımız bu isimlerin hepsi 30’lu yaşlarındalar ve hiçbiri Spurs’ü tekrar şampiyonluk yarışına sokmayacaklar. 

Bu yüzden Spurs’ün genç oyuncuların sahneyi almasının zamanı geldi. Orlando Fanusunda oynadıkları maçlarda gösterdikleri performanslarla herkesin ilgisini çekmeyi başardılar. Derrick White, 18.9 sayı – 5.0 asist – 4.3 ribaund ortalamalarıyla gayet iyi bir görüntü çizdi. Keldon Johnson %63.8 şut isabetiyle maç başına 14.1 sayı üretti. Lonnie Walker üç sayı çizgisinin gerisinden kullandığı şutlarda %40’lık isabet oranı yakaladı ve Dejounte Murray rakip hücumculara sahayı zindan etmeye devam etti. Spurs’ün elinde kaliteli genç yetenekler var. Bu yüzden onları geliştirmeye devam edip, kadroya daha fazla potansiyelli genç oyuncu eklemeleri gerekiyor.