by Grant Hughes, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 5 Ekim 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA süperstarlarını keşfetmek çok kolay değil. Takımlar sürekli olarak sıradaki süperyıldızı aradığı için zaman zaman potansiyel yıldızları gözden kaçırabiliyorlar. Takımlar genellikle bir oyuncunun süperyıldız olmak için çok ufak bir şansı olduğunu bile düşünüyorsa bu kumarı oynamak istiyorlar. Ancak eğer oyuncu iyice gözden çıkarılmadıysa bir takasta potansiyelli bir oyuncuyu kadronuza katarken başka bir potanisyelli oyuncudan da vazgeçmeniz gerekiyor.
Bu yüzden bu yazıyı yazarken sadece oyuncuların yeteneklerine göre hareket etmemiz değil, oyuncular için uygun ortamı yaratmamız gerekiyor. Bazı durumlarda potansiyelli bir oyuncunun yeteneklerini kullanabilmek için etrafındaki kadroda yapılan değişiklikler de yeterli olabiliyor.
Süperstar etiketinin çok kesin özellikler üzerinden verimlediğini de söylemek gerekiyor. Bu etiket için herkesin oyunculardan beklentileri farklı oluyor. Bu yüzden biz bu yazıda “potansiyel süperstar” unvanını kullanacağız ve NBA’in en iyi ilk veya ikinci beşine hiç seçilmemiş oyuncular arasından değerlendireceğiz. Bu kuralın sebeplerinden birisi 2019-20 sezonunda en iyi üçüncü beşe seçilen Ben Simmons’ı da yazıya dahil edebilmek.
Shai Gilgeous-Alexander Takımının Lideri
Buradaki takasın spesifik özellikleri, Chris Paul’un Oklahoma City Thunder’dan ayrılması ve geriye onun yeteneklerinde bir oyuncunun gelmediği her durumda bizim işimize yarıyor.
Örnek olarak Paul’u eğer Eric Bledsoe ve draft hakkı karşılığında Milwaukee Bucks’a ya da draft hakları ve maaşını denkleyebilecek oyuncular karşılığında Philadelphia 76ers veya New York Knicks’e yollayabiliriz.
Buradaki ana amacımız Shai Gilgeous-Alexander’a daha fazla özgürlük kazandırmak. Shai, geride bıraktığımız sezon Luka Doncic ve Jayson Tatum’ın arkasından 19.0 sayı – 5 ribaund – 3 asist ve %56’lık true shooting yüzdesi barajlarını aşan ve henüz 21 yaşını doldurmamış 3. oyuncu oldu.
Buradaki önemli nokta, Shai’nin kullandığı top miktarı hem Doncic hem de Tatum’ın kullandığından çok daha azdı. Bu Chris Paul ile yan yana oynamanın ortaya çıkardığı doğal sonuçlardan bir tanesi.
SGA, inanılmaz bir atlet ya da çok keskin bir şutör değil. Ancak sahip olduğu top kontrolü yetenekleri ve potaya giderken sürekli olarak hızını değiştirebilmesi hem kendi yeteneklerini daha iyi kullanmasını sağlıyor hem de sahadaki takım arkadaşlarını da rahatlıkla kontrol edebiliyor. 21 yaşındaki oyuncuların çoğu, savunmacılarının kendilerini kontrolden çıkarmaması için fazlasıyla çaba sarfetmek zorunda kalıyorlar. Ancak SGA, temposunu içgüdüsel bir şekilde kontrol edebiliyor ve savunmacıları dengesiz şekilde yakalayarak sahada istediği noktalara kolaylıkla gidebiliyor.
Oyuncular şutlarını geliştirebilir ya da çok çalışarak güçlenip atletizmlerini arttırabilir. Ancak SGA’nın top elindeyken yapabildiklerini öğretmenin imkanı yok.
Eğer SGA, bir gün süperstar haline gelmeyi başarırsa kimsenin onun yeteneklerine itiraz edeceğini sanmıyorum. Paul’un takımdan ayrılması ve Thunder’ın bütün ipleri ona emanet etmesiyle SGA oyununu çok başka seviyelere çıkartabilir.
Utah Jazz, Donovan Mitchell’ın Takımı
Takas Seçenekleri:
-
- Utah Jazz, Rudy Gobert ve Joe Ingles’ı; Clint Capela, De’andre Hunter, Kevin Huerter ve 6. sıra draft hakkı karşılığında Atlanta Hawks’a takaslar.
- Utah Jazz, Rudy Gobert’i; Coby White, Lauri Markkanen, Thaddeus Young ve 2020 draftının 4. sıra hakkı karşılığında Chicago Bulls’a takaslar.
Rudy Gobert, önümüzdeki transfer döneminden itibaren süper maksimum kontrat imzalamaya uygun hale gelecek. Ancak Utah Jazz’in Fransız uzuna bu kontratı vermesi çok büyük bir hata olur. Gobert’in savunmada sergilediği dominasyon herkesin malumu, ancak Jazz için maaş bütçesinin %35’ini geleneksel bir pivota harcaması da çok mantıklı bir durum değil.
Eğer Jazz, Gobert ile daha uygun bir kontrat üzerinde anlaşmaya varamazsa yıldız oyuncuyu takas etmeleri hiç de şaşırtıcı olmaz.
Gobert, savunmada takımına çok büyük bir katkıda bulunsa da hücumda özellikle spacing anlamında önemli sorunlar yaratıyor. Savunmada çok değerli bir oyuncu olan Gobert, sete set hücumlarında devrilen bir uzun olarak da önemli bir devrilen oyuncu tehdidi. Bu yüzden de çok fazla süre alıyor ancak bu Mithcell’ın daha iyi bir spacinge hücum etmesinin de önüne geçiyor.
Mitchell, saldırabileceği koridorlarda daha geniş bir alan bulursa çok daha etkili bir tehdit haline gelebilir.
Mitchell geride bıraktığımız sezonda kariyerinin en yüksek sayı ortalamasını yakaladı ve 24.0 sayı – 4.3 asist – 4.4 ribaund ortalamalarıyla kariyerinde ilk kez All-Star seçildi. İzolasyon oynadığında Mitchell’ı durdurmak neredeyse imkansıza yakın ve hem pasör olarak hem de kalabalık etrafında pozisyonları bitirme konusunda gözle görülür bir gelişim gösterdi. Eğer pivotsuz beşlerle oynayacağı dakikalar artarsa Mitchell’ın ciddi bir gelişim göstereceğini düşünmemek için hiçbir sebep yok.
Mithcell şu anda bile süperstarlığın sınırında bir oyuncu. Gobert’i denklemden çıkarmak Mitchell’ın tartışmasız bir süperstar haline gelmesini sağlayabilir. Jazz’in kariyeri boyunca 2 kere Yılın Savunmacısı seçilen Gobertsiz şekilde kesinlikle daha iyi bir takım olacağını söylemiyoruz. Ancak bu yazıda üzerine kafa yorduğumuz şey de Jazz’i daha iyi hale getirmek değil.