2020 NBA Draftının Kazananları ve Kaybedenleri

19/Kas/20 11:24 Kasım 19, 2020

admin69

19/Kas/20 11:24

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, 2020 NBA Draftında yaptıkları hamlelerle aradığını bulamayan ve tam olarak istediklerini yapan takımları sizlerle buluşturuyor…

by Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izilesiz kullanılması kesilelikle yasaktır.

Tarihin en sıradışı NBA offseasonında heyecanla beklenen 2020 NBA Draftı geride kaldı. Draft sınıfında yeteneği sayesinde net bir şekilde öne çıkan bir potanisyelin olmaması, serbest oyuncu pazarının kısıtlı olması gibi sebepler de basketbolseverlerin draft günü takaslarını çok daha büyük heyecanla beklemesine sebep oldu.

Büyük takas olarak nitelendirebileceğimiz takaslar, en azından draft günü çok gerçekleşmese de özellikle Philadelphia 76ers, yaptığı hamlelerle doğru yönde çok önemli adımlar attı.

Draftın hemen sonrasında yapılan hamleleri kesin bir dille değerlendirmek çok mantıklı değil. Yapılan takasların, takımları nasıl etkileyeceğini ve seçilen oyuncuların ilerleyen dönemlerde nasıl gelişim göstereceğini izlemek gerekiyor. Fakat bazı hamlelerin, takımların sorunlarını çözmek ya da mevcut sorunlarına yeni sorunlar eklemek anlamında kritik rol oynayacağını da net şekilde gösteriyor.

Eurohoops Fırın, 2020 Draftının kazanan ve kaybedenleriyle karşınızda:

Kazananlar

Philadelphia 76ers

Geçtiğimiz yaz döneminde Philadelphia 76ers’ın Al Horford’a verdiği 4 yıl 110 milyon dolarlık kontrat, çoğu basketbolsever tarafından eleştirilse de tecrübeli oyuncunun tecrübesiyle birlikte önemli katkılar yapabileceği düşünülüyordu. Ancak geride bıraktığımız yıl boyunca Horford’ın kadronun geri kalanına çok da uygun bir parça olmadığı her geçen gün daha net şekilde ortaya çıktı. Sixers’ın Harris’le birlikte Horford’a verdiği yüklü kontratlar da kadro mühendisliği açısından yönetim kanadının elini kolunu fazlasıyla bağlıyordu.

Geçtiğimiz günlerde takımın basketbol operasyonları başına Daryl Morey’i getiren Sixers, bu hamlenin meyvelerini çok vakit geçmeden almaya başladı. Dün gece ilk olarak Al Horford, 34. sıra ve 2025 korumalı birinci tur hakkını Oklahoma City Thunder‘a yollayarak Danny Green ve Terrance Ferguson’ı kadrosuna katan Sixers, Horford’ın devasa kontratından kurtulmanın yanı sıra Joel Embiid – Ben Simmons ikilisinin yanında şut tehdidi ve savunma yetenekleriyle iyi bir tamamlayıcı olacak Green’i kadroya kattı.

Sixers, draft başladıktan sonra ilk turda da kadrosuna Tyrese Maxey’i ekledi. Geçtiğimiz yıl boyunca Lexington formasıyla maç başına 14 sayı üreten Maxey, üç sayı çizgisinin gerisinden sadece %29’la oynuyordu. Bu çok yüksek bir oran olmasa da Maxey’nin faul çizgisinden %83’le isabet bulması, genç oyuncunun şutunun zamanla göstereceği gelişim açısından umut veriyor.

Draftın devamında Morey, Josh Richardson ve 36. sıra seçimi karşılığında geçtiğimiz yıl %44’le üç sayılık atış kullanan keskin şutör Seth Curry’i kadrosuna kattı. Curry’nin Ben Simmons ve Joel Embiid’in bulunmasını isteyeceğiniz tarzda bir parça olduğunu söylemek gerekiyor. Morey, dün gece tamamen Sixers’ın çehresini değiştirmeyi başarmasa da Philadelphia ekibinin doğru yönde büyük adımlar atmasını sağlayarak takımının gecenin en büyük kazananı olmasını sağladı.

Detroit Pistons

Detroit Pistons, 3 yol önceki draftın 12. sırasında seçtiği Luke Kennard’ı 2020 Draftının 19. sırası karşılığında takasladı. Bu ilk bakışta göze kötü bir takas gibi gelebilir. Geçtiğimiz sezon sakatlıkları sebebiyle fazla forma giyemese de Kennard, oynadığı maçlarda pick and roll hücumundaki etkinliğini arttırmış ve 15.8 sayı üretmişti.

Ancak Pistons’ın ciddi şekilde yeniden yapılanma yoluna girdiğini söyleyebiliriz ve dün geceki draftta kadrolarına kattıkları 3 oyuncu, kaybettikleri Luke Kennard’dan çok daha fazla heyecan veren isimler.

Draftın 7. sırasında Killian Hayes’i kadrosuna katan Pistons, iyi bir pick and roll yöneticisi ve aynı zamanda iyi bir pasör. Şut olarak henüz NBA seviyesinin uzağında olsa da 19 yaşındaki oyuncu, faul çizgisinin gerisinden %90’a yakın bir isabet oranıyla oynuyor ve bu da gelecek yıllarda şutörlük anlamında kendisini geliştirebileceği yönünde umut veriyor.

Draftın devamında Houston Rockets ile yaptığı takasta Trevor Ariza’yı kadrosuna katarak önemli bir ekleme yapan Pistons, iyi bir hücum ribaundçusu olan ve boyalı alanı savunma konusunda önemli bir isim olan Isaiah Stewart’ı seçen Pistons, Doumbouya’nın yanına da iyi bir uzun partner eklemiş oldu. Clippers ve Nets‘le yaptıkları takas sonucunda kadrosuna üç sayı çizgisinin gerisinden %45.1’le üç sayılık atış kullanan Saddiq Bey’i ekleyen Pistons, muhteşem bir draft gecesini de tamamlamış oldu.

Geçtiğimiz sezon boyunca Pistons hakkında konuşurken sürekli olarak nasıl bir yol izleyeceklerini belirlemeleri gerektiğini ve geleceklerinin belirsiz olduğunu dile getiriyorduk. Doumbouya’nın yanına Hayes, Stewart ve Bey gibi oyuncuları ekleyen Pistons, şu anda kadrosunda çok uzun süredir sahip olmadığı kadar potansiyelli genç oyuncuları bulunduruyor.

Sacramento Kings

Takımların draft stratejileri tartışılırken masada kalan en iyi oyuncuyu seçmenin mi yoksa eldeki kadronun ihtiyaçlarına göre tercih yapmanın mı daha doğru olduğu sık sık tartışılır. Sacramento Kings, dün geceki draftın 12. sırasından yaptıkları seçimle hem alabilecekleri en iyi hem de kadrolarına muhteşem uyum sağlayacak oyuncuyu seçmiş olabilir.

Tyrese Haliburton, draftın ilk 6 sırasından seçilse büyük olasılıkla kimse şaşırmazdı. 1.96 boyundaki Haliburton, muhteşem bir saha görüşüne, yüksek basketbol zekasına sahip olan bir isim. De’Andre Fox’un bulunduğu kısa rotasyonunda çok yönlü oyunu ve savunma yetenekleri sayesinde muhteşem bir tamamlayıcı olacaktır. Hem top elinde olduğu zaman hem de topsuz oyunda etkili olmayı başarabilen genç oyuncunun fiziksel profili de koç Luke Walton’ın farklı beşlerle sahada kalarak daha yaratıcı stratejiler denemesine yardımcı olacaktır.

Draftın ikinci turunun ortalarından Robert Woodard II ve Jah’mius Ramsey, gibi oyunun iki yanında da etkili olabilme potansiyeline sahip oyuncuları kadrosuna katan Kings için önceki yıllarda iyi bir draft geçirdiklerini söylemek pek mümkün değildi. Ancak bu sene şeytanın bacağını kırdılar gibi gözüküyor.

Kaybedenler

New York Knicks

Warriors are perfect match in first round for NBA prospect Obi Toppin

Draft öncesi Knicks‘in ihtiyaçlarından bahsettiğimiz zaman R.J. Barrett’ın yanına yaratıcı ve şutör oyuncu eklemesi gerektiği gerektiğini söylüyorduk. Birisi lotaryadan olmak üzere 2 tane birinci tur hakkına sahip olan Knicks, kanat oyuncularının ve oyun kurucuların ağırlıklı olduğu draftta kadrosuna skorer bir uzun kattı.

Bu kesinlikle Knicks’in kadrosuna kattığı Obi Toppin’in kötü bir oyuncu olduğu anlamına gelmiyor. Geçtiğimiz yıl kolejde 20 sayı – 7.5 ribaund ortalamasıyla oynayan Toppin, Yılın Oyuncusu seçilmeyi de başarmıştı. Saha içinden %63’le şut atan Toppin, kesinlikle heyecan uyandıran bir yetenek.

Ancak Knicks’in kadrosunda halihazırda Julius Randle, Taj Gibson ve Bobby Portis gibi uzun forvetler bulunuyor. Knicks formasıyla Toppin’in kendisini geliştirebilmek için ne kadar forma bulabileceği önemli bir soru işareti.

Aynı zamanda Toppin, draftın ilk 10 sırasında seçilen oyuncular içerisindeki en kötü savunmacı olabilir. Knicks’in tercihini yaptığı esnada Deni Avdija hala seçilebilirdi. Avdija’nın Knicks için daha uygun bir tercih olacağını düşünüyoruz.