by Michael Scotto, Çeviri: M.Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 14 Ekim 2020 tarihilede HoopsHype’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Draft öncesi bir yönetici ile yapılacak kötü bir mülakat, genç bir oyuncunun draft değerine kötü performans gösterdiği bir maç ya da takımla çıktığı bir çalışma kadar zarar verebilir.
“Bu çocukların bunun bir iş mülakatı olduğunu fark etmiyor olmaları inanılmaz. Bu sadece ikna etme süreci değil” diyor tecrübeli bir yönetici. “Buraya geldiğiniz zaman size ne kadar iyi olduğunuzu anlatmayacağız. Birçoğunun kafasını bu karıştırıyor.”
Bunu göz önünde bulunduran HoopsHype, yıllar içerisinde farklı takımlar için NBA’de drafta giren oyuncular ile draft öncesi mülakatları gerçekleştiren altı yönetici ile konuştu. Yöneticiler, yıllar içerisinde duydukları en kötü yanıtları, karakter sorularına verilen cevapları ve bir oyuncunun değerini olumsuz etkileyen saçma oyuncu kıyaslarını paylaştı.
EN KÖTÜ YANITLAR
Bazı yöneticiler, oyuncuların körü körüne dürüstlüğünden ötürü şoke oluyor, bazıları ise raporlarında yer almayan yeni bir bilgi edinmiş oluyordu. Bu yanıtlar, yöneticiler için oyuncuların değerlerinin düşmesine ya da onların draft hedefleri arasından çıkmasına neden oluyordu.
Tecrübeli bir Doğu Konferansı yöneticisi, bir oyuncuya uyuşturucu kullanıp kullanmadığını sormuş. Oyuncu şaşırtıcı bir şekilde kullandığını söyleyince de yönetici, en sevdiği uyuşturucunun ne olduğunu sormuş.
“Ekstazi olduğunu söyledi” diyor o yönetici. “Uyuşturucu parasını nereden bulduğunu sorduk. ‘Bu okula gelmem için para verdiler, parayı oradan buldum’ demiş. Elbette kara listeye aldık.”
Başka oyuncular ise kolej kariyerlerinde başlarını belaya sokmakla ilgili soruları yanıtladıklarında yöneticilerin onlara NBA’de şans vermesi için gerekli olgunluğu göstermekte başarısız olmuşlar.
Bir yönetici, başını belaya sokan ve okulu tarafından uzaklaştırma alan bir oyuncu ile konuşmuş. Yönetici, oyuncuya ne ders aldığını sorduğunda yanıt onu şaşkına çevirmiş:
“‘İnsanlar hep izliyor. Bir sonraki sefere daha dikkatli olmalıyım’ dedi” diyor o yönetici. “Oyuncu reddetti, kendisine tekrar sorduk ve herkesin bildiği olayı bir daha reddetti. ‘Ne oluyor yahu?’ der gibi bakıyordum. Birçok oyuncu kabulleniyor. Akıllıca olanı da bu. Bu oyuncu ise iki kez reddetti ve ‘Daha iyi bir suçlu olmam lazım’ der gibiydi.”
Bir başka yönetici ise bir mağazada bir şey almaya çalışırken sahte para ile yakalanan bir oyuncu ile konuşmuş.
“Duyduğum en kötü şeylerden biriydi herhalde fakat bu konuda dürüst olduğu için ona saygı duydum çünkü hiçbirimiz bu bilgiye sahip değildik” diyor bir başka yönetici. “O oyuncu artık ligde değil.”
Benzer bir şekilde başka bir yönetici de mülakatları sırasında bir oyuncunun dürüstlüğünden ötürü memnun olmuş fakat oyuncunun hatasından ders çıkarmayıp o hatayı tekrar etmesi onu dehşete düşürmüş.
“Bir oyuncu vardı, bize ot içtiği için ceza aldığını ve o cezanın kendisine çok büyük bir ders olduğunu söylemişti” diyor yönetici. “Daha sonrasında ona cezadan sonra bir daha ot içip içmediğini sorduk, içtiğini söyledi.”
Zaman zaman bazı cevaplar o kadar kötü ki yöneticileri güldürebiliyor.
Farklı organizasyonlarda draft mülakatları gerçekleştiren bir yönetici, bir oyuncuya kolej kararını nasıl verdiğini sormuş.
“Koçun annesine ev aldığını söyledi” diyor yönetici arkasına şaşkınlıkla yaslanırken. “‘Pekala… Ee… Müstakil bir ev miydi?”
Başka bir oyuncudan ise draft denemesinde tahtaya bir set çizmesi istenmişti. Oyuncu, tahtaya hiçbir set çizemedi. Yönetici bu anı “utanç verici” olarak hatırlıyor.