by Mo Dakhil, Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 27 Ekim 2020 tarihilede BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Bazı NBA oyuncuları, bazı sezonlarda farklı sebeplerle zorluklar yaşıyor. Kimi zaman yeni bir takıma alışmaya çalışıyorlar, kimi zaman daha büyük bir rolün altında eziliyorlar, kimi zaman zorlu bir sakatlıktan kimi zaman da yorgun geçen bir sezondan sonra geri dönmeye çalışıyorlar…
Geri dönebilmek için bu oyuncuların genelde çok fazla çalışması gerekiyor. Bazıları için bir sisteme ya da yeni bir role uyum sağlamak, kilit nokta olabiliyor. Başka oyuncuların vücutlarını sezonun zorluğuna hazırlamaları gerekiyor.
2020-21 sezonu Noel öncesi başlayabilecekken bazı oyuncular için geri dönüş mücadelesi, beklenenden çok daha erken başlayabilir.
Mike Conley, Utah Jazz
Utah Jazz, geçen yaz Mike Conley’i takas ettiğinde NBA finali için sürpriz at tahminlerinde konuşulan takımlardan biri oldular. Tecrübeli oyun kurucunun Donovan Mitchell’ın üzerindeki hücum yaratıcılığı yükünü azaltması bekleniyordu.
Fakat Conley’in Jazz’deki ilk sezonu pek istendiği gibi gitmedi.
İlk 20 maçında %37 ile saha içi isabeti bulurken 14,3 sayı ortalaması yakaladı. Kariyeri boyunca %43,9 ile saha içi isabeti buldu oysa Conley. Sezonu da 14,4 sayı ortalaması ile tamamladı ve 2011-12 sezonundan bu yana en düşük ortalamasını görmüş oldu.
Kasık sakatlığı da Conley’in Aralık ve Ocak aylarında çok sayıda maç kaçırmasına neden oldu. Normal sezonda sadece 47 maça çıktı ve ritmini bulması daha da zorlaştı.
Conley, ilk 12 sezonunu Memphis Grizzlies‘de geçirmişti. Dolayısıyla Utah’a geçişi kusursuz olmadı. Baş antrenör Quin Snyder’ın hücum ve savunma sistemlerini öğrenmek için zamana ihtiyacı vardı.
Playofflar, Conley’in 2020-21 sezonunda Jazz’e katabilecekleri açısından umut verici geçti. İlk iki maça oğlunun doğumu nedeniyle çıkamayan Conley, %48,4 saha içi, %52,9 üçlük isabet oranları ile 19,8 sayı ve 5,2 asist ortalamaları yakaladı.
Conley’in Jazz’daki huzur seviyesi yıl boyu yükseldi ve bu da gelecek sezon artarak devam etmeli.
Gary Harris, Denver Nuggets
Gary Harris, 2017-18 sezonunda patlama yaptı ve %39,6 ile üçlük atarak maç başına 5,9 deneme yaptı. 17,5 sayı ortalaması yakaladı fakat o dönemden bu yana sakatlıklarla boğuştuğu iki yıl geçirdi.
2018-19 sezonunda Harris, %33,9 ile üçlük atarken 12,9 sayı ortalaması buldu. Geçen sezon %33,3 ile üçlük atıp 10,4 sayı ortalaması ile oynadı. Maç başına 9,3 şut denedi, çaylak sezonundan beri bu ortalama hiç bu kadar düşmemişti. Ayrıca All-Star arası öncesi %30’un altında üçlük isabeti buldu.
Peki onu geri dönmeye aday yapan şey ne? All-Star arası sonrası ritmini bulmaya başlamıştı. Sezona ara verilmeden önce çıktığı 10 maçta %57,7 ile üçlük attı.
Playoff performansı ise daha da fazla umut verdi. Playofflar öncesi fanustaki maçların tamamını kalça sakatlığı nedeniyle kaçırdı fakat daha sonra ilk turun sonunda geri döndü ve Nuggets‘ın Batı Konferansı finaline doğru giden yolculuğunda %36,5 ile üçlük attı.
Harris ayrıca Florida’da savunmasıyla da dikkat çekti. O sahadayken Nuggets, 108,2 savunma ortalaması gösterdi. O yokken bu sayı 117,9’a çıktı.
Nuggets, Harris’i daha verimli kullanma fırsatını kaçırmış olabilir fakat görece daha küçük bir rolde formunu tekrar yakalayabilir. Michael Porter Jr.’ın takımın üçüncü yıldızı olarak yükselişi ve Jamal Murray’in oyun kurucu olarak yaptığı sıçramanın yanında Harris de tamamlayıcı rolde daha etkili olduğunu görebilir.
Victor Oladipo, Indiana Pacers
Victor Oladipo’nun Ocak 2019’da tendon yırtığı sakatlığı nedeniyle 2018-19 sezonu birden sonlandı. Sakatlıktan dönüşü bir tam yıl sürdü. Dolayısıyla 29 Ocak’a kadar 2019-20 sezonunda maça çıkmadı.
Bu kadar süre sahalardan uzak kalan Oladipo elbette biraz hamlamıştı ve üzerindeki o toprağı atamadı. Normal sezonda çıktığı toplam 19 maçta 14,5 sayı ve 2,9 asist ortalamaları yakalarken %31,5 ile üçlük attı. Her üç ortalamada da son üç yılın en düşük sayılarına ulaştı.
Artık sakatlığının üzerinden iki yıl geçmişken gelişmeye devam etmeli. Her ne kadar Miami Heat, playoffların ilk turunda Indiana Pacers‘ı süpürmüş olsa da Oladipo, %36,4 ile üçlük atıp 17,8 sayı ortalaması yakaladı.
Oladipo, sezonun antrenman kampını ve ilk birkaç ayını kaçırınca kısa rotasyonundaki ortağı Malcolm Brogdon ile kimya yakalayacak vakti bulamadı. İkisi birlikte sahadayken Pacers, 102,8 hücum verimliliği yakaladı. Normal sezonda takımın hücum verimliliği ise 109,5 seviyesindeydi. Birlikte oynamaktan ziyade sıra sıra hücum kullandıkları bir düzende oynandı.
Pacers, baş antrenörlüğe Nate Bjorkgen’i getirdi. Dolayısıyla hem Oladipo hem de Brogdon’ın parlamasını sağlayacak bir hücum yaratma görevi artık onda. Oladipo’nun takaslanacağına dair dedikodular gündemi meşgul ediyor, bu da işleri karıştırabilir.
Kontrat yılına giren Oladipo’nun Indiana’da da olsa başka bir yerde de olsa 2020-21 sezonunda geri dönmek için büyük bir motivasyon kaynağı var.
Eric Gordon, Houston Rockets
Eylül ayında dört yıllık, 75,6 milyon dolar değerinde yeni kontratını imzaladıktan sonra Houston Rockets guardı Eric Gordon için her şey ters gitti. Yavaş başladı, sonra da diz ameliyatı oldu ve altı haftayı kaçırdı.
Geri döndüğünde de formunu bulamadı. Rockets’ın fanustaki maçları başlamadan önceki son maçında bileğini burktu. Neticede normal sezondaki 72 maçın yalnızca 36’sında sahada yer aldı.
Yıl genelinde Gordon, 2014-15 sezonundan bu yana en düşük ortalaması olan 14,4 sayı ortalaması ile oynadı. %31,7 ile üçlük atan Gordon, yıl başından sonra %37,4 üçlük isabet oranı buldu.
Zaman zaman hayat emareleri gösterdi, örneğin Ocak sonunda Utah Jazz‘e 50 sayı attı. Ayrıca playofflarda 17,3 sayı ortalaması ile skorunu da yukarıya çekti fakat %32,2 ile üçlük atabildi.
Bu sezondan önce Gordon, Rockets formasıyla hiçbir sezonda 68 maçtan daha az maça çıkmamıştı. Bu üç yıllık süreçte 16,8 sayı ortalaması yakalayıp %36,8 ile üçlük attı.
Gordon, Houston için çok önemli bir rol oynuyor. Dış şut tehdidi var, potaya gidebiliyor ve üçüncü oyun kurucu bile olabiliyor. Kilit nokta, sağlıklı kalıp kalmaması olacak.
Draymond Green, Klay Thompson, Stephen Curry — Golden State Warriors
Golden State Warriors‘ın tecrübeli yıldızlarından herhangi birini geçen sezona göre yargılamak zor.
Klay Thompson, 2019 NBA Finali’ndeki aşil sakatlığı nedeniyle bütün sezonu kaçırdı. Sezonun dördüncü maçında Stephen Curry’nin eli kırıldı ve daha sonrasında Curry yalnızca bir maçta daha oynayabildi. Draymond Green ise 43 maçta, 2013-14 sezonundan bu yana en düşük ortalaması olan 28,4 dakika ortalaması ile oynadı.
NBA’de final serisi oynamak, bir takım için fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak yorucu olabilir. Bu takım üst üste beş final serisi oynadı.
Green ve Thompson, beş yıllık bu süreçte playofflarda 104 maça çıktı. Curry ise 93 maça çıktı. Bir noktada oyuncuların artık benzini bitmeye başlıyor.
Bütün sezonu sakatlıkla geçiren Thompson, boş bir yılı geride bıraktı. O yüzden de Warriors’ın Curry’yi hemen sahalara döndürmek için acele etmesine ya da Green’in vücudunu zorlamasına gerek yoktu.
Bunun yerine Warriors, gelişecek genç oyuncular aldı ve hangilerinin uzun vadede takımda kalabileceğini değerlendirdi. Ayrıca büyük bir takas yaparak D’Angelo Russell’ı Andrew Wiggins ve draft hakları karşısında gönderdiler. Bunun neticesinde de NBA Draftı’nda ikinci sıradan seçim yaptılar.
Warriors’ın artık geleceğe dair farklı seçenekleri var. Hangi yöne giderlerse gitsinler Büyük Üçlü, yeni bir maceraya hazır olacak. (Ed. Notu: Bu yazı yazıldığında Klay Thompson, henüz 2020-21 sezonunu kapatmasına neden olacak sakatlığı yaşamamıştı.)
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak içile tıklayın!