By Dan Favale, Çeviri: Arma Kaynar/ info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 12 Ekim 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Sezon ortasında da takımlar için çok etkili takaslara şahit oluyoruz. Ancak dev takaslar genellikle sezon içerisindeki takas döneminde değil de offseasonda gerçekleşiyor. Çünkü doğal olarak takımlar, kadrolarındaki büyük değişikliklere sezon içerisinde değil de antrenman kamplarında adapte olmak istiyor.
Bu yazıda takımların yaz dönemlerinde gerçekleştirdikleri ve ligi şekillendirmiş takaslara odaklanacağız. Bu yazı için sadece 2000 yılından sonra gerçekleşen takasları göz önünde bulunduracağız. Ancak draft gününde gerçekleştirilen takasları göz önünde bulundurmayacağız. Eğer Luka Doncic, Rudy Gobert, Kawhi Leonard ya da Donovan Mitchell gibi takasları da dikkate alırsak işin içinden çıkmamız hayli zorlaşacaktır.
Bununla birlikte takımların gerçekleştirdiği sign and tradeler de bu taksata dikkate alınmayacak. 2010 yılından beri sign and tradelerle kadrosuna Chris Bosh, LeBron James ve Jimmy Butler’ı katan Miami Heat yönetiminden özür dilememiz gerekiyor. Bu yazıda yer alan takaslarda sadece dev isimlerin yer değiştirmediğini, bu hamlelerin hepsinin başka dev takasları fitillediğini ve şampiyonlukların kaderini değiştirdiğini de söylemek istiyoruz.
Shaquille O’Neal, Miami’de (2004)
Takas:
Miami Heat Aldıkları: Shaquille O’Neal
Los Angeles Lakers Aldıkları: Caron Butler; Brian Grant; Lamar Odom; 2006 birinci tur hakkı (Jordan Farmar); 2007 ikinci tur hakkı (Renaldas Seibutis)
Shaquille O’Neal’ın 2004 yılının Temmuz ayında Los Angeles Lakers‘tan ayrılması iki farklı takımın kaderini tamamen değiştirdi. Miami Heat, bu hamleyle birlikte şampiyonluk şansını hayli arttırdı. Miami’deki günlerinde Shaq, zirve performansının uzağındaydı ancak buna rağmen 23 yaşındaki Dwyane Wade’e şampiyonluk yolunda yeterli desteği olmayı sağladı.
Heat’te geçirdiği 3 sezon boyunca 20.6 sayı – 9.3 ribaund – 2.3 asist ve 1.9 blok ortalamaları yakalayan Shaq, saha içinden kullandığı şutlarda da %59.9’luk bir isabet oranı yakaladı. 2006 yılında Pat Riley’nin benche dönmesiyle birlikte şampiyonluğu kazanan Heat takımında net şekilde en iyi 2. oyuncu olan Shaq, finallerde ideal bir performans sergilemese de takıın şampiyonluğunda büyük rol oynadı.
Lakers içinse bu takas, Kobe’nin Shaq olmadan şampiyonluk kazanmak için mücadele ettiği dönemin başlangıcı oldu. Kobe, bu isteğini 2009 ve 2010 yıllarında gerçekleştirmeyi başardı. Yeni bir başlangıçtan çok bu takas, NBA tarihinin en büyük ikililerinden birisinin döneminin de sonuna gelindiğini ilan ediyordu. Beraber 4 final oynayan ve 3 şampiyonluk kazanan ikili, tartışmasız şekilde 2000’li yılların ilk hanedanlığının da mimarlarıydı.
Eğer bu ikili daha iyi anlaşsaydı ve hiç ayrılmasaydı kim bilir kaç şampiyonluk kazanırdı?
Ray Allen ve Kevin Garnett’in Boston’a Gidişi (2007)
İlk Takas
Boston Celtics‘in Aldıkları: Ray Allen; Glen Davis
Seattle SuperSonics’in Aldıkları: Jeff Green; Wally Szczerbiak; Delonte West; 2008 ikinci tur hakkı (Trent Plaisted)
İkinci Takas
Boston Celtics‘in Aldıkları Received: Kevin Garnett
Minnesota Timberwolves‘un Aldıkları: Ryan Gomes; Gerald Green; Al Jefferson; Theo Ratliff; Sebastian Telfair; Boston’ın 2009 birinci tur hakkı (Wayne Ellington); Minnesota’nın 2009 birinci tur hakkı (Jonny Flynn)
Dev hamleler, genellikle hemen şampiyonluk kazanmak amacıyla gerçekleştirilir. Celtics’in 2007 yazında gerçekleştirdiği bu 2 takas kesinlikle amacına hizmet etti.
Ray Allen ve Kevin Garnett’in Celtics’e katıldığı ilk sezonda 66 maç kazanan Boston ekibi, playofflarda da çok zor seriler oynadıktan sonra şampiyonluğa ulaşmayı başardı. Celtics, oynadığı bütün serilerin en az 6 maç sürdüğü playoff yolculuğunun finalinde Los Angeles Lakers ile karşılaştı ve ezeli rakibini 4-2 yenerek kulüp tarihinin 17. şampiyonluğuna ulaştı.
Sadece bu şampiyonluk bile tek başına bu takasın listede yer alması için yeterliydi. Celtics’in bu takastan sonra hemen şampiyonluğa ulaşması başlı başına anomaliydi. Ancak bu çekirdeğin uzun bir süre boyunca ligin zirvesinde yer alması da onların burada yer almasını kolaylaştırdı. 2010 yılında bir kez daha NBA finallerinde Lakers ile karşılaşan Celtics, daha sonra Miami Heat‘in kurduğu Büyük Üçlüye karşı da mücadele etti. Hatta 2012 yılında NBA Finallerinin sadece 1 maç ötesinde kaldılar.
Bu başarılara sahip bir takımın hanedanlık olduğunu söylemek çok doğru olmaz fakat Garnett ile Allen’ın kadroya katılması bütün lig genelindeki şampiyonluk yarışını değiştirmek için yeterli olmuştu.
Bunun da ötesinde Garnett’in varlığı, 2013 yazında Boston Celtics’in NBA tarihinin en büyük soygunlarından birisini gerçekleştirmesini sağladı. Eğer Paul Pierce’ın yanında Garnett de olmasaydı, Nets büyük olasılıkla Celtics’e bütün geleceğini ipotek etmeyi düşünmezdi.
Chris Paul, Clippers’ta (2011)
Takas
Los Angeles Clippers‘ın Aldıkları: Chris Paul; 2015 ikinci tur hakkı (Arturas Gudaitis); $350,000
New Orleans Hornets‘in Aldıkları: Al-Farouq Aminu; Eric Gordon; Chris Kaman; 2012 birinci tur hakkı (Austin Rivers)
Chris Paul’ün 2011 yılının Aralık ayında New Orleans’tan ayrılışı NBA tarihinin en çok konuşulan konularından bir tanesiydi. Bu takasın üzerinde sürekli olarak dolanan “Ya Chris Paul, Lakers‘a takas olsaydı?” sorusunun gölgesi vardı. Hornets, Rockets ve Lakers arasında gerçekleşen 3 takımlı takasın sonucunda Lakers, Chris Paul’ü kadrosuna katmıştı ve ligin en büyük güçlerinden birisi haline geliyordu. Ancak daha sonra David Stern, meşhur “basketbol nedenleri” sebebiyle takası veto etti. O esnada Hornets, kulübünü lig yönetimi kontrol ettiği için Stern’ün böyle bir hakkı vardı. Bu kararın arkasında belki de birden fazla sebep vardı fakat Cleveland Cavaliers‘ın sahibi Dan Gilbert’ın lig yönetimine yolladığı mektubun da çok önemli bir rol oynadığı söyleniyordu.
Dan Gilbert, daha sonradan açıkladığına göre mektupta “Bir takımın takastaki en iyi oyuncuyu alırken bir yandan da kendisine 40 milyon dolarlık bir bütçe yarattığını hiç görmemiştim. Bunu yaparken draft haklarından vazgeçmemişlerdi bile. Bu da daha sonra Dwight Howard’ı da takasla kadrolarına katmalarını sağlayacaktı.” ifadelerini kullanmıştı.
Lakers taraftarının bu takasın iptal edilme şekline sinirli olmak için haklı sebepleri var. Chris Paul’ü kadroya katmak, kesinlikle Lakers’ın sonraki 10 yılını tamamen değiştirecekti. Belki Kobe, CP3’yle birlikte kariyerinin 6. şampiyonluğunu kazanacaktı. Belki de takıma yapılacak Howard eklemes, gerçek hayattaki kadar kötü sonuçlanmayacaktı. 38 yaşındaki Steve Nash’i kadroya katmak için 2 tane birinci tur hakkından vazgeçmek zorunda kalmayacaklardı. Ancak Chris Paul’ün bu listede yer almasının sebebi Lakers değil…
Paul’ün Clippers‘a gelişi, Blake Griffin’in henüz yapamadığı şekilde takımın NBA’in en iddialı ekiplerinden birisi haline gelmesini sağladı. Eğer Chris Paul, kadroda olmasaydı ileride Hall of Fame’e seçilmesine kesin gözüyle bakılan Doc Rivers’ın Clippers’ın başına geçmesi neredeyse imkansızdı. Paul’ün Los Angeles’ta oynadığı süre boyunca üst üste 6 kez playoff oynayan Clippers, Spurs ve Warriors‘ın arkasından en yüksek 3. normal sezon galibiyet yüzdesine sahipti.
Dwight Howard’ın Lakers’a Gelişi(2012)
Takas
Los Angeles Lakers’ın Aldıkları: Dwight Howard; Earl Clark; Chris Duhon
Orlando Magic‘in Aldıkları: Nikola Vucevic; Arron Afflalo; Christian Eyenga; Moe Harkless; Al Harrington; Josh McRoberts; Denver’ın 2013 ikinci tur hakkı (Romero Osby); Denver’ın 2014 birinci tur hakkı (Dario Saric); L.A.’ın 2017 ikinci tur hakkı (Wes Iwundu); Philadelphia’nın 2018 birinci tur hakkı* (Landry Shamet)
Denver Nuggets‘ın Aldıkları: Andre Iguodala
Philadelphia 76ers‘ın Aldıkları: Andrew Bynum; Jason Richardson
*Bu draft hakkı daha sonra tekrar Sixers‘a takas edildi.
Bütün dev takasların planlandığı gibi işlediğini söyleyemeyiz. Bu takasta bunun en iyi örneklerinden bir tanesi.
Dwight Howard’ın bu takastan sonra Lakers için jenerasyonlar arasındaki köprü olması bekleniyordu. Kobe’nin kariyerinin son yıllarında Lakers’ın daha iddialı hale gelmesini sağlayacaktı ve Kobe’nin emekliliğinden sonra da takımın yıldızı haline gelecekti. Bunun yerine Howard, sadece bir yıl kaldı ve bu süre boyunca da Kobe’yle ciddi şekilde tartışarak takımın başarısızlığının arkasındaki önemli sebeplerden birisi oldu.
O sezon Lakers’ın başarısız olmasında yaşanan sakatlıkarın da büyük etkisi olmuştu. Pau Gasol ve Steve Nash, sezonun büyük kısmını sakatlıkları nedeniyle kaçırdı. Howard, yaşadığı omuz sakatlığı nedeniyle Orlando günlerindeki görüntüsünün çok uzağında kaldı. 34 yaşındaki Kobe’nin çok büyük bir yük taşıması gerekti ve yıldız oyuncu bu yükü taşıyamayarak sezonun son kısmında aşil tendonundan sakatlandı. Bu sakatlık sadece Lakers’ın o sezonki playoff macerasının kısa sürmesine sebep olmakla kalmadı Kobe’nin kariyerinin geri kalanını da ciddi anlamda yaraladı. Bu da Lakers’ın sonraki yıllardaki şampiyonluk iddiasını ciddi anlamda düşürdü.
Belki Howard, sezon bittikten sonra Rockets‘a gitmeyi tercih etmeseydi her şey daha farklı olabilirdi. Bunun çok yüksek ihtimal olmadığını biliyoruz. Bu sezonun ardından Howard, asla eski günlerindeki gibi bir performans gösteremedi. Ancak aynısını rahatlıkla Kobe için de söyleyebiliriz.
Geriye dönüp baktığımızda bu takas, 3 farklı takım için yeniden başlangıç noktası oldu. Bynum, Sixers formasıyla asla maça çıkmadı ve “trust the process” döneminin başlamasını sağladı. Magic, Howard’ı takımdan yolladığından beri bir tane bile playoff serisi kazanamadı. Denver ise Andre Igoudala’ya sadece bir yıl yuva oldu. Bu sezonun ardından Igoudala, Warriors‘ın yolunu tutarak hanedanlığın en önemli parçalarından birisi haline geldi.