By Jovan Buha, Çeviri: Arma Kaynar/ info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı TheAthletic’te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Geçen sezon Clippers’ın oynadığı her maçtan önce Kawhi Leonard’a isteği doğrultusunda maç önü rutinini gerçekleştirebilmesi için özel bir alan tahsis ediliyordu.
Lig kaynaklarından elde edilen bilgiye göre Leonard, maçlardan önce yaklaşık 25-40 dakika civarı maç öncesi rutinini gerçekleştirebilmek için yalnız kalırdı. Takımın deplasmanda oynadığı karşılaşmalardan önce Leonard’a bu özel alanı sağlayabilmek için takımın kadın çalışanlarının kullandığı soyunma odası Leonard’a bırakılıyordu. Zaman zaman Clippers’ın Staples Center’da oynadığı karşılaşmalarda da yine kadın çalışanların soyunma odasının Leonard tarafından kullanıldığı belirtildi.
Bazı Clippers oyuncuları, koçları ve çalışanları bu durumdan haberdardı ve bundan rahatsız oluyorlardı. Kadın çalışanların soyunma odasının Leonard’a verilmesinin arkasında seksist bir niyet olmasa da kadın çalışanların soyunma odalarını Leonard yüzünden kullanamaması rahatsızlık yaratmıştı. Takıma yakın kaynaklardan elde edilen bilgiye göre hem oyuncuların hem de çalışanların bu durumdan rahatsız olduklarını dile getirdiği söyleniyor. Ortada garip bir durum vardı ancak bu olaydan duyulan rahatsızlığı dile getirmenin Leonard’a karşı tepki veriliyormuş gibi anlaşılabileceği için kimse çok fazla bir şey de söylemiyordu.
Bu yazı için Clippers organizasyonuna ulaştığımızda bazı çalışanların soyunma odasının Kawhi’a verildiğini reddeden kulüp, maç önü programında Kawhi’ın esneme hareketlerini yapabilmesi için kendisine alan sağlanması gerektiğini ve özellikle takımın deplasmanda oynadığı maçlarda bu alanı yaratmanın çok da kolay olmadığını belirtti.
Paul George ve Kawhi Leonard’a sağlanan ayrıcalıkların takım içi dinamikleri değiştirdiğini gösteren olaylardan en net farkedileni kesinlikle Leonard’ın maç öncesinde yalnız kalma isteğinin karşılanmasıydı. Leonard’ın bu isteğinin Orlando Fanusundaki maçlarda devam etmediği belirtilse de sezon boyunca takım içinde oluşan kimya sorunlarının Denver Nuggets karşısında 3-1 öne geçtikten sonra alınan mağlubiyette pay oynadığı da ortadaydı.
Hem saha içinde hem de saha dışında oyuncular, hiçbir zaman gereken kimyayı ve şampiyonluk seviyesinde oynayacak devamlılığı kazanamadı. Clippers yönetimi, kadrodaki kaliteli çekirdeğin ve rol oyuncularının üzerine Leonard ile George gibi iki yıldızı eklemenin şampiyonluk için yeterli olacağını düşünüyordu. Ancak yıldız isimlerin, oyuncuların alacağı dakikalardan başlayarak birçok konuda söz sahibi olması takım içerisinde işlerin beklendiği gibi gitmemesine sebep oldu.
Bir takım kaynağı, sene boyunca yaşanan takım kimyası sorunları hakkında “Oyuncular arasında böyle bir sorun varken nasıl kuvvetli bir takım kurabilirsiniz ki? Leonard’a yapılan özel muameleyi gördüğüm andan itibaren işimizin çok zor olduğunu düşünmeye başlamıştım.” ifadelerini kullandı.
NBA oyuncuları, ligdeki her takımda işlerin yıldız oyuncuların etrafında şekillendiğini bilir. Leonard ve George, bu durumun ne ilk ne de son örneği. Ligdeki her All-Star takımlarından özel muamele görüyorlar. Clippers’ta da işler bu durumdan farklı ilerlemiyordu. Özellikle bu oyuncuların ikisinin de 2021 yazında serbest kalabilecek olması yıldız isimlere çok daha özel bir muamele yapılmasını da beraberinde getirdi.
Ancak takım kaynaklarından elde edilen bilgilere göre bu iki isme verilen ayrıcalıklar Clippers organizasyonunda 2017-18 ve 2018-19 sezonlarında kurulan kültürün zarar görmesine sebep oldu. Bu kültür, şüphesiz ki bu iki oyuncunun en başında Los Angeles’a gelmeye ikna olmasının sebeplerinden birisiydi.
Yıldız isimlere sağlanan ayrıcalıklar ise şu şekildeydi:
- Leonard ve George, kişisel güvenlik görevlilerine ve kişisel antrenörlere sahipti.
- Leonard ve George, takımın seyahat ve antrenman programı üzerinde söz sahibiydi. Takımdaki oyuncular, Leonard’ın isteğiyle birkaç antrenmanın iptal edildiğini düşünüyor.
- Leonard’ın San Diego’da yaşanmasına izin veriliyordu ve bu durum yıldız oyuncunun birden fazla takım uçuşuna geç kalmasına sebep oldu.
- Leonard ve George, maçlardan en az 45 dakika sonra medyaya röportaj veriyorlardı. Bu durum, takımın diğer oyuncularının medyayla ilk konuşması anlamına geliyordu ve oyuncular bundan rahatsız oluyordu.
- Takım arkadaşları Leonard ve George’un en zaman oynayıp ne zaman oynamayacaklarını seçme konusunda da kendilerine özgürlük tanındığına inanıyor. Maçlarda tamamen oynamamakla birlikte maç içerisinde de oyuna girecekleri anı seçme konusunda özgürlükleri bulunuyordu.
Yıldız oyunculara yapılan bu özel muamelenin bir kısmının Clippers’a has bir uygulama olmadığı ve lig genelinde işlerin böyle ilerlediği bir gerçek. Ancak Clippers’taki durumda kadronun geri kalanındaki oyuncuların takıma olan adanmışlıklarının zarar görmesine sebebiyet verdi.
Takımın 2017 yılından 2019 senesine kadar sahip olduğu mücadeleci ve “birimiz hepimiz için” mottosuna sahip olan takım kültürü, bu durumdan zarar görmüş ve yerle bir olmuştu. Bu durum, Clippers’ın yeni sezonda çözüm bulması gereken en büyük meydan okumalardan birisi olacak.
Nuggets karşısında alınan mağlubiyetin ardından takımın eski oyuncularından Lou Williams, genellikle kamuoyunun önüne çıkarak takımın yaşadığı sorunları paylaşan isim oldu.
“Birçok durumda sahip olduğumuz yetenek, karşımıza çıkan sorunların üstesinden gelmemizi sağladı.” diyordu Williams. “Bunu takım kimyamız sağlamadı. Nuggets serisinde de bunun sıkıntısını yaşadık.”
Williams, sezonun son maçından sonra yaptığı açıklamalarda “kimya” kelimesini tam 3 kez kullanmıştı. Daha sonra açıklamalar yapan koç Doc Rivers ise “güven” sözcüğünü tam üç kez kullanıyordu. Daha sonra açıklamalar yapmak için mikrofona gelen George de “kimya” sözcüğünü üç kez kullanırken takımın birçok zorluk yaşadığını ve yeteri kadar bir arada zaman geçiremediğini dile getiriyordu.
Takımdaki kişilerin yaptığı açıklamaların satıraralarını okuyarak şunu rahatlıkla anlayabiliyoruz ki 2019-20 Clippers kadrosundaki isimler sezon boyunca aynı hedef doğrultusunda bir araya gelemedi. Yaşanan hayal kırıklığının ardından bile takım, sorunun tam olarak neden kaynaklandığı konusunda fikir birliğine varamıyor gibi gözüküyordu. Şu andaki takımın George ve Leonard’ın kontrat durumları sebebiyle şampiyonluk için 2 yıllık bir penceresi olduğuna inanılmasına rağmen George, takım içindeki bu sorunların çok da ciddi olmadığını dile getiren açıklamalar yapıyordu.
“Bu sezonda bizim için şampiyonluk kazanmanın olmazsa olmaz bir durum olduğunu hiç düşünmedik.” diyerek bunu ifade ediyordu George.
Bu esnada takımın eski topraklarından Williams, bu düşüncenin tam olarak zıttı bir hisse sahipti. Geçen sezon Clippers’ın şampiyonluk kazanması gerektiğine inanıyordu.
“Şampiyon olma beklentilerimiz vardı. Bunu yapabilecek yeteneğe sahiptik. Ancak bir türlü gereken takım kimyasını yakalayamadık. Bu da sahada kendisini belli etti.” diyerek durumu özetliyordu Williams.
Clippers’lı oyuncuların Nuggets serisi kaybedildikten sonra yaptığı açıklamalar, takım içerisindeki kopukluğun en net özeti oluyordu.
Takımın aldığı küçük düşürücü mağlubiyet de Rivers’ın için yolun sonunu temsil ediyordu. Playofflarda işler kötü giderken bir türlü gerekli değişiklikleri yapıp durumu düzeltemeyen Rivers, takımın geleceği hakkında da bazı fikir ayrılıkları yaşıyordu. Bu da yönetimin kendisiyle yollarını ayırmasına sebebiyet verdi.
2 hafta süren koç arayışından sonra Clippers, Rivers’ın da koç ekibinde asistan olarak yer alan Tyronn Lue’yu takımın başına getirdi.
Lue’nun bu görevi kabul ederek Lue, lig genelindeki en ilginç ve stresli pozisyonlardan birisine geldi. Lue’nun elinde Leonard ve George’un yıldızı olduğu ve anında şampiyonluk için mücadele edebilecek bir kadro var. Ancak soyunma odasındaki ortamı düzeltmek dahil Lue’nun önümüzdeki sezon üzerinden gelmesi gereken birçok meydan okuma da mevcut.
Ve Lue, tüm bunları Leonard ile George’un 2021 yazında serbest kalabileceği gerçeğiyle yüzleşerek yapmak zorunda.
Leonard ve George’un gördüğü özel muamele ve soyunma odasında sesi çıkan liderler olmamaları, takım içerisindeki kimyanın bir türlü istenilen seviyeye gelmemesinin arkasındaki en önemli faktörlerdi. Bu durum takım içerisinde ayrılık yaratırken rol oyuncularının da kendilerini dışlanmış hissetmesine sebep olmaya başladı. Clippers, playofflarda baskıyla karşı karşıya kaldığında da işler tamamen sarpa sardı.
“Takım içerisinde huzurlu bir ortam yoktu.” diyor bir lig kaynağı. “Nasıl olsun ki?”
Lue ve koç ekibi, Clippers’ta göreve başladıkları andan itibaren Cavaliers’ta karşı karşıya kaldıklarına benzer bir ortamla yüzleşmek zorunda. Hem takımın yıldız oyuncularını hizaya sokmak hem de kadrodaki karmaşık karakterlerden verim almak zorundalar.
Takımın geçen sezon karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlardan bir tanesi de kadronun çekirdeğinin organik şekilde kurulmaması ve yıllarca takımda yer alan oyuncuların üzerine 2 tane yıldız oyuncunun eklenmesiydi.
Önceki sezonlarda takımda yer alan Williams, Patrick Beverley ve Montrezl Harrell, gibi isimler, önceki yıllarda takım içerisinde daha büyük bir sorumluluğa sahip olmaktan dolayı mutluluk duyuyorlardı. Ancak Leonard ve George eklemesiyle birlikte takım içindeki hiyerarşide geri adım atmak zorunda kaldılar ve bu durum takım içi kimyayı kötü etkileyen faktörlerden bir tanesiydi.
Şampiyon olan birçok takım, şampiyonluklarından önceki yıllarda kadrosunu üzerine kurdukları yıldız oyuncuya sahip oluyorlar. Ancak bunun benzeri bir durum 2019-20 sezonu için geçerli değildi. Karşılarına çıkabilecekleri zorlukların üstesinden Leonard ve George’un yetenekleri sayesinde gelmek isteyen Clippers, bunu yaparken takımın bir sene önce yakaladığı kimyayı da bir kenara itiyordu.
Yeni kurulan bir takımın ilk sezonunda şampiyonluğa ulaşması da mümkün. Lakers’ta LeBron James ve Anthony Davis, bir araya geldikleri ilk sezonda şampiyon olmayı başardılar. Ancak ligin tarihine baktığınızda bu kolay kolay karşınıza çıkan bir durum değil. LeBron’un aksine Leonard ve George’un da sesi yüksek çıkan liderler olmadığını söylemek gerekiyor.
Clippers takımının içerisinde liderlik rolünü daha önce Beverley ve Williams oynuyordu. Soyunma odasında bu iki oyuncunun sesi daha sık duyuluyordu. Beverley daha direkt ve ateşli bir liderlik tarzına sahipken Williams ise sorumluluk alması gereken yerleri seçerek daha sakin bir liderlik tipi sergiliyordu. Ancak takım içi hiyerarşide geçen sezon geri adım atan bu iki isim, kendilerini önceki sezonlardaki kadar rahat hissetmiyorlardı.
“Takımı bir araya getirecek kişi olarak kimi izleyecekleri hakkında bir fikirleri yoktu.” diyor bir lig kaynağı. “Bunu her zaman koçun yapmasını bekleyemezsiniz.”
Leonard’ın suskunluğu, Clippers soyunma odasındaki havanın tamamen değişmesine de sebep oldu.
2018-19 Clippers kadrosu beraber eğlenen ve olumlu bir enerjiye sahip olan bir kadroydu. Takımdaki oyuncular birbirleriyle zaman geçirmekten net şekilde zevk alıyordu. Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi de takım hakkındaki beklentilerin geçen sezonki kadar yüksek olmamasıydı.
Ancak 2019-20 Clippers takımının üzerinde çok daha farklı bir enerji vardı. Takım etrafındaki kişiler, bir türlü takımın uyumlu bir ortam yakalayamadığını ve garip bir enerjiye sahip olduğunu dile getiriyor. Oyuncular, maçlardan önce birbirleriyle şakalaşmıyorlardı. Genellikle maç öncesinde soyunma odasında ciddi ve sessiz bir ortam hakim oluyordu. Oyuncular, koçlar ve çalışanlar zaman içerisinde birbirinden uzaklaşmaya ve medyaya da çok konuşmamaya başlamıştı.
Leonard’ın spot ışıklarını sevmeyen süperstar imajı, takım içerisinde de kendisini belli etmeye başlamıştı.
Bu durum da koç Rivers’ın soyunma odasındaki karakterleri, egoları ve hassasiyetleri dengede tutma konusunda zorlanmasını sağlıyordu. Herkesi bir arada tutmak mümkün olmuyordu.
Takıma yakın bir kaynak, “Özellikle Beverley, Leonard ve George’a farklı muamele gösterilmesini kötü karşıladı.” ifadelerini kullanıyordu.
Takımdaki oyuncular daha önce 2 kez şampiyonluk ve Finaller MVP’si kazanan Leonard’a yapılan özel muameleye anlayış gösterebiliyorlardı. Sonuç olarak Leonard, rüştünü ispatlamış bir süperstardı.
Ancak soyunma odasında George’a gösterilen özel muamele daha çok sorun çıkmasına sebep oluyordu. Evet George kesinlikle All-Star seviyesinde bir oyuncuydu fakat bugüne kadar playofflarda herhangi bir başarı yakalamamış olması takım arkadaşlarının “George bugüne kadar ne başardı ki?” düşüncesine sahip olmasına neden oluyordu.
Eğer Leonard ve George, takım arkadaşlarıyla daha sıcak bir ilişkiye sahip olsaydı gördükleri özel muamele belki de soyunma odasında sorun yaratmazdı. Takıma yakın bazı kaynaklar, bu iki oyuncunun yaşadıkları sakatlıklar sebebiyle takım arkadaşlarıyla fazla zaman geçiremediğini ve bunun da soyunma odasında iyi bir hava yakalanmasının önüne geçtiğini belirtiyor.
Lig kaynaklarından elde edilen bilgiye göre Leonard, zamanının büyük kısmını yakın arkadaşları ve liseden beri tanıdığı Clippers asistan koçu Jeremy Castleberry ile geçiriyordu. George da genellikle ligdeki en iyi arkadaşlarından birisi olan Reggie Jackson ve Oklahom City’de de beraber oynadığı Patricl Patterson’la takılıyordu.
Clippers’taki oyuncuların kişisel anlamda bağ kuramamış olması da sezonun en kritik anlarında yaşanan iletişim sorunları olarak gün yüzüne çıktı.
Oyuncular, birbirleriyle saha içerisinde yaşanan sorunları tartışmıyor ya da birbirlerini yapılan hatalardan sorumlu tutmuyordu. Genellikle Clippers’lı oyuncular, yaşadıkları sorunları halı altına süpürmeye çalışıyordu. Bu da takımın dönem dönem hücumda duraksamasına, savunmada iletişim sıkıntıları yaşamasına sebep oluyordu.
Takım içerisinde bir anlaşmazlık olduğunda oyuncular genellikle sessizliğe bürünüyor, telefonlarında ya da soyunma odasında bir kenara çekilerek zaman geçiriyordu. Takımdaki oyuncular arasında bir türlü kapanmayan bir mesafe vardı.
“İşler yolunda gitmediğinde bunun üzerine hiçbir şekilde konuşmuyorlardı.” diyor bir lig kaynağı. “Pat Beverley’nin arada takımı gaza getirmek için bağırıp çağırmasından çok daha fazlasına ihtiyaçları vardı.”
Bunu fark eden bazı oyuncular ve koçlar durumu düzeltmeye çalıştılar. Ancak Ocak ayında takımın geçirdiği kötü bir dönem esnasında Harrell’ın soyunma odası hakkında medyaya yaptığı açıklamalar sebebiyle Leonard, sadece oyuncuların katılacağı bir toplantı düzenlenmesini istemişti. Lige Coronavirüs salgını sebebiyle verilen aradan sonra Leonard, George ve Beverley’le beraber antrenmanlar da yapmıştı ancak bu tarz aksiyonların istikrarlı olarak alınmaması da durumun çözümünü daha zor hale getirmişti.
Lig genelindeki diğer yıldızların yaptığı gibi takım arkadaşlarını medya önünde ya da özel görüşmelerde motive edecek şeyler söylemiyordu. Leonard’ın liderlik etme şekli, sezon boyunca gelişim göstermişti fakat bir türlü takımın şampiyonluk kültürüne sahip olmasını sağlayacak boyuta da gelmemişti.
Rivers, takımdaki oyuncular aralarındaki sorunları halletmek için yapması gereken konuşmalardan genellikle kaçındığı için devreye girmek zorunda kalıyordu. Ancak bir noktadan sonra oyuncular, Rivers’ın söylediklerini de çok ciddiye almamaya başladılar. Rivers, oyuncularını ve koç ekibini sorumlu tutma konusunda zorluk yaşıyordu.
Şubat ayındaki takas döneminde New York Knicks’ten takıma katılan Marcus Morris Sr., soyunma odasına katıldığında takımın liderlerinden birisi olmak istiyordu ve takım içerisinde sesi en çok duyulan oyunculardan bir tanesine dönüştü.
Lig kaynaklarından elde edilen bilgiye göre Morris’in niyeti iyi olsa da ve net bir şekilde hissedilen liderlik boşluğunu doldurmaya çalışsa da çabaları takım arkadaşları tarafından pek de hoş karşılanmamıştı.
“Takıma katılıp bir anda insanlara ne yapmaları gerektiğini söyleyemezsiniz.” diyerek durumu açıklıyordu lig kaynaklarından bir tanesi.
Morris’in takıma katıldığı ilk dönemlerde pivot Ivica Zubac ve Morris, birkaç kez tartışmıştı. Zubac’ın en sonunda Morris’e “Bütün sezon yaparak başarılı olduğum şeyleri değiştirmemi neden söylüyorsun?” diye çıkıştığı da gelen bilgiler arasındaydı.
Yıldız ve rol oyuncuları arasındaki bu anlaşmazlık ve güç savaşı, Clippers kadrosunda yer alan diğer oyuncuların sorumluluk almasının da önüne geçti. Takım içerisindeki bu boşluğun bir türlü dolmaması da sezon sonunda yakışan çöküşün kaçınılmaz hale gelmesini sağladı.
Ligdeki yöneticilerden bir tanesi, Clippers’taki bu sorunu açıklamak için “Takımdaki 15 oyuncuya kimin lider olduğunu ayrı ayrı sorsaydınız çok farklı cevaplar alırdınız.” ifadelerini kullanıyordu.
Clippers’ın sorunu genellikle soyunma odasında söylenen şeylerden çok söylenmeyenlerle alakalıydı. Bu dinamik, takımın sezon boyunca yaşadığı sakatlıklar, antrenman eksiği ve Rivers’ın koçluk tarzıyla birleşince; hatta bu durumun üzerine lige verilen ara da eklenince işleri toparlamak bir türlü mümkün olmadı.
Sezon araya girmeden önce Clippers, geçen yıl boyunca oynadığı en iyi basketbolu oynuyordu. All-Star arasında oynadıkları 9 maçın 7’sini kazanan Clippers, 6 maçlık bir galibiyet serisine sahipti. Sezon boyunca sakatlıklar sebebiyle bir türlü devamlılık sağlayamayan Clippers, sonunda bir arada oynamayı öğrenmeye başlamıştı.
Ancak daha sonra COVID-19 salgını nedeniyle NBA’de sezon durduruldu. Clippers’ın momentumu da lige verilen arayla birlikte duraksadı. Clippers organizasyonu, bu dönemde her oyuncunun evine bireysel antrenman aletleri yollayarak oyuncuları hazır tutmaya çalıştı. Zoom üzerinden takımın gerçekleştirdiği toplantılarda sürekli “Arayı kazanmak” cümlesi dile getiriliyordu. Leonard; Georve ve Beverley’le birlikte San Dieogo ile Los Angeles’ta antrenmanlar gerçekleştiriyordu.
Ligin tekrar başlamasına kısa bir süre kala takımda işler sonunda yoluna girmiş gibi gözüküyordu. Ancak Orlando Fanusunda Clippers için pekçok sorun tekrar günyüzüne çıktı. Tekrar sakatlıklar yaşayan Clippers, sezon boyunca yokluğunu çektiği ritmi bir türlü kazanamamıştı.
Zubac ve Landry Shamet, COVID-19’a yakalanırken Morris ve JaMychal Green, kişisel sebepler nedeniyle Orlando Fanusuna geç gelebildi. Harrell, Beverley ve Williams, yakınlarının vefatları sebebiyle Orlando Fanusunu terketmek zorunda kaldı. Harrell neredeyse 1 aya yakın bir süre takımdan ayrı kalırken Williams, bir aile dostunun cenazesine katıldıktan sonra ünlü rapçi Jack Harlow’la birlikte “tavuk kanadı” yemek için bir striptiz kulübüne gittiğinde görntülendi. Williams, Orlando Fanusuna döndükten sonra 10 gün boyunca izolasyonda kalmak zorunda kaldı.
Beverley de Orlando Fanusunda yaşadığı sakatlık sebebiyle 5 sıralama maçı ve 5 playoff karşılaşmasında forma giyemedi. George, Fanusta geçirdiği dönem boyunca anksiyete ve depresyon sorunlarıyla yüzleştiğini ve bu durumun onu Dallas Mavericks serisi boyunca çok kötü etkiledği dile getirdi. Harrell, takıma geri döndükten sonra sezon boyunca sergilediği görüntünün çok uzağındaydı.
Kadroda yaşanan istikrarsızlık, Clippers’ın aradığı kimliğe bir türlü kavuşamaması anlamına geliyordu. Diğer takımlar aradan sonra gitgide form grafiğini yükseltirken Clippers hala doğru beşleri ve rotasyonu bulmaya çalışıyordu. Bu esnada kadrodaki oyuncualar da eski formunu yakalamaya çalışıyordu.
Fanusta bulundukları için Clippers oyuncuları birbirleriyle daha fazla zaman geçirmek zorunda kaldı. 31 Ağustos tarihine kadar oyuncuların aileleri, Fanusa gelmemişti. Bu esnada Clippers takımı da sezon boyunca eksikliğini çektikleri takım kimyasını yakalamaya çalışıyorlardı. Ancak sezonun bu noktasına gelindiğinde kimya anlamında ligdeki diğer takımların çok gerisinde kalmışlardı bile.
Bu yüzden Clippers’ın sezon boyunca yaşadıkları sorunlar Orlando Fanusunda da tekrar ortaya çıktı. Takımdaki bazı oyuncular, takım arkadaşlarının kolektif başarıdan çok alacakları kontratları daha fazla önemsediğini düşünüyordu. Sezonun ilk kısmında takım arkadaşları özellikle Harrell’ın daha iyi bir kontrat alabilmek için kendi istatistiklerini önemsediğine inanıyordu. Bu inanç, Orlando Fanusunda da devam etti.
Maçların önemi ve takım üzerindeki baskı arttıkça oyuncular arasındaki gerginlikler de artmıştı. Birkaç kez oyuncuların birbirleriyle ettikleri kavgaların genelinde de genellikle Paul George vardı. Takım arkadaşları, yıldız oyuncunun sorumluluk almadığını düşünüyordu. Dallas Mavericks ile oynanan ilk tur eşleşmesi esnasında Harrell ve George bir tartışma yaşamıştı. Bunun benzeri bir tartışmayı da Nuggets ile oynadıkları serinin 2. maçında bir mola esnasında da yaşadılar.
Clippers’ın Nuggets serisinde kaybettiği 6. maçın ardından George’un yaptığı “Serinin kontrolü hala bizim elimizde” açıklamaları da takım arkadaşları tarafından pek hoş karşılanmadı. Maçın ardından soyunma odasında George ve Jackson’ın soyunma odasında kötü performansları nedeniyle somurtarak gezmesi de takım arkadaşlarını iyice rahatsız etti.
Serinin 7. maçı esnasında 16’ta 4’le sadece 10 sayı üreten George’un takım arkadaşları, yıldız oyuncunun medya önünde yaptığı açıklamaların hakkını veren bir efor sergilemediğini düşünüyordu. “George maç esnasında her şeyi koyvermiş gibi gözüküyordu.” diyor bir diğer lig kaynağı.
Maçın ardından George’un yaptığı bir sonraki sezon tekrar geriye döneceklerine dair konuşma da takım arkadaşları tarafından hiç hoş karşılanmamıştı.
Seri boyunca Rivers’ın da uygun değişiklikleri yapma konusunda zorlandığı net şekilde görüldü. Rivers, Harrell’ı daha az oynatıp kısa beşlere dönmesi Clippers‘ın işlerini çok daha kolaylaştırabilirdi. Rivers’ın hem Mavericks hem de Nuggets serisinde yaşanan sorunlara zamanında müdahale etmekte zorlanması, Clippers‘ın sonunu getiren faktörlerden birisi oldu.
Clippers’ın Nuggets serisinin 7. maçında aldığı mağlubiyet, sezon boyunca takım hakkındaki bulunan bazı şüpheleri de doğrular nitelikteydi. Evet Clippers şampiyonluk seviyesinde yeteneklere sahipti ve önde oldukları zaman tıpkı Portland Trail Blazers maçında olduğu gibi sık sık trash talk yapıyorlardı. Ancak geriye düştükleri anda takımın iyice kırılgan bir yapısı vardı.
Geçen sezonu bu şekilde sona eren Clippers, yıldız oyuncuları sorumlu tutmak konusunda fena bir iş çıkarmayan Lue’yu göreve getirerek bu durumun üstesinden gelmeyi hedefliyordu. Cavaliers‘ta LeBron James, Kyrie Irving ve Kevin Love gibi yıldızların sisteme olan inancını onaran tecrübeli koçun benzeri bir görevi Clippers soyunma odasında da gerçekleştirmesi gerekecek. Leonard ve George’un belirli standartlara uymasını sağlamak zorunda olan Lue’nun takım içerisinde de daha net bir hiyerarşi yaratması gerekecek. Lue’nun bu takımın Leonard’ın takımı olduğunu kadroda yer alan herkese kabul ettirmesi ve rolleri net şekilde çizmesi gerekiyor.
Lue, Ekim ortasında gerçekleştirilen tanıtım basın toplantısında takımın yaşadığı kimya sorunlarının devamlılık barındıran problemlerden çok içinde bulunulan şartlardan kaynaklandığını dile getirmişti. Takımın yaşadığı sağlık sorunları, Orlando Fanusu, kişisel sorunların, takımdaki oyuncuların birbiriyle anlaşamamasından çok daha büyük sorunlar yarattığını dile getirmişti.
“Takım kimyası ve devamlılık sorunlarından bahsediyoruz. Ancak bunlar oyuncuların birbirini sevmemesinden çok saha dışı faktörlerle alakalı. Oyuncuların belirli bir kimya yakalayabilmesi için sahada birbirleriyle daha fazla zaman geçirmesi gerekiyor. Ancak bizim yaşadığımız sağlık sorunları, sezonun araya girmesi gibi sorunlar bu uyumu yakalamamızın önüne geçti.” ifadelerini kullanmıştı Lue. Tecrübeli koçun bu açıklamalarının doğruluk payı olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Leonard ve George, normal sezonda oynanan 72 maçın sadece 37’sinde beraber forma giyebildi. Bu da Clippers’ın saha içerisinde uyum sağlamasını çok daha zor hale getirdi. Clippers rotasyonunun en fazla süre alan 10 oyuncusu, sene boyunca sadece 11 maçta beraber oynayabildi. Sezon boyunca Clippers, Warriors‘la birlikte en fazla farklı ilk beş kullanan ikinci takımdı.
Leonard ve George, anlaşılır bir şekilde normal sezon boyunca sağlıklı kalma üzerine odaklanmıştı. İki yıldız da playofflarda sağlıklı kalmanın peşindeydi. Ancak Williams, Harrell, Beverley ve Green gibi oyuncular, oynadıkları her maçta ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. Bu oyuncuların yaklaşımı arasında net bir tezat vardı.
Bununla birlikte takımdaki bazı oyuncular, Clippers’ın değişen kimliğine de uyum sağlamakta zorlanıyordu. Daha önceki Clippers takımları genelde favori olmadan oynuyordu ancak yapılan eklemelerle birlikte bütün ligin hedef tahtasına koyduğu bir ekip haline gelmişlerdi. Özellikle Leonard’ın sahada olduğu anlarda Clippers’ın oynadığı izolasyon ağırlıklı oyun, takımdaki oyuncuların oynanan oyundan zevk almasını daha zor hale getirmişti.
7. maçta alınan mağlubiyetin ardından Williams, “Birçok farklı faktör var. Geçen seneye baktığınız zaman playoff yapmamız bile beklenmiyordu. O seviyeden 2 elit oyuncuyla birlikte şampiyonluk seviyesinde bir takım haline geldik. Buna uygun değişiklikleri yapmak konusunda sene boyunca zorlandık. Trez ve ben oyun stilimizi değiştirmek zorunda kaldık. Herkesin belirli fedakarlıklar yaparak alışık olduklarından farklı şekilde oynaması gerekiyordu. Ancak yıllardır alıştığımız bir tarz vardı ve bunu değiştirmek de çok kolay olmadı.” diyerek durumu özetliyordu.
Clippers’ın transfer döneminde yaptığı hamleler de oyuncular ve takımın farklılıklara sahip olduğunu daha net şekilde ortaya koydu. Clippers; Morris, Jackson ve Patterson’la sözleşme yenilerken Harrell ve Green’in karşılayabilecekleri kontratlarla başka takımlara gitmesini izledi. Bu iki oyuncu, 2018-19 ve 2019-20 takımlarının kritik parçalarıydı.
Clippers, bu kayıpları gidermek için kadroya Serge Ibaka gibi önemli bir ekleme yaptı. Hem savunmada hem de şut menzili olarak önemli bir oyuncu olan Ibaka’nın Leonard’la olan ilişkisi de soyunma odasındaki kimyayı düzeltmek için önemli rol oynayacaktır. Ibaka’nın iyi karakteri, soyunma odasında oyuncuların birbirleriyle daha iyi bağ kurmasını da beraberinde getirecektir. Soyunmda odasında bu tarz değişikliklere gitmek Clippers’ın ihtiyaç duyduğu kimyayı yakalamasını da kolaylaştırabilir. Clippers, benchini kuvvetlendirmek için Luke Kennard ve Nicolas Batum gibi isimleri de kadrosuna kattı.