by Vladimir Stankovic, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 17 Haziran 2020 tarihinde EuroLeague’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
1982-83 sezonunun sonunda güçlü Yugoslavya Ligi’nin sayı krallığında oluşan sıralamanın birinci sırasında maç başına 27.4 sayıyla Dusko Ivanovic yer alıyordu. Onun hemen arkasından 25.5 sayı ortalamasıyla Drazen Petrovic, 25.4 sayı ortalamasıyla Peter Vilfan yer alıyordu. O sezon Petrovic, henüz 18 yaşına yeni girmişti ve Yugoslavya milli takımıyla ilk kez aynı senenin yazında oynanan 1983 EuroBasket turnuvasında forma giyecekti.
1 Eylül 1957 tarihinde dünyaya gelen Dusko Ivanovic ise o sırada 26 yaşındaydı ve Yugoslavya Ligi’nin en iyi oyuncularından birisiydi. Ancak Ivanovic’in üzerine yapışan “Küçük takımın büyük oyuncusu” etiketi vardı. Bu etiketin doğru olduğunu söylemek pek mümkün değil ancak bu yakıştırmanın yapıldığı tek oyuncu da Ivanovic değildi.
Ivanovic’in bir basketbolcu olarak hikayesi 1960 yılının sonlarında doğduğu şehir olan Bijelo Polje’de başlamıştı. Ailesi ve abisi Dragan’la beraber yaşadığı evin birkaç metre ötesinde bir basketbol sahası vardı. Ancak Ivanovic’in basketbola başlamasında en büyük rolü sahadaki panyaların tahta yerine plastikle değişmesiyle birlikte yaşanmıştı. Kendisinden birkaç yaş büyük abisi Dragan’ın ayak izlerini takip eden küçük Dusko, bu sahaya gidip şut atmaya başlamıştı. Daha sonra Yugoslavya 1970 yılında Dünya Şampiyonasını Yugoslavya’nın kazanmasıyla birlikte Ivanovic, basketbolcu olmak istediğine karar vermişti.
Sokak arasındaki basketbol sahasında topu eline aldığı ilk andan yerel kulüb Jedinstvo’da oynadığı günlere kadar Ivanovic’in oyununun en büyük silahı şutları olmuştu. Muhteşem bir bileğe sahip olan Ivanovic’in bu özelliği herkes tarafından fark ediliyordu. Henüz 16 yaşındayken Bratko Ilic’in koçluk yaptığı A takıma yükselen Ivanovic, 17 yaşındayken takımın ilk beşine yerleşmişti. 18 yaşına geldiğinde büyük Yugoslav takımlarının radarına çoktan girmişti bile. 19 yaşındayken koç Bratislav Djordjevic’in çalıştırdığı Kızılyıldız’da şansını denemek isteyen Ivanovic, sezon öncesinde Zlatibor Dağı’nda düzenlenen antrenman kampı esnasında takımdan ayrılmaya karar vermişti.
“Takımın havasını beğenmemiştim.” diyor Ivanovic. “Birliktelik yoktu. Herkes kendi halinde takılıyordu ve beni de çok iyi karşılamamışlardı. Bu yüzden Podgorica’ya taşınmaya karar verdim. Koç Djordjevic, beni kalmak için ikna etmeye çalışmıştı ama ben hukuk okumaya karar vermiştim.
Ivanovic daha sonra abi Dragan’la beraber oynadığı Buducnost’la anlaşma imzaladı. Başlarda işi o kadar da kolay değildi. Koç Nikola Sekulovic, genç Dusko’ya çok da güvenmiyordu. Bir gün büyük bir özgüvenle koçunun yanına giden Dusko, ona bir teklif yapmıştı. Bir maçta koç onu 30 dakika sahada tutacaktı. Eğer Dusko, iyi bir performans sergilemezse takımdan ayrılacaktı.
Koç bu teklifi kabul etti. Dusko daha sonra takımının ikinci lig takımlarından Mornar Bar’la oynadığı karşılaşmada 35 sayı kaydetti ve sonraki 5 sezon boyunca sürekli olarak ilk beşte yer aldı. Bu Yugoslavya tarihinin gördüğü en iyi şutörlerden birisi olan Dusko için muhteşem bir kariyerin başlangıcı olmuştu.