By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de ilk 16 haftayı geride bıraktık.
Dünyanın darma duman olduğu bu dönemde çok sevdiğimiz basketbol ve EuroLeague de yaşananlardan etkilendi. Coronavirüsü’nün gölgesi altında devam eden organizasyon, geçtiğimiz yıllardan çok daha farklı.
Özellikle takımların sezona alışık olandan daha kısa bir sürede hazırlanmak zorunda kalması, sezonun ilk yarısında beklentilerin uzağında bir puan durumu ortaya çıkmasına sebep oldu. Geçtiğimiz sezon ortalığı kasıp kavuran bazı takımlar, bu sezon eski havalarını şu ana kadar bulamazken sezon öncesi son sıralarda yer almasına kesin gözüyle bakılan bazı takımlar ise hayallerin bile ötesinde bir sezon başlangıcı yaptı.
Dolayısıyla da ilk 16 hafta basketbolseverler için oldukça ilginç oldu.
Sezonun nasıl devam edeceğini göreceğiz ama öncesinde her sezon olduğu gibi Eurohoops Fırın, bu yıl da sezon ortası ödüllerini dağıtmaya karar verdi.
Elbette bu ödüller gelecek için bir tahmin değil, şu ana kadar gösterilen performansların sonucu. Dolayısıyla sezonun 2. yarısında bu ödüller değişebilir. Ayrıca her sene yaptığımız gibi bu sezon da ödülleri istatistiklerden daha çok takımlarının başarısında oynadıkları kritik roller üzerinden vermeyi tercih ettik.
Lafı daha fazla uzatmadan… Karşınızda EuroLeague’in ilk yarısının ödülleri:
İlk 16 Haftanın En İyi Üçüncü Beşi:
- Pierria Henry (Baskonia) 14 maç 10.4 sayı, 3.1 ribaund, 7.4 asist, 15.9 EFF: Pierria Henry, EuroLeague’in en istikrarlı oyuncuları listesinde muhtemelen hiç olmayacak ama Amerikalı guardın takımına etki etmek için buna çok ihtiyacı yok. Beklentilerin çok altında geçirdiği geçen sezondan sonra bu sezon takımla çok daha uyumlu olan Henry, Baskonia‘nın ilk 16 haftadaki en kritik ismiydi. 7.4 asist ortalamasıyla takımının hücumunun en önemli yaratıcısı olan yıldız oyuncu, işin savunma tarafında da 2.1 top çalmayla EuroLeague’in en iyisi olmayı başardı. Onun sahada olduğu anlarda Baskonia’nın şu ana kadar rakiplerine 78 sayılık üstünlük kurması her şeyin özeti. O iyi oynarken Baskonia yenilmesi zor bir takım.
- Jordan Loyd (Kızılyıldız) 15 maç 18.7 sayı, 3.6 ribaund, 3.4 asist, 18.1 EFF: EuroLeague’de her sezon gördüğümüz kötü takımının büyük skoreri performansı, bu sezon Jordan Loyd’dan geldi. Bu çok da sürpriz değil çünkü geçen sezon Valencia‘da zaman zaman gösterdiği performansla Loyd, bunu yapabileceğini göstermişti. İlk 16 haftanın ardından tutturduğu 18.7 sayı ortalaması da işin gerçekliğe dökülmüş hali. Tabii takımının kötü performansına rağmen onun neden burada olduğunu sorgulayabilirsiniz. Sonuçta Shved, Wilbekin gibi isimleri bu sebeple dışarıda bıraktık. Bunun sebebi açık; Kızılyıldız’ın kötü gitmesinin sebebi Loyd değil, Sasa Obradovic…
- Nemanja Nedovic (Panathinaikos) 14 maç 16.6 sayı, 1.9 ribaund, 3.4 asist, 14.9 EFF: Şartlar kendine göre yaratıldığı zaman kafasını kaldırmaktan hiç çekinmeyen Nemanja Nedovic, yine sahnesini aldı. Belki de tarihin en kötü Panathinaikos takımının lideri olan Sırp oyuncu, aynı Malaga’da olduğu gibi burada da kötü takımın kurtarıcısı rolüne soyundu. Hakkını vermemiz lazım, şu ana kadar rolünün hakkından geldi. Takımı belki çok maç kazanamadı ama Nedovic, 39, 28, 27 sayılık performanslarıyla Panathinaikos taraftarı için kötü geçen sezonun izlenme sebebi oldu.
- Krunoslav Simon (Anadolu Efes) 14 maç 12.8 sayı, 2.9 ribaund, 3.3 asist, 14.8 EFF: Geçen sezon fırtına gibi esen Anadolu Efes, bu sezona beklentilerin çok altında bir başlangıç yaptı. Geçen yıl yarıda kalan sezonun toplamında 4 yenilgi alan lacivert-beyazlılar, bu sezon ise 16 haftadan 8 yenilgi aldı. Takımın iki büyük yıldızı, Vasilije Micic ile Shane Larkin de şu ana kadar sezona bir türlü giremedi. Fakat şartlar ne olursa olsun her zaman takımına yardımcı olmayı başaran Krunoslav Simon yine sahnedeydi. Özellikle sezonun başında Efes, sakatlıklarla boğuşurken ortaya büyük bir özveri koyan yaşlı kurt, basketbolseverleri izlerken kendine bir kez daha hayran bıraktı. Sezonun devamında Efes‘ın nasıl ilerleyeceğini tahmin etmek kolay değil ama ne şekilde ilerlerse ilerlesin Simon’un Efes’in ihtiyacı olan neyse ortaya koyacağı kesin!
- Jalen Reynolds (Bayern Münih) 15 maç 13.2 sayı, 6.9 ribaund, 0.7 asist, 15.8 EFF: Yazının devamında da açık bir şekilde göreceğiniz gibi; Bayern Münih, sezonun ilk 16 haftasına damgasını vuran takım. Alman ekibi, muhtemelen kimsenin rüyalarında bile olmayacak bir sezon geçiriyor ve bunu yaparken de daha önce çok da takdir toplamayan oyuncuları, parlatıyor. Aynı Jalen Reynolds’da olduğu gibi… Atletizmi ve fiziğiyle daha önce de dikkat çekse de Amerikalı pivot, EuroLeague oyuncusu olarak kabul edilmiyordu. Almanya’da ise herkesin yanıldığı ortaya çıktı. Bütün maçlara kenardan gelse de 13.2 sayı ve 6.9 ribaund ortalamasıyla Bayern’in en önemli kozlarından biri olan Reynolds, özellikle de maç sonlarında sergilediği performanslarla takımının kritik galibiyetler almasında büyük bir rol oynadı.
İlk 16 Haftanın En İyi İkinci Beşi:
- Kevin Pangos (Zenit St. Petersburg) 14 maç 11.2 sayı, 2.1 ribaund, 6.2 asist, 12.9 EFF: Kevin Pangos geri döndü! 2017-18 sezonunda Litvanya’da sergilediği harika resitalin ardından Barcelona’da kendini hiç bulamayan Kanadalı yıldız, soğuk topraklara geri dönünce yeteneklerini tekrardan hatırladı. Zenit, Bayern gibi ligin ilk 16 haftasına damga vuran takımlardan olurken Pangos da Xavi Pascual’in saha içerisindeki lideri rolünü çok iyi bir şekilde doldurdu. Yıldız guard, belki Zalgiris‘teki kadar bireysel performanslarıyla öne çıkmadı ama hücumda ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir takımda, doğru anlarda doğru katkıları verdi ve onun bu performansı sayesinde Zenit, kaotik sezon başlangıcının kazanan takımlarından olmayı başardı.
- Klemen Prepelic (Valencia) 15 maç 11.6 sayı, 1.4 ribaund, 3.2 asist, 11.2 EFF: Fark ettiyseniz; EuroLeague’in ilk yarısı hak ettiği değeri göremeyen oyuncuların parladığı bir dönem oldu. Valencia‘nın skoreri Klemen Prepelic de o isimlerden biri. Daha önce Real Madrid‘in geniş rotasyonu içerisinde kaybolan ve hatta bir oyun kurucu gibi oynamak zorunda kalan Sloven guard, Valencia’da ise doğru rolde neler yapabileceğini ortaya koydu. Sezona biraz yavaş girse de son 10 haftada 8 kere çift haneli sayı üreten Prepelic, İspanyol takımının ihtiyacı olan skorer kısa rolünün hakkını verdi. Özellikle de maç sonlarında… Başa baş geçen maçlarda takımı adına hep sahne alan skorer oyuncu, kritik anlarda sergilediği performansla başta Türk takımları olmak üzere birçok takımın canını acıttı.
- Marius Grigonis (Zalgiris Kaunas) 15 maç 14.7 sayı, 2.5 ribaund, 2.7 asist, 15.5 EFF: Takımın lideri Sarunas Jasikevicius gitti ama Zalgiris’te hala işler yolunda! Sezon başında birçokları Zalgiris’in son yıllara göre geriye düşmesini beklese de Martin Schiller yönetimindeki Litvanya ekibi, herkesi yanılttı. Takımın kısa rotasyonu bu performansın sebebi olurken yıllardır herkesin bir üst seviyeye çıkmasını beklediği Grigonis ise o kısa rotasyonun lideri olarak beklentileri karşıladı. 14.7 sayı ortalamasıyla EuroLeague kariyerinin en iyi ortalamasını yakalayan Litvanyalı skorer, 15 maçın 13’nde çift hanelere çıkarak son yılların aksine istirikralı bir performans ortaya koydu. Haliyle sezon daha bitmeden Grigonis’in ismi, büyük takımlarla anılmaya başladı. Eğer performansı böyle devam ederse sezon sonunda bu transferin gerçekleşeceği kesin gibi…
- Will Clyburn (CSKA Moskova) 16 maç 14.1 sayı, 3.6 ribaund, 1.2 asist, 13.1 EFF: Will Clyburn da geri dönen oyunculardan ama onun hikayesi biraz daha farklı! Amerikalı forvet, zaten geçen sezon yaşadığı ağır sakatlığa kadar ligin en değerli birkaç oyuncusundan biriydi. Yine de atletizmi oyunu için önemli olan bir oyuncu için yaşadığı o sakatlık sonrası herkesin kafasında soru işaretleri vardı. Üstelik takımın liderliği de James’e geçmişken, onun sezona biraz sallantıda girmesi muhtemeldi. Fakat Clyburn sallanmadı, hatta daha da iyi geri döndü. EuroLeague’in eşleşilmesi en zor isimlerinden olan Amerikalı forvet, bunun yanında şu ana kadar %37.5 ile üçlük attı. Rakipler için bu oldukça kötü bir haber. Clyburn’ün şutunu da riske edemeyecekseniz, savunulması imkansız olacak. Amerikalı forvet, sezonun devamında muhtemelen daha da iyi olacaktır, sezon sonunda onu ilk beşte görmemiz fazlasıyla olası!
- Bojan Dubljevic (Valencia) 15 maç 11.2 sayı, 5.3 ribaund, 2.5 asist, 14.9 EFF: EuroLeague’in ilk bölümünde birçok liderin beklentilerin altında kaldığını gördük. Yıllardır bu rolün hakkını veren Bojan Dublejvic ise her zamanki gibi! Karadağlı pivot, belki istatistik olarak geçen sezonki seviyesinde değil ama buna gerek de yok. İspanyol ekibi, geçen sezona göre çok daha kaliteli bir takım ve hal böyleyken ondan beklenen sayı üretmesinden daha çok takımı sürüklemesi. İlk 16 hafta itibarıyla da Bojan, bunu çok iyi yaptı. Takımının neye ihtiyacı varsa onu ortaya koyan Karadağlı yıldız, başta dış şutlarıyla olmak üzere takımının önemli galibiyetler almasını sağladı. O ve takımı böyle giderse yıllar sonra Valencia’yı playoff’ta görebiliriz.
İlk 16 Haftanın En İyi Beşi:
- Mike James (CSKA Moskova) 15 maç 20.6 sayı, 3.4 ribaund, 5.7 asist, 21.9 EFF: Spoiler – M.V.P – Spoiler!
- Vladimir Lucic (Bayern Münih) 12 maç 14.4 sayı, 4.9 ribaund, 1.3 asist, 19.8 EFF: EuroLeague’in ilk yarısında kariyerini yukarıya kaldıran birçok oyuncu gördük ama bunların arasında bir numara kesinlikle ve kesinlikle Vladimir Lucic! Sırp forvet, zaten son yıllarda Bayern’de sergilediği performansla dikkat çekiyordu. Hatta birçok takımın taraftarı, onu kadrosunda görmek istiyordu fakat Lucic, bu sezon dikkat çekmenin de ötesine geçti. Trinchieri’yle birlikte değişen Bayern’in lideri haline gelen yıldız oyuncu, kariyerinin en özel performansını ortaya koydu. Bayern kimsenin beklemediği bir performans sergilerken o da 14.4 sayı, 4.9 ribaund ve 19.8 verimlilik puanı ortalamalarıyla üç alanda da kariyerinin en iyi ortalamalarını yakaladı. Sezonun devamında Bayern ve onun için nasıl devam edecek, tahmin etmek zor ama şu bir gerçek; sezon sonunda Avrupa’nın birçok dev takımı, kesinlikle onu kadrolarına katmak için uğraşacak.
- Shavon Shields (Olimpia Milano) 14 maç 13.1 sayı, 3.8 ribaund, 1.1 asist, 14.4 EFF: Ettore Messina önderliğinde artık kazanan bir takım olmak için çok uğraşan Olimpia Milano, çok önemli oyunculara sahip. Kyle Hines, Gigi Datome, Sergio Rodriguez, Malcolm Delaney, Zach Leday gibi! Fakat sezonun ilk yarısının kurtarıcısı bu isimler değil, Shavon Shields’dı! Milano kötü basketbol oynamasına rağmen maç kazanmayı başarırken Amerikalı forvet ise performansıyla bunu sağlayan oyuncu. Yalan yok, sezon başında onun kritik bir oyuncu olması zaten bekleniyordu ama bu beklenti daha çok işin savunma tarafındaydı. Shields ise sadece o kadarla kalmadı. Harika bir tutkal olan Amerikalı forvet, savunmanın yanında hücumda da öne çıktı ve kariyerinin en iyi yüzdeleriyle oynayarak Milano’nun en iyisi oldu. Maçların kritik anlarında soktuğu şutlarla da bu performansını perçinledi.
- Nikola Mirotic (Barcelona) 13 maç 16.8 sayı, 6.6 ribaund, 1.0 asist, 23.8 EFF: Avrupa’nın en fazla kazanan oyuncusu olan Nikola Mirotic, sahadaki performansıyla aldığı paraların karşılığını vermeye devam ediyor. Takımın yönetimindeki Pesic-Saras değişikliğinin ardından Mirotic, belki geçen sezona göre hücumda tek opsiyon gibi değil ama bu değişiklik onun çok daha verimli olmasını sağladı. Saha içi yüzdelerinin hepsinde geçen sezona göre çok daha iyi bir yüzde tutturan yıldız oyuncu, oyunun diğer alanlarına da fazla katkı vermeye başladı. Haliyle de 23.8 verimlilik puanıyla şu anda EuroLeague’in tepesinde yer alıyor. Tabii ki Barcelona için önemli olan sezon sonu ama Mirotic, şu ana kadar geçen sezona göre çok daha dengeli ve doğru kullanılıyor.
- Walter Tavares (Real Madrid) 16 maç 11.9 sayı, 7.8 ribaund, 1.9 blok, 19.8 EFF: Real Madrid, EuroLeague’in dev takımları arasında en çok kan kaybına uğrayan takımlardan. Belki hala kazanıyorlar ama Facu Campazzo’nun da gitmesi, Anthony Randolph’un sezonu kapatmasıyla birlikte İspanyol devi, kesinlikle kalitesinden çok şey kaybetti. Fakat Real Madrid taraftarı hala büyük, hatta çok büyük bir oyuncuya sahip: Walter Tavares! 2.20’lik boyuyla EuroLeague’in en büyük haksız rekabetlerinden olan dev pivot, gidenlerin ardından ortaya büyük bir karakter koyarak Real Madrid’in şu ana kadar dağılmasına engel oldu. Özellikle de Yunanistan’daki deplasmanlarda ayakta bile zor dururken yaptıkları inanılmazdı. Tavares’in savunmada neler yaptığını zaten yıllardır görüyoruz, bunun yanında bu sezon 11.9 sayı ortalamayla kariyerinin en yüksek ortalamasını yakaladı. O şu anda kesinlikle EuroLeague’de pozisyonun en iyisi!