By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Basketbol hiçbir zaman kağıt üstünde vaat ettiklerini vermez. Her zaman beklentilerde inişler ve çıkışlar olur.
Turkish Airlines EuroLeague’in ilk 16 haftasında da buna bir kez daha şahit olduk.
Mesela sezon başında playoff potasında gösterilen birçok takım, hem sahada aldığı sonuçlarla hem de sahadaki basketboluyla hayal kırıklığı yarattı. Sadece takımlar da değil, oyuncularda da aynısını gördük. Sezon başında takımları için önemli gösterilen bazı isimler, sezonun ilk 16 haftasında hiç de o performansı veremedi.
Bazen de tam tersi oldu.
Takımlar, oyuncular ya da koçlar, sezon başında kimsenin onlardan beklemediği kadar sezona iyi bir başlangıç yaptı ve dikkatleri üstlerine çekti.
Geçtiğimiz gün sezonun ilk yarısında hayal kırıklığı yaratanları karşınıza getiren Eurohoops Fırın ise bu sefer de diğer tarafa yöneldi ve EuroLeague’de beklentilerin üstüne çıkanları karşınıza getirmeye karar verdi.
Hazırsanız, karşınızda sezonun ilk bölümünde beklentilerin üstüne çıkanlar:
Simone Fontecchio – ALBA Berlin
Sıradan bir EuroLeague takipçisi, Simone Fontecchio’yu en son Olimpia Milano‘da maç sonlarında sahaya girmeye çalışan genç oyuncu olarak bırakmıştı.
İtalyan forvetin geri dönüşü ise kesinlikle daha parlak oldu.
Geçen sezon Reggio Emilia’da sergilediği dikkat çekici performansın ardından ALBA, onu Rokas Giedraitis gibi önemli bir oyuncunun yerini doldurmak için getirirdi. Sezon başında açıkçası bu hamle biraz zayıf gözüküyordu ama Fontecchio performansıyla bu takım için uygun olduğunu gösterdi.
25 yaşındaki forvet, elbette Giedraitis seviyesinde bir performans sergilemedi ama Aito Reneses’in bir sonraki adım atmaya hazır genç oyuncular için biçilmiş kaftan olan sistemine uygun olduğunu kanıtladı.
Özellikle CSKA Moskova deplasmanında gelen galibiyette 20 sayılık performansıyla dikkat çeken İtalyan oyuncu, sahaya çıktığı 10 maçta 9.1 sayı, 3.4 ribaund ortalaması yakalayarak EuroLeague’deki diğer tüm sezonlarını geride bıraktı.
Gözler sezonun geri kalanında onun ve ALBA’nın üzerinde olmalı.
Joffrey Lauvergne – Zalgiris Kaunas
Hep böyle olmaz mı? Türkiye’ye büyük beklentilerle gelen bir oyuncu, burada hayal kırıklığı yarattıktan sonra gittiği ilk takımda hemen parlar. Joffrey Lauvergne de bunun son örneklerinden biri.
Felaket geçen İstanbul macerası sonrasında Joffrey Lauvergne, Kaunas’ta en azından basketbolcu olduğunu hatırladı.
NBA’den gelirken Fenerbahçe‘nin aradığı uzun gibi gözüken ama ilk sezonunda yaşadığı ilginç sakatlığın ardından giderek daha da büyük bir hayal kırıklığı olan Fransız pivot, Zalgiris‘te ise kariyerini tekrardan ayağa kaldırmayı başardı. En azından işin hücum tarafında!
Lauvergne, sezon ilk yarısında %60.2 saha içi yüzdesiyle 9.9 sayı üretirken onun potaltındaki hem sırtı dönük hem de yüzü potaya dönük bir şekilde ürettiği sayılar Zalgiris‘in efektif kısaları için iç-dış dengesini oturtabilmek adına çok değerli oldu.
Açıkçası bu performansa rağmen, 29 yaşındaki pivotun tekrar üst seviye takımlara döneceğini düşünmüyorum çünkü savunmada getirdiği büyük dezavantajlar hala mevcut ama geçen sezon geçirdiği o felaket dönemin ardından Lauvergne, en azından kariyerini sabit bir noktaya getirmeyi başardı.
Georgios Papagiannis – Panathinaikos
Panathinaikos‘un dev pivotu, bu sezon ayağına gelen fırsatı iyi kullanmayı başardı.
Ekonomik krizle boğuşan Atina ekibi, yaz döneminde kadro yapılanmasında Papagiannis’in önüne çok ciddi bir ekleme yapmayarak onun önünü açtı. Papagiannis ise sezonun ilk yarısındaki performansıyla takımının doğru bir karar verdiğini gösterdi.
Aslında ondan gelen ilk patlama iki yıl önceydi.
Rick Pitino’nun gelişiyle birlikte özgüvenini toparlayan Yunan pivot, sezonun ikinci yarısındaki performansıyla Panathinaikos‘un playoff’a kalmasına oldukça önemli bir katkı vermişti fakat geçen yıl, genç pivot bir adım geri atmıştı.
Bu yıl daha güçlü bir şekilde geri dönen Papagiannis, sezonun ilk yarısında 9.5 sayı, 6.6 ribaund ve 1.9 blok ortalamalarıyla kariyerinin en iyi ortalamalarını yakaladı.
Üstelik bu daha bir başlangıç.
Sezona yavaş başladıktan sonra performansını yukarıya çeken Papagiannis, son 6 maçında en az 2 blok yaparken takımı adına savunmada işleri değiştiren isim oldu.
Panathinaikos yeni yapılanması için doğru ismi bulmuş gözüküyor.