Mercek Altında Top 8+1

05/Ağu/15 15:40 Ağustos 6, 2015

Bugra Uzar

05/Ağu/15 15:40

Eurohoops.net

Yeni Euroleague sezonunun başlamasına 2 aydan fazla bir süre var ama yine de takımlar eksikliklerini hızlı bir şekilde kapatmaya devam ediyor.

[lptitle title=”Geri sayıma başlayın“]

[lpcontent]

Ο2 Arena

By Panos Katsiroumpas/ info@eurohoops.net

Yeni Euroleague sezonunun başlamasına 2 aydan fazla bir süre var ama yine de takımlar eksikliklerini hızlı bir şekilde kapatmaya devam ediyor. Biz de ,henüz erken olmasına rağmen, büyük takımların oyun stillerini kadrolarındaki değişikliklere göre değerlendirmeye çalışacağız ama aynı zamanda NCAA’dekine benzer bir şekilde Top 8 hazırlamaya çalışacağız.  Top 8’de de 9 ay sonra Berlin’de tahta kim oturacağına dair bir ön tahminde bulunmaya çalışacağız!

[/lpcontent]

[lptitle title=”8. MACCABI T.A. & KHIMKI “]

[lpcontent]

maccabi-khimki

İsrail ekibi transfer pazarında çok önemli hamleler yaptı. Farmar ve Rochestie’nin gelmesiyle birlikte hücumda dışarıdan oldukça etkileyici bir ikiliye sahip olurlarken, Faverani’yle Mbakwe de çember etrafında birçok farklı şekilde etkili olabilirler. “İnsanların takımı” “Run n Gun” stiliyle oynamaya devam edecektir ama bu kez dümende çok daha zeki oyuncular olacak. Kadrolar belirli olana kadar birkaç kaliteli transfer daha olacaktır ve Maccabi bir kez daha oldukça mücadeleci bir takım olacak.

Khimki’nin Rus oyuncuları takımın omurgasını oluşturuyor ve geçtiğimiz sezon Eurocup’ı rahat bir şekilde kazandılar. Arka alanlarını Shved gibi her türlü hücum oyunuyla katkı verebilen bir oyuncuyla güçlendirdiler ve Rice ve Koponen’le birlikte oldukça kuvvetli bir hücum üçlüsü olacaklar. Ayrıca Paul Davis gibi hücum açısından turnuvanın en komple oyuncusuna sahipler ama yapbozun bazı parçalarında hala eksik parçalar var, örneğin ikili oyun savunması ve topa yapılacak baskı gibi.  Bir araya getirdikleri hücum yeteneklerine güvenecekler ve Top 8’e girmeye çalışıp kendilerini aşmaya çalışacaklar.

[/lpcontent]

[lptitle title=”7. PANATHINAIKOS“]

[lpcontent]

Image

Bu yıl Yeşiller yeni bir sayfa açıyorlar. Bu sezon guard pozisyonunun en kilit ismi uzun bir süre sonra el değiştiriyor ve artık Dimitris Diamantidis olmayacak. Calathes gelişiyle takıma geçiş oyununda, oyunu okumada ve top savunmasında ciddi anlamda kalite kattı. Forvet pozisyonunda ise Pavlovic’in gelişi kaliteyi yükseltti ve Pappas’ın dönüşü de koç Djordjevic’in işini daha da kolaylaştıracak.

Yeşillerin şu anda eksik gözüken tek noktası undersized pivotlara karşı neler yapacakları. Pivot pozisyonunda büyük cüsseli oyuncuları tercih ettiler ve bu da özellikle işin savunma kısmında bir risk oluşturuyor. Ama hücumda ise, Yeşillerin Miroslav Raduljica gibi ikili oyunları harika bitiren ve post oyununda da gayet iyi olan bir oyuncuları var keza Kuzmic de benzer kalitede çözümler sunuyor. Panathinaikos‘un ön alanının işin savunma kısmında nasıl bir reaksiyon vereceğini merakla bekliyoruz. Belki de mevcut kadroda koç Djordjevic’in en büyük meydan okuması bu olacak.

[/lpcontent]

[lptitle title=”6. FENERBAHCE“]

[lpcontent]

Sloukas

Obradovic’in İstanbul’daki deneyi bu yıl da gittikçe ilgi çekici oldu. En büyük değişim ise Fenerbahçe‘nin pivot pozisyonundaki üç ağır cüsseyi yollamasıyla oldu. Oğuz Savaş, Zoric ve Semih başka takımlara gittiler.

Bu değişim belki de Obradovic‘in geçtiğimiz yıl “5” numara pozisyonunda yaptığı yanlışı kabul ettiğinin bir göstergesi. Şimdi ise Antic, Vesely ve Udoh’la birlikte Türk ekibinin ön alanı hem güce hem de hıza sahip.

Nemanja Bjelica büyük bir kayıp olacak. Onun yerine ise “3” numara da oynayabilen iki “stretch 4” numara alındı. İtalyan Gigi Datome ve Türk milli oyuncu Barış Hersek’ten bahsediyoruz. İtalyan oyuncu sahada topla oynamaka konusunda oldukça üst düzeyde ve geçtiğimiz yıl Euroleague’de MVP seçilen Bjelica’nın yerini doldurmaya çalışacak.

Guard pozisyonunda ise Dixon ve Sloukas‘ın Zisis ve Goudelock’ın yerini almasıyla oldukça fazla yetenek mevcut. Kalinic ve Bogdanovic de harika bir “2” ve “3 ikilisi olacakken aynı zamanda Hickman’ın dönüşünü de bekliyorlar. Bir kez daha eksik olan şey ise tüm bu yetenekleri yönetebilecek bir üstün zeka. Sloukas‘ın bu alandaki gizli çözüm olup olamayacağını göreceğiz.

[/lpcontent]

[lptitle title=”5. CSKA MOSKOVA“]

[lpcontent]

Freeland CSKA

Ruslar 2014-15 kadrosuna göre bazı kayıplar verdi. Kaun, Kirilenko ve Weems artık yok ve bu kayıplar kısmen de olsa önemli. Freeland ve Higgins onların boşluklarını doldurmaları için çağrıldılar. Freeland hücum kısmında oldukça iyiyken işin savunma kısmında çok da iyi bir çember savunucusu değil.

Öte yandan Higgins, Weems’e kıyasla birçok alanda katkı verebilir ama hücum yeteneği konusundan birkaç adım geride.

Hines ve Nichols bu yılın kilit isimleri. CSKA‘nın kadrosunda daha fazla oynama süresi ve daha aktif rol almayı bekliyorlar. Her ikisi de adam değişimlerini oldukça iyi savunabilirler ve aynı zamanda işin hücum kısmında da olukça iyi bitiriciler. Nichols aynı zamanda dışarıdan da bir tehdit oluşturuyor. Guard üçlüsü, Madrid’teki Final Four’da fazlasıyla zorlanmalarına rağmen, aynı kaldı. Jackson, Teodosic ve De Colo işin yaratıcılık ve hücum kısmını üstleniyorlar. Amerikalı oyuncu aynı zamanda Rusların savunmadaki yapbozunda da önemli bir rol üstleniyor.

Bir yıl daha hedef en üst noktaya yükselmek ve koç Itoudis üzerindeki beklentiler bu yıl daha da artmış durumda.

[/lpcontent]

[lptitle title=”4. ANADOLU EFES“]

[lpcontent]

Dunston Efes

Barcelona’yla birlikte transfer pazarında diğer tüm takımlara göre daha büyük bir etki yapan bir diğer takım. Koç Ivkovic atletizmi, savunmayı ve hızı seven bir takım kuruyor. Takımın yeni transferleri bunu doğrudan gösteriyor. Pas atabilen, koşan ve skor üreten iki harika guarda sahipler. Granger ve Heurtel aynı beşte bile oynayabilirler ve her rakibin koçuna baş ağrısı yaşatabilirler.

Guardlar/Forvetler konusunda Türk etkisi oldukça bariz. Cedi, Birkan ve Furkan üçlüsü Ivkovic’ten süre alabileceklerini kanıtladılar. Bu pozisyonlar harika bir şutör olan Jon Dibler’la tamamlanıyor. Diebler hem harika bir zayıf taraf oyuncusu hem de top elindeyken de tehdit oluşturabilen bir isim.

Bunların dışında, ‘4’ ve ‘5’ pozisyonlarında büyük bir değişim var. Saric ve Brown “4” numara, Dunston ve Tyus ise “5” numara pozisyonunda gerçek anlamda her türlü durumu savunabilirler ve Efes‘in savunma kısmında ters eşleşmede kalmasını imkansız hale getirebilirler. Eğer Kristic kalırsa çok kısıtlı bir role sahip olacakmış gibi gözüküyor. Öte yandan savunmanın bir başka zayıf halkası Milko Bjelica ise gitti.

Ivkovic’in karışımı oldukça ilgi çekici ve fazlasıyla merak uyandırıcı. Belki de bu yıl Efes‘in Final Four’a döndüğü yıl olacak.

[/lpcontent]

[lptitle title=”3. OLYMPIACOS“]

[lpcontent]

Hackett

Olympiakos’un bu yıllarda kazandıkları başarıları anlatabilecek tek bir şey varsa o da savunmadaki sertliğin kaybetmeyi kabullenmeme ile birleşmesi. Bu yılki Olympiakos’un savunmada daha da sert olması bekleniyor.

Young savunmadaki adam değişimlerinde muhtemelen en iyi undersized pivot. Hunter’la birlikte hız konusunda korkutucu bir ikili olacaklar ve savunmada penetre edilemezler.

Bunun dışında, kırmızı beyazlı takım hala harika bir arka alana sahip. Hücum kısmında bire bir durumlarda da hücum edebilirler ve potaya ulaşabilirler. Strawberry ve Hackett rakiplere oldukça fazla zarar verebilirler, özellikle Olympiakos’un karşılaştığı bütün savunmaların Spanoulis’i kapatmaya çalıştıkları düşünülürse… Kısaca, bu yıl Olympiakos daha agresif guardlara, 1v1 durumlarda fark yaratabilecek oyunculara ve savunmaların verdiği her açığa saldırabilecek isimlere sahip.

Kırmızı beyazlı takım bir kez daha geçiş oyunlarında hem hücumda hem de savunmada oldukça güçlü olacak. Eğer bir soru işareti varsa o da şutlardaki verimlilik olacak. Mantzaris, Hackett ve Strawberry en iyi şutörler değiller ve bu da savunmaların altından geçen ya da kapalı savunmalara karşı oynadıklarında bir zayıflık olarak görülebilir.

Bu yıl aynı zamanda Papapetrou ve Agravanis’in yılı olabilir. Eğer sağlıklı kalırlarsa daha fazla oynama süresi alacaklar. Pire ekibi için bir kez daha Final Four gerçekçi bir hedef olarak gözüküyor.

[/lpcontent]

[lptitle title=”2. BARCELONA“]

[lpcontent]

Arroyo

Bu yıl yaptıkları hamlelerle, Katalanlar geçtiğimiz yıldan gerekli dersleri aldıklarını gösteriyorlar. Marcelinho pick&roll’lerin sürükleyici gücüydü ama savunma konusunda görece olarak yumuşak kalıyordu. Ayrıldı ve kısmen de olsa her şeyi yapabilen bir oyuncuyla değiştirildi. Ribas ve Arroyo kesinlikle üretim ve organizasyon yapabilir ve Satoransky’le birlikte, rakip takımların ikili oyunlarına karşı güvenilir bir duvar oluşturabilirler.

Perperoglou transferi oldukça önemli çünkü onun varlığı “3” numara ve duruma göre “4” numara pozisyonuna oldukça iyi bir şut tehdidi katıyor. Katalanlar, Tomic sayesinde boyalı alanın tepesinden dışarıya çıkartılan paslarla yarattığı pozisyonlarda geçtiğimiz yıl klasik bir skorer olmayan Thomas’tan yeterli katkıyı alamamışlardı.

Buna rağmen, Perperoglou’nun post oyununda yerini aldığı oyuncu kadar iyi olduğu düşünüldüğünde bu alanda bir kayıp yaşanmadı. Lawal’in transferi de Barcelona’nın pick&roll savunmasını oldukça geliştiriyor. Lawal oldukça hızlı bir oyuncu, adam değişimlerinde çok iyi ve boyalı alanı savunma konusunda harika. Barcelona’nın geçtiğimiz yılki kadrosu bu alanda oldukça kötüydü.

Samuels ve Tomic’in aynı anda sahada olacağı beşler görmemiz de mümkün. Geçtiğimiz yıl bu durumda Lampe-Tomic ikilisini görmüştük ancak Jamaikalı pivot post konusunda Polonyalı’ya göre oldukça iyi. Navarro, Abrines ve Oleson da Katalanların hücumunda önemli olacaklar. Barcelona uzun yıllar sonra ilk defa bu kadar az eksiği olan bir kadro kurdu ve şampiyonluktan aşağısını başarı olarak kabul etmeyecekler gibi gözüküyor.

[/lpcontent]