By Sam Amick, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bogdan Bogdanovic, Kasım ayındaki transfer hikayesiyle NBA’in gündeminde en çok konuşulan konulardan bir tanesiydi. Bunun tek sebebi Bogdanovic’in çok önemli bir oyuncu olması değil, aynı zamanda bahsedilen hamlenin NBA’deki güç dengelerini ciddi anlamda değiştirebilecek ölçekte olmasıydı.
Milwaukee Bucks ile Sacramento Kings‘in Bogdan Bogdanovic’in sign and trade ile Milwaukee’nin yolunu tutacağı haberleri, transfer döneminin başlamasından 4 gün önce medyaya düşmüştü. Bu haberin çıkmasından 2 gün sonra henüz Bogdan Bogdanovic ile Milwaukee Bucks aarasında bir anlaşma olmadığı ortaya çıktı ve transfer döneminin başlamasıyla birlikte sınırlı serbest konumda bulunan Bogdan Bogdanovic, Atlanta Hawks ile 4 yıl 72 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladı. O dönemde Bogdanovic hamlesinin son 2 yılın MVP’si Giannis Antetokounmpo’nun Bucks ile sözleşmesini uzatması için çok kritik rol oynadığı iddia ediliyordu.
Bu gelişmenin üzerine NBA yönetimi, bu transfer girişimi için tampering sebebiyle soruşturma başlattı ve bu soruşturmanın sonunda Bucks, 1 adet ikinci tur draft hakkını kaybetti. Bazı Bucks yöneticileri, bu görüşmeler esnasında Bogdanovic’in temsilcilerinin ikili oynadığını iddia etse de Bogdanovic’in temsilcileri de Milwaukee ekibiyle asla bir anlaşmaya varmadıklarını savundu. Bogdanovic de takas haberinin ortaya çıktığı gün Belgrad’daki evinde hiçbir şeyden haberi olmadan oturduğunu söylüyor.
Bogdanovic, haberi gördüğü ilk anda “Hepimiz şaşkınlıktan ne olduğumuzu şaşırmıştık.” tepkisini verdiğini söylüyor. “Neler olduğu hakkında en ufak fikrim yoktu. Gerçekten şaşkınlık içerisindeydim.”
Açık konuşmak gerekirse Bogdanovic bu konuda hala kafasının karışık olduğunu söylüyor.
Bogdanovic’in konu hakkında açıklamalarını dinlerken transfer piyasasının ne kadar karmaşık olduğunu bir kez daha net şekilde görüyorsunuz. Ağustos ayında eski genel menajer Vlade Divac’ın görevine son veren ve Monte McNair’ı göreve getiren Kings, Bogdanovic’i hiçbir şey kaybetmeden serbest oyuncu pazarında kaybetmek istemiyordu. Kadrosuna dev bir takasla Jrue Holiday’i katan Milwaukee Bucks da Bogdanovic hamlesini gerçekleştirerek Antetokounmpo’nun kontratını uzatmasını garanti altına almak istiyordu. Bu esnada Hawks genel menajeri Travis Schlenk de agresif şekilde Trae Young’ın etrafına iddialı bie ekip kurmaya çalışıyordu. Bu yüzden Atlanta, Bogdanovic’i kadrosuna ekleyebildiği için gayet mutluydu.
Bogdanovic, Milwaukee ekibinin kendine gösterdiği ilgi hakkında ve Bucks’ta oynama fikriyle alakalı neler düşündüğüne dair net bir şekilde konuşmasa da iki konudaki düşüncelerini net şekilde belirtiyor: Antetokounmpo’nun Bogdanovic’i Bucks’a getirmek için çok uğraştığı haberleri kesinlikle abartıydı ve Kings’in kendisini emrivaki şekilde takas etmesinden hiç de memnun değildi.
“Rahatsız olduğum şey beni takas etmeleri değildi.” diyor Bogdanovic. “Ancak kimse bana bir şey söylemedi bile, emrivakiye getirdiler.”
Birazdan okuyacağınız satırlar, Atlanta Hawks’ın formasını giyen Bogdan Bogdanovic’in yaşanan transfer karmaşası hakkındaki görüşleri üzerine gerçekleştirilen bir konuşmanın transkriptidir:
Atlanta’ya gidişinden önce yaşanan karışık sürece mümkün olduğu kadar açıklık getirmek istiyorum. Daha önce bu konuda fazlasıyla yazıldı ancak hikayenin tamamını dinleme şansımız olmadı. Milwaukee’yle Sacramento Kings‘in görüştüğü takas hakkında senin açından bakınca neler yaşandı?
Açık konuşmak gerekirse neler yaşandığına bir türlü anlam veremedim. Benim kontrolümde olan bir olay değildi. Milwaukee takasıyla alakalı haberleri ben de Twitter’da gördüm. Gerçekten hazırlıksız yakalanmıştım.
Serbest oyuncu pazarı başlamadan önce Kings genel menajer Vlade Divac’la yollarını ayırmadan hemen önce benimle görüştüler. “Takımı bir arada tutmak ve seni de kadroda tutmak istiyoruz. Sen takımın büyük bir parçasısın.” gibi şeyler söylediler. Daha sonra ertesi gün beni aradılar ve “Milwaukee’ye takaslandın.” dediler. Ama ben o sırada sınırlı serbesttim. Bunun nasıl olabileceğine anlam verememiştim.
Birisi aranızdaki güveni zedelediğinizde bir yerden sonra onlara güven duyamıyorsunuz. Bana haksızlık yapıldığını düşünüyorum çünkü son ana kadar bana kimse bir şey söylemedi bile. Telefonuma gece 02.00’de bir yığın mesaj gelmeye başladı. Daha sonra menajerime sınırlı serbestken nasıl takas edilmiş olabileceğimi sordum.
Menajerim de transfer dönemi boyunca teklif beklediğimizi söyledi. Kings bana daha önce teklif ettiği ücretin aynısını teklif ediyordu ve daha fazlasını da vermek istemiyordu. Benim serbest oyuncu pazarını test etmemi istemelerinde bir sorun yoktu. Bu konuda daha önce menajerimle de konuşmuşlardı ve bunu sorun etmemiştik. Kings’le bu konu hakkında hem ben hem de menajerim konuşmuştuk.
Kings’te bu konu hakkında kimle görüşmüştünüz? Genel menajer Monte McNair’le mi yoksa genel menajer yardımcısı Ken Catanella’yla mı?
Başlarda Kings’in sahibi Vivek Ranadive’nin danışmanlığını yapan Joe Dumars’la görüşüyordum. Vlade’nin görevden alınmasından sonra Joe ve Vivek’le bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Onlar da bana daha önceki gibi beni takımda tutmak istediklerini söylediler. Bu yüzden takas haberlerine hazırlıksız yakalanmıştım.
Ben transfer piyasasındaki teklifleri bekleyeceğimizi düşünüyordum. Ancak Kings, takas görüşmeleri hakkında bana hiçbir şey söylememişti bu yüzden konu hakkında pek bir fikrim yoktu. Giannis’in kardeşi Thanasis’le arkadaşım ama ikimizin de neler olduğuna dair pek bir fikrimiz yoktu. Genellikle Twitter’daki söylentileri okuyorduk.
İnsanlar bu konu hakkında fazlasıyla konuşmaya başlamıştı. Ancak benim neler olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu. 2 gün sonra NBA konu hakkında soruşturma başlattı ve benimle Kings cephesinden kimse iletişime geçmedi. Bana sadece “Bugüne kadar takımın bir parçası olduğun için teşekkür ederiz.” tarzı bir mesaj attılar, hepsi buydu.
Herkes anlaşma sonuçlanmış gibi bana tebrik mesajları atıyordu. Daha sonra NBA konu hakkında soruşturma başlattığında ben olup biteni yine Twitter’dan okuyordum. Menajerim beni konu hakkında bilgilendiriyordu ama böyle bir durumda takımın, bana hiç haber vermemiş olması hiç de profesyonel bir şey değildi. Ben ertesi gün uyanıp antrenman yapmak için gece erken uyumuştum. Sabah uyandığımda Twitter’daki haberleri gördüm ve açık konuşmak gerekirse yaşananlardan fazlasıyla korkmuştum.
Birçok oyuncu, kontratlarındaki opsiyonu kullanmayarak serbest kalmıştı. Bu yüzden transfer döneminin sonunda istediğim gibi bir sözleşme bulamayacağımı düşünüyordum. Daha sonra Atlanta’nın teklifi bana geldiğinde mutlu oldum. Hawks‘ın yaptığı hamleleri görmüştüm ve daha sonra benimle iletişime geçtiler.
Atlanta’dan teklif geldiğinde Sırbistan’dan yola çıkmıştım. Benim için stresli bir dönemdi çünkü teklif Kings – Bucks haberi çıktıktan hemen sonraki gündü. O esnada hiçbir şeyin benim kontrolümde olmadığını farkettim. Daha sonra işlerin daha basit olacağını farkettim. Eğer başka bir takım bana bir teklifte bulunursa ve ben bu teklifi kabul edersem Kings’in bu kontratı karşılama olanağı vardı. Aslında durumum bu kadar basitti. Ancak bu kadar basit bir süreçte bile yaşanan karmaşa beni baya strese soktu. Hafta boyunca doğru düzgün uyuyamadım bile. Bir noktada benim yapabileceğim hiçbir şey yoktu bu yüzden biraz garip bir konumdaydım.
Milwaukee’nin teklifi hakkında ne düşünüyordun? Giannis’in seni transfere ikna etmek için uğraştığına dair birçok haber çıkmıştı.
Daha önce de söylediğim gibi bu insanların yarattığı bir söylentiydi.
Peki Thanasis’le aranızda geçen konuşmalar nasıldı? Giannis de bu konuşmalarda bir rol oynamış mıydı?
Thanasis’le ben arkadaşım. Her ay birkaç kez konuşuruz. Bu konu hakkında da daha önce konuşmuştuk. Orlando Fanusunda da bu konu hakkında konuşmuştuk. Yani tam olarak Milwaukee’ye gitmem hakkında konuşmamıştık ama iyi bir takıma sahip olduklarından bahsetmiştik. Ailesinin nasıl olduğuyla alakalı sohbet etmiştik. Basketbol üzerine biraz konuşmuştuk. Sonuçta profesyonel insanlarız ve birbirimizin profesyonel hayatına saygı duymamız gerekeiyor. Bu yüzden bir transfer hakkında hiç konuşmadık. Daha sonra haberler çıktığında ikimiz de fazlasıyla şaşırdık. Daha önce de dediğim gibi neler olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu.
Haberler çıktığı esnada sen ne yapıyordun?
Uuyuyordum. Uyandığımda telefonumda bir yığın bildirim gördüm. Ne olduğunu anlayamadım ve telefonumu kapattım. Olanlara inanamıyordum. Takasın emrivaki şekilde yapıldığını düşünüyordum. Kimse bana bir şey söylemedi.
Sadece birkaç hafta önce Kings‘le her şeyin aynı kalmasını istediğimize dair bir konuşma gerçekleştirmiştik. Kings‘te özel bir yapı kurduğumuzu düşünüyordum. Bunun profesyonel bir iş olduğunun farkındayım, takımlar farklı şeyler yapmak isteyebilir ama en azından bana haber vermeleri gerektiğini düşünüyorum.
Ancak sonuçta bu haberi benim diğer herkesten önce duymam da önemliydi. Benim en çok sinirlendiğim şey de buydu. Bu yüzden telefonumu kapattım. Ne menajerim ne de başkası o gün bana ulaşamadı. Gün boyunca sadece Belgrad’da yanımda yaşayan ailemle konuştum. Onlara iyi olduğumu ve benim hakkımda endişelenmemeleri gerektiğini söyledim. Gün boyunca normal rutinimi yaşadım. Kız kardeşimle de konuştum ve o esnada gerçekten takas edildiğimi düşünüyordum.
Ama sonuçta sen sınırlı serbesttin. Sen anlaşmadan böyle bir hamleyi gerçekleştirme ihtimalleri yoktu?
Evet, bu yüzden takası da transfer dönemi başlamadan yapamıyorlardı. Ertesi gün NBA soruşturması başladığında menajerim beni aradı ve “Bu takası yapma ihtimalleri yok. Takası batırdılar. Serbest oyuncu pazarı başlamadan sınırlı serbest olan bir oyuncuyu takas edemezler.” dedi. Gerçekten neler yaşandığını bilmiyordum. Menajerim bana NBA soruşturmasının başladığını ve ben Milwaukee’yle anlaşsam bile lig yönetiminin tampering sebebiyle takası iptal edebileceğini söyledi.
Anladığım kadarıyla NBA soruşturması başladığı anda lig yönetiminin bu hamleyi iptal etme şansı olduğu için bu ihtimali kafandan tamamen çıkarmıştın.
Evet. Açıkçası ben bu konu hakkında bir karar bile vermedim. Üç gün boyunca bu takasla alakalı tamamen benim dışımda gelişen olaylar yaşandı. Ben bu görüşmelerin hiçbir şekilde parçası değildim ve bu benim geleceğimi belirleyecekti. Düşününce çılgınca geliyor.
Thanasis’la aranızdaki arkadaşlığı da merak ediyorum. Arkadaşlığınız nasıl başladı?
Beraber birçok turnuvada oynadık. Birbirimize karşı birçok kez mücadele ettik. Yunanistan’da da birbirimize karşı hazırlık maçı oynamıştık. Ben Amerika’ya geldiğimde tanıdığım isimler arasında benimle ilk iletişime geçenlerden bir tanesi de Thanasis’ti. Amerika’daki arkadaşlığımız da böyle başladı ve ilerleyen dönemde de sürekli olarak iletişim halinde kaldık.
Peki takas ihtimali ortadan kalktıktan sonra Giannis’le iletişime geçip bu Bucks‘a gitmeyeceğini haber verdin mi?
Hayır. Giannis’le o kadar da samimi bir ilişkimiz yok. Ben Thanasis’le daha yakınım. Ama Thanasis’le de bu konu hakkımda konuşmama gerek kalmadı, büyük olasılıkla o da olan biteni benim öğrendiğim gibi öğrenmiştir.
Eğer yanlış duymadıysam bu olaylar yaşandığı esnada bir yandan da Covid pozitiftin. Tüm bunların aynı döneme gelmesi seni çok büyük bir strese sokmuş olmalı.
Evet, Covid geçirmiştim. Daha sonra iyileşmiş ve antrenmanlarıma başlamıştım ve iyi durumdaydım. Hastalığı çok ağır geçirtiğimi söyleyemem, fazla semptom göstermedim ama yine de tahmin edersiniz ki stresli bir dönemdi. Tekrar hazırlanmaya başlayıp zamanında form yakalamak istiyordum. Benim için gerçekten stres dolu 2-3 haftaydı.
Peki bu noktadan sonra Hawks‘a transferin nasıl gerçekleşti? Herkes o dönemde transfer piyasanın değşitiğini ve iyi bir sözleşme imzalamak için şansını kaçırdığını konuşuyordu. Hawks‘a gitmeye seni ikna eden ne oldu?
Serbest oyuncu pazarı başladığında ben sadece iyi bir kontrat bulabilmeye odaklanmıştım. Beni arayan ilk takım da Atlanta’ydı. Kings, Hawks’tan 15 dakika sonra beni arada. Ben de Hawks’ın bana yaptığı teklifi gayet beğenmiştim. Kontrat ve takım açısından benim için ideal ortamı bulabildiğim için şanslı olduğumu düşünüyorum.
Bu konuda Kings’in bu teklifi karşılamaması da önemli rol oynadı tabii ki…
Kings’in kontratı karşılamasından korkuyordum çünkü işler o noktaya geldiğinde ben takımdan ayrılmayı kafama koymuştum. Beni takas edip bu konu hakkında bana hiçbir şey söylemediklerinde “Demek ki beni takımda istemiyorlar.” diye düşünmeye başlamıştım.
Menajerimle birlikte Hawks’ın teklif ettiği kontratı imzaladık. “Bu kontratı büyük olasılıkla karşılayacaklar.” diye düşünüyorduk. Bu yüzden kafam fazlasıyla karışıktı. Sınırlı serbest olduğu için tam olarak kendimi sözleşmesi olmayan bir oyuncu gibi hissetmiyordum. Sınırlı serbest olmakla serbest kalmak arasında çok büyük fark var.
Hawks takımında sahip olduğun rol hakkında ne düşünüyorsun? De’Aaron Fox gibi iyi bir oyun kurucuyla beraber oynama tecrüben var ve şimdi bulunduğun Hawks kadrosu da tamamen Trae Young’ın etrafına kurulu. Derin bir kadronuz var. Bu yüzden takımdaki rolün hakkında neler hissettiğini merak ediyorum. Takım içi dengeler hakkında neler düşünüyorsun?
Gerçekten çok iyi hissediyorum. Koç Lloyd Pierce, benim ikinci beşi yönetmemi istiyor. Ben takımın 6. adamıyım. Trae’le beraber oynamak gerçekten çok kolay. Rakip savunmalar tamamen onun üzerine odaklanıyor bu da benim sahada daha rahat hareket etmemi sağlıyor. Bu sadece benim için değil takımdaki herkes için geçerli.
Takımın hücumunu yönettiğimde takım arkadaşlarım için pozisyon ayarlayabiliyorum. Hala bazı şeyleri nasıl yapmamız gerektiğini çözmeye çalışıyoruz. Takım olarak çok daha iyi hale gelebileceğimizi düşünüyorum. Şu ana kadar yaptığımız şeyler gayet güzel. Çok yetenekli genç ve tecrübeli oyuncularımız var. Hem enerjij hem de tecrübeli bir takımız. Bu yüzden burada bulunmaktan çok büyük keyif alıyorum.
Açık konuşmak gerekirse herkes ilk beş başlamak ister. Birçok koç, kadrosundaki en iyi oyuncuları ilk beş başlatır. Ancak bu tamamen koçun vermesi gereken bir karar. “İlk beş başlamak istiyorum.” diye inat edecek bir oyuncu değilim. Eğer koç bana sadece 10 dakika süre verirse bu sürede bile elimden geleni yapmaya çalışırım. Benim düşünce yapım bu şekilde, asla ilk beş olmamaktan ya da takımdaki rolümden mızmızlanan birisi olmadım. Bu koçun vermesi gereken bir karar, bu koçun işi. Ben de elimden geleni yapmaktan başka bir şey düşünmüyorum. Ben elimden geldiği kadar çalışıyorum ve etrafımdakiler de bunu biliyor. Bence en önemli şey maç sonlarında sahada yer almak. Kimin ilk beş başladığı o kadar da önemli değil.
Kings konusuna dönüş yaparsak Türkiye’den geldiğinde Vlade Divac seni trasnfer ettiği için çok heyecanlıydı. Şimdi kariyerinde yeni bir sayfa açıyorsun. Sacramento’daki günlerinle alakalı neleri hatırlayacaksın?
Gerçekten eğlenceliydi. 3 yıl boyunca çok güzel tecrübeler edindim. Günün sonunda bitiş şekliyle alakalı da şikayetçi değilim çünkü herkes kendisini iyi bir konumda buldu. Takım olarak çok başarılı olamadığımız için üzgünüm, playofflarda yer alabilirdik. Ama yine de Sacramento’da geçirdiğim dönemde gayet güzel vakit geçirdim.
NBA’i takip eden seyircilerin senin hakkında çok bir fikri yokken son 2 sezonun MVP’sinin seni takımında istiyor olması gururunu okşayan bir şey olmalı, değil mi?
Ligdeki oyuncular birbirini biliyor. Ligdeki bir oyuncunun iyi olup olmadığını biliyoruz. Günün sonunda rakiplerinize saygı duymanız gerekiyor. Eğer diğerlerinin başarısını çekemeyen birisiyseniz bu sizi rahatsız da edebilir. Ama neyin ne olduğunu biliyorsunuz.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!