By Kerry Miller, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 9 Aralık 2020 tarihinde BleacherReport’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Derrick Rose, Memphis (2007-08)
Tyreke Evans, Memphis (2008-09)
John Wall, Kentucky (2009-10)
John Calipari, kariyeri boyunca bahsettiğimiz kuraldan en çok yararlanan isim oldu. Calipari’nin standartlarında bile 3 yıl üst üste 3 tane harika oyun kurucuya sahip olmak gerçekten saçmaydı. Calipari’nin bu takımlarının hiçbiri şampiyonluk kazanamadı ancak bu 3 yıl boyunca tecrübeli koçun takımları 106-9’luk bir dereceye sahipti.
Hem Rose hem de Wall, NBA Draftlarında 1. sıradan seçildiler. Ancak bu isimler arasında en iyi kolej kariyerine sahip olan isim Tyreke Evans’tı. 40 dakika başına 23.6 sayı – 7.4 ribaund – 5.3 asist – 2.9 top çalma ve 1.1 blok ortalamaları tutturan Evans, asist dışındaki bütün kategorilerde hem Rose hem de Wall’u geride bırakmayı başarmıştı.
Joel Embiid, Kansas (2013-14)
Koç Bill Self bile Joel Embiid’in gerçek potansiyelini sezonunun ilk ayı geride kalana kadar fark etmemiş olacak ki yıldız oyuncu sezonun 9. maçında ilk beşe yerleşmişti. Adil olmak gerekirse Embiid, o dönemde sık sık faul ve top kaybı yapan ham bir yetenekti. Ancak kolej seviyesine ayak uydurduktan sonra ne kadar özel bir yetenek olduğunu herkese göstermişti.
Embiid’in Mart ayının başında bacağında stres kırığı yaşaması büyük bir şanssızlıktı. Eğer yıldız oyuncu sakatlanmasaydı Kansas seneyi şampiyon olarak tamamlayabilirdi.
Karl Anthony-Towns, Kentucky (2014-15)
Karl Anthony Towns’ın 10.3 sayı – 6.7 ribaunt – 2.3 blok ortalamaları çok da etkileyici değildi. Ancak bunun en büyük sebebi Kentucky’nin derin rotasyonundan kaynaklanıyordu. Sezon boyunca da doğru düzgün bir rekabetle karşı karşıya kalmamışlardı. Ancak işler zora girdiğinde Wildcats takımı her zaman ipleri Towns’a teslim ediyordu. O da zaten tam olarak bu yüzden NBA Draftının 1. sırasında seçildi.
Jahlil Okafor, Duke (2014-15)
Jahlil Okafor, şampiyonluk yaşayan Duke kadrosunun 7 kişilik rotasyonunun en önemli parçasıydı. Sezonun son 4 maçında 10.8 sayı – 6.3 ribaunt ortalamaları yakalayan Okafor, NBA seviyesinde bekleneni karşılayamadı. Sezon sonunda da kolej seviyesinde yılın oyuncusu tartışması Jahlil Okafor ile Frank Kaminsky arasında geçmişti.
Lonzo Ball, UCLA (2016-17)
Babası hakkında istediğinizi diyebilirsiniz ancak Lonzo Ball’un liderlik ettiği UCLA takımını izlemek gerçekten büyük keyifti. Ball, savunmada çok da bir şey yapmıyordu ancak onun saha görüşü ve şut yeteneği Bruins’ı savunmayı neredeyse imkansız hale getiriyordu.
Deandre Ayton, Arizona (2017-18)
Ayton’ın yakaladığı istatistikler gayet etkileyiciydi. Ancak onunla alakalı belki de en etkileyici olan şey sene boyunca FBI ve ayakkabı firmalarıyla alakalı geçirilen soruşturmaya rağmen tamamen oyununa odaklanabilmesiydi. Ayton, dikkat dağıtıcı tüm etmenlere rağmen sezonu double-double ortalamayla bitirdi ve sezonu hem All-American hem de 1. sırada seçilerek bitirdi.
10. Ben Simmons, LSU (2015-16)
Sezon İstatistikleri: 19.2 sayı – 11.8 ribaunt – 4.8 asist – 2.0 top çalma
NCAA turnuvası 1985 yılında 64 takıma genişlediğinden beri bu turnuvada oynamayan en iyi oyunculardan bir tanesi büyük olasılıkla Ben Simmons. Damian Lillard ve Paul George gibi isimler de NCAA turnuvasında hiç oynamadı ancak büyük okul takımlarını dikkate aldığımızda öne çıkan isimler olark gözümüze Simmons, Chris Bosh ve Klay Thompson çarpıyor.
Ancak Simmons’ın yakın tarihin en iyi kolej oyuncularından birisi olduğunu anlamamız için NCAA turnuvasında onu izlememize gerek yoktu.
Kolej kariyeri boyunca hiç triple-double yapmasa da Simmons, LSU kariyeri boyunca toplam 23 double-double’a imza attı. Bu maçlardan bir tanesinde Simmons, 21 sayı – 20 ribaunt – 7 asistlik muhteşem bir performans da sergilemişti. Bir sonraki gece de 14 ribaunt – 10 asistlik bir double-doube yapmıştı. Simmons, aynı sezonda takımının North Florida’dan 108 sayı yediği bir karşılaşmada 43 sayı – 14 ribaunt – 7 asist – 5 top çalma ve 3 blokluk inanması güç bir performansa imza atmıştı.
LSU’nun o sezon 14 maç kaybetmesi Simmons’ın suçu değildi. Ancak buna rağmen 2.10 byundaki bir forvetin sayı, ribaunt- asist, top çalma ve blok kategorilerinde takımının lideri olduğunu izlemek gayet keyifliydi.
9. Trae Young, Oklahoma (2017-18)
Sezon İstatistikleri: 27.4 sayı, 8.7 asist, 3.9 ribaunt, 1.7 top çalma – %36.0 üç sayı
Trae Young’ın kolej kariyerine dair belki de en ilginç olan şey gösterdiği performansın hiç beklenmemesiydi.
Young, liseden çıktığında en gözde oyunculardan bir tanesiydi ancak ülke genelindeki oyuncular arasında 2017 sınıfında en iyi 23. oyuncu olarak görülüyordu. Genellikle kolejde sadece 1 sene kalacak oyuncuların bu kadar aşağıda sıralandığını görmeyiz. Örnek olarak belirtmemiz gerekirse bu listede yer alan oyuncuların hepsi ülke genelinde en iyi 5 oyuncudan birisi olarak görülüyordu.
Buna ek olarak Young, bir önceki sezon 11-20’lik bir dereceye sahip olan Oklahoma’nın formasını giyiyordu.
Oyuncu listelerinde bu kadar aşağıda yer alan bir oyuncunun bu kadar zayıf bir takıma gidip bütün ülkenin ilgisin toplaması pek karşılaşılan bir şey değildir. Ancak Young’ın oynadığı neredeyse her maç ülke çapında çok büyük ilgi topladı. Big 12 konferansı, bir noktadan sonra Young’ı fazlasıyla yordu ancak yıldız oyuncu kolejdeki ilk 16 maçında 30.1 sayı – 10.0 asist ortalamalarıyla oynuyordu.
8. Kevin Love, UCLA (2007-08)
Sezon İstatistikleri: 17.5 Sayı, 10.6 Ribaunt, 1.9 Asist, 1.4 Blok, 35.4% 3PT
Günümüzde uzun oyuncuların üç sayı çizgisinin gerisinden bir tehdit olması beklenen bir şey. Ancak bundan yaklaşık 12 yıl önce iyi ribaundçu şutör uzunlar çok sık karşılanan bir şey değildi.
UCLA’deki tek sezonu boyunca Love, neredeyse NBA kariyerinin son 6 senesindeki kadar çok üç sayılık atışlarına güvenmiyordu. Sezon boyunca maç başına 2.1 üç sayılık atış kullanan Love, Pac-12 ve NCAA turnuvasında maç başına 3.9 üç sayılık atış kullanmaya başladı.
Love’ın takımında Russell Westbrook gibi bir penetre silahı bulunuyordu ve rakip takımlar da pivotlarını Love’ı kovalamak için boyalı alandan dışarıya çıkaramıyordu. Bu yüzden yapabilecekleri çok da bir şey yoktu. Love, oynadığı 39 maçın hepsinde çift haneli skor üretmeyi başardı ve savunmada da önemli işlere imza attı. Anthony Davis ya da Zion Williamson kadar değerli bir oyuncu değildi ancak oyunun bu tarafında da değerli bir parça olduğu ortadaydı.
7. Greg Oden, Ohio State (2006-07)
Sezon İstatistikleri: 15.7 Sayı, 9.6 Ribaunt, 3.3 Blok
NBA takipçileri Greg Oden’ı tüm zamanların en büyük hayal kırıklıklarından birisi olarak görüyor. Bunun en büyük sebeplerinden birisi Portland Trail Blazers‘ın Oden’ı Kevin Durant’in önünden tercih etmesiydi.
Ancak sadece kolej kariyerlerine bakarsak Oden’ın rahatlıkla tarihin en iyi ilk sezonlarından birisini oynadığını söylemek gerekiyor.
Oden, sağ el bileğinden geçirdiği ameliyat nedeniyle sezonun ilk 7 maçını kaçırmıştı. Oden, sakatlığı sebebiyle sadece sezonun başını kaçırmakla kalmamış sezonun büyük kısmında da faul atışlarını ters eliyle atmak zorunda kalmıştı.
Ancak Oden’ın faul çizgisinin gerisinden %62.8 gibi bir yüzdeyle oynaması rakiplerinin bunu bir zaaf olarak kullanmasının önüne geçti ve uzun oyuncunun boyalı alandaki etkinliğini de olumsuz anlamda etkilemedi. Kolejde oynadığı ilk 3 maçın hepsinde 5’er blok yapan Oden, saha içinden de %89.5’la şut attı.
Ancak şunu söylemek gerekiyor ki NCAA turnuvasındaki hakemlerin ya Oden’la kişisel bir sorunu vardı ya da boyalı alanda bu kadar dominant bir güç varken nasıl maç yönetmeleri gerektiğine dair bir fikirleri yoktu. Oden, kolejde oynadığı ilk 26 maçta bir kez bile faul hakkını doldurarak oyun dışı kalmamıştı. Ancak Oden, NCAA turnuvasında oynadığı 5 maçın hepsinde en az 4 kez faul yaptı.
Ancak bu Oden’ın final maçında 25 sayı – 12 ribaunt – 4 blokla oynayıp Joakim Noah’ı denize dökmesine engel olmadı. Ancak Noah’ın takım arkadaşları üç sayı çizgisinin gerisinden Oden’ınkilere kıyasla çok daha verimli şekilde hücum edince şampiyonluk Florida’ya gitti.
6. DeMarcus Cousins, Kentucky (2009-10)
Sezon İstatistikleri: 15.1 Sayı, 9.8 Ribaunt, 1.8 Blok, 1.0 SPG, 1.0 Asist
Kentucky’nin 2014-15 sezonu esnasında herkes Karl Anthony-Towns’ın yaptıklarından fazlasıyla etkilenmişti. Maç başına 21.1 dakika oynayan Towns, 10.3 sayı – 6.7 ribaunt ortalamaları yakalamıştı.
Ancak Towns’tan yaklaşık 5 yıl önce çok benzer bir ortamda Cousins, çok daha dominant bir oyun sergilemeyi başarmıştı.
1.97 boyunun üzerinde 6 tane oyuncuya sahip olan Kentucky kadrosunda maç başına 23.5 dakika oynayan Cousins, 40 dakika başına 25.8 sayı – 16.8 ribaund ortalamaları yakalamayı başarmıştı.
Cousins, genellikle ilk molaya kadar ortalığı birbirine katar ve molada kenara gelerek ikinciye kadar benchte dinlenirdi. İkinci moladan sonra bir kez daha sahaya çıkan Cousins, dominasyonuna bıraktığı yerden devam ederdi. Eğer Cousins, aynı enerjiyle 34 dakika civarı oynayabilseydi büyük olasılıkla kolej tarihinin gördüğü en iyi sezona imza atardı.
O sezon bütün ilgiyi John Wall topladı ve draftın 1. sırasından da yıldız oyun kurucu seçildi. Ancak tüm istatistikler o sezon Kentucky’nin en değerli oyuncusunun Cousins olduğunu gözler önüne seriyor.
5. Carmelo Anthony, Syracuse (2002-03)
Sezon İstatistikleri: 22.2 Sayı, 10.0 Ribaunt, 2.2 Asist, 1.6 SPG, 33.7% 3PT
Carmelo Anthony, kolejde sadece 1 yıl oynadıktan sonra NBA’e katılan tek oyuncu değildi. Melo bunu yapmadan önceki 5 sene boyunca her yıl en az 1 oyuncu bunu yapmıştı.
Ancak Melo, bu yaptığını gayet normal bir şeymiş gibi gösteren ilk oyuncuydu. Bununla birlikte Melo, takımını şampiyonluğa taşıdıktan hemen sonra NBA Draftına katılan ilk oyuncuydu. Bu liste için hazırladığımız 25 oyuculuk aday listesi içerisinde Melo, en kötü win shares değerine sahip olsa da şampiyonluk kazandığı için ona bir ayrıcalık yapıyoruz.
Melo’nun kolejde verimsiz bir oyun oynadığını söylemek de doğru olmaz. Anthony yaptığı top kaybı başına 10’dan fazla sayı üretiyordu ve maç başına 10 ribaunt alıyordu. Bunu yaparken de kullandığı iki sayılık atışların %50’sinde isabet sağlıyordu. Sürekli faul çizgisine giden oyuncu, Syracuse’un sene boyunca oynadığı maçlarda dakika bazında %90 oranında sahada bulunuyordu.
Bu yüzden Melo’nun sene sonunda yorgun olması bekleniyordu. Ancak o yorulmak yerine performansını daha da yukarıya çekmeyi başardı. NCAA turnuvası boyunca üç sayı çizgisinin gerisinden %47.6’yla şut atan Melo, takımının kazandığı 6 karşılaşma boyunca 20.2 sayı – 9.8 ribaunt ortalamalarıyla oynadı. Melo daha sonra turnuvadaki en görkemli maçında Texas karşısında Final Four’da 33 sayı – 14 ribaunt – 3 top çalmayla oynadı.
Tüm bunlardan sonra Detroit Pistons, 2. sıradan Melo yerine Darko Milicic’i seçmeyi tercih etti…
4. Kevin Durant, Texas (2006-07)
Sezon İstatistikleri: 25.8 Sayı, 11.1 Ribaunt, 1.9 Blok, 1.9 SPG, 1.3 Asist, 40.4% 3PT
Kevin Durant’in cazibesinin en önemli yanlarından birisi de diğer kolej oyuncularına 1 yıl oynadıktan sonra NBA’e geçiş kapısını açan öncülerden birisi olarak görülmesiydi. Eğer Durant, 1 yıl önce dünyaya gelseydi büyük olasılıkla liseden direkt NBA’e geçerdi. Ancak kural değişikliği sebebiyle Durant, kolejde 1 yıl oynamak zorunda kaldı.
Bu da Durant’in daha okulun kampüsüne adım bile atmadan ülke çapında inanılmaz bir heyecan uyandırmasına sebep oldu. Durant de tüm beklentileri karşılamayı başardı. Ülke çapında sayı krallığında üçüncü sırada bulunan Durant, ribaunt sıralamasında da yine aynı şekilde 3. sırada bulunuyordu. Yıldız oyuncu, sahada yaptığı her şeyi çok kolaymış gibi gösteriyordu.
Belki de yaptıkları arasında en etkileyici olan şey ülkenin açık ara en tecrübesiz takımına liderlik ediyor oluşuydu. Buna benzer şeyleri genellikle Duke’ta ya da Kentucky’de görürdük ancak Texas, sene boyunca 4 tane birinci yıl, 1 tane de ikinci yıl oyuncusunu ilk beş başlattı.
Takımda 3. veya 4. senesini oynayan oyuncular arasında ortalama 8 dakikadan fazla süre alan bir tane bile oyuncu yoktu. bu tecrübesizlik de dünya üzerindeki en iyi basketbol oyuncularından birisine sahip olmalarına rağmen normal sezonda 10 maç kaybetmelerine ve NCAA turnuvasının ikinci turunda elenmelerine sebep oldu.
3. Anthony Davis, Kentucky (2011-12)
Sezon İstatistikleri: 14.2 Sayı, 10.4 Ribaunt, 4.7 Blok, 1.4 SPG, 1.3 Asist, 0.310 WS/40
Eğer Anthony Davis’in 1. sırada olması gerektiğine inanıyorsanız buna itiraz etmem. 2011-12 sezonunda Davis, mümkün olan bütün ödülleri kazanmakla kalmadı tek yıllık kolej oyuncularıyla şampiyonluk kazanamayacağına dair oluşan algıyı da yıkarak yerle bir etti.
Davis, o kadar iyi bir performans sergiledi ki koç Mike Krzyewski, takım kurma felsefesini tamamen değiştirerek her sene lisede All-American seçilen yeni bir grup oyuncuyu takımına katmaya başladı.
Davis, listenin geri kalanındaki oyuncular kadar çok skor üreten bir isim olmasa da işin savunma tarafında oyunu tamamen değiştiren bir isimdi. Oynadığı 40 maçın hepsinde en az 2 blo kyapan Davis, rakiplerinin maç başına kullandığı neredeyse 12 şutu bozmayı başarıyordu.
Kansas’la oynadıkları şampiyonluk maçında saha içinden 10’da 1’le oynayıp sdece 6 sayı üretmesine rağmen Davis 16 blok – 6 top çalma – 5 asist ve 3 top çalmayla takımına şampiyonluğu getirmeyi başardı.
1. Michael Beasley, Kansas State (2007-08)
Sezon İstatistikleri: 26.2 Sayı, 12.4 Ribaunt, 1.6 Blok, 1.3 SPG, 1.2 Asist, 37.9% 3PT
Michael Beasley’nin kolejde geçirdiği tek sezon saçmalık seviyesinde iyiydi. Sacramento State’teki ilk maçında 32 sayı – 24 ribauntla oynayan Beasley, sezon boyunca oynadığı 33 maçın 28’inde double-double yapmayı başardı.
Bu listedki oyuncuların çoğunun etrafında iyi kadrolar vardı ancak Beasley, zar zor NCAA turnuvasına katılabilen vasat bir kadroyla sahaya çıkıyordu. Beasley, Wildcats takımının sayı lideri olan 3 çaylak oyuncudan birisiydi ve diğer iki isim olan Bill Walker ile Jacob Pullen’ın toplam sayısı Beasley’i geçemiyordu bile. Beasley, aynı zamanda takımdaki bütün oyuncuların 2 katı kadar ribaunt alıyor ve 3 katı kadar da blok yapıyordu.
Wildcats’i 11. sıradan playofflara taşıyan Beasley, ilk turda USC karşısında bir sürprize imza attıktan sonra ikinci turda Wisconsin’e eleniyordu. Beasley, elendikleri maçta bile 23 sayı – 13 ribaunt ile oynamayı başarmıştı.
Ülke çapında ribaunt sıralamasında ilk sırada olan Beasley, sayı ortalamasında da 3. sırada bulunuyordu. Hatta o sene Davidson forması giyen Stephen Curry’den bile daha çok sayı üretmeyi başarmıştı. Beasley, NBA Draftında Russell Westbrook ve Kevin Love gibi isimlerin önünden, Derrick Rose’un hemen arkasından ikinci sıradan seçildi.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!