by David Kenyon – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 19 Aralık 2020 tarihinde BR‘da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA’de sezon başlamadan önce taraftarlardan yorumculara, genel menajerlerden teknik ekiplere birçok kişi birtakım tahminlerde bulunuyor. Bazen de bizi nelerin beklediğine dair güzel fikirlerimiz oluyor.
Fakat bazı sezonlarda ise sezon öncesi favori gözüken bir takım bir anda dağılıyor ve abartılmış bir takım hâlini alıyor.
“Abartılmak” öznel bir yargı. Son 20 yılda aşırı övülmüş bir takımın NBA finallerinde kaybetmesi nedeniyle o takımı abartılmış görebilirsiniz ama başkası görmeyebilir. Buna ortak bir kanı getirmek ve ihtimalleri azaltmak için biz bazı kriterlere başvurduk.
Basketball Reference’ın sezon öncesi şampiyonluk ve galibiyet oranları, takımların genel değerlerine göre belirleniyor. Bu listelerde galibiyet toplamında beklentilerin çok altında kalan ve ya playoffları kaçıran ya da en fazla ilk tur oynayabilen takımları mercek altına aldık.
8. 2015-16 Houston Rockets
Geri dönüp baktığımız zaman Golden State Warriors‘ın beş yıllık bir hanedanlığı başlatmanın eşiğinde olduğunu görüyoruz. 2015-16 sezonu öncesinde ise Houston Rockets‘ın 56,5 galibiyet beklentisi ve son şampiyonu devireceğine dair büyük bir övgü vardı.
İşin aslı öyle olmadı. Rockets, zar zor playofflara kaldı ve ilk turda Golden State‘e beş maçta kaybetti. Üç maçı ise 26+ sayı farkla kaybettiler.
Belki de çirkin bir sezona uygun bir son oldu.
Houston, 11 maçta dört galibiyet ile başlayınca koç Kevin McHale’ın işine son verdi. Dwight Howard ve Patrick Beverley, bir süre oynayamadı ama Rockets, dış skor katkısı alamadı ve savunmada kötüydü. Ty Lawson o kadar kötüydü ki Houston onu serbest bıraktı ve James Harden’ın performansı da maç başına ortalamalarının çok daha altında gözüktü.
Rockets’ın sezonu 41 galibiyet ile tamamlamak için son düzlükte açılması ve Golden State karşısındaki hezimet için Utah Jazz‘i tek galibiyet farkla geçmesi gerekiyordu.
7. 2001-02 Philadelphia 76ers
2000-01 sezonunda Philadelphia 76ers, NBA finalinde Los Angeles Lakers‘a kaybetmişti. Yaz döneminde Allen Iverson’ın yanına birkaç tamamlayıcı parça ekleyerek sezona ligin en çok galibiyet alması beklenen üçüncü takımı olarak girdiler.
Fakat sezon çok hızlı bir şekilde soruna dönüştü.
Sakatlıkların da bunda etkisi oldu fakat Philly, fazlasıyla verimsiz bir hücuma sahipti. Iverson, 31,4 sayı ortalaması ile sayı kralı oldu ama Sixers, ligde üçlük isabetlerinde 29. sırayı, top kayıplarında 25. sırayı ve saha içi isabetlerinde 22. sırayı aldı.
Sixers, 43 galibiyet alarak bir şekilde playofflara kaldı ama ilk turda Boston Celtics‘e kaybetti.
6. 2007-08 Chicago Bulls
“Çıkışın” yanlış yönde gittiğine dair güzel bir hatırlatma bu.
Bulls‘un ikinci üst üste üç şampiyonluğundan sonra Michael Jordan emekli oldu ve Bulls anlaşılabileceği üzere dağıldı. NBA’in bodrumundan istikrarlı bir şekilde tırmanışa geçip 2004-05 sezonunda playoff tablosuna girdiler ve üst üste üç kez playoff oynadılar.
2007-08 sezonunda Bulls, Doğu Konferansı’nda Luol Deng, Ben Gordon, Kirk Hinrich ve Ben Wallace’lı çekirdeği ile en etkili takım olarak dikkatleri çekiyordu. Chicago’nun galibiyet beklentisi 50,5’ti ve şampiyonluk oranları da hayli düşmüştü. Genel menajer anketlerinde Bulls, Doğu Konferansı’nı kazanmaya en yakın üçüncü takım olarak görülüyordu.
Fakat 25 maçta 16 mağlubiyet ile başlamaları sonrası koç Scott Skiles, görevinden alındı ve daha sonrasında da Wallace; Drew Gooden ve Larry Hughes’lu bir paket karşılığında takas edildi. Bulls, Ocak – Mart ayları arasında hiç üst üste galibiyet alamadı ve sezonu 33 galibiyet ile tamamlayabildi.
En azından sezon sonunda heyecan verici bir ödül aldılar…
Lotaryada şansları çok yüksek olmasa da ilk sıraya tırmanıp Derrick Rose’u seçtiler. Böylece takım yeniden rekabetçi bir takım olabildi.
5. 2005-06 Houston Rockets
Bilgisayar oyunu gibi ikili olan Tracy McGrady – Yao Ming ikilisi, Rockets‘ı şampiyonluğun ciddi adaylarından biri yapmakta çok zorlanmıştı ama 2005-06 sezonu yaklaşırken iyimser bir hava hakimdi.
McGrady ve Yao, bir önceki sezon takıma 51 galibiyet getirmiş ve muazzam Dallas Mavericks takımı karşısında playoff serisini yedi maça kadar taşımıştı. Houston’ın 53 galibiyet civarında alması bekleniyordu ve o sezon sadece San Antonio Spurs ile Miami Heat‘in galibiyet oranları daha yüksekti.
2001-02 Sixers‘ta olduğu gibi sakatlıklar ve verimsiz hücum performansı, Rockets’ın önünü kesti. McGrady ve Yao, uzun süre sahalardan uzak kalınca Rockets, verimli saha içi isabetlerinde 27. sırada kaldı.
Rockets, sezonu 34 galibiyet ile tamamlarken Batı Konferansı’nda Golden State Warriors ile birlikte en kötü üçüncü takım oldu.
4. 2004-05 Minnesota Timberwolves
2004-05 Minnesota Timberwolves‘u hatırlamanın acı verici yanı, işlerin yalnızca daha kötüye gittiğini görmek.
Bu da sıradaki örneği garipleştiriyor.
Minnesota daha önce hiç daha iyi olmadı. Kevin Garnett liderliğindeki 1997-98, 1999-2000, 2002-03 ve 2003-04 takımları, sezonluk galibiyet rekorlarını kırdılar. O son sezonda ise Timberwolves, üst üste yedi ilk tur elenmesinin ardından ilk defa konferans finaline yükseldi.
Fakat NBA şampiyonluğunun iki numaralı adayı olarak Wolves, son sezona 51 maçta 25 galibiyet ile başlayınca Flip Saunders’ın görevine son verdi. Playoff tablosuna geri dönüp sezonu 44 galibiyet ile bitirdiler ancak playofflara kalan takım Memphis Grizzlies oldu.
Organizasyon, 13 yıl boyunca bir daha mağlubiyet sayısından daha yüksek galibiyet sayısına ulaşamadı.