By Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Joe Harris – Brooklyn Nets
Kalan kontratı: 4 yıl 75 milyon dolar
2020 serbest oyuncu pazarı başlamadan önce Joe Harris, Brooklyn Nets‘in önceliklerinden birisiydi. Brooklyn ekibi Kyrie Irving ve Kevin Durant’in sağlığına kavuşmasından sonra bu yıldızlara alan açabilecek Harris kalibresindeki bir şutörü kaybetmek istemiyordu. Fakat ne kadar Nets için Harris gerekli ve yararlı bir parça olsa da yıllık ortalama 18 milyon dolar kazandığı kontratının çok da mantıklı olduğunu söyleyemeyiz.
Nets, sezon başladıktan sonra Durant ve Irving gibi yıldızların yanına James Harden’ı da ekleyerek kadrosunu daha da güçlendirdi. Brooklyn temsilcisinin şampiyonluk için oynadığı ortada ve şampiyonluk hedefi olan takımlar hele ki büyük bir markette yer alıyorlarsa oyuncularına harcadıkları parayı ve ödedikleri lüks vergisini çok dert etmiyorlar. Bu yüzden Brooklyn, Harris’e verdiği maaştan rahatsızlık duymuyor olabilir. Ancak olası bir takas görüşmesinde bir başka takımın Harris’e bu maaşı ödemeye sıcak bakması pek ihtimal dahilinde gözükmüyor.
Eric Bledsoe – New Orleans Pelicans
Kalan kontratı: 3 yıl 55 milyon dolar.
Bu satırları okurken “Nasıl yani? Bu adam daha 2-3 ay önce takas edildi zaten.” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak burada göz önünde bulundurulması gereken birkaç faktör var. Bunlardan ilki Pelicans, Jrue Holiday’i takımdan yollarken draft haklarına daha çok önem veriyordu. Aynı zamanda Jrue Holiday’in maaşını denkleyebilmek adına Bucks‘tan en azından yüksek bir kontrat almaya da ihtiyaç duyuyordu. Bledsoe’nun bu takasta yer almasının en büyük sebebinin bu finansal gerekliliği karşılamak olduğu ortada.
Sezonun henüz ilk 20 maçı yeni yeni geride kalırken New Orleans ekibinin Bledsoe’yu takas marketine koyduğuna dair haberler çıkması da bu yüzden pek şaşırtıcı değil. Pek istikrarlı bir şuta sahip olmayan, yaşı ilerledikçe eski atletikliğini kaybeden ve savunmadaki verimliliği de git gide azalan Bledsoe’nun günümüz NBA’ine pek uygun bir oyuncu olmadığı ortada. E işler böyleyken hiçbir takım önümüzdeki 3 yıl boyunca Bledsoe’ya 54 milyon dolar civarında bir para ödemek istemeyecektir.
Al Horford – Oklahoma City Thunder
Kalan kontratı: 3 yıl 90 milyon dolar
Al Horford, Boston Celtics‘ten ayrılıp Philadelphia 76ers‘la 4 yıl 109 milyon dolarlık kontratı imzalamadan önce ligin en iyi pivotlarından birisi olarak kabul ediliyordu. Ancak tecrübeli pivotun Sixers‘tan aldığı kontratın hem boyutu hem de süresi Horford hakkındaki algının iyice zarar görmesine sebep oldu. Bunun üstüne Horford’ın Sixers’a çok uygun olmayan bir oyun tarzına sahip olması tecrübeli pivotun lig genelindeki değerini iyice azalttı.
Bu yüzden de geride bıraktığımız yaz döneminde yeniden yapılanma peşinde olan ve gözü draft haklarından başka bir şey görmeyen Thunder‘a takas edildi. Dürüst olmak gerekirse Horford, kontratından bağımsız baktığımız zaman ligin en niş pivotlarından bir tanesi ve bir playoff takımında katkı verebilecek bir isim. Ancak sahip olduğu kontrat, en azından kontratının son senesine girene kadar onun takas edilmesini çok daha zor bir hale getiriyor.
Harrison Barnes – Sacramento Kings
Kalan kontratı: 3 yıl 64 milyon dolar
Harrison Barnes’ın oynadığı anlarda Sacramento Kings hücumu çok daha işlevsel ve iyi bir görüntü çiziyor. Ancak bu cümleyi Barnes’la alakalı bir övgüden çok Kings kadrosunun geri kalanına bir eleştiri olarak algılayabilirsiniz. Ki bununla birlikte tecrübeli oyuncu, takımına hücumda kattığı değeri de savunmada neredeyse nötrlüyor. Bunlarla birlikte Barnes’ın önümüzdeki üç sezon boyunca yaklaşık 60 milyon dolar kazanacak olması işleri daha da zora sokuyor.
Eğer Barnes bir takas görüşmesinde masaya konursa maaşının her geçen yıl biraz daha azalacak olması diğer takımların bu hamleye biraz daha pozitif bakmasına sebep olabilir. Ancak takasınızla alakalı en iyi detay, önümüzdeki yıllarda takımların sizin hizmetlerinize ödeyeceği paranın azalmasıyla takas piyasasında pek de istenilen birisi olmayacağınız da ortada.
Blake Griffin – Detroit Pistons
Kalan kontratı: 2 yıl 75 milyon dolar (Önümüzdeki sene oyuncu opsiyonu var)
Sağlıklı olduğu zamanlarda Blake Griffin’in ne kadar önemli bir yetenek olduğunu anlatmaya gerek yok. Ancak sağlıklı olmadığını dönemlerde de takımınızda Griffin’in bulunmasının pek de ferahlatıcı bir deneyim olmadığı ortada. 2019-20 sezonuna sakat olarak başlayan Griffin, sahaya çıktığı dönemlerde de pek üst seviyede bir üretim sağlayamıyordu. Yıllar içerisinde oyununu atletizmden uzaklaştırarak basketbol zekasını sergilemeye başlayan ve oyununu evrimleştiren Griffin, 2020-21 sezonuna da pek sağlıklı bir başlangıç yapamadı.
Griffin’in 32 yaşında olduğunu da unutmamak gerekiyor. Başka bir takım bu yüzden yıldız oyuncunun maaşını denkleştirecek kadar oyuncuyu elinden çıkartarak Griffin gibi sağlık sorunları bulunan bir ismi kadrosuna katmak istemeyecektir. Bu da Pistons‘ın büyük olasılıkla kontratının sonuna kadar Griffin’i kadrosunda tutacak anlamına geliyor.
DeAndre Jordan – Brooklyn Nets
Kalan Kontratı: 3 yıl 30 milyon dolar
DeAndre Jordan’ın maaşı, listemizde yer alan diğer oyunculara kıyasla çok da yüksek gözükmüyor. Bir önceki yaz döneminde Kyrie Irving ve Kevin Durant’i Brooklyn’e gelmeye ikna etmek isteyen Nets yönetimi, bu yıldızları takıma katabilmek için Jordan’a bu kontratı vermeyi ödenmesi gereken bir bedel olarak görüyordu. Ancak olası bir takasta kadrosuna Jordan’ı katacak olan takım Irving ve Durant’i de almayacak.
Bununla birlikte iyi bir savunmacı olduğu (!) için bu kontratı alan DeAndre Jordan’ın iyi savunmacı olduğu şehir efsanesine pek de anlam veremediğimi söylemem gerekiyor. Uzun boyu ve atletizmi sayesinde çember etrafında sürekli sıçrayarak blok yapabilen bir oyuncu olan Jordan, takım savunmasına olumlu çok katkı yapabilen ve savunma liderliği yapabilecek bir isim olmanın çok uzağında. Bu da olası bir takas görüşmesinde diğer takımların pek ona yaklaşmak istememesine sebep olacaktır.