by Vladimir Stankovic / Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 6 Haziran 2020 tarihinde EuroLeague.net‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Avrupa Basketbolu’nun 101 Büyük Oyuncusu. 2018 yılında EuroLeague Basketball tarafından sınırlı sayıda yayımlanan bir koleksiyon, Eski Kıta’da basketbolun bugünkü seviyeye gelmesinde rol oynayan isimleri onurlandırıyor. Bu büyük isimlerin birçoğunu 1969 yılından itibaren yazmaya başlayan yazar Vladimir Stankovic, efsanelerin kişisel hikayelerini anlatıyor ve Avrupa basketbolunun köklerinin, başka hiçbir yerde olmayan bir takım dinamiği yaratarak burada dünyanın her yerinden sporcu ile beslendiğini ve çok uzun olduğunu gösteiyor. O, kitabı kaleme aldığı dönemde emekli olmuş ve kendilerinden sonra gelen birçoklarını etkilemiş oyuncuları konu alıyor. Dileriz keyif alırsınız!
Arturas Karnisovas’ı ilk kez izlediğim günü çok net hatırlıyorum. 1992 yılında Barcelna Olimpiyatları’nda Porto Riko karşısında 17, Brezilya karşısında ise 15 sayıyla oynamış ve turnuvayı da 11.2 sayı ortalamasıyla tamamlamıştı. Bu maçlarda daha önce hiç görmediğim bir sahneye de tanıklık etmiştim. Litvanya ile ABD’nin oynadığı karşılaşmada Karnisovas sadece 13 dakika süre almıştı ancak 10 sayı üretmeyi başarmıştı. Maçın son anlarında benchte otururken bir anda çıkardığı kamerayla bir fotoğrafçı gibi uzun yıllar boyunca unutulmayan görüntülere imza atmıştı. Karnisovas’ın memleketi olan Litvanya, bağımsızlığına kavuştuktan sonra ilk kez profesyonel sporcularını Olimpiyatlara getiren Amerika Rüya Takımına karşı oynuyordu. Amerika maçı 127-76’lık skorla kazanırken Michael Jordan 21, Karl Malone ise 18 sayıyla mücadele etmişti. Karnisovas, elindeki kamerayla 4 yıl önce Seul’de düzenlenen Olimpiyatlarda Sovyetler Birliği formasıyla şampiyonluk kazanan Arvydas Sabonis, Sarunas Marciulionis, Voldemaras Chomicius ve Rimas Kurtinaitis’i kaydediyordu.
Litvanya turnuvayı bronz madalya alarak Karnisovas’ın kariyerindeki ilk ciddi başarıya da imza atıyordu. O esnada 21 yaşında olan Karnisovas, Olimpiyatlar’da ilk kez uluslararası arenada yılında forma giymiyordu. Daha önce Sovyetler Birliği formasıyla 1987 yılında U16 Avrupa Şampiyonasında mücadele etmişti. Turnuvayı İspanya’yı 84-76’lık skorla yenerek üçüncü tamamlayan Sovyetler Birliği’nde Valeri Daineko ve Raimonds Miglinieks’in de mücadele ediyordu.
Seton Hall’un Yıldızı
27 Nisan 1972 yılında doğan Karnisovas, 1990 yılında memleketi Stayba Vilnius’tan ayrılarak Amikera’ya üniversite eğitimi için gitti ve Seton Hall’da basketbol oynamaya başladı. Ekonomi okuyan Karnisovas, burada geçirdiği 4 sezonda her sene sayı ortalamasını yükseltmeyi başararak 1993-94 sezonunda 18.4 sayı üretmeyi başardı. O yaz dönemindeki draftlarda seçilmesine garanti gözüyle bakılıyodu ancak Karnisovas, NBA takımları tarafından tercih edilmedi. 2.04’lük boyuyla bir uzun forvet profiline sahip olan Karnisovas, NBA seviyesinde bu pozisyonu oynayacak kadar güçlü bir fiziğe sahip değildi. Bu yüzden NBA takımları, 22 yaşındaki oyuncuya güvenemedi.
NBA takımlarının Karnisovas hakkında duyduğu kuşkuyu anlayabilsek de büyük Avrupa takımlarından birisinin genç oyuncuyu kadrosuna katmamasını anlamak pek mümkün değil. Fransa’nın Cholet takımıyla anlaşmaya varan Karnisovas, 1994-95 sezonunda 20.5 sayı – 6.5 ribaunt ortalamaları yakaladı. Genç oyuncunun Koraç Kupası’nda gösterdiği performans ise çok daha etkileyiciydi ve Litvanyalı oyuncu 22.2 sayı – 4.8 ribaunt ortalamaları yakalamıştı. 30 Kasım 1994 tarihinde Cholet, Fortitudo Bologna ile karşı karşıya geldiği mücadeleyi 83-79’luk skorla kazanırken Karnisovas da 21 sayıyla mücadeleyi tamamlamıştı. Bu serüvenden kısa bir süre sonra Karnisovas ve Djordjevic, Barcelona’da takım arkadaşı haline gelecekti.
Aynı sezonun devamında Litvanya, 1995 EuroBasket elemelerinde de mücadele ediyordu. Bu karşılaşmalarda Karnisovas, 24.5 sayı – 6 ribaunt – 4 asist ortalamaları yakalayarak yıldız statüsüne ilk adımını atıyordu. Atina’da düzenlenen EuroBasket’te de Litvanya formasını giyen Karnisovas, finalde Yugoslavya’ya 96-90 kaybederken turnuvayı 19.8 sayı – 5.1 ribaunt – 2.1 asist ortalamalarıyla tamamlıyordu. Sabonis ve Marciulionis’in arkasından takımının en skorer üçüncü oyuncusu olan Karnisovas, 1995 yazında 1992 senesinde Olimpiyatlarda oynadığı şehre geri dönüyordu. Barcelona formasıyla çıktığı ilk maçt 30 sayı üreten Karnisovas, üç sayı çizgisinin gerisinden de 8’de 7 isabet buluyordu.