By Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Avrupa basketbolunun en büyük takımlarından birini çalıştırmak her koçun hayalini kuracağı bir şey. Ancak böyle bir pozisyon, beraberinde de çok büyük bir baskıyı ve beklentileri beraberinde getiriyor. Bu profilde bir işin doğasında bu tarz şeylerin olması çok doğal.
EuroLeague’deki temsilcimiz Anadolu Efes‘in koçu Ergin Ataman için de bunun aynısı gerçerli. Koçlar genellikle uzun vadeli hedefleri, kısa vadede gelecek başarıların önüne koyar ve bu uğurda iddialı söylemlerden kaçınırlar. Ancak Ergin Ataman, 2017 senesinin Aralık ayından beri çalıştırdığı Anadolu Efes‘te hiçbir zaman bu beklentilerden ve baskıdan kaçan birisi olmadı.
Tecrübeli çalıştırıcı, EuroLeague’e yaptığı açıklamalarda bu konu hakkında “Büyük başarılar elde edebilmek için büyük riskler almanız gerekir. Sporda rekabetçi olmadan başarılı olmanız çok zor, bu yüzden bu riskleri almak çok önemli. EuroLeague’de Anadolu Efes son sıradayken takımın başına geçtiğimde bir risk almıştım. Göreve gelir gelmez de takımın hedefi olarak Final Four’u belirlemiştim.” diyor.
Basketbolseverler tarafından Anadolu Efes‘in son üç yılda başardıkları herkes tarafından biliniyor. Bu süre boyunca Avrupa’nın en iyi basketbol oynayan takımlarından birisi olan Efes, Ataman’ın göreve gelmesinden önce EuroLeague’de puan durumunun dibinde yer alıyordu. 2017-18 sezonunu 7-23’lük derecesiyle tamamlayan Efes, bir önündeki takımım 3 galibiyet arkasındayken playoff potasının da 9 galibiyet gerisinde kalmıştı. Göreve başladığı sezon, Efes’in başında toplam 18 maça çıkan Ataman, sadece 4 galibiyet alabilmişti.
Ancak Ataman, kulübün kültürünü değiştirmek için çıtayı mümkün olan en yüksek yere koymayı tercih etti. Ataman, bunun sebebini “Bunu yapmak zorundaydım çünkü Efes, Avrupa’nın en önemli basketbol kulüplerinden birisi. Çok büyük bir yatırıma sahip olan önemli bir organizasyon. Takımın taraftarları, yönetim kurulu, kulüp başkanı basketbolu çok seviyor. Bu yüzden ben de büyük başarılara ulaşabilmek için bir risk aldım. Benim felsefem bu şekilde.” ifadeleriyle anlatıyor.
Bu tabii ki Ataman’ın Efes macerasının başındaki düşünce yapısıydı. Hedef koymayla başarıya ulaşma arasında takımın aşması gereken birçok engel vardı.
Bir sonraki sezon EuroLeague normal sezonunu 20 galibiyetle tamamlayan Efes, Final Four’da da finale kalmayı başardı. Bu kulüp tarihinde bir ilkti. Lacivert-beyazlı ekibin başarısı, Covid-19 salgını sebebiyle yarım kalan 2019-20 sezonunda da artarak devam etti. Salgın sebebiyle sezon iptal edildiğinde Efes, dominant bir performansla puan durumunun zirvesinde yer alıyordu.
Efes‘in geçen sezon gösterdiği harika performans da lacivert-beyazlı ekibi bu sezon için en büyük şampiyonluk adaylarından birisi olmasını sağladı. Sezona sıkıntılı bir başlangıç yapsalar da Ataman, takımı yönetme felsefesinde bir değişiklik olmadığını “Ben kazanmak için çalışıyorum. Sadece sahaya çıkmak yeterli değil. Rekabet ederken sadece sahaya çıkmayı değil, kazanmayı düşünürsünüz. Eğer bir önceki sezonun lideri bizsek, bu sezon da sadece kazanmak için oynamalıyız.” diyerek anlatıyor.
Sezon boyunca Ataman, takımının tek amacının kazanmak olduğunu ve kimle oynarlarsa oynasınlar sahaya favori olduklarına inanarak çıktıklarını dile getirdi. Oyuncularının omuzlarındaki baskıyı azaltmak için herhangi bir çabası olmadı. Ataman’ın bu anlayışını Shane Larkin, Vasilije Micic ve Rodrigue Beaubois gibi yıldızları da yaptıkları açıklamalarla her fırsatta destekliyorlar.
“Kendime, koç ekibime ve oyuncularıma çok güveniyorum.” diyor Ataman. “Oyuncularımın motivasyonunu her antrenmanda, oynadığımız her karşılaşmada, iç sahada veya deplasmanda görebiliyor. Güvenimizi asla kaybetmeyerek basketbola odaklanıyoruz. Bizim stratejimiz bu. Tabii ki oynadığımız takımların sahada neler yaptığına dair toplantılar gerçekleştiriyoruz. Ancak her zaman öncelikli odak noktamız kendi basketbolumuz oluyor.”
Ataman, oyuncularıyla da bu beklentileri hakkında konuşup konuşmadığı sorusuna ise “Bunun hakkında konuşmamıza gerek yok çünkü bunun farkındalar. Beraber oynamayı seviyorlar. Geçen seneki takımı bir arada tutmamızın en büyük sebebi de buydu. Onlara her zaman ‘Geçen sezon oynadığımız basketbolun aynısını oynayalım ve daha fazla zekv almaya bakalım.’ diyorum. Onlara sadece sıkı çalışmalarını ve çıktığımız maçları kazanmamız gerektiğini söylüyorum. Onlar, kendi basketbolumuzu oynadığımız sürece kazanmaya devam edeceğimizin farkındalar.” cevabını verdi.
Bu inanç ve Ataman’ın her fırsatta oyuncularının ne kadar üst seviyede isimler olduğunu dile getirmesi de takımın özgüvenini önemli ölçüde arttırıyor. Aynı zamanda takım üzerindeki beklentileri de yüksekte tutuyor. Beklentileri yönetmeye çalışmak koçlar için bazen çok zor olsa da Ataman bu konuda endişelenmediğini dile getiriyor. Ataman, beklentileri Efes takımının yolculuğunun önemli bir parçası olarak görüyor.
“İyi basketbol oynayarak kazanmak bizim için en önemli şey. Bu özel bir şey. Son iki yıldır sadece Türkiye ve Avrupa’da değil, dünyanın dört bir yanında Efes‘i takip eden herkes ne kadar kaliteli bir basketbol oynadığımızın farkında. Biz de bundan büyük keyif alıyoruz.” diyerek bu durumu açıklıyor Ataman.
Doğuş Balbay, Bryant Dunston ve Krunoslav Simon, takımın kötü performans gösterdiği 2017-18 sezonundan beri kadroda yer alan üç oyuncu olma özelliğini taşıyorlar. Kadrodaki 7 oyuncu, Efes‘teki üçüncü sezonlarını geçiriyor. Devamlılık da bir takımın başarısı için çok önemli rol taşıyor. Koçlarının oyuncu grubuna duyduğu güven, sahada da sonuçlarını veriyor.
Ataman; Efes’in başında yaşadığı bütün sürecin, takımın elde ettiği başarı ve ortaya koyduğu iyi basketbolun basketbola yaklaşımını da değiştirdiğini belirtiyor. Basketbolu sadece spor olarak değil, aynı zamanda keyif alacakları bir şey olarak gördüğünü söylüyor.
Koç Ataman, “Salona bizi izlemeye gelen ve ekran başında takımı takip eden herkesi eğlendirme fırsatımız oluyor. Biz de geride bıraktığımız dönemde bu iki unsuru bir araya getirmeyi başardık. Yüksek tempolu harika bir basketbol oynuyoruz. Takımlarımız topu paylaşıyor. Rakım olarak rekorlar kırdık. Takımdaki herkes de bu durumdan büyük keyif alıyor. Bunu yaparken bir yandan da kazanmaya devam ediyoruz.” diyerek bu durumu açıklıyor.
Şu anda 13-10’luk dereceye sahip olan Efes, normal sezonun son kısmına girerken playoff potasında yer alıyor. Sezonun boyunca Efes, geçen sezon gösterdiği dominant performansı sergilemeyi başaramadı. Ancak sezon ilerledikçe oyununu geliştiren Efes, birinci sıranın da sadece 4 galibiyet gerisinde.
“Herkes kazanmak istiyor. Ancak beraber oynamaktan keyif alan bir takımla kazanırsanız her şey daha güzel oluyor.” diyor Ataman.
Geçen hafta deplasmanda Barcelona’yı mağlup eden Efes‘in koçu Ataman, maçın ardından “Sanırım bu gece gücümüzü herkese gösterdik. Bazıları, Efes’in bu sezon bir şey yapamayacağını düşünüyordu. Ancak bu akşam işimizin daha bitmediğini ve şampiyonluk için sonuna kadar mücadele edeceğimiz herkese gösterdik. Shane, sezon başından beri 6-7 maçta oynayamadı. Sakatlık sorunları yaşadık, Covid geçiren oyuncularımız oldu. Ancak şu anda sezonun son maçlarına konsantre olduk ve bu takım geçen sene yazmaya başladığı tarihi bu sene tamamlayacaktır.” ifadelerini kullanmıştı.
Ataman ve Efes organizasyonundaki herkes, geçtiğimiz iki yıl boyunca sahaya koydukları formüle güveniyorlar ve bundan vazgeçmeleri için herhangi bir sebep de ortada yok. Takımın aldığı birkaç mağlubiyetin sahip oldukları özgüveni zedeleyemeyeceğini söyleyen Ataman, “Oyuncularımızın mutlaka keyif alacağı bir oyun oynuyoruz ve bu diğer takımlardan farklı. Bu seviyedeki her takım, her oyuncu profesyonel ve hepsi kazanmak istiyor. Ancak biz bunu yaptığımız işten zevk alarak yapmak istiyoruz.” şeklinde felsefesini özetliyor.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!