by Vladimir Stankovic / Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 3 Haziran 2020 tarihinde EuroLeague.net‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Avrupa Basketbolu’nun 101 Büyük Oyuncusu. 2018 yılında EuroLeague Basketball tarafından sınırlı sayıda yayımlanan bir koleksiyon, Eski Kıta’da basketbolun bugünkü seviyeye gelmesinde rol oynayan isimleri onurlandırıyor. Bu büyük isimlerin birçoğunu 1969 yılından itibaren yazmaya başlayan yazar Vladimir Stankovic, efsanelerin kişisel hikayelerini anlatıyor ve Avrupa basketbolunun köklerinin, başka hiçbir yerde olmayan bir takım dinamiği yaratarak burada dünyanın her yerinden sporcu ile beslendiğini ve çok uzun olduğunu gösteiyor. O, kitabı kaleme aldığı dönemde emekli olmuş ve kendilerinden sonra gelen birçoklarını etkilemiş oyuncuları konu alıyor. Dileriz keyif alırsınız!
Zelhko Obradovic ve Vladimir Androic, büyük olasılıkla Borac Cacak’ta oynadıkları ve oda arkadaşı oldukları dönemde ilerleyen yıllarda Turkish Airlines EuroLeague’de birbirlerine karşı koçluk yapacaklarını düşünmemişlerdir. Androic ve Obradovic, mütevazı bir takımda oynayan takım arkadaşlarından çok daha fazlasılardı. Birbirlerinin düğününde sağdıçlık yapan bu iki isim çok yakın iki arkadaştı. Obradovic’in koçluk yaptığı dönemde yaptığı bir çok taktik tercihinin arkasında Androic’in tavsiyeleri de vardı. Yazları genellikle beraber geçirip basketbol üzerine sık sık sohbet eden bu ikili, 2011-12 sezonunda Panathinaikos ve KK Zagreb’in koçluğunu yapıyorlardı. Tıpkı bu iki isim gibi geçmişinde Cacak’ın çok büyük rol oynadığı Dragan Kicanovic’in Obradovic’in hayatındaki yeri de çok büyük. Bana göre Kicanovic, Yugoslavya formasıyla izlediğim en iyi üç oyuncudan bir tanesiydi. Diğer ikisi ise Kresimir Cosic ve Drazen Petrovic’ten başkası değildi.
Kicanovic, 17 Ağustos 1953 tarihinde dünyaya gelmişti ancak ondan önce Cacak çıkışlı bir başka süper yıldız vardı. Çok iyi bir skorer olan Radmilo Misovic, memleketine yakın yerlerde yaşamayı tercih ettiği için hiçbir zaman uluslararası arenada çok ünlü olmadı. Misovic, 5 farklı sezonda Yugoslavya Ligi’nin en skorer oyuncusu olurken Borac forması giyiyordu. Bu esnada Kicanovic de daha mütevazı bir takım olan Zeleznicar’da kariyerine başlıyordu. Keşfedilmeyi bekleyen bir elmas gibi Kicanovic, U16 Avrupa Şampiyonası için milli takıma seçilerek keşfedildi. Onunla birlikte takımda Mirza Delibasic, Rajko Zizic ve Dragan Todoric gibi geleceğin yıldızları bulunuyordu. Finalde İtalya’yı 74-60’lık skorla yenen Yugoslavya şampiyon olurken bu Kicanovic’in kariyerinin ilk şampiyonluğuydu. Turnuva boyunca toplam 90 sayı üreten Kicanovic, takımının en skorer ikinci oyuncusu oluyordu.
Aynı sene Kicanovic, A Milli Takımla ilk kez İzmir’de düzenlenen Akdeniz Oyunları’nda forma giydi. Damir Solman ve Vinko Jelovac gibi dünya şampiyonluğu tecrübesi bulunan oyuncularla beraber oynayan Kicanovic, ilerleyen yıllarda mill formayı paylaşacağı Zarko Knezevic, Milun Marovic, Miroljub Damjanovic ve Dragi Ivkovic gibi isimlerle de ilk kez burada oynuyordu. Kicanovic bu turnuvada milli formayla ikinci altın madalyasını kazanırken turnuvayı da 40 sayıyla tamamlıyordu.
Bu dönemde birçok takım onunla anlaşma imzalamak için sıraya girmişti. Ancak Cacak, Misovic ve Kicanovic’e beraber imza attırmayı başarmıştı. Bu iki dehanın 1971-72 sezonunda ortaya koyduğu performans, uzun yıllar boyunca basketbolseverler tarafından hatırlandı. Aynı sezonun yaz döneminde Kicanovic, U18 Avrupa Şampiyonası’nda da boy gösterdi ve milli takımla oynadığı 7 maçın sonunda bir kez daha şampiyonluk sevinci yaşadı. Kicanovic, bir kez daha takımının en skorer ikinci oyuncusu oluyordu.
Bütün büyük takımlar, bu takımın kadrosunda yer alan oyuncuları transfer etmek istiyordu. Partizan Todoric ve Kicanovic’i transfer etmeyi başarmıştı. Zizic, Kızılyıldız’ın yolunu turarken Jerkov da Jugoplastika’ya gidiyordu. Delibasic, Partizan’la anlaşmaya varsa da federasyon bu transfere isin vermedi. Bu yüzden Delibasic de Bosna Sarajevo’nun yolunu tuttu.
Kicha ve Praja’nın Belgrad Macerası
Partizan’a giden Kicanovic’i milli takımdaki eski koçu Ranko Zeravica karşılaşmıştı. Bir yıl önce Zeravica, kadroya Drazen Dalipagic’i katmayı başarmıştı. Dalipagic’in lakabı Praja’ydı. Bu sayede 1972 yılında benim büyük olasılıkla parkelerde izlediğim en iyi ikili bir araya gelmiş oldu. Kicha ve Praja asla çok yakın arkadaşlar olmadı. Hatta aralarında her zaman bir rekabet bile vardı. Ancak ikisi de zeki oyuncular oldukları için sahada birbirleriyle oynamayı öğrenmişlerdi. Başarılı olabilmek için birbirlerine ihtiyaçları olduğunun farkındalardı.
Dalipagic, iyi bir şutu olan güçlü bir forvetti. Kicanovic ise süper zeki bir oyun kurucuydu ve bire bir oynadığı zaman şut yeteneği ve saha görüşü sayesinde onu durdurmak neredeyse imkansızdı. Dalipagic’in Kicanovic’in asistiyle tamamladığı bir alley-oop olmayan maç neredeyse yoktu. Bu iki yıldız, 1976 yulında Partizan’ı ilk Yugoaslavya Ligi şampiyonluğuna taşımayı başardı. Ancak bu ikilinin esas başarısı milli takımda geldi. Mirko Novosel, 1973 yılında milli takımın başına geçtiğinde kadroya genç oyuncular doldurmuştu. Bu isimlerden bir taneside Kicanovic’ti. Dalipagic ve Zoran Slavnic de kadroda bulunuyordu. Cosic, Rato Rvrdic, Nikola Plecas ve Damir Solman gibi tecrübeli oyuncuların da varlığıyla Yugoslavya ilk Avrupa şampiyonluğunu kazanmıştı. Bir sonraki yıl Porto Riko’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda Yugoslavya ikinci olurken Kicanovic, maç başına 19.9 sayıyla takımının en skorer ismi oluyordu.
Kicha, komple bir oyuncuydu ve teknik anlamda neredeyse kusursuzdu. Ancak harika bir yetenekle harika bir oyuncu arasındaki farkı yaratan da oyuncunun karakteridir. Kicanovic, gerçek bir kazanan ve mücadeleciydi. Kaybetmeyi asla kabullenmezdi. Şartlar ne olursa olsun sonuna kadar mücadele eden bir karaktere sahipti. Deplasman tribünleri asla onu korkutmazdı. Kicanovic’in kazanan karakteri, en net şekilde 1975 yılında Belgrad’da oynanan EuroBasket finalinde belli oluyordu. Yugoslavya 86-84 öndeyken Kicanovic, maçın son anlarında savunmacısını geçerek şutunu yolladı ve o geceki 22. sayısını atarak takımını galibiyete taşıdı.
1976 yılında Montreal’de düzenlenen Olimpiyat Oyunlarında Kicanovic, gümüş madalya kazanırken 1977 yılında düzenlenen EuroBasket’te üst üste üçüncü şampiyonluğunu yaşadı. Finalde Sovyetler Birliği’ni yenen Yugoslavya da Kicanovic şampiyonlukta çok büyük rol oynuyordu. 1978 yılında Manila’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda Kicanovic ve Dalipagic, takımlarını bir kez daha şampiyonluğa taşırken Draja 22.2 sayı – Kicha ise 18.2 sayı ortalamasıyla oynuyordu.
Kulüp seviyesinde 1976 yılında Partizan ile ilk Yugoslavya şampiyonluğunu yaşayan Kicha, 1978 senesinde de uluslararası düzeydeki ilk şampiyonluğunu yaşadı. Unutulmaz Koraç Kupası finalinde Bosna Sarajevo’yya karşı oynayan Kicha, takımının uzatmalarda 117-110 kazanmasında çok büyük rol oynadı. Normal süre 101-101’lik skorla sona ererken Dalpiagic 48, Kicanovic ise 33 sayıyla oynadı. 1979 sezonunda Partizan, bir kez daha Koraç Kupası’nı müzesine götürdü. İtalya’nın Arrigoni takımını finalde 109-98 mağlup eden Partizan’da Kicanovic sakatlığı sebebiyle parkeye çıkamayan Dalipagic’in yokluğunda attığı 41 sayıyla takımını şampiyonluğa taşıdı.