EuroLeague’de En Fazla NBA Tecrübesi Bulunan 15 Oyuncu

By Utkan Şahin /info@eurohoops.net

“EuroLeague mi yoksa NBA mi?”

Hangi ligin stilinin daha iyi olduğuna dair özellikle Avrupa’da ateşli bir tartışma olsa da ekonomi, organizasyon ve oyuncu kalitesi NBA farklı bir seviyede. Üstelik makas 2000’den bu yana fena halde açıldı.

Avrupa yetiştirdiği birçok yetenekli oyuncunun NBA’e gitmesine engel olamıyor. Bu da Avrupa’nın en iyi ligi olan EuroLeague’in kalitesini doğal olarak etkiliyor.

Bir yandan aslında bu iki taraflı bir alışveriş. NBA’de süre alan birçok önemli oyuncu, kariyerinin bu döneminde EuroLeague’de forma giyiyor.

Aralarında belki Panathinaikos‘un 1996’daki şampiyonluğunda büyük rol oynayan Dominique Wilkins gibi bir efsaneler yok ama bu oyuncular da NBA’de forma giyebileceğini kanıtlamış isimler. Üstelik ligin genelinde böyle bir durum var. Ligdeki 18 takımın da kadrosunda en az 1 tane geçmişinde NBA olan bir isim var.

Eurohoops Fırın ise bu isimler arasında en fazla NBA maçına çıkmış oyuncuları karşınıza getiriyor. Hazırsanız gelin, EuroLeague’in en çok NBA tecrübesi bulunan 15 oyuncusuna bakalım!

15- Jan Vesely (Fenerbahçe Beko)

Draft: NBA Draft 2011 / 6. sıra seçimi (Wizards)
NBA Kariyeri: Wizards, Nuggets
NBA İstatistikleri: 162 maç 3.6 sayı, 3.5 ribaund, 0.6 asist

Bu listede yer alıp EuroLeague’de MVP’lik kazanmış 2 oyuncudan birisi Jan Vesely. Fenerbahçe basketbol şubesinin efsane ismi, EuroLeague kariyerini hâlâ üst düzeyde devam ettiriyor.

2010’da EuroLeague’de Final Four oynayan ve finali kılpayı kaçıran Partizan takımının 20 yaşında en önemli parçalarından birisi olan Vesely için NBA deneyimi o kadar da parlak geçmedi.

2011 Drafti’nde epey yüksek bir sıradan seçilen Çek Hava Yolları’nın NBA kariyeri tam manasıyla bir fiyasko oldu ve ait olduğu yere geri dönmesi çok uzun sürmedi.

Fenerbahçe Beko’daki 7. sezonunu geçiren Jan Vesely, 5 kez Final Four (3 final) oynayıp bir şampiyonluk elde ederken bir kez de normal sezon MVP’si seçildi.

Kuşkusuz Avrupa basketbolu tarihinin gördüğü en zeki ve en atletik uzunlardan birisi.

14- Alexey Shved (Khimki Moskova)

Draft: –
NBA Kariyeri: Timberwolves, Sixers, Rockets, Knicks
NBA İstatistikleri: 182 maç 7.4 sayı, 2.0 ribaund, 2.5 asist

Alexey Shved, EuroLeague tarihinin en tartışılan figürlerinden birisi olarak hâlâ ligde yoluna devam ediyor. Khimki Moskova’nın yıllardır varını yoğunu üzerine yatırım yaptığı Shved, çok uzun bir süre kıtanın en fazla kazanan oyuncusu konumundaydı.

2012’de şampiyonluğu tek basketle kaçırdıkları CSKA Moskova’daki döneminden NBA yolculuğuna kanatlanan Rus skorer, NBA’de aslında çok da ortalamanın altında olmayan istatistiklerle tam 4 takımda oynadığı 182 maçlık bir kariyer geliştirdi.

Ardından Khimki Moskova formasıyla EuroLeague’e geri dönen Alexey, ligin yıllardır en skorer oyuncularından birisi ancak yalnız başına oynadığı gerekçesiyle basketbolseverler katında olumsuz bir repütasyona sahip.

13- Dragan Bender (Maccabi Tel Aviv)

Draft: NBA Draft 2016 / 4. sıra seçimi (Suns)
NBA Kariyeri: Suns, Bucks, Warriors
NBA İstatistikleri: 187 maç 5.4 sayı, 3.9 ribaund, 1.3 asist

Dragan Bender, 2016’da NBA Drafti’ne girerken gelecek adına çok büyük bir potansiyel konumundaydı ve haliyle 4. sıradan seçilmeyi de başardı. Phoenix Suns, Milwaukee Bucks ve Golden State Warriors gibi ekiplerde geliştirdiği NBA kariyeri hiç beklendiği gibi ilerlemedi.

Bu aralıkta 187 maça çıkan oyuncu kürkçü dükkanına geri döndü ve 2020 yazında Maccabi Tel Aviv‘le anlaştı.

İsrail ekibindeyse şimdiye kadar fena sayılmayacak bazı performanslarla EuroLeague düzeyinde vasat bir dönem geçiriyor. Şu ana dek çıktığı 22 maçta 5.7 sayı – 3.7 ribaund ortalamalarına sahip.

4 numara olarak profili hemen her takıma uygun bir isim. Gelecek onun adına nasıl işler bu bilinmez ancak vaat ettiği potansiyeli yakaladığını söylemek mümkün değil.

12- Joffrey Lauvergne (Zalgiris Kaunas)

Draft: NBA Draft 2013 / 55. sıra seçimi (Grizzlies)
NBA Kariyeri: Nuggets, Thunder, Bulls, Spurs
NBA İstatistikleri: 208 maç 5.6 sayı, 3.8 ribaund, 0.9 asist

Joffrey Lauvergne, Fenerbahçe Beko döneminde sakatlıkların gölgesinde kalmış olsa da Fransız basketbolunun yetiştirdiği önemli hücumcu uzunlardan birisiydi.

NBA’de barınmasına olanak tanıyan özelliklerinden birisi zaten bu hücum repertuvarıydı. Aslında çok da geniş bir repertuvardan bahsetmek mümkün değil ancak rotasyon oyuncusu olarak değerli bir parça olabilirdi.

208 maça çıktığı NBA serüveninde 5.6 sayı – 3.8 ribaundluk ortalamaların yanı sıra tam 4 takımda boy gösterdi ve ardından Fenerbahçe Beko formasıyla Avrupa’ya dönüş yaptı.

Sakatlıklarla boğuştuğu 2 sezonun ardından Zalgiris Kaunas’ın yolunu tutan Lauvergne, belki de Partizan dönemiyle beraber kariyerinin zirve dönemini yaşıyor.

11- James Anderson (Anadolu Efes)

Draft: NBA Draft 2010 / 20. sıra seçimi (Spurs)
NBA Kariyeri: SA Spurs, Houston Rockets, Philadelphia 76ers, Sacramento Kings
NBA İstatistikleri: 257 maç 5.8 sayı, 2.3 ribaund, 1.2 asist (247 normal sezon + 10 playoff maçı)

1997’den beri playoff yapmayı başaran San Antonio, bu yüzden genellikle draftta hep arka sıralara kaldı. Buna rağmen doğru oyuncuları bulmayı hep başardılar. Bu yüzden onların seçimleri her zaman daha dikkatli izlenir. 2010 NBA Draftı’nda Spurs tarafından 20. sırada seçilen Anderson, Spurs’un başarısız olduğu seçimlerden.

NBA kariyerine sakatlıkla başlayan ve çaylak kariyerinde sadece 28 maça çıkabilen Anderson, Spurs’te geçirdiği 1.5 yılda kendini pek gösteremedi ve serbest bırakıldı. Ardından Rockets‘a giden Amerikalı, orada da kalıcı olamadı.

NBA kariyerinin en iyi dönemini Philadelphia’da geçirdi. Sixers‘ın drafta yattığı yıllarda takımın ilk beş oyuncusu olan Anderson, 10.1 sayı ortalaması tutturdu. Yine de Sixers yazın onu serbest bıraktı ve Anderson Avrupa’ya geldi. Zalgiris‘te, Avrupa’daki bütün kariyerinin kaymağını yiyeceği bir performans sergiledi.

Bir sonraki yaz Avrupa’nın dev takımlarının tekliflerine rağmen NBA’e geri dönen Anderson, Kings‘te istediği gibi bir sezon geçiremeyince kıtamıza döndü.

10- Anthony Randolph (Real Madrid)

Draft: NBA Draft 2008 / 14. sıra seçimi (Warriors)
NBA Kariyeri: Golden State Warriors, NY Knicks, Minnesota Timberwolves, Denver Nuggets
NBA İstatistikleri: 257 maç 7.1 sayı, 4.3 ribaund, 1.8 asist (252 normal sezon + 5 playoff maçı)

LSU’da gösterdiği performans sonrası Warriors tarafından draft edilen Randolph, aslında özel seçimdi. O dönem takımın başında olan Don Nelson’ın spesifik oyun planına gösterebileceği uyum heyecan vericiydi.

Lige o dönem topu yere vurabilen 2.11 boyunda oyuncu çok fazla gelmiyordu. Randolph’un şanssızlığı lige biraz erken giriş yapması oldu. Çaylak yılında hatırı sayılı maça ilk beşte başlayan Randolph, ikinci yılından itibaren 2.11 boyu olduğu için 5 numara oynatılmaya çalışıldı. Fiziksel olarak da büyük bir dezavantaj yaşadı.

Warriors’tan Knicks‘e takaslanan Randolph, oradan Minnesota’ya gönderildi. Minnesota’da 31 sayı, 13 ribaund gibi özel performanslar sergileyen uzun forvet, sezon sonunda Nuggets‘tan kontrat aldı. 2 yıllık Nuggets kariyerinde pek varlık gösteremeyince Avrupa yolcusu oldu ve o günden beri ayrılmadı.

Randolph, lige daha yakın bir tarihte girseydi şu anda hala NBA’de olabilirdi.

9- Rudy Fernandez (Real Madrid)

Draft: NBA Draft 2007 / 24. sıra seçimi (Suns)
NBA Kariyeri: Portland TrailBlazers, Denver Nuggets
NBA İstatistikleri: 267 maç 9.1 sayı, 2.4 ribaund, 2.2 asist (249 normal sezon + 18 playoff maçı)

Rudy Fernandez’in kariyerini lokavt değiştirdi.

Aito Reneses yönetimindeki Joventut’ta EuroCup şampiyonu olan Rudy Fernandez, o yaz NBA’e gitti. NBA için iyi bir rol oyuncusuydu. Avrupalı olsa da smaç yarışmasına katılacak kadar atletik ve ortalama üstü ceza kesen bir şutördü.

Portland’ın o dönem Brandon Roy-LaMarcus Aldridge-Nicolas Batum çekirdeği vardı. Rudy, benchten skor katkısı getiriyordu. Kontrat sezonunda ise takaslandı.

Lokavt sebebiyle Avrupa’ya gelen Rudy, ardından geri dönüp Denver ile sezonu tamamladı. Çaylak kontratı bitince de Avrupa’ya geri dönmeye karar verdi. O gün Real Madrid‘den bir İspanyol oyuncunun tarihte aldığı en büyük kontratı alan Fernandez, NBA’den teklifler alsa da orayı düşünmedi.

8- Shane Larkin (Anadolu Efes)

Draft: NBA Draft 2013 / 18. sıra seçimi (Hawks)
NBA Kariyeri: Dallas Mavericks, NY Knicks, Brooklyn Nets, Boston Celtics
NBA İstatistikleri: 269 maç 5.5 sayı, 1.9 ribaund, 2.9 asist (256 normal sezon + 13 playoff maçı)

Bir beyzbol efsanesi olan babanın oğlu olarak seçimini basketboldan yana kullanan Larkin, NBA kariyeri boyunca hak ettiği değeri alamayan oyunculardan biri oldu.

Amerikalı guard, sakatlığı sebebiyle çaylak sezonuna şanssız başladı. Ardından Knicks‘e takaslandı. New York ve Brooklyn’de back-up guard olarak iyi performanslar sergilese istediği kontratı alamadı ve tercihini Avrupa’dan yana kullandı.

Baskonia‘da etkileyici bir sezon geçiren Amerikalı guard, Boston’dan minimum kontrat alarak NBA’e geri döndü. Larkin, geri döndükten sonra Celtics‘te sakatlıkların da etkisiyle fena katkı vermedi. Yine istediği kadar iyi kontrat bulamadı ve Anadolu Efes ile anlaştı.

İyi ki anlaştı çünkü Amerikalı yıldız, burada olağanüstü bir performans sergileyerek akıllara kazındı. Geçen sezon NBA ekipleri tekrardan onun peşine düştü ama Larkin’in istediği rolü teklif etmeyince onu Avrupa’dan kopartamadılar.

7- Sergio Rodriguez (Olimpia Milano)

Draft: NBA Draft 2006 / 27. sıra seçimi (Suns)
NBA Kariyeri:  Portland Trail Blazers, New York Knicks, Sacramento Kings, Philadelphia 76ers
NBA İstatistikleri: 358 maç 4.9 sayı, 1.5 ribaund, 3.4 asist (353 normal sezon + 5 playoff maçı)

Kendi yaş grubunun Avrupa’daki en özel oyuncusu olan Sergio Rodriguez’in 16 yaşından beri NBA’e gitmesine kesin gözüyle bakılıyordu.

Avrupa’da 3 yıl Estudiantes forması giydikten sonra 21 yaşında NBA’e adım atan Sergio’nun o kıtada da fark yaratan bir oyuncu haline gelmesi bekleniyordu. Öyle olmadı. Hem fiziksel dezavantajları onu mücadeleden uzak tuttu hem de Portland’ın o dönem yarışmacı bir takım olması süre dağılımını etkiledi. Portland’daki 3 yılında kenardan gelen İspanyol oyuncu kendini pek gösteremedi ve çaylak kontratının sonu yaklaşınca takaslandı.

Knicks ve Kings formaları giyen Sergio, ikisinde de Portland dönemine göre daha iyiydi. Yine de 2010 yazında Avrupa’ya dönme karar aldı. Avrupa’da MVP ödülü ve EuroLeague’i kazandıktan sonra ikinci NBA macerasına Philadelphia ile başladı.

Yapılanma döneminde olan Sixers‘ta bir sezon oynayan Sergio, CSKA ile anlaşarak geri döndü ve NBA defterini tamamen kapattı. Arkasında ise 358 maçlık bir hayal kırıklığı bıraktı.