Anadolu Efes, Valencia ve CSKA Moskova’ya İstanbul’u Dar Etti!

05/Mar/21 10:21 Mart 5, 2021

admin69

05/Mar/21 10:21

Eurohoops.net

Anadolu Efes iki maçta 199 sayı buldu, rakiplerini darmaduman etti. Eurohoops Fırın da temsilcimizin çift maç haftasına göz attı.

By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Turkish Airlines EuroLeague’de çift maç haftasının ikinci ayağı dün oynanan karşılaşmalarla start alırken Anadolu Efes haftayı ikinci bir gövde gösterisiyle kapattı.

İlk olarak geçtiğimiz salı günü evinde Valencia‘yı konuk eden Efes, ikinci yarıda oyuna ağırlığını müthiş koyarak 99-83’lük bir galibiyet elde etti.

Bu mücadelede Sertaç Şanlı 20 sayılık performansıyla ve dışarıdan harika isabet yüzdesiyle göz kamaştırırken artık önlerinde daha zorlu bir sınav vardı.

Perşembe akşamı (dün) ise Maccabi Tel Aviv karşısında aldıkları galibiyetle moralli ancak sıkıntılı bir yapı olarak İstanbul’a gelen CSKA Moskova’yla karşılaştılar.

100-65’lik skorla ilk maçı CSKA‘nın kazandığı düşünülürse Efes‘in verdiği reaksiyon son maçlardaki formundan bağımsız değerlendirilince çok daha absürt görünüyor. 100-70 kazandı Ergin Ataman’ın öğrencileri.

Bu karşılaşmada ise Vasilije Micic 21 sayı – 6 ribaund – 8 asistlik performansıyla adeta tüm lige bir gözdağı vermiş oldu.

Eurohoops Fırın da Ataman ve takımının bu destansı galibiyetlerini değerlendirmek üzere mesaiye başladı.

Sertaç Şanlı Kusursuz İşledi

Valencia‘yla oynanan mücadelenin ilk çeyreğine bir dönecek olursak, çoğunlukla Krunoslav Simon‘un üzerine sırtı dönük olarak gitme eğiliminde bir Valencia söz konusuydu. Bu işe yarayacak bir hamle değil. Üzerine kendisiyle denk ebatlardaki hangi oyuncuyla giderseniz gidin bu işe yaramayacak.

Tabii dışarıda Bojan Dubljevic, Mike Tobey ve Derrick Williams gibi uzun dış silahlarınız varsa ve onlara etkili pozisyonlar yaratabilecek topsuz hareketliliğe sahipseniz Nikola Kalinic‘i alçak posta dayarsınız ama öbür türlü üstüne gitme mantığıyla Simon geçit vermiyor kimseye.

Sırtı dönüğü elbette yalnızca Simon üzerinden değerlendirmemek lazım. Dubljevic, Sertaç’ın üzerinden etkili olmayı bildi mesela.

İlk çeyrekte Valencia’nın farkı 11’e çıkaracak üstünlüğü kurduğu bir bölüm vardı. O bölümde onlar adına en efektif hücumlar Bojan Dubljevic’in ikili oyunlarda kendisine ve takım arkadaşlarına sağladığı boş şut fırsatları sayesinde geldi.

Efes‘in dirildiği döneme doğru yavaş yavaş ilerleyecek olursak şunu söyleyebiliriz: Gerçekten acayip bir ikili oyun pratiğine sahipler. Geçiş hücumunda pick and roll üzerinden üçlük falan bulan bir takım haline geldi Efes. Ki bunu yapmaya çok müsait top yönlendirici ve skorerleri var. Elbette Larkin – Micic ikilisinden bahsediyorum. Diğer kısaların işi daha çok yarı sahada göze çarpıyor ancak bu ikili sahanın her yerinde bir şekilde öne çıkıyor.

Maçın kilidini çözen şey çok basitti. Uzunları çemberden uzakken verimli olan Valencia‘yı Sertaç Şanlı silahıyla vurmak çok değişik bir tecrübe oldu Efes açısından. Efes adına, zaten çember çevrelerinde savunma bakımından yeterli gözükmeyen Sertaç’ı daha uzun süre sahaya atabilmek için Dubljevic ve Tobey gibi oyuncular birer şans gibiydi. Bu sebeple Şanlı, 27 dakikayı zorlamayı başardı.

Ona hazırlanan pozisyonları düşününce aslında Efes‘in Valencia‘ya karşı ribaund alanında daha az birikip dış şutları yayın gerisinden daha etkili kullanması da çok garip karşılanabilecek bir şey değil. Sertaç’a çok fazla opsiyon hazırlayabiliyorlar. Gerek devrilme üzerinden, gerek klasik pick and pop’a giderek onu bir şekilde devreye sokuyorlar.

Grafikte Sertaç’ın asistler üzerinden bulduğu ve yalnızca kendisi ürettiği (hücum ribaundu yahut birebir üzerinden) sayılar yer alıyor. Bu sezon toplamda 141 sayı kaydeden Şanlı, bunların 128’ini asistler üzerinden buldu. Serbest atış isabetlerini devre dışı bırakacak olursak Sertaç’ın yalnızca 4 basketi herhangi bir asist söz konusu olmadan gelmiş oldu.

Zaten Sertaç Şanlı‘nın oyununda yaptıkları ve yapamadıkları göz önünde bulundurulduğunda onun en verimli olacağı düzen birilerinin onu beslediği düzendir.

Kimlerden daha çok servis aldığı noktasında bir merakınız söz konusuysa aşağıdaki grafik yardımcı olacak. Simon’la saha içerisinde çok uyumlu hareket ettiklerinden bahsetmiş olmalıyız. Son haftalarda Sertaç bütün kısalarla iyi anlaşıyor ancak öncesinde Simon – Sertaç ikilisi Efes hücumunda farklı bir gruplaşma gibiydi.

Burada Efes açısından daha sonra da değineceğimiz hoş bir veri var: Adrien Moerman’ın 5 asisti. Moerman, Chris Singleton’a yaptığı 1 ve Bryant Dunston‘a yaptığı 4 asistle birlikte Efes uzun rotasyonunun dağıtıcılarından birisi olarak gözüküyor.

Singleton’ın Sertaç’a 3, Dunston‘ın Singleton’a 5 asisti gibi rakamlar Anadolu Efes uzunlarının arasındaki bağı da kuvvetli biçimde özetlemeye yetiyor.

Önder

CSKA maçının başında yedikleri sayılar ancak Joel Bolomboy’a indirilen toplar ya da Bolomboy’un ikinci şans sayılarıyla geldi. Aynı zaman diliminde Efes neredeyse tüm opsiyonlarını etkili biçimde kullanmasını bilmişti.

Şöyle oturup olayları bir süzgeçten geçirdiğimiz zaman her şey daha da dank ediyor. CSKA‘ya karşı maçı böyle sıkışıklığa hiç getirmeden kazanmak nedir yahu?

O farkın açıldığı bölümlerde sahadaki değişkenliklere çok çabuk ayak uydurabilen bir Efes savunması izledik. Birçok takımın eşleşmeyi bulamayıp tek hücumcuya iki savunmacı kalarak boş şut fırsatı vereceği pozisyonlarda saliselik reaksiyonlarla herkes eşleşmeye oturdu Anadolu Efes‘te.

Sertaç bu maçta yine 27 dakika civarında süre aldı. Eğer Nikola Milutinov sahada olsaydı böyle bir durum söz konusu olmazdı ancak öyle bir ihtimal de olmadığına göre Sertaç’ın mesela zaman zaman Toko Shengelia’yı sırtı dönük savunmasında çıkardığı işleri değerlendirmek gerekebilir.

Efes söküklerini öyle bir dikiyor ki, aslında sertlik desen Lacivert-Beyazlılar’da var. Zaten bu maç aslında daha çok bir savunma maçıydı. 100 sayı attılar, evet, ama bu maç daha çok bir savunma maçıydı.

Vasilije Micic, Efes kadrosunda “önder” kelimesinin altını dolduran en büyük oyuncu. O bu performansları sergilediğinde Ergin Ataman’ın ekibinin nerelere yükselebileceğini net bir biçimde görmüş olduk. Sahada sıkıştı kaldı mı? Yapacak hiçbir mantıklı iş bulamadığında kendi insiyatifiyle bile yarı yarıya ihtimalle başarı sağlıyor Micic.

Bu bir önderlik örneğidir. Simon ve Larkin’de de sıkça görebileceğimiz bir özellik ancak bunu Vasa’dan görünce Efes bu denli dominant oluyor işte. Larkin’den gördüğümüzde de Efes oyunu domine ediyordu ancak sanki bu sezon daha farklı, daha bir baskın oldular…

Anadolu Efes’in, daha doğrusu bir Ataman takımının asist sayılarıyla ve bunun top kaybı sayılarıyla arasındaki oranının çok absürt seviyelere çıkabileceğini biliyoruz. Bu sezon 492 asist yaptılar ve takımın asistlerdeki lideri haliyle Micic.

Grafikte de görüldüğü üzere, takımın tüm hücum silahlarını devreye sokma konusunda en büyük sorumluluğu Vasilije Micic üstleniyor.

Bu arada Ergin Ataman ve asist/top kaybı oranı demişken şu görseli de ortaya koymuş olalım. Ataman’ın 2016-17 sezonunda çok büyük hayal kırıklığına imza atan Galatasaray takımı bile listeye 10. sıradan girebilir halde. İlk 11 basamağın 3’ünde bir Ergin Ataman takımı mevcut:

Valencia‘ya karşı da 23’e 10, CSKA‘ya karşı ise 23’e 14 şeklinde bir oran söz konusuydu.